- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
22 Ağustos 1962 tarihinde gizli ordu (O.A.S.)Fransa Devlet Başkanı Charles de Gavlleyi öldürmeye karar verir. Kararı Hava Ordusu subaylarından Hava Başkanlığında görevli 35 yaşındaki Yarbay Jean-Marie Bastien Thriy verdi. Görünüşte rejime sadık olan bu adam Cezayiri Milliyetçi Cezayirlilere bırakmakla hem ülkesine hem kendisini iktidara getiren adamlara ihanet etmiş saydığı Chrales de Gaullee büyük bir kin besliyordu.
Suikast Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yapılacaktı. Bastien-Thirynin yaptığı iki hata suikasti hem başarısız kılmıştı hem de hayatına mal olmuştu. Birinci hata; planlanan güzergah üzerindeki yolda onarım çalışmalarının fark edilmemesinden kaynaklanan zaman kaybı, ikinci hata; ateşin açılacağı ana karar vermek üzereyken bir takvime bakmış 22 Ağustos günü alacakaranlığının 08:45 te çöktüğünü öğrenmiş ancak baktığı 1961 yılının takvimiydi. 1962 yılının 2 Ağustosunda alacakaranlık 08:10 çöküyordu. Bu 25 dakikalık fark tarihin akışını değiştirmişti. Bu akış onu ipe götürecekti. Liberation Caddesi nde gazetesini sallayarak verdiği şifreli işaretle operasyon başlamış ancak başarısız olunmuştur. İşte bu andan sonra Fransada Jandarma Kuvvetlerinin desteğindeki Ulusal Güvenlik Kuruluşu akıl almaz bir soruşturma açıyordu. Bu hareket Fransız polisinin kayıtlarında eşine rastlanmayan, olağanüstü boyutlarda bir insan avına dönüşecekti. Dosyalardaki şifreli adı Çakal Olayı dır.
03 Eylül günü polis tesadüfen durdurduğu bir arabadan kimliği olmayan birini karakola götürdü. Karakolda adam sorgulandı. Şüphelenen polis adamın konuşmaya başlaması için sorular sormaya başladı sonunda adam bu olayla ilgili 22 kişinin adını verdi. Büyük bir operasyonla biri dışında hepsi yakalandı. Bu kişi daha yakalanamadı.
Ulusal Direniş Hareketi (A.O.S.) başına Albay Antoine Agoud gelmiş. Başkanı öldürme planlarını o yürütmeye başlamıştı. Ancak daha hiçbirşey yapamadan Almanyada yakalanarak Fransaya getirilmişti. Kendinden önceki örgütün lideri Thriy gibi idam cezası almış fakat kendisininki müebbet hapse çevrilmişti.
Yeni A.O.S. Hareketi başına Yarbay Mare Chazoet geçti. Chazonete göre Başkanı öldürme işini yapacak adam tanınmayan ve yabancı biri olmalıydı. Fransız ve İngiliz gizli servisleri arasındaki gizli çekişme onu; bir İngiliz katili seçmeye zorladı. Güvenilir bulduğu örgütten iki adamına haber yollayarak buluştular.Bu iki adamın adı Casson ve Walskidir. Chazonetin üç aydır yaptığı araştırma sonunda aklında bir İngiliz vardı. Arkadaşlarıyla konuştu ve İngiliz onaylandı. İngilize ulaşıldı. Yarım milyon dolar karşılığında İngiliz bu işi almıştı. Bu İngilizin şifreli adı Çakaldı.
1963 yılının Haziran ayının ikinci yarısıyla Temmuz ayı boyunca Fransada eşi görülmedik sayıda silahlı saldırı olaylarıyla karşılaşıldı. Saldırganlar önüne geldikleri yerleri soyuyorlardı. Bu saldırganlar O.A.S. örgütü üyeleriydi gerekli parayı temin etmişlerdi. Para anlaşmaya göre yarısı peşin geri kalan yarısı Çakalın İsviçredeki bankalardan birindeki hesabına yatacaktı.
