18.Aralık.1963
Oklahama, Amerika
Sinema Oyuncusu, Prodüktör
İngiliz asıllı Amerikalı aktör, prodüktör. Hollywoodun en başarılı aktörlerinden biri olmasının yanı sıra, People dergisine ve birçok kaynağa göre yaşayan en seksi erkektir. Filmografisinde yer alan filmlerden bazıları Se7en, Fight Club, Meet Joe Black, Twelve Monkeys, Legends of the Fall, Snatch, Thelma & Louise, A River Runs Through It ve Babeldir. Başarıları, aşkları ve filmleriyle milyonları peşinden sürükleyen bir 21. yüzyıl ikonu haline gelmiştir. Farklı türlerdeki rollerin hakkından büyük başarıyla gelen aktör, Angelina Jolie ile birlikte kimsesiz ve hasta çocuklara yardım için projeler geliştirmektedir. Çiftin danışmanı Trevor Neilson konuyla ilgili olarak Hello dergisine şu açıklamayı yapmıştır: Bu yardım aktivitelerinin ve taraflı duruşlarının ruhunda yatan şey adalet duygusu ve savunmasız bu insanlara yardım edebilme arzusu. Tüm dünya etrafındaki bu adaletsizliğin üzerine ışık tutmaya çalışarak, dikkati bu yöne çekmek istiyorlar.
Biyografi
18 Aralık 1963te İngiliz kökenli üç çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak Oklahomada dünyaya geldi. Gerçek adı William Bradley Pittti. Doğumundan hemen sonra Pitt ailesi Springfielde taşındı. Çocukluğu erkek kardeşi Doug Pitt ve kız kardeşi Julie Neal Pittle birlikte Springfield de geçen Brad, Kickapoo Lisesinde okumaya başladı. Sporla ve okulun öğrenci işleriyle yakından ilgileniyordu. Okul yıllarında arkadaşları ona Pittler lakabını takmışlardı. 1982 yılında yapılan bir organizasyonda en iyi giyinen erkek seçildi. Müzikle de yakından ilgilenen Pitt, Q Magazine dergisiyle yaptığı bir röportajda aldığı ilk albümün Elton John'un Captain Fantastic albümü olduğunu belirtecekti.
Gazetecilik öğrenimi almak üzere Columbiadaki Missouri Üniversitesine kaydoldu. Öğrencilik yıllarında erkek kolejlerindeki öğrencilerin sosyal aktiviteler için bir araya geldiği The Sigma Chi birliğine üyeydi. 1986 yılında mezun olması için yalnızca iki kredisi kalmışken şansını Hollywoodda denemek için okuldan ayrıldı. Missouri Üniversitesinde reklâmcılık eğitimi veren ve Brad Pittin de eski hocalarından biri olan bir profesöre göre, Pitt, adı The Men of Mizzou olan bağımsız bir takvim projesi için çalışıyordu. The Men of Mizzou, projenin sanat yönetmenliğini yapan ve tüm ilgisini bu çalışmaya yönelten Pittin okuldan mezun olmasını engellemişti.
Kariyer seçimi etrafındakiler için sürpriz oldu. Çünkü okuldayken birkaç showda sahne almasına rağmen, bu işi profesyonel olarak ve tutkuyla yapmak istediğini kimse bilmiyordu. Sonunda, film yıldızı olmayı kafasına koyan genç Pitt, cebinde sadece 325 dolarla Californianın yolunu tuttu.
Hollywooda gittikten sonra Pitte altı yıl süreyle Roy London oyuncu koçluğu yaptı. Head Of The Class isimli sitcomda aldığı ufak rolle ilk ekran tecrübesini yaşayan Pitt, o dönem kısa süreliğine showun yıldızı Robin Givensla birlikte oldu. Pitt ayrıca Growing Pains isimli dizinin iki bölümünde de konuk oyuncu olarak rol aldı.
Uzun süre soap opera Another Worldde Chris rolüyle izleyicinin karşısına çıktıktan sonra Our House isimli dizide sesini duyurdu. Dizinin diğer bölümünde oynaması için teklif aldıktan hemen sonra kendini birden bire Shalane McCall'in erkek arkadaşı Charlesı canlandırdığı, Amerikanın en popüler dizilerinden biri olan Dallasta buldu. O dönemde ayrıca prime time kuşağında yayınlanan Thirtysomething, 21 Jump Street ve Freddy's Nightmares gibi dizilerde de oynuyordu.
1987 yılında Andrew McCarthy, Robert Downey Jr.ve James Spader gibi ünlü oyuncularla birlikte Less Than Zero ve hemen ardından Charlie Sheenle No Man's Land filmlerinde oynadıktan sonra, 1989da, ilk ciddi beyaz perde deneyimi olan Cutting Glass filminde Dwight Ingalls rolünde izleyiciyle buluştu. Pitt, aynı yıl yine film yıldızı olan Jill Schoelen ile birlikteydi.
