Korkunç Yıllar
Kırımlı bir Tatar olan Sadıkın bağımsızlık uğruna katlandığı olaylar ve Rusların Türklere yaptığı işkenceler.
Kitabın Özeti
Sâdık, Kırımda, Akmesçite bağlı Kızıltaş köyünde doğmuştur. Kızıltaş Karadeniz kıyısında şirin bîr köydür. Ama Ruslar burada yaşayan Türkleri rahat bırakmazlar. Sık sık baskınlar düzenleyerek köyün, Kırım çapında da milletin ileri gelenlerini, aydınları tutuklayıp sürerler veya hapse atarlar. Rusların hedefi; diliyle, diniyle, medeniyetiyle Türk kültürünü yok etmektir. Camileri yıkarlar, tarihî eserleri harabederler. Sık sık alfabe değiştirerek Türk dilini unutturmaya, Türklerin birbirleriyle irtibatlarını kesmeye çalışırlar.
Kırım Türklerinin orta yaşlıları milliyetçidirler. Bu duyguyu evlâtlarına da aşılarlar, onlara Kuzu Kurpeç ve Çora Batır gibi kahramanlık destanlarıyla, Siyer-i Nebi gibi dinî kitapları anlatırlar ve okurlar. Sâdıkın babası Hüseyin Ağa da bu çeşit Kırımlılardandır. Mekteplerde dine ve milliyetçiliğe bilhassa Türk milliyetçiliğine insafsızca hücumlar yapılmasına rağmen, evlerdeki aile mektepleri, çocukların büyük bir ekseriyetini Türk milliyetçisi olarak yetiştirir. Sadık da, bu aile mekteplerinde yetişen milliyetçi gençlerdendir.
Tabii resmi mekteplerin tesirinde kalıp, Ruslara hizmet eden Kırımlılar da mevcuttur. Korkunç Yıllardaki Süleyman, bu kategorideki gençlerdendir. Fakat bunlar da hâdiselere tam nüfuz ettikten sonra, ekseriya yaşlı neslin fikirlerine sahip olurlar.
Sâdık ailesiyle birlikte önce, Akmesçille bir tavuk kümesine yerleşir. Sonra orta kumandan mektebine giderek Rus ordusunda subay olur. İkinci dünya harbine tank teğmeni olarak katılır. Ukraynada Almanlara esir düşer. Esir kamplarında çeşitli meşakkatler çeker. Ama bu kamplardaki esir Türkler arasında çok kuvvetli bir bağlılık vardır. Birbirlerine hayatları pahasına yardım ederler. Bu eserde dikkati çeken bir husus da, Kırım topraklarında doğup büyümüş olanların -Ermeni, Yahudi, Rum veya Rus olsun- birbirlerine vatan bağlarıyla bağlı olmaları ve yardımlaşmalarıdır.
Sâdık esir kamplarında, bir Kırımçakın (Kırımlı Yahudi) yardımıyla hemşehrilerini bulur, yine Kırımlı bir Ermeninin yardımıyla zindandan kurtulur. Kırımlı İskenderin yardımıyla da ahçı olur. Bu, onun esaret hayatının dönüm noktasıdır. Alıcılıktan sonra bir Alman başçavuşunun emir eri olur. Onun hizmetinde bulunur. Başçavuş cepheye tayin olunca da Sâdıkı Alman casus mektebine götürüp, Rusyada Almanlar hesabına casusluk yapmasını teklif ederler. Sâdık bunu reddedince, onu yeni teşkil edilen Türkistan ordusuna götürürler. Roman Almanların düzenledikleri, bir toplantıda, Türkistanlıların üzerlerindeki Rus üniformalarının yakılıp, Alman üniformalarının giyilmesiyle son bulur.
Kitabın Ana Fikri
Bağımsızlık ve özgürlük uğruna canımız pahasınada olsa her şey yapılmalıdır
Kitaptaki Olay ve Şahısların Değerlendirilmesi
Eserin italik harflerle basılı kısımlarında ise, Sâdık Turanın Romadaki intibaları ve ruh halleri tasvir edilir. Burada karşımıza bozulmuş bir aklî denge çıkar. Sâdıkın çok çeşitli baskılarla bozulmuş olan ruhî ve akli dengesine korku hâkimdir.