Londraya dönen Çakal De Gaulle ile ilgili kitapların listesi hazırlayarak başkan hakkında bilgi toplamaya başladı.Ancak okuduğu tüm kitaplara rağmen adam hakkında ve cinayetle ilgili kafasında hiçbirşey oluşmamıştı.Taki Figara gazetesinde okuduğu habere kadar.O haberde yıl içinde belli bir günde koşullar ne olursa olsun Başkan halkın arasına inecekti.Bu haberde sonra Çakal asıl planı hazırlamaya başladı.
Sahte bir isim bulmak için Thames vadisinde küçük bir köye gitti. Mezarlıkta uygun olan ismi buldu. Papazla görüşerek bu isimle ilgili bilgi aldı. Bu isim Alexandres Duggandı. Daha sonra bir Belçikalıya gidip çok özel tüfek sipariş etti. Tüfek üç parçaya ayrılacaktı ve alimiyum tüplerin içine konacaktı. Tetikse son anda kendisi monte edecek şekilde olacaktı. Bu arada Çakal kendisine gerekli sahte kimlilerle uğraştı. Bunları yapacak adamı buldu ve bu konuyu halleti. Bu arada bu kimlikleri hazırlayan adamın kendisine Şantaj yapması üzerine adamı öldürdü. Tüfeği için kendisine bir orman buldu ve tüfeği test etti.
Bu arada Fransız istihbarat servisi S.D.E.C.E. Başkanı öldürme planını hazırlayanlardan Kawalskiyi yakalamıştı. Fransız hükümeti tüm birimleriyle harekete gemişti. İçişleri Bakanı çok büyük yetkilere sahip bir komiseri konuyla ilgilenmek üzere atadı. Komiserin adı Chaude Lebeldi. Artık başkanı öldürmek isteyen birinin olduğu biliyorlardı. Olağan üstü bir kovalamaca Lebelli bekliyordu.
Heryerde sarışın bir İngiliz aranıyordu. Çakalın Chazoretle haberleşmesini sağlayan ajan Valnıyi Çakala Kawalskinin yakalandığını bildirdi. Bir ara Chazoret bu operosyonun iptal edilmesini düşünmüştü. Ancak Casson artık çok geç olduğunu Çakalı kimsenin durduramayacağını söyledi.
12 Ağustos sabahı Komiser Lebel ve yardımcısı Caron: cinayete ne zaman kalkışılacağını ve süikastçı hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadıklarını yalnızca adının Çakal olduğunu öğrenen iki polis uluslararası boyutta bir işbirliği sağlamak için diğer ülkelerin polis örgütleriyle irtibata geçmeye çalıştılar.
Çakal 12 Ağustosda 12:00 yi biraz geçe Brüksel havaalanına indi. Bir otele yerleşti. Bacağını alçıya aldı. Brükselden ayrılarak Milanoya uçtu. Gümrüğü geçmekte zorlanmadı. Tüfeğin olduğu çantayı aldı. Diğerlerini emanete bıraktı bir tuvalete girdi makasla alçıyı çıkardı. Emanetteki bavulları bir hammala aldırarak lüks bir otele yerleşti.
Ertesi gün Çakal her zamanki gibi 07:30da kalktı.Kahvaltısını yaptı. Birkaç saat oyalandı oyalandıktan sonra iki günlüğüne yüksek bir para karşılığı bir Garaj 1962 model bir Alfa romeo marka bir araba kiraladı. Bir nalburcuya uğradı. Bir tulum, bir kerpeten, bir kangal çelik tel, lehim lambası ve lehim aldı. Garaja gitti aldığı malzemeleri bıraktı. Daha sonra Tüfeğinin bulunduğu çantayı alarak tekrar garaja döndü.Saat 15:00a geliyordu. Garaja girdi kapıyı içerden kilitledi ve çalışmaya başladı. İki saat boyunca tüfek parçalarının bulunduğu ince tüpleri arabanın şasisinin içine lehimledi. Bu arabayı özellikle kiralamıştı. Çünkü incelediği araba dergisinde alfanın güçlü bir çelik şasisinin olduğu ana kirişlerin içe doğru geniş bir dik açı meydana getirebilecek şekilde kıvrıldığını görmüştü.
