-
- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 17,522
-
- MFC Puanı
- 3,901
Caspar David Friedrich? Caspar David Friedrich Kimdir? Caspar David Friedrich Eserleri Nelerdir?
Caspar David Friedrich, 19.yüzyılın en romantik ressamlarından biri olarak kabul edilen Caspar David Friedrich, on çocuktan altıncı olarak 1774’te Greifswald’da doğdu. Sabun üreticiliği yapan babası Adolf Gottlieb Friedrich, katı bir Lutheran inancı içindeydi ve evlatlarını da bu inanç ile yetiştirdi. Annesinin ve kardeşlerinin erken ölümü ile zor bir çocukluk dönemi geçirdi.
1790’da, Greifswald Üniversitesi’ndeki Johann Gottfried Quistorp ile sanat çalışmalarına başladı ve İsveçli profesör Thomas Thorild’ten edebiyat ve estetik üzerine dersler aldı. Thorild, çağdaş İngiliz estetiği ile ilgili Caspar David Friedrich’e, manevi “içsel göz” ile daha az elverişli fiziksel “dış göz” arasında ayrım yapmasını öğretti. Caspar David Friedrich, 1794’te Kopenhag Akademisi’ne girdi. Christian August Lorentzen ve peyzaj ressamı Jens Juel gibi öğretmenler tarafından eğitimler aldı. Sturm und Drang hareketinden esinlenen ve tomurcuklanan eğitmenler, Romantik estetiğin dramatik şiddeti ve etkileyici tarzı ile neo-klasik formdan vazgeçme ile vazgeçmeme arasındaki bir orta noktayı temsil ediyorlardı. Ruh her şeyden önemliydi; Edda ve Ossian’ın İzlanda efsanesi ve İskandinav folkloru gibi kaynaklardan etkilenmişlerdi. Yetenekli bir öğrenci olan Caspar David Friedrich, çizim yapmaya başlamadan önce, antik heykellerin, kalelerin kopyalarını yaparak akademi eğitimine başladı. 17. yüzyıl Hollanda manzara resmiyle yakından ilgilendi.
1798’de Dresden’e kalıcı olarak yerleşti. Hindistan mürekkebi, suluboya ve sepya mürekkebi ile çoğunlukla doğal topografik eserler çizdi. 1801’den başlayarak Baltık kıyılarına, Bohemya’ya, Riesen Dağları’na ve Harz Dağları’na seyahat ederek gördüklerinden esinlenerek eserlerine konu yaptı. Çoğunlukla kuzey Almanya’nın manzaralarına yer veren tabloları, doğayı yakından gözlemlemesine dayanarak, ormanları, tepeleri, limanları, sabah sislerini ve diğer ışık efektlerini tasvir ediyordu. Rügen’deki uçurumlar ve Dresden veya Elbe’nin çevresi gibi eskizler ve manzaralar üzerine modellemeler yapıyordu. Çalışmalarını neredeyse tamamen kurşun kalemle yaptı ve topografik bilgiler ekledi. Caspar David Friedrich’in olgunluğunun ince atmosferik etkileri, hafızadan oluşturuldu. Bu etkiler, en nihayetinde, ışığın, güneşin, ayın bulutların ve suların aydınlatılmasının, Baltık kıyılarına özgü optik fenomenlerin ve daha önce hiç boyanmamış olanın tasviriyle ilgiliydi.
İlk büyük resmi 1808’de sergilenen ‘Gemäldegalerie Dresden’ olarakta bilinen ‘Dağlardaki Haç’tır. Bir sanatçı olarak tanınması Weimar yarışmasında ‘1805 ödülü’ ile oldu. 1810’da Caspar David Friedrich, Prusya Prensi ile Prensesi’nin iki eserini beğenip almasından sonra Berlin Akademisi’nin bir üyesi olarak seçildi.
21 Ocak 1818’de Caspar David Friedrich, Caroline Bommer ile evlendi. Bommer; nazik, mütevazi bir kadındı. Çiftin üç çocuğu oldu.
Caspar David Friedrich, Romantik dönemin önde gelen ressamlarından olan Philipp Otto Runge ile tanıştı ve şair Goethe’nin hayranlığını kazandı.
1835 yılının haziran ayında felç geçiren Caspar David Friedrich, Teplitz’de dinlenmeye karar verdi. Vücudunun belli bir kısmı felçli olduğu için resim yapmaya devam etti lakin sadece suluboya ile çalışmalarını yaptı. Bu süreçte yaptığı eserlinde ölüm sembolleri ortaya çıktı. 1840 yılının Mayıs ayında ölümünden önce, ikinci bir felç geçirdi ve yoksulluk içinde öldü.
