Rapunzel
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 11 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 5,320
-
- MFC Puanı
- -445
Çocuklara Cinsellik Konulu Sorularına Nasıl Cevap Verilmelidir?
ÇOCUKLAR iki buçuk, üç buçuk yaşları arasında cinsiyet farkları ile ilgilenmeye başlar. Bu çağlarda onlara cinsiyet farkından anlayabilecekleri şekilde bahsetmek yerinde olur. Şüphesiz çocuk: «Neden bir kızla bir erkeğin vücut yapısı biribirinin aynı değildir?» şeklinde bir soru soramaz. Çünkü bu fark hakkında kesin bir bilgisi yoktur. Onun bu konuya ilgi duyduğu seziler sezilmez sordukları anlatılmalı, asla onu susturmaya, azarlamaya, cevap vermekten kaçınmaya kalkışmamalı. Bu onu tehlikeli yollara sürükleyebilir. Tatlılıkla, gayet doğal bir konudan bahseder gibi, erkeklerle kadınların aynı yapıda olmadığını, bunun bir kural olduğunu anlatmak gerekmektedir. Çocuklar her şeyi örnekler ile daha iyi anlarlar. Örneğin ona Recepin babaya, amcaya, Mehmete benzeyen, Eminenin de anneye, teyzeye, Ayşeye benzeyen bir vücut yapısı olduğu söylenebilir.
Kız çocuklarının cinsiyet konusunda daha inandırıcı bilgi edinmeye ihtiyaçları vardır. Erkek çocuklarla kendisi arasındaki farkı görmesi kızlarda bir eksiklik duygusu uyandırabilir. Bu bakımdan, ona büyüdüğü zaman karnında çocuk büyütebileceğini, çocuklarını beslemek için memelerinin çıkacağını söylemek faydalı olur. Anne aynı zamanda onu bu vücut yapısı ile daha çok sevdiğini de söylemelidir.
BEBEKLER NEREDEN GELİR?
Çocukların üç yaşlarında sormaya başladığı sorular arasında «bebeklerin nereden geldiği» de vardır. Verilecek karşılıklar, sordukları nispette basit olmalıdır. Mesela «Bebek, annesinin karnında özel bir yerde büyür» denebilir. Ona gerekenden fazla şeyler söylemenin hiçbir lüzumu yoktur.
Bir müddet sonra bebeğin anne karnına nasıl girdiğini sorabilir. Bu, anne veya babaya çok şaşırtıcı gelir, birden çocuğun cinsi münasebet hakkında bir şeyler öğrenmek istediğini sanırlar. Halbuki çocuk böyle bir şeyi düşünemez. Yiyeceklerin midesine yemek yolu ile gittiğini bilen çocuk belki bebeklerin de bu şekilde girdiğini düşünmüştür. Ona bebeklerin zaten annenin karnında bulunan küçücük bir tohumdan meydana gelerek büyüdüğünü söylemek gerekmektedir. Çocuk uzun müddet babanın bu işteki rolünü aklına getirmez. Bu konuda önemli olan çocuğun o andaki merakını basit ve doğru olarak gidermektir. Bebeklerin nereden çıktığı sorusuna da «anne vücudunda sırf bu iş için bulunan özel bir açıklıktan» diye cevap verilebilir.
DOĞUM İŞİNDE BABANIN ROLÜ
Eğer çocuk hemen cevap veremiyeceğiniz kadar şaşırtıcı veya düşünmeyi gerektiren bir şey sorarsa o zaman «Bir dakika, şu işimi bitireyim sonra söylerim» şeklinde cevap vererek düşünme veya öğrenme için zaman kazanabilirsiniz. Çocuk 6 yaşını geçmeden doğum işinde babanın rolünü pek sormaz. Böyle bir soruya babadan gelen bir tohumun annenin karnındaki tohumla, birleştiğini söylemek ona yeter. Çocuk daha sonra bu tohumun anne karnına nasıl girdiğini sorunca ona tohumun babadan anneye geçtiğini anlatmak gerekir. Daha sonra ona kucaklaşmaktan bahsedilebilir.
Erişkinliğe yaklaşan çocuklara vücutlarında oluşabilecek değişiklikler söylenmeli, bazı yerlerinin tüyleneceği öğretilmelidir. Kız çocuğuna, erişkinlikten iki yıl kadar sonra adet görme başlayacağı anlatılmalıdır.