Bu arada Çakalı arama faaliyetleri oldukça hızlı sürüyordu. Çakal iki yabancı pasaportun bulunduğu üç yabancı kimlikle dolaşıyordu.Müfettiş izini bulup otele geldiğinde Çakal çoktan arabasıyla Fransaya doğru yol almıştı. Ayrıca onlar Charles Calthropu arıyorlardı. Çakalsa Fransadaydı yeni Alexander Duggandı. Ölüm emrini verenler bile onun nerede olduğunu bilmiyorlardı. Çakal merkezle irtibatı sağlayan Valmyi aradı. Valmyde ona polisin ulaştığı noktayı anlattı. Çakal artık daha dikkatli olmalıydı.
Ertesi gün Çakal oto malzemeleri satan bir dükkana gitti. Sprey oto boyası, inze fırça aldı. Arabayı maviye boyadı. Plakaya şablon hazırladı. Arabayı gün ışıyana kadar kullanacağından gece bu amatör çalışma pek fark edilmeyecekti.
Bu arada polis Çakalın yeni kimliğini bulmuştu. Fransaya da bu isimle girmişti. Kaldığı otelde tanıştığı bir kadınla o gece beraber oldu. Sabah kadın otelden ayrılmıştı. Çakalda zaten ayrılmak durumundaydı. Hesabı kestirirken sorumluya bütün para vermiş adam parayı bozdurmaya gittiğinde otel defterinden kadının adresini almış ve oradan ayrılmıştı. Polisse hemen ardından otele baskın yapmış fakat Çakal bir kez daha sıyrılmıştı. Çakal aldığı adrese doğru gitti. Arabayı bir avlanma bölgesinde bıraktı ve bavullarını aldı. Tüfeğin bulunduğu tüpleri söktü ve yola koyuldu. Hava yeni aydınlanıyordu. Bir kamyonet bunu gideceği köye götürdü. Kadının kaldığı şatoda üç gün geçirdi.üçüncü gün sabah Valmyi aradı. Valmy ona arabayı bulduklarını söyledi. Sonra ayrılmak için hazırlık yapıyordu. Tüfeği yerleştiriyorduki kadın onu o şekilde görünce Çakala sende A.O.S.densin dedi. Çakal kadının boğazına yapışarak onu öldürdü, oradan ayrıldı. Ayrılmadan önce yeni kimliğine büründü. Kendini makyaj malzemeleri sayesinde oniki yaş ihtiyarlaştırdı. Papaz kıyafetleriyle oradan ayrıldı.Oyun giderek tehlikeli olmaya başlıyordu.Tulleen trenle Parise geçti.
Valmyle görüştüğünde, Valmy ona papaz kıyafetine olduğunu bildiklerini söyledi. Telefon görüşmesinden sonra Valmyde yakalanmıştı. Çakal artık tamamen yalnız kalmıştı. Garın arkasında üçüncü sınıf bir otele yerleşti. Tekrar kimliğini değiştirmek için aynanın karşısına geçti.
Müfettiş bu arada olup biten bütün gelişmeleri gündelik olarak Bakana raporla bildiriyordu.Müfettiş rapor için Bakanın yanına gittiğinde ortaya ilginç bir tesadüf çıkmıştı. Çakalın beraber olduğu kadın Borones Colette Polıs teşkilatından bir komiserin sevgilisi çıktı. Bu adamda o anda salonda bulunuyordu. Adam istifasını sunmayı teklif etti. Fakat bir sessizlikle olay öylece kalmıştı.
