Çocuğunuzun ruhsal ihtiyaçlarını karşılıyor musunuz?
Birçok anne-baba, çocuğunun sağlıklı büyümesi için elinden geleni yapıyor. Onların temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Sağlıkla ilgili bir problem olduğunda hemen Hastaneye götürüyor.
Söz konusu fizyolojik ihtiyaçlarsa abartıyla karşılanıyor. Fakat durum duygusal ve ruhsal ihtiyaçlara gelince, aynı titizlik gösterilemiyor.
Anne-babaların birçoğu, çocuğun sağlıklı büyümesini sadece fizyolojik ihtiyaçları karşılamaktan ibaretmiş gibi görüyor.
İlgiyi ihmal etmeyin
Çocuğun fizyolojik ihtiyaçları kadar önemli ihtiyaçlarından biri ruhsal ihtiyaçlarıdır. Bunların içine birçok alt başlık giriyor. Çocuğun anne babasından ne kadar ilgi gördüğü, ne kadar doyumlu bir ilişkileri olduğu ve duygusal ihtiyaçlarını ne kadar karşıladığı çok önemli bir konudur.
Yapılan araştırmalar, yeterince ilgi görmeyen çocukların, ilgili görenlere göre gelişimlerinin geri kaldığı ve beyin büyüklüğünün değiştiğini göstermiştir. Yani çocukların sağlıklı büyümesi sadece beslenmesine, hastane kontrollerine bağlı değil; anne-babasının onunla ne derece ilgilendiği, ne derece sevgi gösterdiğine de bağlı.Bu nedenle önce çocuğunuzun sadece fiziksel ihtiyaçlarına değil, duygusal ihtiyaçlarına da odaklanmanız gerekir.
Peki, ruhsal ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilirsiniz? Bu ihtiyaçlar bebeklik döneminden hatta hamilelik döneminden itibaren başlar. Bebek sahibi olmaya hazır olmanız, onunla hamileyken konuşmanızla başlıyor
Bebek bakımı ve şefkat
Doğduktan sonra ise bebeğin bakım ihtiyaçlarını sevgiyle karşılamanızla devam ediyor. Bu dönemde çalışan anne-babaların yaptığı en büyük yanlışlık bebeklerinin tüm bakımını bakıcılarına devretmek oluyor. Oysa bebekle annenin duygusal bağ kurabilmesi için annenin şefkatle altını kendi değiştirmesi, banyosunu yaptırması ve onu kucağına alıp ilgilenmesi gerekir. Bebekler ona şefkatle bakım veren yetişkinle duygusal bağ kurar. Annenin işten geldikten sonra bebeğin bakımını kendi yapması ve bol bol sarılması, şefkat göstermesi bebeğin ruhsal ihtiyacıdır.
Biraz daha büyüdükten sonraysa Oyun anları çok kıymetli. Anne-babanın çocuklarıyla fırsat buldukça zaman geçirmesi ve oyun oynaması çok önemli. Ama bunun da belli şartları var. Kaygılı ve stresli bir şekilde oyun oynarsanız, çocuk size ulaşamaz ve koşulsuz sevginizi ve kabulünüzü hissedemez. Oyun anlarında anne-babanın öğretici olmaması gerekir. Bu nedenle günlük stresi ve düşünceleri bir kenara bırakıp çocuğunuzla baş başa onu yönlendirmeden gözlemci bir şekilde oyun oynamalısınız.
Fiziksel temasları artırın
Bunun yanı sıra çocuğunuzu her fırsatta takdir etmeli, saçını okşamalı, omzuna dokunmalı ve somut olarak sevginizi hissettirmelisiniz. Özellikle okul çağına gelince çocukların artık çocuk olmadığı düşüncesi ve okul sorumluluklarını hatırlama koşturmasıyla hem oyun oynamayı hem de onu taktir etmeyi unutuyoruz. Oysa çocukların her yaşta taktire, sevgiye ve onaya ihtiyacı vardır. Çocuk ergenlik dönemindeyse onu sıkmadan onun yanında olduğunuzu hissettirip, baş başa sohbet edecek etkinlikler yapmanız gerekir. Bu yazıyı okuduktan sonra ruhsal ihtiyaçlarını karşılamanın en az fizyolojik ihtiyaç kadar önemli olduğunu bilmeniz bile çocuğunuzla olan iletişiminizi olumlu yönde değiştirecektir.
