• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Cahile bağdad sorulmaz

Seth

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
7 May 2015
Konular
135
Mesajlar
138
MFC Puanı
150
Seçmenlerin yüzde kaçı cahil değil, bilen var mI? Üniversite sınavlarında bile sıfır alan binlerce öğrencisi olan bir ülkede; yalnızca ilkokul okumuş kişilerin sayısı ne? On yıldır, tek bir kitap bile okumamış olanların sayısı ne? Cinlere, perilere,meleklere, fala, büyüye, doğa üsdü varlıklara, boş inançlara inananların sayısı kaç? Bu ülkede; boş inançları olmayan, bilimsel, üniversite bitirmiş insan sayısı ne? Bir dilekçeyi bile yazamayacak insanların sayısı kaç? Hastasını doktora götürmek yerine hacıya, hocaya götürenlerin sayısı kaç? Demokrasi, özgürlük, kapitalizim, sömürgecilik nedir, bilenlerin sayısı kaç? Yağmurun nasıl yağdığını bilenlerin sayısı kaç? Seçmenlerin kaçı acaba, bir bilgi ve mantık sınavını geçebilirler? Seçmenlerin kaçının acaba akıl ve ruh sağlığı yerinde? Türkiye’deki şirketler, devlet kurumları acaba, seçmenlerin yüzde kaçını işe alınabilir nitelikde bulabilir? Seçmenlerin yüzde kaçı bilimsel, bilimsel mantığa sahip? Evet. Matemetik de bilim de ölçmek ile başlar. Çöpçüleri bile işe alır iken sınav yapanlar acaba, ülkeyi yönetecekleri seçenlere neden sınav yapmıyorlar? Ben biliyorum ki çarpım tablosunu bile bilmeyenlere, toprak yiyenlere bile seçmen kağıdı veriliyor. Türkiye’yi yönetmek, Türkiye’yi yönetecekleri seçmek; bu kadar sıradan, özelliksiz, niteliksiz bir iş mi?

Siyaset, demokrasi; cahilleri kandırıp, yanıltıp, yönlendirip oyları alma işine dönüşmüş. Siz ey siyasal partiler; sizlere oy verenlerin akıl ve ruh sağlıklarını, eğitim düzeylerini, mantık düzeylerini, kişiliklerini, ahlaklarını, sabıka kayıtlarını, yapdıkları işleri hiç merak etdiniz mİ? Oy olsun, çamurdan olsun, değil mi? Çöpçü olmak isteyenlerden bile diploma ister iken; siyasetçilere oy vereceklerden neden bir nitelik istenmiyor? Üniversitede rektör, dekan olmak isteyenlerin; ayakkabıcı boyacılarından, çöpçülerinden, esnafdan oy istemesi doğal mı, bilimsel mi? Peki neden; ülkeyi yönetmek isteyenleri seçeceklerde belirli bilimsel, mantıksal, kültürel özellkler aranılmıyor?

Demokrasi bir felsefedir, bilimdir, mantıkdır; oy kullanmak, oy değil. Demokrasi oya indirgenir ise ortaya yalancı demokrasi çıkar ki bu tür demokrasi genelevlerde, mafyada, kumarhanelerde bile var. Gerçek demokrasi; cehalete, cahillere oy verdirtmek değildir. Üniversitelerde rektörleri, dekanları; hastahanelerde baştabipleri, barolarda baro başkanlarını, okullarda müdürleri seçer iken halka mı soruluyor? Peki bir ülkenin milletvekillerini, başbakanlarını, cumhurbaşkanlarını, başkanlarını seçmek; rektör, dekan, baştabip, baro başkanı, müdür seçmekden daha mı önemsiz, değersiz, sıradan birşey? Demokrasi siyasetçilerin, oyların, halkın değil felsefenin, bilimin egemenliğidir. Bunu anlamaz iseniz gün gelir ******ler de eşcinseller de vatanhainleri de pisikopatlar da sosyopatlar da milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı, başkan seçilebilir.

Bir eşeği pazardan , kıral alır ise diktatörlük; halk satın alır ise demokrasi diyemezsiniz. Gerçek demokrasi bambaşka birşeydir; felsefedir, mantıkdır, bilimdir, bilimsellikdir, akıldır, mantıkdır. Peki siyasetçilere, ülkeyi yöneteceklere oy vereceklerde bu özellikler var mı? Seçmenlerde bu özellikler yok ise onların oy kullanmasına demokrasi diyemezsiniz. Seçmenlerin yüzde kaçı felsefe, mantık, bilim, bilimsellik biliyor?




Demokrasinin ilkeleri, koşulları vardır arkadaşlar. Bunlardan biri, vatanseverlik; biri, bilimsellikdir. Peki arkadaşlar ; seçmenlerin ve seçilenlerin yüzde kaçı bu ilkelere, koşulara uyuyor? Sonra da kalkıp; ilkokul mezunlarının bile milletvekili seçilebildiği bir yerde, ilkokul mezunlarına sürücü belgesi verilmemesi kararı alınıyor. Hani burada mantık, bilimsellik? Yok! Bilimsellik, mantık yok ise demokrasi de yok, arkadaşlar. Kişi; bölücü bir terör örgütü üyesi ama milletvekili seçilmiş, yeterli oyu aldı diye. Hani burada vatanseverlik? Yok! Vatanseverlik yok ise demokrasi de yok , arkadaşlar. Bunlara kim oy vermiş, neden vermiş; bunlar da araştırılmalı.

