- Konum
- İstanbul
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Tem 2013
-
- Mesajlar
- 813
-
- MFC Puanı
- 14
Ormanda babası ile yürüyüş yapan çocuğun ayağı takılıp düşer. Canı yanan çocuk ahhhhh diye bağırır. Çocuğun sesi karşı ki dağdan ahhhhh diye aynen geri döner. Çocuk büyük bir şaşkınlık ve merak içerisinde sen kimsin? diye seslenir. Aldığı cevap sen kimsin? olur. Aldığı cevaba kızan çocuk sen bir korkaksın diye tekrar bağırır. Dağdan gelen ses, sen bir korkaksın olur. Babasına dönen çocuk baba neler oluyor böyle? diye sorar. Bunun üzerine babası Oğlum dinle ve öğren! Dağa dönüp sana hayranım diye bağırır. Gelen cevap sana hayranım! Baba tekrar bağırır, sen muhteşemsin! Gelen cevap; sen muhteşemsin! Çocuk daha çok şaşırır, ne olduğunu anlamadığı bu durumu kendisine açıklamasını ister.
Baba, oğlum insanlar buna yankı derler, ama aslında bu yaşamdır. Yaşam daima sana, senin verdiklerini geri verir. Aynen bunun gibi hayatta ki her şey tesadüf değil, yaptıklarımızın aynada bir yansıması, yaptığımız davranışların aynasıdır.
Mevlanada Mesnevide; Bu dünya bir dağa benzer. İşlerimiz, yaptıklarımız da sese. Seslerimiz güzel de olsa, çirkin de olsa dağa çarpar döner yine bize gelir.
Baba, çocuğuna devamla bak evlat; yaşlı bir inşaat ustasının emeklilik çağı gelmişti. Patronuna, elindeki işlerini bitirdikten sonra artık emekli olmak istediğini söyler.
Patronu, çalışkan, başarılı marangozunun emekli olup ayrılmasına üzülür, sonra ona kendine bir iyilik olarak son bir ev daha yapmasını rica eder.
Yaşlı inşaat ustası, patronunu kırmaz ve hemen işe girişir. Ancak gönlü yaptığı işte olmadığından baştan savma bir işçilik yapar. Kalitesiz malzeme kullanır.
İşini bitirdiğinde patronu gelir, evin anahtarını yaşlı inşaat ustasına uzatır. Bu ev senin, benden sana hediye!
Yaşlı inşaat ustası, şok olmuştu. Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman böyle baştan savma yapar mıydı!
Bizim için de bu böyledir. Gün be gün kendi hayatımızı kurarız. Çoğu zaman da, yaptığımız işe elimizden gelenden daha az özen gösteririz. Sonra da şoka gireriz. Eğer tekrar yapabilsek çok daha farklı yaparız. Ama artık çok geçtir. Geriye dönemeyiz.
Hayatta böyledir. Geriye dönüşü olmayan bir kendin yap tasarımıdır. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar öreriz.
Unutmayın, bugün yaptığımız davranışlar, verdiğimiz kararlar, seçimler, yarın yaşayacağımız evi kurar.
Geçmişe dönük keşkelerle yaşamaktansa; geleceğe dönük belkilerle yaşamayı tercih ediniz.