-
- Üyelik Tarihi
- 3 Nis 2008
-
- Mesajlar
- 2,499
-
- MFC Puanı
- 0
Buzluk Mağarası, Sultandağı ilçesine bağlı Dereçine Kasabası'nın güneyinde Sultandağları'nın 2.519 metre ile en yüksek yeri olan kuzeybatı zirvelerinde yer alan tabiat harikasıdır, yüzyıllardan beri sadece yaz sıcağında, buz üretir. Halk arasında "Buzluk Mağarası" olarak bilinen mağara ile ilgili şöyle bir rivayet vardır:
Bursa'nın Osmanlı Devletinin başkenti olduğu 1300lü yılların ortalarında padişahın bir yakını hastalanır. Hekimler, hastalığının çaresinin "buz" olduğunu söylerler. Yazın ortasında buz nereden bulunacaktır? O sırada sarayda muhafız olarak bulunan Dereçineli (Sultandağı ilçesine bağlı kasaba) bir asker huzura çıkar ve kendisinin buz bulabileceğini söyler. Askerin emrine develer, katırlar verilir ve asker yola çıkar.
Sultandağlarındaki Buzluk Mağarasına gelir, istediği kadar buzu samanların içerisinde muhafaza etmek suretiyle yaz sıcağında Karahisardan Bursaya götürür.
Bu işten fazlasıyla memnun olan Padişah, askere sorar:
"Dile benden ne dilersen?" Asker, köyünde başını sokacak bir evi olmadığını söyler ve kendine bir ev yapılmasını diler.
Padişah ferman buyurur: "Tiz bu askerin köyüne bir ev yapın
Hemen Dereçinenin en güzel yerine asker için saray yavrusu bir ev yapılır. Hatta eve üç katlı olarak başlanır da evin yapıldığı yer rüzgâra açık olduğu için iki katlı olarak tamamlanır. Evin kalıntılarının hâlâ ayakta olduğu söylenmektedir.
Afyon - Konya karayolu ile Buzluk Mağarasına gitmek mümkündür. Aracınızla meşe ormanlarının arasından geçerek otomobille gidebileceğiniz son nokta olan Küçük Kirazlı Yaylasına ulaşırsınız. Burada sizi yaklaşık 4 saatlik bir yürüyüş beklemektedir. Eyimin zaman zaman 70 dereceye yaklaştığı vadiden Elmas Deresine indikten sonra, vadinin diğer yamacına tırmanarak, bir peri bacasını andıran kaya kütlesinin ardında saklanmış gibi duran Buzluk Mağarasına varabilirsiniz. Buzluk Mağarasının girişi, sadece bir kişinin geçebileceği genişlikte ve yukarıya doğru gittikçe üçgen biçiminde daralmaktadır. Düşey doğrultuda gelişen mağara, girişten itibaren 25 metreyi bulan 3 kademeden meydana geliyor. Mağaranın ağzında sizi karşılayan serin hava aşağıya doğru inildikçe daha da soğuyor ve girişin 5inci metresinden itibaren yerlerdeki buzlanmayı görebiliyorsunuz. Mağara tabanının bir bölümünde ise duvardan aşağıya sarkan ve kayaların üzerini yorgan gibi örttükten sonra aşağıya doğru sarkıtlar meydana getiren buzlarla karşılaşıyorsunuz. Öteki bölümde ise, nohut büyüklüğünde milyonlarca buz kristali sanki bir elmas definesi izlenimini veriyor.
Buzluk Mağarasının duvarlarında buzların oluşması mağaranın biçimi ve iklim şartlarıyla bağlantılı olarak açıklanıyor. Buzluk Mağarasının dar bir girişi, düşey doğrultuda gelişen mağarada yazın duvarlardan sızan su, serin boşluklar ile dışarısı arasındaki ısı farkı yüzünden güçlü hava dolaşımıyla buharlaşıyor. Buharlaşmayla meydana gelen sıcaklık kaybı, soğumaya ve sonuçta mağara duvarlarının buz tabakası ile kaplanmasına yol açıyor. Söylenene göre mağaradan kışşın buhar çıkıyor. Haziran ayının sonuna kadar tepelerinden kar eksik olmayan Sultandağlarına ve Buzluk Mağarasına yaz aylarından başka zamanlarda çıkmak mümkün değildir. Buzluk mağarası, doğayı seven ve macera arayanlar için ideal bir tabiat harikasıdır.
