İlçe Karacabey
Kurşunlu, Bursa ilinin Karacabey ilçesine bağlı bir köydür
Kursunlu köyünün ismi mahalli telaffuzla baska bir sekilde olmayip, Osmanli Devleti döneminde bir Rum köyü oldugu dönemlerde de adinin KURSUNLU oldugu bilinmektedir Bizans ve Osmanli dönemlerinde çesitli maden isletmeleri oldugu günümüzdeki kalintilardan anlasilmakta olup, köyün yaslilarinin da söyledigine göre burada kursun madeni olmasi nedeniyle isminin Kursunlu oldugu tahmin edilmektedir
Köyün Tarihi
Köyde bulunan manastir ve kilise kalintilarindan ve bugün orman olan dag etegindeki ev kalintilarindan köyün çok eski bir yerlesim alani oldugu bilinmektedir Bizans ve Osmanli Devletleri döneminde bu köyde bulunan Manastirda rahibeler yetistirildigi, halkin zeytincilik, bag ve bahçe islerinin yaninda sarap üretimiyle geçimlerini sagladiklari bilinmektedirKöy 600 yila yakin bir zaman Osmanli himayesinde Rum asilli halki ile burada yasamistir; fakat Osmanli Devletinin zayif anlarinda yöre halki bazi problemler çikarmistirCumhuriyetin kurulusundan önce (Istiklal Harbi esnasinda) Yunanlilarin bölgeyi ele geçirmesiyle bu köy halki da iskal kuvvetlerine yardim etmistirKurtuluş Savaşının tarafimizdan kazanilmasindan sonra devletine ihanet eden bu insanlar köyü terk ederek Yunanistana kaçmislardir
Köyün yeniden kurulmasi:
1923-1933 yillari arasinda köy tamamen bos olarak kalmistir 1933 yilinda yapilan Mübadil Mühacir (Halklari karsilikli degistirme) anlasmasi ile Kursunlu Köyüne Drama (Yunanistanda bir sehir) yöresinden 18 aile gelmistirBu aileler burada iskan edilmislerdir
Kursunluya gelen aileler çiftçilikle ugrastiklarindan bu sahil köyünde önceleri orman isçiligi ve balikçilik yapilmamistirKöye gelenlerden iki aile burada kalirken digerleri çiftçilige daha müsait olan Karacabeyin ova köylerine gitmislerdirKöyde kalan iki aileden birisinin oglu olan Hüseyin POYRAZ o dönemde bosalan köye yeni aileler getirme çabasina girismis ve köy muhtari olup köyün gelismesi için yogun bir çaba sarfetmistirDaha önce buralari taniyan Rizeli Mehmet Köseoğlu ve Giresunlu Hüseyin Civeleki bulan köy muhtari onlarin aileleriyle beraber köye yerlesmelerini istemistirBu iki aile 1949 yilinda Kursunluya gelerek yerlesmistirDaha sonra aileler Rize ve Giresundaki akrabalarini da köye getirmislerdir
Yine bu dönemde Batum'dan göç eden Mehmet YILMAZ(Fileke Kuru Mehmet), Kazanbaş ailesi ve Rize Çayeli'nden Okumuş aileleri kalabalık bir nufus olarak köyün ilk yerleşimcileri olmuştur
Köyün tarihindeki önemli olaylar:Kurtulus Savasinda köyün Rum halki iskal kuvvetleriyle isbirligi yapmislar; fakat sonunda köyü terk etmek zorunda kalmislardir Cumhuriyetin ilanindan 10-15 yil önce Malkara mahallesinde yasayan Manolisminde bir korsan oldugu, bu korsanin yöreden geçen gemileri ve Istanbuldan Mihalliç deresine gelen gemileri de soydugu anlasilmaktadir Kirman isimli bir eskiyanin da zamaninda nam saldigi bilinmektedir Köyle ilgili bir rivayete göre Bizans döneminde bir imparatorun kizi bulasici olan cüzzam hastaligina yakalanmis, sifa bulunamayinca babasi tarafindan saraydan uzaklastirilmis ve gemiyle köye birakilmis daha sonra Kursunlu deresine giren güzel prenses sifa bulmustur Tarihi Eserler: Köyün en önemli tarihi eseri ManastirdirManastir yaklasik 5 dönüm arsada kurulmus çok güzel bir esermis, gerek köye ilk gelen muhacirler ve gerekse sonradan gelenlerin bilinçsizligi ile tahrip olmustur Manastirdan kalan sütun baslari ve bazi kalintilar açik müze halinde korunmaya son yillarda alinmistir 1950 yilinda köy içinde hala ayakta duran bir kilise varmis, bu kilise ile birlikte civarda bulunan 12 adet kilise tamamen yok olmustur Günümüzde bu eserlerin ufak tefek kalintilari vardir