Demokrasi 1950 yılından bu yana sürekli nitelik, özellik, içerik, anlam yitiriyor ve bilime, bilimselliğe, akıla, mantığa, vatanseverliğe ve gerçek demokrasiye hakaret durumunu almış durumda.

Aydınlar, üniversite öğrencileri, üniversiteliler uyuyorlar. Ne yapmak gerekdiğini bilmiyorlar. Çil yavruları gibi dağılmışlar. Herkes, kendisinden olmayanı düşman bellemiş. Oysa tümü de yanlış yoldalar. Yalancı demokrasi herkesin eline birer ayna vermiş, kendilerini seyrettiriyor.

Bilimsel, vatansever olmayanlara seçme ve seçme hakkı verenler gerçekde gerçek demokrasiyi, doğruyu, iyiyi, güzeli, insancayı istemiyorlar demekdir. O büyük Türk düşünürü, Türk önderi Atatürk bile, meclisin, milletvekillerinin bir kararını, yanlış bulup yırtmış atmış idi. İşde gerçek demokrasi budur: Bilimselliğin ve vanatseverliğin egemenliğidir; oyların, bilimsellik dışı halkın değil. Buna diktatörlük diyenler; yıllardır batı’nın, imf’nin Türkiye dayatdığı, ‘ kemer sıkdıran’, ‘ acı reçeteler’ine neden bu bir diktatörlük deyip başkaldırmadılar? Faşist, sömürgeci, barbar, Türkiye düşmanı batı dayatınca diktatörlük olmuyor da demokrasi oluyor ama vatanseverler, bilimseller dayatınca diktatörlük oluyor, öyle mi! Yesinler sizin demokrasinizi ve demokrasi anlayışınızı.

Bir ülkede ancak bilimciler, bilimseller, vatanseverler, boş inançsızlar, ahlaklılar oy kullanır ise gerçek demokrasi vardır; yok ise oradaki demokrasi yalandır, uydurukdur, tuzakdır, oyundur.

Evet; kapitalistler, siyasal partiler; başlarınıza neden cahilleri geçirmiyorsunuz da bir sürü koşul arıyorsunuz? Haydi, Tübitak’ın başına, Tüsiad’ın başına, Koç Holding’in başına, Akdeniz Üniversitesi’nin başına, İş Bankası’nın başına, Kanal D’nin başına, Kızılay’ın başına, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, Genelkurmay Başkanlığı’nın başına; cahilleri ya da dilencileri geçirin. Ama milletvekili, belediye başkanı olmak istediğinizde, önünüze gelenden oy istemeyi biliyorsunuz, değil mi? Bu vatan, bu ülke; şirketlerinizin, üniversitelerinizin yönetim kurullarından daha mı önemsiz, değersiz?

Demokrasi ise demokrasi ama onun da koşulları, ilkeleri var be kardeşim. Ortalık; sağlık sözcüğü yerine hijyen; ahlak sözcüğü yerine etik; tanıtım sözcüğü yerine pıromosyon; doldu, siz demokrasiden söz ediyorsunuz. Hangi yüz ile? Ekonomisel sömürgeleşmeden sonra bir de dilde sömürgeleşme mi, demokrasi?

Demokrasinin felsefel okulu var kardeşim, okulu; seçmek için de, seçilmek için de önce o okulu bitirin. Öyle, ‘ At elini cebine.’, ile demokrasi olmuyor.

1950’den sonraki tüm hükümetler demokrasiye ve vatanaihanetden yargılanmalı. Bunu yapamadığınız sürece bu ülkeye gerçek demokrasi gelmez. Ak koyunu boyayıp kara koyun; kara koyunu boyayıp ak koyun diye size yuttururlar. abd’de de ab’de de gerçek demokrasi yok. Gerçek demokratlar saldırgan, barbar, ahlaksız, ilkel, vahşi olmaz; onlar birer düşünürdür. Siyasetçilerden demokrasi de demokrat da olmaz ancak ve ancak düşünürlerden, bilgelerden, alimlerden, bilimsellerden olur.

Yeter ama sıkdınız. Çok sıkdınız.

Gerçek demokrasiyi getirecek her durum hakdır, hukukdur, insanlık görevidir, bilimseldir, zorunlulukdur.

Demokrasi adına bu kadar cehalet de midemi bulandırıyor.

Demokrasi diye insanları, toplumları, halkları kandırıp, aldatıp; cahile Bağdad sormak bırakılmalı artık. Yok ise demokrasi diye ülkenin götürüldüğü yer ancak zalimlere kölelik olur.

İnsanlar iki şeyin hakkını öncelik ile vermeli: Kitapdaki mürekkebin, vatandaki kanın.

Cahile cuhula Bağdad sorulmaz. Türkiye ise hiç sorulmaz.





Necdet Gürçiftçi
 

LeGoLaS

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
1 Ağu 2008
Konular
4,885
Mesajlar
16,461
MFC Puanı
15,790
göreceli bir yazı sanırım​
 
Üst