Cenevizliler, Türkiye topraklarında Bizans İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü yıllardan beri oldukça yerleşik bir düzen kurmuşlardır. Bugünkü Galata ve Pera bölgesinde Levanten denilen Latin nüfusun aslı Cenevizli ve Venedikli göçmenlere dayanır aslında.

Bizanslılar döneminde, Venedikliler Haçlı ordularına yardım ederek, şehrin istila ve yağma edilmesine yardımcı olmuşlardır. Bizans donanmasının kaybetmesine vesile olarak şehrin kontrolünde söz sahibi olmuşlardır. Ve bunun karşılığında da Galata bölgesinde özgürce yaşama hakkı kazanmışlardır. Bütün bu gelişmelerin akabinde kaybettikleri toprakları geri almak isteyen Bizanslılar, Cenevizliler ile birlikte hareket ederek, o günkü adı ile Konstantinopolis’i geri almışlardır. Yardımlarından dolayı Galata bölgesi bu sefer de Bizans İmparatoru tarafından Cenevizlilere verilmiştir. Kendi liderlerini seçerek bölgede özerk yaşam hakkını elde eden Cenevizliler, bugünkü Galata Kulesi civarındaki bölgeyi kendi ülkelerindeki gibi surlar, hendekler ve kuleler ile bezeyip minik bir Ceneviz yaratmışlardır.

Cenevizlilerinin koloni kurduğu önemli limanlardan bahsedecek olursak Amasra Kalesi’ni de unutmamak gerekir. Cenevizliler Amasra kıyısında bir ticaret kolonisi kurarak ticaret yollarının Karadeniz’e uzanması ile ilgili güvenliklerini sağlamayı başarmışlardır.

Cenevizliler Türkiye’de nerede yaşamış sorusunun cevabı bundan ibaret değildir, çeşitli Türk şehirlerinde inşa edip güvenlik noktası oluşturmak için yerleşip kullandıkları Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri şu şekilde sayabiliriz:

Yoros Kalesi,
Galata Kulesi,
Amasra Kalesi,
Sinop Kalesi
Akçakoca Kalesi
Foça Kalesi
Çandarlı Kalesi

Yoros Kalesi: İstanbul şehrimizin Anadolu yakasında bulunan, Anadolu Kavağı’nda Boğaz’ın girişinde Doğu Karadeniz tarafında bulunan Yoros Kalesi, Cenevizlilerin boğaz girişini kontrol altında tutmak için kullandıkları kalelerdendir.

Yapılan yetersiz incelemeler yüzünden Ceneviz Kalesi olarak adlandırılmış olsa da yapı doğru incelendiğinde gövdede görülen yazıtlar sayesinde aslında bir Bizans yapısı olduğu ve Cenevizlilerin binayı onarıp, kendi gözlem ve güvenlikleri kullandığı anlaşılmıştır.

Galata Kulesi: Konstantinopolis’in Bizans İmparatorluğu’nca geri alınmasından sonra yardımları nedeni ile ödüllendirilen Cenevizliler; Galata bölgesine yerleşmişlerdi. Bu bölgede denizi ve limanı gören bir mevkiye adına “İsa Kulesi” dedikleri, bugün kullandığımız adıyla Galata Kulesi’ni inşa eden de Cenevizliler, bölgede oldukça yerleşik bir hayat düzeni kurmuşlardır.

Amasra Kalesi: İlçe merkezindeki kale, Bizanslılar tarafından yapılmış ancak Cenevizliler tarafından onarılarak kullanılmıştır. Amasra Kalesi, iki bölümden oluşmaktadır: Boztepe Adası’ndan köprü ile ilçe merkezine bağlanan Sormagir Kalesi ile Amasra’daki Zindan Kalesi.

Sinop Kalesi: 15 Nisan 2013 tarihinden itibaren Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri olarak listelenmiş yapılardan biridir. Cenevizliler tarafından kullanıldığı kesin olmakla birlikte ilk olarak kimler tarafından yapıldığı araştırılmaktadır.

Akçakoca Kalesi: Düzce’de, Akçakoca’nın batısında yer alan Tarihî Ceneviz Kalesi de bu ticaret yoluna eklenmiş kalelerden biridir. Akçakoca merkezine 2 km uzaklıktadır.

Foça Kalesi: Cenevizliler, Bizanslılar tarafından yapılan tarihî bu kaleyi de onararak, kendi ticaretleri ve liman güvenlikleri için kullanmışlardır. Foça Limanı’ndan, neredeyse bütün dünyaya taşıdıkları şap sayesinde ticaretlerini geliştirmişlerdir.

Çandarlı Kalesi: İzmir’in en güzel ilçelerinden biri olan Dikili’ye bağlı Çandarlı Mahallesi’nde bulunan bu kale de 14. yy. civarında, bölgede ticaret yapan Cenevizliler tarafından onarılmış ve kullanılmıştır.

kafa var adamlarda en güzeL yerleri kapmışlar.