Pittin beyaz perdedeki ilk başrolü 1988 yazında Yugoslavyada çekilen Dark Side Of The Sun filmiyle oldu. Filmin çekimleri bitmiş olmasına rağmen savaşın başlaması nedeniyle, vizyona girmesi seneler sonra gerçekleşti. 1990 yılında TV filmi Too Young to Die?da rol aldı. Filmde uyuşturucu bağımlısı Billy Cantonı canlandıran Pitt, başrolleri paylaştığı Juliette Lewise aşık oldu ve üç yıl sürecek birliktelikleri başladı.
Brad Pittin geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan filmi 1991 tarihli Thelma & Louise oldu. Ridley Scottın yönetmenliğini yaptığı film, Amerikada büyük ilgi görmüştü. Başrollerini Susan Sarandon, Geena Davis, Harvey Keitel ve Michael Madsenın paylaştıkları yapım, Pittin filmografisi için oldukça önemliydi. Ayrıca filmde sadece 15 dakika görünmesine rağmen People Magazine dergisi tarafından "Dünyanın En Seksi Erkeği seçilecekti.
Ralph Bakshinin yönetmenliğini yaptığı 1992 tarihli Cool World filminden sonra Robert Redfordun yönetmenliğinde, Craig Shefferla başrolleri paylaştıkları ve en iyi sinematografi dalında oskarı kucaklayan A River Runs Through It (Bizi Ayıran Nehir) filminde rol aldı. Pitt, filmde birlikte çalıştıkları rol arkadaşı Buck Simmonds ile çok iyi anlaştı ve ikili ev tutup birlikte yaşamaya başladı.
1993 yılında başrollerini, uzun süredir birlikte olduğu Juliette Lewisin yanı sıra daha sonraları TV dizisi X-Filesta rol alacak olan David Duchovny ve Michelle Forbes gibi ünlü isimlerle paylaştığı, bir yol filmi olan Kalifornia için kamera karşısına geçti.
1994te Anne Riceın aynı isimli romanından beyazperdeye aktarılan Interview With The Vampire(Vampirle Görüşme) filminde Louis de Pointe du Lac rolüyle beyazperdedeki önemli performanslarından birini daha gerçekleştirdi. Filmde 8. yüzyıldaki bir vampiri canlandıran Pitt, Tom Cruise, Christian Slater, Antonio Banderas ve o dönemde henüz onbir yaşında olan Kirsten Dunstla başrolleri paylaştı ve film 2 dalda oskara aday olarak gösterildi.
Aynı yıl usta oyuncu Anthony Hopkinsle birlikte, Aidan Quinn ve Julia Ormond gibi önemli oyuncularla kamera karşına geçtiği Legends of the Fall filmi geldi. Ciddi ve önemli projelerde oldukça önemli isimlerle birlikte çalışan Pitt için sinema eleştirmenleri oldukça olumlu yorumlarda bulunuyorlardı.
1995 Brad Pittin sinematografisi için yine oldukça verimli bir yıl oldu. Zira ünlü oyuncu, yetenekli yönetmen David Fincherın kamera arkasında olduğu, Morgan Freeman, Gwyneth Paltrow ve Kevin Spaceyden oluşan değerli bir oyuncu kadrosuyla birlikte Se7en filminde rol aldı.
Yine 1995te en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskara aday olarak gösterildiği ve yönetmenliğini Terry Gilliamın yaptığı Twelve Monkeys filminde Bruce Willisle başrolleri paylaştı.
1996 yılında Kevin Bacon, Robert De Niro ve Dustin Hoffman gibi usta oyuncularla birlikte Minnie Driverı en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında ALFS Awardın sahibi yapacak olan Sleepers filminde rol aldı. Aynı yılın kasım ayında oyuncu Gwyneth Paltrowla nişanlandı.
Çocukluğunun geçtiği Spriengfield kentinde Discovery Centerın eğitim merkezi kurması için 100 bin dolar bağışta bulundu. 1997de canlandırdığı rol yüzünden Çin'e girmesinin yasaklanacağı Seven Years in Tibet filmini çeken Brad Pitt daha sonraları Times dergisine vereceği röportajda konuyla ilgili olarak şunları söyleyecekti:
Ne hakkında konuştuğunuzu bilmeden konuşmamalısınız. Bu yüzden röportajlarda rahatsız oluyorum. Bana Çin'in Tibet hakkında nasıl bir politika izlemesi gerektiğini soruyorlar. Benim ne düşündüğüm kimin umurunda! Ben kahrolası bir aktörüm. Filmlerle sizi eğlendirmeye çalışan makyaj yapmış yetişkin bir adamım.