Çakala karşı alınan önlemler öyle arttırılmıştı ki Korsikalılar Birliği bile devreye sokulmuştu. Bu birlik Fransanın en iyi örgütlenmiş ve en önemli cinayet sendikasıydı.
Çakal artı büyük güne hazırlanıyordu.Tüfeğini çıkardı kendisine üç mermi aldı. Cinayet girişiminde bulunacağı bölgenin detaylı bir keşfini daha önceden yapmıştı. Büyük gün gelmişti.25 Ağustos Pazar günü. Sıcaktı, oldukça sıcak bir gündü. Kurtuluş şenliklerinin yapıldığı gündü. Güvenlik önlemleri oldukça sıkıydı. Binaların tepelerinde keskin nişancılar ve alanın 200 m. çapında geniş bir polis seti bulunuyordu. Bir ihtiyar alana doğru ilerledi, elinde aliminyum bir bastonla polise doğru yaklaştı. Polis kimlik sordu. İhtiyarın adı Andre Martindi İhtiyar ayrı bir kart daha çıkardı, kartta Malül Gaziyazıyordu. İhtiyar traş olurken yüzünü kesmişti. Polis adama nerede oturduğunu sordu. İhtiyar şuradaki apartmanın tavanlarından birinde dedi. Aldığı maaşla anca geçindiği söyledi. İhtiyar oradan ayrıldı.O ihtiyar Çakaldı.
Apartmanın giriş kısmında daha önceden gördüğü kadın iskemlede oturuyordu. Kadına yaklaştı.Bir bardak su vermişti. Bir bardak su vermesi istedi.Kadın acıkmaklı bir halde onu içeri aldı.Çakal kadını içeride öldürdü. Hızla tavan arasına çıktı.Hazırlıklarını yaptı.
Bu orada müfettiş Lebel ortalığı dolaşıyor, polislerle kouşuyordu.İhtiyarı salan polise yaklaştı.
-Buradan geçen oldu mu? diye sordu.
-Hayır Komiserim.
-Tahta perdelerin ötesine geçmek isteyen de olmadı mı?
-Hayır Komiserim, yaşlı bir harp malülünün dışında... Şurada oturuyor. aliminyum değneği vardı komiserim.
Komiser Lebel polis memurunu yanına alarak hızlıca apartmana doğru kalabalığı yardılar. Çatı katına doğru merdivenleri tırmanmaya başladılar. Bu arada Çakal, başakanın yüzünü tüfeğin dürbününde görmüştü ve tetiğe bastı. Başkan o sırada öne doğru eğilince kurşun kulağının dibinden asfalt yola saplandı.Çakalı ter basmıştı. Acaba Başkan kulağının dibinden geçen merminin sesini duymuşmuydu. Çakal ilk defa ıskalamıştı. Yeni mermiyi tüfeğe yerleştirmeye koyuldu. Müfettiş Lebelde son katın sahanlığında solularak belirdi. Yüreği sanki kaburgaların arkasında patlayıverecekti. Polis memuruna çabuk çabuk şu kapıyı kırın dedi, yana sıçradı.Polis kilide ateş etti. Çakal içeriye giren polis memurunu görünce ateş etti, polis memuru oracıkta ölmüştü. Ardından müfettiş içeri girdiğinde Çakalın yapacak birşeyi yoktu. Müfettiş Çakal diye mırıldandı. Lebel dedi Çakal. Çakal 9 mm.lik kurşunla dolu bir şarjörün neredeyse yarısını göğsüne yedi. Herşey bitmişti artık.