Turizm Alaninda Gelismeler: Kursunlu Köyü sahilinde, ormanla denizin iç içe olmasi, havasi ve suyunun güzel olmasi, tabii güzellikleri, denizinin temizligiyle ülkemizin en sirin tatil yörelerinden birisi olup gelismeye ve yatirima açiktir Sahilleri koruma ve imar kanunlari ile yerlesik alanda sahile 30 m Mücahir alanda 100 m Mesafeye ev yapmak yasaklanmistir Malkara mahallesiyle birlikte köyde 850nin üzerinde yazlik daire vardir Sürekli gelisen tatil yöresinin simdiki muhtari Sn Rifat KAYHANin da çabalariyla köy her geçen gün gelismekte ve turizm merkezi haline gelmektedir
Nüfus Durumu: Köyde 100 hanesi yerli, 800ün üzerinde de yazlikçi aile vardir 2000 sayimina göre köyün nüfusu 900ü geçmistirTurizm sezonunda yazligi olanlarin gelmesiyle, günübirlik gelip gidenler dahil nüfus bes bini bulmaktadir
Köyün Sivesi:
Köyün halki Dogu Karadeniz Bölgesinden geldikleri için Karadeniz sivesiyle konusmasina karsin özellikle genç nüfus aldiklari egitim sayesinde Istanbul Türkçesiyle konusmaktadirNüfusun hepsi Müslüman olup,Hanefi meshebindendir Kursunlunun Konumu: Köy Türkiyenin kuzey batisinda Marmara Denizinin güney sahilinde, Bandirma Körfezinin 26 km dogusundadirKöyün kuzeydogusunda 13 deniz mili mesafesinde Imrali adasi yer almaktadirKöy doguda, Karacabeye bagli Bayramdere, Yeniköy, Güney Sahmelek, batida Bandirma ilçesinin Yenice köyleri ile komsudur Köyün Karacabey ilçesine uzakligi 40, Bursaya 105 kmdir
Geçim Kaynaklari:
Köyün en büyük zenginlik kaynagi deniz ve ormandirKöy halkinin tamami deniz ve orman ürünlerinden dogrudan ya da dolayli olarak yararlanmaktadirOsmanli Devleti zamaninda Karadagda özellikle kursun ve baska madenleri Fransizlarin çikardigi bilinmektedirBugün ise isletilen maden ocagi yoktur1990 yilinda MTA çevrede arastirma yapmis ve Kuvarsmadeni oldugunu tespit etmistirKöylü bahçelerde mandalina, elma, armut, incir, nar, erik, kiraz, visne ve zeytin yetistirilmekte olup; asil gelirini deniz ürünlerinden elde etmektedirYerli balik türleri olan mezgit,tekir,dil,lipsöz,kirlan giç,istavrit baliklarinin haricinde göç veya mevsim baligi olan karides,kefal,karagöz,levrek,m irmir,lüfer,hamsi,pa lamut baliklari tutulmakta ve ülke ekonomisine katkida bulunulmaktadir
Kültür Durumu:
Kursunlu Köyünde Kursunlu Ilkögretim Okulu , yeni binasinda bilgisayar laboratuarli olarak egitim-ögretim hizmetine devam etmektedirKöyde okuma çaginda olup da okula gelmeyen ögrenci yokturKöyde 7-50 yas arasi okur yazarlik orani % 96dir
Sosyal Hayat:
Köyde kadin erkek ayrimi olmayip herkes çalismaktadirGenç kizlar köyde açilan dikis-nakis kursuna gitmektedirler Köyde iki kahve bir de gazino bulunmaktadirGünlük gazeteler marketten temin edilebilmektedirKöy içinde Cuma günleri Pazar kurulmakta olup isteyenler Sali günleri Karacabey halk pazarina alis-verise gitmektedir Köy halkinin yemek kültürü çok gelismis olup özellikle Karadenizli olduklari için karalahana ve misirla yapilan yemekleri meshurdur Burada yasayan insanlar kanunlara karsi saygili olup son derece sicakkanli ve misafirperverdirler