Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Çocuk, Televizyon Ve Aile...

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Televizyon kendi gündemini belirleyen bir araçtır. Ben teknolojik olarak aracın varlığıyla ilgili değil onun ötesinde ona yüklenen mesajla ilgili değerlendirmeyi, fotoğrafın ana çizgilerini ortaya koymak için bazı sorular sorarak yapmak istiyorum.

Neden en etkili, en yaygın ve en çok tüketilen aygıt TV dir?
Çünkü okur-yazarlık istemez, en hızlı ve en kolay iletişimi sağlar. TV 60' lı yıllarda Amerikan toplumunda, 70' lerde Avrupa' da, 80' li yılların sonunda da Türkiye' de diğer medyaların önüne geçmiştir.

Eğer aile içinde diğer iletişim araçlarını kullanma alışkanlığı yoksa, ailenin bütün fertleri birbirleriyle iletişim ortamı kuramamışlarsa, söz evden çekilmişse artık evde onlar adına konuşan bir aygıt vardır ve çok tüketilmek durumundadır.

Suç televizyonda mı?
Hayır ona bu rolü yükleyenlerdedir. Televizyona bu rolü yükleyenler genellikle kadınlardır. Televizyonu çocuklarını susturan bir alet olarak görürler. Bu tehlike daha çok 3-7 yaş arasında geçerlidir. Bu anlayışı değiştiremeyen aileler çocuklarını dönüştüremezler. Çünkü evrensellik süsü ile donanmış kargo kültür, alternatif yaklaşımlara "geçersizdir" mührünü basıyor ve çocuklara hiç bir zaman masalın yerini tutmayan çizgi filmler vasıtasıyla adeta bir merkezden kültürel semboller ve yaşam biçimleri sunuyor. Çocuk biraz büyüyünce altı yaş sonrasına hitap eden programları bebek programları olarak değerlendiriyor ve yetişkinlere yönelik programlara geçiyor. Zaten televizyonun kullandığı dil istisnaları olmakla beraber 11-12 yaş grubunun dilidir.

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Yeni bir çocuklukla yeni bir yetişkinlik paradigması sözkonusu. Bir taraftan yetişkinleştirilmiş çocuğa kayış varken, diğer taraftan çocuklaştırılmış yetişkinlik karşımıza çıkıyor. Asıl sorun bize evrensel hakikatlerle donanmış bir aile kültüründen ziyade yabancı bir kültürün egemen olmasıdır. [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Televizyon kültürel sapma aracı mıdır? [/FONT]
[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Eğer kendi yerli duruşunuzu yüklemeyi başaramamışsanız TV tam bir kültürel cinayet aygıtına dönüşmüştür. Bugün televizyonların büyük bir kısmı yabancı kaynaklı yapımlarla prototiplerini biçimlendiriyorlar. [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Televizyona alışmış insanın uzaklaşması niçin zordur? [/FONT]
[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Çünkü bağımlılık yapar. Bağımlılıklar sadece kandaki maddelerden dolayı ortaya çıkmaz. Bağımlılık zihinsel yapılarda, ruhlarda ve algılama biçimlerinde rol oynayabilir. Televizyon da insanın davranışlarını etkileyecek duruma gelmişse sigara tiryakiliğinden daha tehlikelidir. [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Düşünmeyen, iradesini aktif kullanmayan, muhakemesi fazla olmayan insanlar için televizyon belirleyicidir ve bu nedenle bir bağımlılıktır. Sürekli zapping yapan insanın televizyon hakkında düşünmesi de gerekli değildir. Bu insan aslında hedefteki insandır, çok kolay teslim olabilir, zihni karışıktır, kılavuz da etki etmez. Bu insan TV' ye güvenmiştir. Modern insan bunu çok fazla farketmez, benim dindarım da buna pek fazla dikkat etmiyor. Çünkü TV' yi ya reddediyor ya da onu elektronik vaiz gibi görüyor. [/FONT]

TV görsel bir okul mudur?
Eğer televizyona karşı pasif konumda isek, onu kullanma bilincimiz yoksa gerçekten TV bir okul olmuştur. Çocuklara neredeyse televizyonla birlikte olmaları dayatılmaktadır. O halde TV' yi her şeyi öğreten, işaret parmağı havada olmayan bir öğretmen gibi algılayan insanlar için TV okuldan da etkilidir. Onun için bugün modern dünyada TV, okulu tüketen önemli bir etkendir. Bugünün çocuğu artık bilmediğini "babama sorayım" demez, annesinin, babasının bildiğini çocuk ta bilir.