Birçok anne-baba, çocuğunun sağlıklı büyümesi için elinden geleni yapıyor. Onların temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Sağlıkla ilgili bir problem olduğunda hemen Hastaneye götürüyor.
Söz konusu fizyolojik ihtiyaçlarsa abartıyla karşılanıyor. Fakat durum duygusal ve ruhsal ihtiyaçlara gelince, aynı titizlik gösterilemiyor.
Anne-babaların birçoğu, çocuğun sağlıklı büyümesini sadece fizyolojik ihtiyaçları karşılamaktan ibaretmiş gibi görüyor.
İlgiyi ihmal etmeyin
Çocuğun fizyolojik ihtiyaçları kadar önemli ihtiyaçlarından biri ruhsal ihtiyaçlarıdır. Bunların içine birçok alt başlık giriyor. Çocuğun anne babasından ne kadar ilgi gördüğü, ne kadar doyumlu bir ilişkileri olduğu ve duygusal ihtiyaçlarını ne kadar karşıladığı çok önemli bir konudur.
Yapılan araştırmalar, yeterince ilgi görmeyen çocukların, ilgili görenlere göre gelişimlerinin geri kaldığı ve beyin büyüklüğünün değiştiğini göstermiştir. Yani çocukların sağlıklı büyümesi sadece beslenmesine, hastane kontrollerine bağlı değil; anne-babasının onunla ne derece ilgilendiği, ne derece sevgi gösterdiğine de bağlı.Bu nedenle önce çocuğunuzun sadece fiziksel ihtiyaçlarına değil, duygusal ihtiyaçlarına da odaklanmanız gerekir.
Peki, ruhsal ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilirsiniz? Bu ihtiyaçlar bebeklik döneminden hatta hamilelik döneminden itibaren başlar. Bebek sahibi olmaya hazır olmanız, onunla hamileyken konuşmanızla başlıyor
Bebek bakımı ve şefkat
Doğduktan sonra ise bebeğin bakım ihtiyaçlarını sevgiyle karşılamanızla devam ediyor. Bu dönemde çalışan anne-babaların yaptığı en büyük yanlışlık bebeklerinin tüm bakımını bakıcılarına devretmek oluyor. Oysa bebekle annenin duygusal bağ kurabilmesi için annenin şefkatle altını kendi değiştirmesi, banyosunu yaptırması ve onu kucağına alıp ilgilenmesi gerekir. Bebekler ona şefkatle bakım veren yetişkinle duygusal bağ kurar. Annenin işten geldikten sonra bebeğin bakımını kendi yapması ve bol bol sarılması, şefkat göstermesi bebeğin ruhsal ihtiyacıdır.
Biraz daha büyüdükten sonraysa Oyun anları çok kıymetli. Anne-babanın çocuklarıyla fırsat buldukça zaman geçirmesi ve oyun oynaması çok önemli. Ama bunun da belli şartları var. Kaygılı ve stresli bir şekilde oyun oynarsanız, çocuk size ulaşamaz ve koşulsuz sevginizi ve kabulünüzü hissedemez. Oyun anlarında anne-babanın öğretici olmaması gerekir. Bu nedenle günlük stresi ve düşünceleri bir kenara bırakıp çocuğunuzla baş başa onu yönlendirmeden gözlemci bir şekilde oyun oynamalısınız.
Fiziksel temasları artırın
Bunun yanı sıra çocuğunuzu her fırsatta takdir etmeli, saçını okşamalı, omzuna dokunmalı ve somut olarak sevginizi hissettirmelisiniz. Özellikle okul çağına gelince çocukların artık çocuk olmadığı düşüncesi ve okul sorumluluklarını hatırlama koşturmasıyla hem oyun oynamayı hem de onu taktir etmeyi unutuyoruz. Oysa çocukların her yaşta taktire, sevgiye ve onaya ihtiyacı vardır. Çocuk ergenlik dönemindeyse onu sıkmadan onun yanında olduğunuzu hissettirip, baş başa sohbet edecek etkinlikler yapmanız gerekir. Bu yazıyı okuduktan sonra ruhsal ihtiyaçlarını karşılamanın en az fizyolojik ihtiyaç kadar önemli olduğunu bilmeniz bile çocuğunuzla olan iletişiminizi olumlu yönde değiştirecektir.