Öfkelenmek, güçlü, aniden gerçekleşen ve geçici olan ilkel bir duygudur. Ve genellikle memnuniyetsizlikten kaynaklanır.

Peki öfkeden korkmak gerekir mi?

Aslında hayır. Hemen hemen herkes öfkelenir, bu tıpkı heyecanlanmak gibi doğal bir durumdur. Öfke halinde önemli olan şey, öfkeyi kontrol altında tutmaktır.

Fakat maalesef özellikle çocuklar duygularını nasıl aktaracağını bilemediği için öfkelendiklerinde de tutumları zarar verici olabiliyor.

Peki çocuklar öfkelerini kontrol edebilir mi?

Sadece çocuklar değil, her yaş grubundan insan öfkesini kontrol etmek için başka yollar olduğunu öğrenebilir.

Tabii ki bu çocuklarınızı karşınıza alıp “senin öfke kontrolün var, lütfen öfkeni başka şekilde yansıt” açıklamasında bulunmak değil. Bu yol, çocuğunuzun anlamasına yardımcı olmayacağı gibi size daha çok öfkelenmesini sağlayabilir.

Öfkeyi kontrol altına alabilmek için ise “anlamak” anahtar kelime. Çünkü kişi ancak ne hissettiğini bilirse, bununla savaşabilir.
Dolayısıyla, öfke problemi yaşayan çocuklar, öfkelerinin istenmeyen durumlara sebep olduğunu “anlayabilirse” veya öfkeleri yüzünden sahip oldukları ayrıcalıkları kaybederse, öfke halinde duygularını daha yapıcı şekilde aktarmayı öğrenebilirler.

Ailelerin üzerine düşen şeylerden biri de öfke nöbeti anında çocuklara karşılık vermemek, yatıştığında ise duygularını kelime kelime anlatmasını istemek.
Bu şekilde hem çocuğun anlaması kolaylaşır hem de davranışlarının karşısındaki insana olan etkilerini de görmüş olur.

Spor, yoga ve dikkat gerektiren aktiviteler, çocuğunuzun öfke kontrolünü sağlamasında yardımcı olabilecek kanıtlanmış çözüm yollarından biridir.​