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Yeni çocukluğu enformasyonla ilişkilendirmek gerekir. Bu çocuk sözlü kültürle yetişen çocuktan ve tipografik çocuk denilen kitap ve yazılı medyadan beslenen çocuktan da farklıdır. [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Bu çocuk harika çocuk mudur? [/FONT]
[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Hayır aslında ne tipografik ne enformatik ne de geleneksel çocuk harikadır. Harika çocuk, çocukluğunu doğasına göre yaşayan çocuktur. Demek ki her çağda harika çocuk olmuştur. Çok bilen çocuğun harika olduğu imajı yanlıştır. Belli bir toplumun kodladığı, reklam mantığıyla ileri sürülmüş bir iddiadır. [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Televizyonun yeri neresidir? [/FONT]
[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Bugün yüklenen anlamlarla televizyon olduğu yerlerden daha farklı yerlere çıkarılmıştır. TV haber merkezi olarak görülüyor, okul rolü veriliyor, politikanın merkezi olarak kabul ediliyor... Modern insan taraf tutmaya eğilimli olarak donatılır ve partilidir, evrensel düşünme skalası pek gelişmemiştir. Kendine yakın politik haberleri veren kanalları izler. Dünyanın her yerinde bu böyledir. TV hiç bir zaman proje üretme çabası içinde olmamıştır. Eğlencenin merkezidir, hükmetmeyi bilmiyorsanız sizin gazinonuz olabilir. Verdiği haberler, işlenerek yayınlanması ve müzik-efekt gibi etkileyici unsurların konulmasıyla sahiciliklerini yitirmiş, içi boşaltılmış öykülere dönüşür.[/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]TV açısından baktığımızda ise televizyonlar yaşamak için bunu yapmak zorundadırlar. Bize düşen görev seçici davranmak ve televizyonu kontrol eden zihinsel mekanizmayı kurmaktır. Bu da televizyonu kontrol ettiğiniz zaman size yön veren açılarını daraltabilirsiniz demektir. TV' nin zararlarından tam bir korunma ancak bütün toplumun onu çöp kutusuna atmasıyla mümkündür. Sizin fert olarak TV' yi kullanıp kullanmadığınız o kadar önemli değil. Bireysel olarak etkilenmekten uzak olsanız bile televizyon izleyen insanlarla birliktesiniz. (Dünyada televizyon kullanmayanların oranı % 15' in altındadır.) Hele çocuğunuz sosyal gelişiminin en hızlı dönemi olan 3-6 yaş döneminde tam bir televizyonkolik olduysa sizin ona hükmetmeniz imkansızdır, onu arkadaşından ayırmak gibi bir şeydir. Medya kullanma alışkanlığına önce aile yön verir/vermelidir. Bebeklik çağından hemen sonraki dönemde çocuğa uygulanacak TV izleme karneleri ailenin diğer fertlerine de uygulanmalıdır. Bu çaba ile televizyonla daha barışık hale gelebiliriz. Ne TV' ye savaş açar ne de TV' yi merkez medya görme noktasında oluruz. [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Duygusallığımızı sömüren bu aygıtın formatının dönüştürülmesi konusunda yaptırımımız olmalı. TV' ye bu manada itiraz önce Kızılderililerden, zencilerden, yoksul ülkelerin entelektüellerinden gelmiştir. Bu tepki hep beraber olmalı.[/FONT]

TV' mi kitaba karşı, kitap mı TV' ye karşı?Okuma alışkanlığı ailenin gündeminde yoksa tabiiki TV kitaba karşıdır. Fakat ailede okuma alışkanlığı varsa TV' nin etkileri azalacaktır. Çünkü okur seçicidir. Entelektüel çıtalarını yükseltmeyen toplumlar TV' ye mahkum olurlar.

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Aile içerisinde farklı iletişim araçlarını kullanma alışkanlığı varsa TV' nin etkisi azalıyor, TV' nin kontrolünden daha sahih bir çocukluk yaşama şansına sahip oluyor... [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Çocukluk soru demektir. Eğer çocuğunuzun ahlaki olgunluğunun zamanında oturmasını, kişilik kazanmasını istiyorsanız çocuğunuzun sorularını cevaplandırın. Çocuğunun sorularını cevaplandıramayan bir yetişkin asla çocuğuyla buluşamaz, çocuğunun sorularını erteleyen bir yetişkin kendi çocuğunu yetiştiremez, onun çocuğunu başkaları yetiştirir. O nedenle sizler çocuğunuzla birlikte olmayı başarmalısınız. Babalar kaçamak yapmayıp, birlikte olacakları saatleri çoğaltmalı. [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Çocuk şimdidir, geleceğe asla ertelenemez. Çocukları önce tanımak sonra anlamak gerekir. Anne-baba "çocuklarınızla çocuklaşınız" Hadis-i Şerif' inde buluşamazsa çocuklarını keşfedemezler ve sürekli suçlayıcı olurlar. Bu insanlar çocuklarını hem televizyona terk eder hem de "TV çocuğu oldun" diye itham ederler. Çocuk ilahi bir mimari olarak bağışlanır. Doğru okumayı başaramazsanız, çocuğunuza yaradanın bağışlamış olduğu yetenekleri, özellikleri, duyarlılıkları farkedemezsiniz, çocuğunuza mutlu bir yetişkinlik hazırlayamazsınız.. [/FONT]

[FONT=Palatino Linotype, Palatino, sans-serif]Sevgi bir bahçeyse sevinç onun çiçekleridir. Sadece sevmeniz yetmez, hamuruna sevinci de mayalayacaksınız. Bahçesi çalınmışsa, sokağı çalınmışsa, evde yasaklı alanlarda büyüyorsa bu çocuğa ne kadar sevgi verirseniz verin sevinç patlaması olmaz.[/FONT]
 
Üst Alt