Halife Harun Reşide döneminin ermişlerinden Behlül Dana bir gün düzgünce kesilmiş tahta parçalarından eve benzer bir şey yapıyormuş. Bunu Harun Reşidin hanımı Zübeyde görüp ne yaptığını sormuş Behlül:
- Cennet köşkü yapıyorum efendim, diye cevap vermiş.
Dindar bir kadın olan Zübeyde, köşke müşteri çıkmış:
- Bu köşkü bana satar mısın?
- İsterseniz satarım.
- Kaç paraya satarsın?
- Sana bir akçeye veririm.
Halifenin hanımı hemen bir akçeyi verip köşkü satın almış.
Harun Reşit ve hanımı o gece rüyalarında kendilerini cennette görmüşler. Zübeyde lüks bir köşkte oturuyormuş. Harun Reşit sormuş:
- Hanım, sen bu köşke ne zaman sahip oldun?
- Dün bir akçeye Behlül'den satın almıştım.
Sabah olmuş, hükümdar hemen Behlül'ü çağırtmış.
- Dün hanıma sattığın köşkten bir tane de bana yapsana, demiş.
- Olur, yaparım, demiş Behlül.
- Kaça yapacaksın?
- Bin akçeye yaparım.
- Ama hanıma bir akçeye vermişsin.
- Evet bir akçeye verdim. Ama o, köşkün değerini bilmeden aldı. Sen ise dün gece onun nasıl görkemli bir köşk olduğunu gördün. Ben buna göre fiyat istiyorum.
- Cennet köşkü yapıyorum efendim, diye cevap vermiş.
Dindar bir kadın olan Zübeyde, köşke müşteri çıkmış:
- Bu köşkü bana satar mısın?
- İsterseniz satarım.
- Kaç paraya satarsın?
- Sana bir akçeye veririm.
Halifenin hanımı hemen bir akçeyi verip köşkü satın almış.
Harun Reşit ve hanımı o gece rüyalarında kendilerini cennette görmüşler. Zübeyde lüks bir köşkte oturuyormuş. Harun Reşit sormuş:
- Hanım, sen bu köşke ne zaman sahip oldun?
- Dün bir akçeye Behlül'den satın almıştım.
Sabah olmuş, hükümdar hemen Behlül'ü çağırtmış.
- Dün hanıma sattığın köşkten bir tane de bana yapsana, demiş.
- Olur, yaparım, demiş Behlül.
- Kaça yapacaksın?
- Bin akçeye yaparım.
- Ama hanıma bir akçeye vermişsin.
- Evet bir akçeye verdim. Ama o, köşkün değerini bilmeden aldı. Sen ise dün gece onun nasıl görkemli bir köşk olduğunu gördün. Ben buna göre fiyat istiyorum.