besiktas taraftar grubudur.desibel rekoru kirmis, tum dunyada taninan gruptur.yaratici pankartlari ve tezahuratlari ile dikkat ceker.asagidaki alintiyi koymazsam ayip olur.
çarşı kapalının ortasında sıralanan bir grup değildir.
çarşı, yüreğinde beşiktaş aşkını hisseden herkestir.
çarşı bir ruhtur.
çarşı, new yorkda metro trenine yazılmış siyah beyaz bir grafitidir, prag'da duvara yazılmış bir yazıdır, erzincan'da bir dağın yamacına yazılmış sevgidir, adana'da bir derneğin duvarlarına boyanmış siyah'la beyazdır, galatasaray lisesi duvarına yazılmış "çarşı ulan" işaretidir.
bir tiyatro sahnesinde hiç bir dekora uymadan sırtında taşınan kutsal beşiktaş formasındadır çarşı.
zonguldak'ta maden göçüğünden çıkarıldığında ilk nefesle sorulan "maç kaç kaç?" sorusundadır çarşı.
hakeme kızdığında "satanist hakem" diye bağırıp gündemi takip edenlerdir.
atatürke dil uzatan dönemin milletvekili hasan mezarcı'ya "hasan mezarcı'ya kafam girsin" diyen tezahüratıyla cumhuriyet'in kemalist çizgisindeki duruşunun ödünsüz sesidir.
fenerbahçelilerin yalakalıklarına "tek adam, atam" ya da "bir pankartta verhaugene aç avrupa şampiyonu ol fener" diyen zekadır.
çarşı, fenerbahce lisesinde sarı lacivert kravat yerine siyah beyaz kravat takıp dolaşabilme cesaretidir, beşiktaş aşkını pankartlarda "başka boyutların tanrısı" diye ifade eden kalpdir.
ceza'sı gereği boş kalmış tribünlere "ruhumuz yeter" yazan yüreklerdir.
kaşınanı tesislerinde ziyaret eden yada ellerine verdikleri "cobarde gallina ortega (korkak tavuk ortega)" pankartıyla maymun edenlerdir.
"erkek adam renkli takım tutmaz" deyip alemi dut yemiş bülbüle çevirenlerdir. "işıklar söndüğü zaman tüm fenerliler güzeldir" pankartıyla taraflı tarafsız herkesi güldürenlerdir.
"bizim taraftarımız daha fazla" diye böbürlenenlere "en fazla sinekte b.kun üzerinde olur" cevabını yapıştıranlardır.
futbolcusuna kızdığında "aşkımız renklere sizlere değil" diyen renk aşkıdır.
2 km bayrak yapıp dünya rekoru kıran sevgidir, o bayrağın en arkasında hiç bırakmadan duran 72 yaşındaki teyzedir.
s.bükreş maçında televizyonların gösterdiği, o soğukta, ayakta, boynunda siyah beyaz kaşkoluyla titreyerek karakartallarini seyreden nine'dir.
tribünde bir doktordur, işçidir, iş adamıdır, okuma yazma bilmeyen bir sokak çocuğudur, profesördür.
omuz omuza zıplayıp "beşiktaşım benim biricik sevgilim" diye gözünde yaş, gırtlağını yırtan solcusudur, sağcısıdır, ateistidir, hacısıdır, müslümanıdır, ermenisidir, yahudisidir, hristiyanıdır.
irak işgalinden önce savaşa karşı duran yurtseverlerin yanındaki ruhtur.
mitinglerde "beşiktaşliyiz, savaşa karşiyiz" tezahüratlarında, tribün'de "savaşa hayir", "amerikan şahinlerine karşı karakartallar" pankartlarıyla tepkisini koyandır.
bir f16 burnuna yapılmış kartaldır. çarşının "a" sını anarşinin "a"sıyla yazan, güce tapmayan isyankarlıktır.
"siyah beyaz ölüm yaşam" diyen felsefedir. delikanlılığı da hayat felsefesi olarak benimseyenlerdir.
sevinmek için sevmeyendir, inadına inançla bağlı olandır.
nazım hikmet'in "aslolan hayattir" ına tribünlerin hacı babasıyla "hayatta beşiktaş" diye ölümsüzleştirenlerdir.
"çarşı, mustafa kemal hariç herkese, hatta kendinede karşi" diyen aykırılıktır.
tribüne boydan boya "ölüm ne zaman ve nereden gelirse gelsin; mezarıma siyah beyaz güller atılacaksa, mezar taşıma beşiktaş yazılacaksa, böyle ölüm hoş gelsin sefa gelsin..." yazan ölümsüz sevgidir.