Romandaki şahıslar ise, (Türkler, Ruslar, Almanlar ve Yahudiler olmak üzere) dört ana grupta toplanabilir. Türklerin ortak özellikleri, sağlam yapılı, dayanıklı ve yaşama azmi ile dolu olmalarıdır. Hemen hepsi Ruslara düşmandır. Esaret altında olan vatanlarını bir an evvel istiklâle kavuşturmayı düşünürler.
Ruslar eserde okuyucuya, zâlim olarak takdim edilirler. Türkleri eritip, yok etme gayretlerini mütemadiyen sürdürürler. Hâkim durumda oldukları zaman, ellerinden gelen her zulmü yaparlar. Güçsüz durumda oldukları zaman ise, hemen boyun eğerler. Güçten korkarlar. Zaten güçten korkmak, O Topraklar Bizimdi romanında, Panteley Petroviçin dediği gibi, Rus milletinin özelliğidir.
Sadık : Dine ve milliyetçiliğe ( bilhassa Türk milliyetçiliğine) oldukça bağlı bir Kırım Tatarıdır.
Hüseyin Ağa : Sadıkın babasıdır.Sadıkın böyle milliyetçi yetiţmesinde ki en etkili kiţidir.
Süleyman : Sadıkın en yakın arkadaşıdır.Mekteplerin etkisinde kalıp Ruslara hizmet eden bir gençtir.
İskender : Kırımlı bir Türk olup Rusların arasında sözü geçen biridir.
Kitap Hakkında Şahsi Görüşler
Kitap bagımsızlık için yapılan işleri çok güzel anlatmış her arkadaşımın bu kitabı okumasını isterim.Çünkü bana çok şeyler kazandırdı sizlere de kazandıracağından hiç şüphem yok. Kitapta ki olaylar çok hızlı değiştiğinden okuyucuyu sıkmamakta ve bir solukta okunan bir kitap.
Kırımlı bir Tatar olan Sadıkın bağımsızlık uğruna katlandığı olaylar ve Rusların Türklere yaptığı işkenceler.
Kitabın Özeti
Sâdık, Kırımda, Akmesçite bağlı Kızıltaş köyünde doğmuştur. Kızıltaş Karadeniz kıyısında şirin bîr köydür. Ama Ruslar burada yaşayan Türkleri rahat bırakmazlar. Sık sık baskınlar düzenleyerek köyün, Kırım çapında da milletin ileri gelenlerini, aydınları tutuklayıp sürerler veya hapse atarlar. Rusların hedefi; diliyle, diniyle, medeniyetiyle Türk kültürünü yok etmektir. Camileri yıkarlar, tarihî eserleri harabederler. Sık sık alfabe değiştirerek Türk dilini unutturmaya, Türklerin birbirleriyle irtibatlarını kesmeye çalışırlar.
Kırım Türklerinin orta yaşlıları milliyetçidirler. Bu duyguyu evlâtlarına da aşılarlar, onlara Kuzu Kurpeç ve Çora Batır gibi kahramanlık destanlarıyla, Siyer-i Nebi gibi dinî kitapları anlatırlar ve okurlar. Sâdıkın babası Hüseyin Ağa da bu çeşit Kırımlılardandır. Mekteplerde dine ve milliyetçiliğe bilhassa Türk milliyetçiliğine insafsızca hücumlar yapılmasına rağmen, evlerdeki aile mektepleri, çocukların büyük bir ekseriyetini Türk milliyetçisi olarak yetiştirir. Sadık da, bu aile mekteplerinde yetişen milliyetçi gençlerdendir.
Tabii resmi mekteplerin tesirinde kalıp, Ruslara hizmet eden Kırımlılar da mevcuttur. Korkunç Yıllardaki Süleyman, bu kategorideki gençlerdendir. Fakat bunlar da hâdiselere tam nüfuz ettikten sonra, ekseriya yaşlı neslin fikirlerine sahip olurlar.