Onu Pere-Lachaise mezarlığındaki adsız bir mezara gömdüler.25 Ağustos 1963 günü bir araba çarpması sonucu Batı otoyolunda ölen bir yabancı turist olarak kayıtlara işlediler. Cenaze töreninde bir papaz, bir kanun temsilcisi, iki mezarcı ve cesetle birlikte altıncı kişi vardı. Bu altıncı kişi üzülmüştü sadece. Bu adam oradan ayrıldı karısı ve çocuklarıyla birlikte gündelik hayatına devam etti.
Suikast Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yapılacaktı. Bastien-Thirynin yaptığı iki hata suikasti hem başarısız kılmıştı hem de hayatına mal olmuştu. Birinci hata; planlanan güzergah üzerindeki yolda onarım çalışmalarının fark edilmemesinden kaynaklanan zaman kaybı, ikinci hata; ateşin açılacağı ana karar vermek üzereyken bir takvime bakmış 22 Ağustos günü alacakaranlığının 08:45 te çöktüğünü öğrenmiş ancak baktığı 1961 yılının takvimiydi. 1962 yılının 2 Ağustosunda alacakaranlık 08:10 çöküyordu. Bu 25 dakikalık fark tarihin akışını değiştirmişti. Bu akış onu ipe götürecekti. Liberation Caddesi nde gazetesini sallayarak verdiği şifreli işaretle operasyon başlamış ancak başarısız olunmuştur. İşte bu andan sonra Fransada Jandarma Kuvvetlerinin desteğindeki Ulusal Güvenlik Kuruluşu akıl almaz bir soruşturma açıyordu. Bu hareket Fransız polisinin kayıtlarında eşine rastlanmayan, olağanüstü boyutlarda bir insan avına dönüşecekti. Dosyalardaki şifreli adı Çakal Olayı dır.
03 Eylül günü polis tesadüfen durdurduğu bir arabadan kimliği olmayan birini karakola götürdü. Karakolda adam sorgulandı. Şüphelenen polis adamın konuşmaya başlaması için sorular sormaya başladı sonunda adam bu olayla ilgili 22 kişinin adını verdi. Büyük bir operasyonla biri dışında hepsi yakalandı. Bu kişi daha yakalanamadı.
Ulusal Direniş Hareketi (A.O.S.) başına Albay Antoine Agoud gelmiş. Başkanı öldürme planlarını o yürütmeye başlamıştı. Ancak daha hiçbirşey yapamadan Almanyada yakalanarak Fransaya getirilmişti. Kendinden önceki örgütün lideri Thriy gibi idam cezası almış fakat kendisininki müebbet hapse çevrilmişti.
Yeni A.O.S. Hareketi başına Yarbay Mare Chazoet geçti. Chazonete göre Başkanı öldürme işini yapacak adam tanınmayan ve yabancı biri olmalıydı. Fransız ve İngiliz gizli servisleri arasındaki gizli çekişme onu; bir İngiliz katili seçmeye zorladı. Güvenilir bulduğu örgütten iki adamına haber yollayarak buluştular.Bu iki adamın adı Casson ve Walskidir. Chazonetin üç aydır yaptığı araştırma sonunda aklında bir İngiliz vardı. Arkadaşlarıyla konuştu ve İngiliz onaylandı. İngilize ulaşıldı. Yarım milyon dolar karşılığında İngiliz bu işi almıştı. Bu İngilizin şifreli adı Çakaldı.
1963 yılının Haziran ayının ikinci yarısıyla Temmuz ayı boyunca Fransada eşi görülmedik sayıda silahlı saldırı olaylarıyla karşılaşıldı. Saldırganlar önüne geldikleri yerleri soyuyorlardı. Bu saldırganlar O.A.S. örgütü üyeleriydi gerekli parayı temin etmişlerdi. Para anlaşmaya göre yarısı peşin geri kalan yarısı Çakalın İsviçredeki bankalardan birindeki hesabına yatacaktı.