çarşı ruhu beşiktaşinin uslanmaz asi ruhudur, beşiktaşini taparcasına seven çılgın aşığıdır.
çarşı kapalının ortasında sıralanan bir grup değildir.
çarşı, yüreğinde beşiktaş aşkını hisseden herkestir.
çarşı bir ruhtur.
çarşı, new yorkda metro trenine yazılmış siyah beyaz bir grafitidir, prag'da duvara yazılmış bir yazıdır, erzincan'da bir dağın yamacına yazılmış sevgidir, adana'da bir derneğin duvarlarına boyanmış siyah'la beyazdır, galatasaray lisesi duvarına yazılmış "çarşı ulan" işaretidir.
bir tiyatro sahnesinde hiç bir dekora uymadan sırtında taşınan kutsal beşiktaş formasındadır çarşı.
zonguldak'ta maden göçüğünden çıkarıldığında ilk nefesle sorulan "maç kaç kaç?" sorusundadır çarşı.
hakeme kızdığında "satanist hakem" diye bağırıp gündemi takip edenlerdir.
atatürke dil uzatan dönemin milletvekili hasan mezarcı'ya "hasan mezarcı'ya kafam girsin" diyen tezahüratıyla cumhuriyet'in kemalist çizgisindeki duruşunun ödünsüz sesidir.
fenerbahçelilerin yalakalıklarına "tek adam, atam" ya da "bir pankartta verhaugene aç avrupa şampiyonu ol fener" diyen zekadır.
çarşı, fenerbahce lisesinde sarı lacivert kravat yerine siyah beyaz kravat takıp dolaşabilme cesaretidir, beşiktaş aşkını pankartlarda "başka boyutların tanrısı" diye ifade eden kalpdir.
ceza'sı gereği boş kalmış tribünlere "ruhumuz yeter" yazan yüreklerdir.
kaşınanı tesislerinde ziyaret eden yada ellerine verdikleri "cobarde gallina ortega (korkak tavuk ortega)" pankartıyla maymun edenlerdir.
"erkek adam renkli takım tutmaz" deyip alemi dut yemiş bülbüle çevirenlerdir. "işıklar söndüğü zaman tüm fenerliler güzeldir" pankartıyla taraflı tarafsız herkesi güldürenlerdir.
"bizim taraftarımız daha fazla" diye böbürlenenlere "en fazla sinekte b.kun üzerinde olur" cevabını yapıştıranlardır.
futbolcusuna kızdığında "aşkımız renklere sizlere değil" diyen renk aşkıdır.
2 km bayrak yapıp dünya rekoru kıran sevgidir, o bayrağın en arkasında hiç bırakmadan duran 72 yaşındaki teyzedir.
s.bükreş maçında televizyonların gösterdiği, o soğukta, ayakta, boynunda siyah beyaz kaşkoluyla titreyerek karakartallarini seyreden nine'dir.
tribünde bir doktordur, işçidir, iş adamıdır, okuma yazma bilmeyen bir sokak çocuğudur, profesördür.
omuz omuza zıplayıp "beşiktaşım benim biricik sevgilim" diye gözünde yaş, gırtlağını yırtan solcusudur, sağcısıdır, ateistidir, hacısıdır, müslümanıdır, ermenisidir, yahudisidir, hristiyanıdır.
irak işgalinden önce savaşa karşı duran yurtseverlerin yanındaki ruhtur.
mitinglerde "beşiktaşliyiz, savaşa karşiyiz" tezahüratlarında, tribün'de "savaşa hayir", "amerikan şahinlerine karşı karakartallar" pankartlarıyla tepkisini koyandır.
bir f16 burnuna yapılmış kartaldır. çarşının "a" sını anarşinin "a"sıyla yazan, güce tapmayan isyankarlıktır.
"siyah beyaz ölüm yaşam" diyen felsefedir. delikanlılığı da hayat felsefesi olarak benimseyenlerdir.
sevinmek için sevmeyendir, inadına inançla bağlı olandır.
nazım hikmet'in "aslolan hayattir" ına tribünlerin hacı babasıyla "hayatta beşiktaş" diye ölümsüzleştirenlerdir.
"çarşı, mustafa kemal hariç herkese, hatta kendinede karşi" diyen aykırılıktır.
tribüne boydan boya "ölüm ne zaman ve nereden gelirse gelsin; mezarıma siyah beyaz güller atılacaksa, mezar taşıma beşiktaş yazılacaksa, böyle ölüm hoş gelsin sefa gelsin..." yazan ölümsüz sevgidir.
çarşı ruhu beşiktaşinin uslanmaz asi ruhudur, beşiktaşini taparcasına seven çılgın aşığıdır.