Sâdık ailesiyle birlikte önce, Akmesçille bir tavuk kümesine yerleşir. Sonra orta kumandan mektebine giderek Rus ordusunda subay olur. İkinci dünya harbine tank teğmeni olarak katılır. Ukraynada Almanlara esir düşer. Esir kamplarında çeşitli meşakkatler çeker. Ama bu kamplardaki esir Türkler arasında çok kuvvetli bir bağlılık vardır. Birbirlerine hayatları pahasına yardım ederler. Bu eserde dikkati çeken bir husus da, Kırım topraklarında doğup büyümüş olanların -Ermeni, Yahudi, Rum veya Rus olsun- birbirlerine vatan bağlarıyla bağlı olmaları ve yardımlaşmalarıdır.
Sâdık esir kamplarında, bir Kırımçakın (Kırımlı Yahudi) yardımıyla hemşehrilerini bulur, yine Kırımlı bir Ermeninin yardımıyla zindandan kurtulur. Kırımlı İskenderin yardımıyla da ahçı olur. Bu, onun esaret hayatının dönüm noktasıdır. Alıcılıktan sonra bir Alman başçavuşunun emir eri olur. Onun hizmetinde bulunur. Başçavuş cepheye tayin olunca da Sâdıkı Alman casus mektebine götürüp, Rusyada Almanlar hesabına casusluk yapmasını teklif ederler. Sâdık bunu reddedince, onu yeni teşkil edilen Türkistan ordusuna götürürler. Roman Almanların düzenledikleri, bir toplantıda, Türkistanlıların üzerlerindeki Rus üniformalarının yakılıp, Alman üniformalarının giyilmesiyle son bulur.
Kitabın Ana Fikri
Bağımsızlık ve özgürlük uğruna canımız pahasınada olsa her şey yapılmalıdır
Kitaptaki Olay ve Şahısların Değerlendirilmesi
Eserin italik harflerle basılı kısımlarında ise, Sâdık Turanın Romadaki intibaları ve ruh halleri tasvir edilir. Burada karşımıza bozulmuş bir aklî denge çıkar. Sâdıkın çok çeşitli baskılarla bozulmuş olan ruhî ve akli dengesine korku hâkimdir.
Romandaki şahıslar ise, (Türkler, Ruslar, Almanlar ve Yahudiler olmak üzere) dört ana grupta toplanabilir. Türklerin ortak özellikleri, sağlam yapılı, dayanıklı ve yaşama azmi ile dolu olmalarıdır. Hemen hepsi Ruslara düşmandır. Esaret altında olan vatanlarını bir an evvel istiklâle kavuşturmayı düşünürler.
Ruslar eserde okuyucuya, zâlim olarak takdim edilirler. Türkleri eritip, yok etme gayretlerini mütemadiyen sürdürürler. Hâkim durumda oldukları zaman, ellerinden gelen her zulmü yaparlar. Güçsüz durumda oldukları zaman ise, hemen boyun eğerler. Güçten korkarlar. Zaten güçten korkmak, O Topraklar Bizimdi romanında, Panteley Petroviçin dediği gibi, Rus milletinin özelliğidir.
Sadık : Dine ve milliyetçiliğe ( bilhassa Türk milliyetçiliğine) oldukça bağlı bir Kırım Tatarıdır.
Hüseyin Ağa : Sadıkın babasıdır.Sadıkın böyle milliyetçi yetiţmesinde ki en etkili kiţidir.
Süleyman : Sadıkın en yakın arkadaşıdır.Mekteplerin etkisinde kalıp Ruslara hizmet eden bir gençtir.
İskender : Kırımlı bir Türk olup Rusların arasında sözü geçen biridir.
Kitap Hakkında Şahsi Görüşler
Kitap bagımsızlık için yapılan işleri çok güzel anlatmış her arkadaşımın bu kitabı okumasını isterim.Çünkü bana çok şeyler kazandırdı sizlere de kazandıracağından hiç şüphem yok. Kitapta ki olaylar çok hızlı değiştiğinden okuyucuyu sıkmamakta ve bir solukta okunan bir kitap.