Londraya dönen Çakal De Gaulle ile ilgili kitapların listesi hazırlayarak başkan hakkında bilgi toplamaya başladı.Ancak okuduğu tüm kitaplara rağmen adam hakkında ve cinayetle ilgili kafasında hiçbirşey oluşmamıştı.Taki Figara gazetesinde okuduğu habere kadar.O haberde yıl içinde belli bir günde koşullar ne olursa olsun Başkan halkın arasına inecekti.Bu haberde sonra Çakal asıl planı hazırlamaya başladı.
Sahte bir isim bulmak için Thames vadisinde küçük bir köye gitti. Mezarlıkta uygun olan ismi buldu. Papazla görüşerek bu isimle ilgili bilgi aldı. Bu isim Alexandres Duggandı. Daha sonra bir Belçikalıya gidip çok özel tüfek sipariş etti. Tüfek üç parçaya ayrılacaktı ve alimiyum tüplerin içine konacaktı. Tetikse son anda kendisi monte edecek şekilde olacaktı. Bu arada Çakal kendisine gerekli sahte kimlilerle uğraştı. Bunları yapacak adamı buldu ve bu konuyu halleti. Bu arada bu kimlikleri hazırlayan adamın kendisine Şantaj yapması üzerine adamı öldürdü. Tüfeği için kendisine bir orman buldu ve tüfeği test etti.
Bu arada Fransız istihbarat servisi S.D.E.C.E. Başkanı öldürme planını hazırlayanlardan Kawalskiyi yakalamıştı. Fransız hükümeti tüm birimleriyle harekete gemişti. İçişleri Bakanı çok büyük yetkilere sahip bir komiseri konuyla ilgilenmek üzere atadı. Komiserin adı Chaude Lebeldi. Artık başkanı öldürmek isteyen birinin olduğu biliyorlardı. Olağan üstü bir kovalamaca Lebelli bekliyordu.
Heryerde sarışın bir İngiliz aranıyordu. Çakalın Chazoretle haberleşmesini sağlayan ajan Valnıyi Çakala Kawalskinin yakalandığını bildirdi. Bir ara Chazoret bu operosyonun iptal edilmesini düşünmüştü. Ancak Casson artık çok geç olduğunu Çakalı kimsenin durduramayacağını söyledi.
12 Ağustos sabahı Komiser Lebel ve yardımcısı Caron: cinayete ne zaman kalkışılacağını ve süikastçı hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadıklarını yalnızca adının Çakal olduğunu öğrenen iki polis uluslararası boyutta bir işbirliği sağlamak için diğer ülkelerin polis örgütleriyle irtibata geçmeye çalıştılar.
Çakal 12 Ağustosda 12:00 yi biraz geçe Brüksel havaalanına indi. Bir otele yerleşti. Bacağını alçıya aldı. Brükselden ayrılarak Milanoya uçtu. Gümrüğü geçmekte zorlanmadı. Tüfeğin olduğu çantayı aldı. Diğerlerini emanete bıraktı bir tuvalete girdi makasla alçıyı çıkardı. Emanetteki bavulları bir hammala aldırarak lüks bir otele yerleşti.
Ertesi gün Çakal her zamanki gibi 07:30da kalktı.Kahvaltısını yaptı. Birkaç saat oyalandı oyalandıktan sonra iki günlüğüne yüksek bir para karşılığı bir Garaj 1962 model bir Alfa romeo marka bir araba kiraladı. Bir nalburcuya uğradı. Bir tulum, bir kerpeten, bir kangal çelik tel, lehim lambası ve lehim aldı. Garaja gitti aldığı malzemeleri bıraktı. Daha sonra Tüfeğinin bulunduğu çantayı alarak tekrar garaja döndü.Saat 15:00a geliyordu. Garaja girdi kapıyı içerden kilitledi ve çalışmaya başladı. İki saat boyunca tüfek parçalarının bulunduğu ince tüpleri arabanın şasisinin içine lehimledi. Bu arabayı özellikle kiralamıştı. Çünkü incelediği araba dergisinde alfanın güçlü bir çelik şasisinin olduğu ana kirişlerin içe doğru geniş bir dik açı meydana getirebilecek şekilde kıvrıldığını görmüştü.