ÇOCUKLAR iki buçuk, üç buçuk yaşları arasında cinsiyet farkları ile ilgilenmeye başlar. Bu çağlarda onlara cinsiyet farkından anlayabilecekleri şekilde bahsetmek yerinde olur. Şüphesiz çocuk: «Neden bir kızla bir erkeğin vücut yapısı biribirinin aynı değildir?» şeklinde bir soru soramaz. Çünkü bu fark hakkında kesin bir bilgisi yoktur. Onun bu konuya ilgi duyduğu seziler sezilmez sordukları anlatılmalı, asla onu susturmaya, azarlamaya, cevap vermekten kaçınmaya kalkışmamalı. Bu onu tehlikeli yollara sürükleyebilir. Tatlılıkla, gayet doğal bir konudan bahseder gibi, erkeklerle kadınların aynı yapıda olmadığını, bunun bir kural olduğunu anlatmak gerekmektedir. Çocuklar her şeyi örnekler ile daha iyi anlarlar. Örneğin ona Recepin babaya, amcaya, Mehmete benzeyen, Eminenin de anneye, teyzeye, Ayşeye benzeyen bir vücut yapısı olduğu söylenebilir.
Kız çocuklarının cinsiyet konusunda daha inandırıcı bilgi edinmeye ihtiyaçları vardır. Erkek çocuklarla kendisi arasındaki farkı görmesi kızlarda bir eksiklik duygusu uyandırabilir. Bu bakımdan, ona büyüdüğü zaman karnında çocuk büyütebileceğini, çocuklarını beslemek için memelerinin çıkacağını söylemek faydalı olur. Anne aynı zamanda onu bu vücut yapısı ile daha çok sevdiğini de söylemelidir.
BEBEKLER NEREDEN GELİR?
Çocukların üç yaşlarında sormaya başladığı sorular arasında «bebeklerin nereden geldiği» de vardır. Verilecek karşılıklar, sordukları nispette basit olmalıdır. Mesela «Bebek, annesinin karnında özel bir yerde büyür» denebilir. Ona gerekenden fazla şeyler söylemenin hiçbir lüzumu yoktur.
Bir müddet sonra bebeğin anne karnına nasıl girdiğini sorabilir. Bu, anne veya babaya çok şaşırtıcı gelir, birden çocuğun cinsi münasebet hakkında bir şeyler öğrenmek istediğini sanırlar. Halbuki çocuk böyle bir şeyi düşünemez. Yiyeceklerin midesine yemek yolu ile gittiğini bilen çocuk belki bebeklerin de bu şekilde girdiğini düşünmüştür. Ona bebeklerin zaten annenin karnında bulunan küçücük bir tohumdan meydana gelerek büyüdüğünü söylemek gerekmektedir. Çocuk uzun müddet babanın bu işteki rolünü aklına getirmez. Bu konuda önemli olan çocuğun o andaki merakını basit ve doğru olarak gidermektir. Bebeklerin nereden çıktığı sorusuna da «anne vücudunda sırf bu iş için bulunan özel bir açıklıktan» diye cevap verilebilir.
DOĞUM İŞİNDE BABANIN ROLÜ
Eğer çocuk hemen cevap veremiyeceğiniz kadar şaşırtıcı veya düşünmeyi gerektiren bir şey sorarsa o zaman «Bir dakika, şu işimi bitireyim sonra söylerim» şeklinde cevap vererek düşünme veya öğrenme için zaman kazanabilirsiniz. Çocuk 6 yaşını geçmeden doğum işinde babanın rolünü pek sormaz. Böyle bir soruya babadan gelen bir tohumun annenin karnındaki tohumla, birleştiğini söylemek ona yeter. Çocuk daha sonra bu tohumun anne karnına nasıl girdiğini sorunca ona tohumun babadan anneye geçtiğini anlatmak gerekir. Daha sonra ona kucaklaşmaktan bahsedilebilir.
Erişkinliğe yaklaşan çocuklara vücutlarında oluşabilecek değişiklikler söylenmeli, bazı yerlerinin tüyleneceği öğretilmelidir. Kız çocuğuna, erişkinlikten iki yıl kadar sonra adet görme başlayacağı anlatılmalıdır.