-
- Üyelik Tarihi
- 6 May 2016
-
- Mesajlar
- 6,194
-
- MFC Puanı
- 1,623
Çocuk göğüs hastalıklarının en önemlileri arasında yer alan kistik fibrozisin, ailevi geçiş gösteren genetik bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ali Baki, hastalığın belirtilerinden birinin, çocuk öpüldüğü zaman dudakta kalan tuz tadı olduğu söyledi.
Kistik fibrozisin dünyada sık görüldüğünü anlatan Baki, "Genetik bir hastalık olduğu için özellikle akraba evliliklerinin çok görüldüğü ülkelerde sık karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde 3 bin doğumda bir görülür" dedi.
Bu hastalığa tanı koymanın zor olduğunu belirten Baki, "Hastalar bize burun tıkanıklığı ve akıntısı, tekrarlayan zatürre, bronşit atakları, ishal, karaciğer hastalığı ve aşırı terleme gibi bulgularla geliyor. Bu hastalar antibiyotikle tedavi edilmeye çalışılıyor. Büyük çoğunluğu tedavi edilmeden ve teşhis konulmadan ölebiliyor" diye konuştu.
Kistik fibrozis tanısının ter testiyle konulabildiğine dikkati çeken Baki, bu tür hastaların hayat boyu tedavi alması gerektiğini kaydetti.
''Özellikle tendeki tuz oranına dikkat edilmesi gerekir"
Baki, gelişim geriliğinin de kistik fibrozisinin habercisi olabileceğini ifade ederek, "Hastalar iştahları yerinde olmasına rağmen kilo alamaz, aksine kilo kaybeder. İleri yaşlarda ise bağırsak tıkanması gibi sindirim sistemine bağlı belirtiler ortaya çıkar. Özellikle yeni doğan bebekler, doğduktan sonra ilk gün dışkılama yapar. Bebek dışkılama yapmıyorsa bu hastalığın ilk belirtisi olabilir" bilgisini verdi.
Kistik fibroziste özellikle tendeki tuz oranına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Baki, şunları kaydetti:
"Ailelerin dikkatini çeken önemli hususlardan birisi de tendeki tuz oranıdır. Kistik fibroziste tuz kaybı fazla olduğu için çocukların teni normale oranla daha tuzludur. Aileler çocuklarını öptükleri zaman bunu fark edebilirler. Böyle bir durumda kistik fibrozis düşünülmelidir. Bunun dışında hastaların ter bezlerindeki bozukluk nedeniyle terleri de normale göre daha tuzludur. Ailelerin bu konuda hassas olması gerekir. Hastalarda tanının gecikmesi, hastalığın seyri ve tedavinin etkinliği açısından sorun oluşturuyor. Bu tür hastalara ter testi yapmadan tanı koymak mümkün olmadığı için mutlaka ter testi yapılmalıdır."
Prof. Dr. Baki, kistik fibrozise anne karnında tanı konulabildiğini, hastalığın "yeni doğan taraması" sayesinde de önlenebileceğini sözlerine ekledi.