En önemli eserleri:
Watzmann Tepesi, Greifswald’da Çayırlar, Neubrandenburg’da Günbatımı, Eldana Harabeleri Buz Denizinde Gemi, Riesengebirge’de Sabah, Dağdaki Haç, Kış, Sahilden Mehtap, Zirve, Rügen Adasının Kireç Kayalıkları
Caspar David Friedrich, 19.yüzyılın en romantik ressamlarından biri olarak kabul edilen Caspar David Friedrich, on çocuktan altıncı olarak 1774’te Greifswald’da doğdu. Sabun üreticiliği yapan babası Adolf Gottlieb Friedrich, katı bir Lutheran inancı içindeydi ve evlatlarını da bu inanç ile yetiştirdi. Annesinin ve kardeşlerinin erken ölümü ile zor bir çocukluk dönemi geçirdi.
1790’da, Greifswald Üniversitesi’ndeki Johann Gottfried Quistorp ile sanat çalışmalarına başladı ve İsveçli profesör Thomas Thorild’ten edebiyat ve estetik üzerine dersler aldı. Thorild, çağdaş İngiliz estetiği ile ilgili Caspar David Friedrich’e, manevi “içsel göz” ile daha az elverişli fiziksel “dış göz” arasında ayrım yapmasını öğretti. Caspar David Friedrich, 1794’te Kopenhag Akademisi’ne girdi. Christian August Lorentzen ve peyzaj ressamı Jens Juel gibi öğretmenler tarafından eğitimler aldı. Sturm und Drang hareketinden esinlenen ve tomurcuklanan eğitmenler, Romantik estetiğin dramatik şiddeti ve etkileyici tarzı ile neo-klasik formdan vazgeçme ile vazgeçmeme arasındaki bir orta noktayı temsil ediyorlardı. Ruh her şeyden önemliydi; Edda ve Ossian’ın İzlanda efsanesi ve İskandinav folkloru gibi kaynaklardan etkilenmişlerdi. Yetenekli bir öğrenci olan Caspar David Friedrich, çizim yapmaya başlamadan önce, antik heykellerin, kalelerin kopyalarını yaparak akademi eğitimine başladı. 17. yüzyıl Hollanda manzara resmiyle yakından ilgilendi.
1798’de Dresden’e kalıcı olarak yerleşti. Hindistan mürekkebi, suluboya ve sepya mürekkebi ile çoğunlukla doğal topografik eserler çizdi. 1801’den başlayarak Baltık kıyılarına, Bohemya’ya, Riesen Dağları’na ve Harz Dağları’na seyahat ederek gördüklerinden esinlenerek eserlerine konu yaptı. Çoğunlukla kuzey Almanya’nın manzaralarına yer veren tabloları, doğayı yakından gözlemlemesine dayanarak, ormanları, tepeleri, limanları, sabah sislerini ve diğer ışık efektlerini tasvir ediyordu. Rügen’deki uçurumlar ve Dresden veya Elbe’nin çevresi gibi eskizler ve manzaralar üzerine modellemeler yapıyordu. Çalışmalarını neredeyse tamamen kurşun kalemle yaptı ve topografik bilgiler ekledi. Caspar David Friedrich’in olgunluğunun ince atmosferik etkileri, hafızadan oluşturuldu. Bu etkiler, en nihayetinde, ışığın, güneşin, ayın bulutların ve suların aydınlatılmasının, Baltık kıyılarına özgü optik fenomenlerin ve daha önce hiç boyanmamış olanın tasviriyle ilgiliydi.
İlk büyük resmi 1808’de sergilenen ‘Gemäldegalerie Dresden’ olarakta bilinen ‘Dağlardaki Haç’tır. Bir sanatçı olarak tanınması Weimar yarışmasında ‘1805 ödülü’ ile oldu. 1810’da Caspar David Friedrich, Prusya Prensi ile Prensesi’nin iki eserini beğenip almasından sonra Berlin Akademisi’nin bir üyesi olarak seçildi.
21 Ocak 1818’de Caspar David Friedrich, Caroline Bommer ile evlendi. Bommer; nazik, mütevazi bir kadındı. Çiftin üç çocuğu oldu.
Caspar David Friedrich, Romantik dönemin önde gelen ressamlarından olan Philipp Otto Runge ile tanıştı ve şair Goethe’nin hayranlığını kazandı.
1835 yılının haziran ayında felç geçiren Caspar David Friedrich, Teplitz’de dinlenmeye karar verdi. Vücudunun belli bir kısmı felçli olduğu için resim yapmaya devam etti lakin sadece suluboya ile çalışmalarını yaptı. Bu süreçte yaptığı eserlinde ölüm sembolleri ortaya çıktı. 1840 yılının Mayıs ayında ölümünden önce, ikinci bir felç geçirdi ve yoksulluk içinde öldü.
En önemli eserleri:
Watzmann Tepesi, Greifswald’da Çayırlar, Neubrandenburg’da Günbatımı, Eldana Harabeleri Buz Denizinde Gemi, Riesengebirge’de Sabah, Dağdaki Haç, Kış, Sahilden Mehtap, Zirve, Rügen Adasının Kireç Kayalıkları
alıntıdır.