- Konum
- Mersin
-
- Üyelik Tarihi
- 21 Nis 2013
-
- Mesajlar
- 1,851
-
- MFC Puanı
- 45
Bir gün hava çok sıcakmış. Hoca boncuk boncuk terliyormuş. Derken sokakta oynayan çocukları görmüş. Biraz serinlemek ve çocukları seyretmek için bir ağacın altına oturmuş. Cebinden mendilini
çıkararak terini silmiş. Kahkahalar atarak eğlenen çocukları izlemeye
dalmış...
Hoca, çocukları izlerken mahallenin en yaramaz çocuğu Ali, ağacın arkasından gizlice yaklaşmış ve Hocanın başındaki kavuğu kapmış.
Hoca ne olduğunu anlayamadan Ali, kavuğu arkadaşlarına götürmüş.
Çocuklar kavuğu birbirlerine atarak oynamaya başlamışlar. Hoca, kavuğunu geri almak için onlara doğru koşmuş. Çocuklar Hocanın geldiğini görünce dört bir yana dağılmışlar. Hoca, kavuğu
elinde tutan çocuğa yaklaşınca, çocuk kavuğu diğer
arkadaşına atıyormuş. Kavuk böylece sürekli el
değiştiriyormuş.
Hocanın oradan oraya koşturduğunu gören mahalleli, Hocaya yardım etmek istemiş ama hiçbiri çocukları yakalayamamış. Bu kovalamaca uzun süre devam etmiş. Hoca, nefes nefese kalmış, dizlerinin üstüne çökmüş. Bir süre dinlendikten sonra kavuksuz olarak eve dönmüş. Hanımı onu böyle görünce çok şaşırmış:
-Bey, sen kavuğunu hiç başından çıkarmazdın. Hayrola, bir şey mi oldu? Kavuğun nerede, diye sormuş.
Nasrettin Hoca gülümseyerek hanımına cevap vermiş:
-Sorma hanım, benim kavuk çocukluğunu özlemiş, şimdi komşu çocukları ile sokakta oyun oynuyor.
çıkararak terini silmiş. Kahkahalar atarak eğlenen çocukları izlemeye
dalmış...
Hoca, çocukları izlerken mahallenin en yaramaz çocuğu Ali, ağacın arkasından gizlice yaklaşmış ve Hocanın başındaki kavuğu kapmış.
Hoca ne olduğunu anlayamadan Ali, kavuğu arkadaşlarına götürmüş.
Çocuklar kavuğu birbirlerine atarak oynamaya başlamışlar. Hoca, kavuğunu geri almak için onlara doğru koşmuş. Çocuklar Hocanın geldiğini görünce dört bir yana dağılmışlar. Hoca, kavuğu
elinde tutan çocuğa yaklaşınca, çocuk kavuğu diğer
arkadaşına atıyormuş. Kavuk böylece sürekli el
değiştiriyormuş.
Hocanın oradan oraya koşturduğunu gören mahalleli, Hocaya yardım etmek istemiş ama hiçbiri çocukları yakalayamamış. Bu kovalamaca uzun süre devam etmiş. Hoca, nefes nefese kalmış, dizlerinin üstüne çökmüş. Bir süre dinlendikten sonra kavuksuz olarak eve dönmüş. Hanımı onu böyle görünce çok şaşırmış:
-Bey, sen kavuğunu hiç başından çıkarmazdın. Hayrola, bir şey mi oldu? Kavuğun nerede, diye sormuş.
Nasrettin Hoca gülümseyerek hanımına cevap vermiş:
-Sorma hanım, benim kavuk çocukluğunu özlemiş, şimdi komşu çocukları ile sokakta oyun oynuyor.