Bu arada Çakalı arama faaliyetleri oldukça hızlı sürüyordu. Çakal iki yabancı pasaportun bulunduğu üç yabancı kimlikle dolaşıyordu.Müfettiş izini bulup otele geldiğinde Çakal çoktan arabasıyla Fransaya doğru yol almıştı. Ayrıca onlar Charles Calthropu arıyorlardı. Çakalsa Fransadaydı yeni Alexander Duggandı. Ölüm emrini verenler bile onun nerede olduğunu bilmiyorlardı. Çakal merkezle irtibatı sağlayan Valmyi aradı. Valmyde ona polisin ulaştığı noktayı anlattı. Çakal artık daha dikkatli olmalıydı.
Ertesi gün Çakal oto malzemeleri satan bir dükkana gitti. Sprey oto boyası, inze fırça aldı. Arabayı maviye boyadı. Plakaya şablon hazırladı. Arabayı gün ışıyana kadar kullanacağından gece bu amatör çalışma pek fark edilmeyecekti.
Bu arada polis Çakalın yeni kimliğini bulmuştu. Fransaya da bu isimle girmişti. Kaldığı otelde tanıştığı bir kadınla o gece beraber oldu. Sabah kadın otelden ayrılmıştı. Çakalda zaten ayrılmak durumundaydı. Hesabı kestirirken sorumluya bütün para vermiş adam parayı bozdurmaya gittiğinde otel defterinden kadının adresini almış ve oradan ayrılmıştı. Polisse hemen ardından otele baskın yapmış fakat Çakal bir kez daha sıyrılmıştı. Çakal aldığı adrese doğru gitti. Arabayı bir avlanma bölgesinde bıraktı ve bavullarını aldı. Tüfeğin bulunduğu tüpleri söktü ve yola koyuldu. Hava yeni aydınlanıyordu. Bir kamyonet bunu gideceği köye götürdü. Kadının kaldığı şatoda üç gün geçirdi.üçüncü gün sabah Valmyi aradı. Valmy ona arabayı bulduklarını söyledi. Sonra ayrılmak için hazırlık yapıyordu. Tüfeği yerleştiriyorduki kadın onu o şekilde görünce Çakala sende A.O.S.densin dedi. Çakal kadının boğazına yapışarak onu öldürdü, oradan ayrıldı. Ayrılmadan önce yeni kimliğine büründü. Kendini makyaj malzemeleri sayesinde oniki yaş ihtiyarlaştırdı. Papaz kıyafetleriyle oradan ayrıldı.Oyun giderek tehlikeli olmaya başlıyordu.Tulleen trenle Parise geçti.
Valmyle görüştüğünde, Valmy ona papaz kıyafetine olduğunu bildiklerini söyledi. Telefon görüşmesinden sonra Valmyde yakalanmıştı. Çakal artık tamamen yalnız kalmıştı. Garın arkasında üçüncü sınıf bir otele yerleşti. Tekrar kimliğini değiştirmek için aynanın karşısına geçti.
Müfettiş bu arada olup biten bütün gelişmeleri gündelik olarak Bakana raporla bildiriyordu.Müfettiş rapor için Bakanın yanına gittiğinde ortaya ilginç bir tesadüf çıkmıştı. Çakalın beraber olduğu kadın Borones Colette Polıs teşkilatından bir komiserin sevgilisi çıktı. Bu adamda o anda salonda bulunuyordu. Adam istifasını sunmayı teklif etti. Fakat bir sessizlikle olay öylece kalmıştı.
Çakala karşı alınan önlemler öyle arttırılmıştı ki Korsikalılar Birliği bile devreye sokulmuştu. Bu birlik Fransanın en iyi örgütlenmiş ve en önemli cinayet sendikasıydı.