Bursa'nın Osmanlı Devletinin başkenti olduğu 1300lü yılların ortalarında padişahın bir yakını hastalanır. Hekimler, hastalığının çaresinin "buz" olduğunu söylerler. Yazın ortasında buz nereden bulunacaktır? O sırada sarayda muhafız olarak bulunan Dereçineli (Sultandağı ilçesine bağlı kasaba) bir asker huzura çıkar ve kendisinin buz bulabileceğini söyler. Askerin emrine develer, katırlar verilir ve asker yola çıkar.
Sultandağlarındaki Buzluk Mağarasına gelir, istediği kadar buzu samanların içerisinde muhafaza etmek suretiyle yaz sıcağında Karahisardan Bursaya götürür.
Bu işten fazlasıyla memnun olan Padişah, askere sorar:
"Dile benden ne dilersen?" Asker, köyünde başını sokacak bir evi olmadığını söyler ve kendine bir ev yapılmasını diler.
Padişah ferman buyurur: "Tiz bu askerin köyüne bir ev yapın
Hemen Dereçinenin en güzel yerine asker için saray yavrusu bir ev yapılır. Hatta eve üç katlı olarak başlanır da evin yapıldığı yer rüzgâra açık olduğu için iki katlı olarak tamamlanır. Evin kalıntılarının hâlâ ayakta olduğu söylenmektedir.
Afyon - Konya karayolu ile Buzluk Mağarasına gitmek mümkündür. Aracınızla meşe ormanlarının arasından geçerek otomobille gidebileceğiniz son nokta olan Küçük Kirazlı Yaylasına ulaşırsınız. Burada sizi yaklaşık 4 saatlik bir yürüyüş beklemektedir. Eyimin zaman zaman 70 dereceye yaklaştığı vadiden Elmas Deresine indikten sonra, vadinin diğer yamacına tırmanarak, bir peri bacasını andıran kaya kütlesinin ardında saklanmış gibi duran Buzluk Mağarasına varabilirsiniz. Buzluk Mağarasının girişi, sadece bir kişinin geçebileceği genişlikte ve yukarıya doğru gittikçe üçgen biçiminde daralmaktadır. Düşey doğrultuda gelişen mağara, girişten itibaren 25 metreyi bulan 3 kademeden meydana geliyor. Mağaranın ağzında sizi karşılayan serin hava aşağıya doğru inildikçe daha da soğuyor ve girişin 5inci metresinden itibaren yerlerdeki buzlanmayı görebiliyorsunuz. Mağara tabanının bir bölümünde ise duvardan aşağıya sarkan ve kayaların üzerini yorgan gibi örttükten sonra aşağıya doğru sarkıtlar meydana getiren buzlarla karşılaşıyorsunuz. Öteki bölümde ise, nohut büyüklüğünde milyonlarca buz kristali sanki bir elmas definesi izlenimini veriyor.
Buzluk Mağarasının duvarlarında buzların oluşması mağaranın biçimi ve iklim şartlarıyla bağlantılı olarak açıklanıyor. Buzluk Mağarasının dar bir girişi, düşey doğrultuda gelişen mağarada yazın duvarlardan sızan su, serin boşluklar ile dışarısı arasındaki ısı farkı yüzünden güçlü hava dolaşımıyla buharlaşıyor. Buharlaşmayla meydana gelen sıcaklık kaybı, soğumaya ve sonuçta mağara duvarlarının buz tabakası ile kaplanmasına yol açıyor. Söylenene göre mağaradan kışşın buhar çıkıyor. Haziran ayının sonuna kadar tepelerinden kar eksik olmayan Sultandağlarına ve Buzluk Mağarasına yaz aylarından başka zamanlarda çıkmak mümkün değildir. Buzluk mağarası, doğayı seven ve macera arayanlar için ideal bir tabiat harikasıdır.