- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Çin'de Şiir
Çin edebiyatında ilk şiir ürünü, bazı parçaları daha eski bir dönemden kaynaklanan Şı-King 'dir (köy yaşamından esinlenen, genellikle kısa şiirler kapsar). İlk kişisel şiir yapıtını, Çou krallığından sürgüne gönderilen ve üzüntüsünü, mitolojik kahramanlar ile ayrıntılı doğa betimlemelerinin söz konusu edildiği esin dolu uzun parçalarda dile getiren Çiu Yuen (İ.Ö. 343-290) ortaya koymuştur.
Han'lar döneminde, halk şarkılarını toplamakla görevlendirilen bir "müzik dairesi" (yue-/uj kuruldu; söz konusu şarkılar, yue-fu diye nitelenen bir üslup içinde, daha sonraki Çin yazarları tarafından taklit edildi. Bu özgür üslup, zamanla, Tang' lar dönemi klasik şiirini ortaya çıkardı ve böylece ilk olarak, bir şiirdeki dize sayısı ile bir dizedeki hece sayısı belirlendi; şiirin iç ritmi göz önüne alındı. Çok zengin olmasına karşın bu altın çağ şiiri, akademiciliğe düşmekten zorlukla kurtuldu. Zaten her şiir türünün basma da aynı şey geliyor, başlangıçta şarkı olarak söylenen halk şiirlerinden kaynaklanan bu türler, sonradan okumuşların elinden geçip, birer sanat yapıtına dönüştürülüyor, ama ilk canlılıklarını da yitiriyor, hattâ biçimciliğe düşme tehlikesiyle karşılaşıyorlardı: Şarkı olarak söylenen ezgi biçimi (Sung'lar döneminde tsı) de, Yuen'ler dönemi ciu'su (tiyatro metinleri, daha sonra da tür olarak tiyatro) da, bu kuralın dışına çıkamadı.
Çin edebiyatında ilk şiir ürünü, bazı parçaları daha eski bir dönemden kaynaklanan Şı-King 'dir (köy yaşamından esinlenen, genellikle kısa şiirler kapsar). İlk kişisel şiir yapıtını, Çou krallığından sürgüne gönderilen ve üzüntüsünü, mitolojik kahramanlar ile ayrıntılı doğa betimlemelerinin söz konusu edildiği esin dolu uzun parçalarda dile getiren Çiu Yuen (İ.Ö. 343-290) ortaya koymuştur.
Han'lar döneminde, halk şarkılarını toplamakla görevlendirilen bir "müzik dairesi" (yue-/uj kuruldu; söz konusu şarkılar, yue-fu diye nitelenen bir üslup içinde, daha sonraki Çin yazarları tarafından taklit edildi. Bu özgür üslup, zamanla, Tang' lar dönemi klasik şiirini ortaya çıkardı ve böylece ilk olarak, bir şiirdeki dize sayısı ile bir dizedeki hece sayısı belirlendi; şiirin iç ritmi göz önüne alındı. Çok zengin olmasına karşın bu altın çağ şiiri, akademiciliğe düşmekten zorlukla kurtuldu. Zaten her şiir türünün basma da aynı şey geliyor, başlangıçta şarkı olarak söylenen halk şiirlerinden kaynaklanan bu türler, sonradan okumuşların elinden geçip, birer sanat yapıtına dönüştürülüyor, ama ilk canlılıklarını da yitiriyor, hattâ biçimciliğe düşme tehlikesiyle karşılaşıyorlardı: Şarkı olarak söylenen ezgi biçimi (Sung'lar döneminde tsı) de, Yuen'ler dönemi ciu'su (tiyatro metinleri, daha sonra da tür olarak tiyatro) da, bu kuralın dışına çıkamadı.