Çakal artı büyük güne hazırlanıyordu.Tüfeğini çıkardı kendisine üç mermi aldı. Cinayet girişiminde bulunacağı bölgenin detaylı bir keşfini daha önceden yapmıştı. Büyük gün gelmişti.25 Ağustos Pazar günü. Sıcaktı, oldukça sıcak bir gündü. Kurtuluş şenliklerinin yapıldığı gündü. Güvenlik önlemleri oldukça sıkıydı. Binaların tepelerinde keskin nişancılar ve alanın 200 m. çapında geniş bir polis seti bulunuyordu. Bir ihtiyar alana doğru ilerledi, elinde aliminyum bir bastonla polise doğru yaklaştı. Polis kimlik sordu. İhtiyarın adı Andre Martindi İhtiyar ayrı bir kart daha çıkardı, kartta Malül Gaziyazıyordu. İhtiyar traş olurken yüzünü kesmişti. Polis adama nerede oturduğunu sordu. İhtiyar şuradaki apartmanın tavanlarından birinde dedi. Aldığı maaşla anca geçindiği söyledi. İhtiyar oradan ayrıldı.O ihtiyar Çakaldı.
Apartmanın giriş kısmında daha önceden gördüğü kadın iskemlede oturuyordu. Kadına yaklaştı.Bir bardak su vermişti. Bir bardak su vermesi istedi.Kadın acıkmaklı bir halde onu içeri aldı.Çakal kadını içeride öldürdü. Hızla tavan arasına çıktı.Hazırlıklarını yaptı.
Bu orada müfettiş Lebel ortalığı dolaşıyor, polislerle kouşuyordu.İhtiyarı salan polise yaklaştı.
-Buradan geçen oldu mu? diye sordu.
-Hayır Komiserim.
-Tahta perdelerin ötesine geçmek isteyen de olmadı mı?
-Hayır Komiserim, yaşlı bir harp malülünün dışında... Şurada oturuyor. aliminyum değneği vardı komiserim.
Komiser Lebel polis memurunu yanına alarak hızlıca apartmana doğru kalabalığı yardılar. Çatı katına doğru merdivenleri tırmanmaya başladılar. Bu arada Çakal, başakanın yüzünü tüfeğin dürbününde görmüştü ve tetiğe bastı. Başkan o sırada öne doğru eğilince kurşun kulağının dibinden asfalt yola saplandı.Çakalı ter basmıştı. Acaba Başkan kulağının dibinden geçen merminin sesini duymuşmuydu. Çakal ilk defa ıskalamıştı. Yeni mermiyi tüfeğe yerleştirmeye koyuldu. Müfettiş Lebelde son katın sahanlığında solularak belirdi. Yüreği sanki kaburgaların arkasında patlayıverecekti. Polis memuruna çabuk çabuk şu kapıyı kırın dedi, yana sıçradı.Polis kilide ateş etti. Çakal içeriye giren polis memurunu görünce ateş etti, polis memuru oracıkta ölmüştü. Ardından müfettiş içeri girdiğinde Çakalın yapacak birşeyi yoktu. Müfettiş Çakal diye mırıldandı. Lebel dedi Çakal. Çakal 9 mm.lik kurşunla dolu bir şarjörün neredeyse yarısını göğsüne yedi. Herşey bitmişti artık.
Onu Pere-Lachaise mezarlığındaki adsız bir mezara gömdüler.25 Ağustos 1963 günü bir araba çarpması sonucu Batı otoyolunda ölen bir yabancı turist olarak kayıtlara işlediler. Cenaze töreninde bir papaz, bir kanun temsilcisi, iki mezarcı ve cesetle birlikte altıncı kişi vardı. Bu altıncı kişi üzülmüştü sadece. Bu adam oradan ayrıldı karısı ve çocuklarıyla birlikte gündelik hayatına devam etti.