Filmde Avusturyalı gezgin Heinrich Harrarı canlandıran aktör, ününü giderek arttırarak film başına 10 milyon dolar alan bir yıldız haline geldi.
1997 yılının haziran ayında Gwyneth Paltrowla yolları ayrıldı. Magazin dünyasını uzun süre meşgul eden ve üzerine yapılan spekülasyonların ardı arkası kesilmeyen ilişki sona erdikten sonra Brad Pittin kendine gelmesi uzun zaman aldı.
Aynı yıl The Devils Own adlı filmde karizmatik bir I.R.A. liderini canlandırdığı rolü için İrlanda aksanıyla konuşma dersleri alan Pittin ilk başrol tecrübesi olma özelliğini taşıyan, 1988de Yugoslavyadaki savaş yüzünden gösterim tarihi yıllarca aksamış olan The Dark Side of the Sun vizyona girdi.
1998de daha önce Legends Of The Fall filminde birlikte kamera karşısına geçtiği Anthony Hopkins ile birlikte Meet Joe Black filminde rol aldı ve Friends dizisinin başrol oyucularından Jennifer Anistonla tanıştı.
1999 Brad Pitt için yine oldukça başarılı bir yıl oldu. Chuck Palahniukun aynı adlı romanından beyazperdeye aktarılan, konusu, senaryosu ve kurgusuya kült filmler arasına giren David Fincher imzalı Fight Clubda ünlü aktör beyazperdedeki unutulmaz karakterlerden biri olan Tyler Durden rolüne büründü. Drama, aksiyon, bilimkurgu, fantastik gibi farklı filmlerde oyunculuk performansını kanıtlayan aktör, sinematografisine birbirinden iddialı filmler eklemeye devam ediyordu.
2000 yılında hatrı sayılır bir başarı kazanan ve Guy Ritchienin tüm dünyada tanınmasını sağlayan Snatch filminde rol aldı. Snatchteki rolüyle Satellite Awards tarafından en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında ödüllendirilen Pitt, yıllarca Academy Awards'ın kapısını çalsa da dünya çapında birçok festival aktörün hakkını teslim etti.
29 Temmuz 2000de Jennifer Anistonla Malibuda düzenlenen bir törenle dünya evine girdi. 2001de Spy Game ve The Mexican filmlerinde başrolde görülen Pitt, 1994de başlayan TV dizisi Friendsin bir bölümünde Will Colbert rolüyle izleyiciyle buluştu.
Aynı yıl Steven Soderberghin yönetmenliğini yaptığı ve serinin ilk filmi olan Oceans Elevenda, George Clooney, Julia Roberts ve Andy Garcia ile birlikte kamera karşısına geçti.
2002de Chuck Barrisin aynı adlı kitabından senaryo yazarı Charlie Kaufmanın uyarladığı Confessions of a Dangerous Mind filminde rol aldı.
2003te Sinbad: Legend of the Seven Seas isimli animasyonda Sinbada ses verdi.
2004te Wolfgang Petersenın yönetmenliğini yaptığı Troy filminde Achillesi canlandırdı. Mitolojik bir kahraman görünümüne kavuşmak için aylarca spor yaptı ve kondisyon çalışıp kilo aldı.
Filmden sonra, Almanyada yayınlanan TV Movie adlı televizyon dergisine yaptığı açıklamada:
Harika filmler çevirmek için kendime 4 yıl daha süre tanıyorum. Ondan sonra yeni bir sinema kuşağı gelecek, yeni kahramanlar cezbedecek. Olayların akışı böyle. Ayrıca yeni şeyleri denemenin zamanı geldi. Gittikçe daha yoğun olarak, bir aile kurmak istiyorum
şeklinde konuştu. Gelecekte mimarlıkla ilgilenmek istediğini de belirten Pitt, Los Angeles kentinin modernleştirilmesi amacıyla dünyaca ünlü mimar Frank Gehrynin sanatçı grubuna davet edildi ve konuyla ilgili olarak şunları söyledi: Orada ilk etapta öğreneceğim, ancak bir yandan şehrin geleceğini de etkileyeceğim. Los Angeles ruhsuz bir beton çölü. Ben orayı daha yaşanır hale getirmek istiyorum. Bu belki de benim yeni kariyerim olur."
Aynı yıl Oceans Twelvede kamera karşısına geçtikten sonra, 2005te Doug Limanın yönetmenliğini yaptığı ve Angelina Jolie ile başrolleri paylaştığı Mr.&Mrs. Smith filminde rol aldı.
8 Ocak 2005te Brad Pitt'in basın sözcüsü Pitt-Aniston çiftinin ayrılma kararı aldığını tüm dünyaya duyurdu. 4.5 yıllık evliliklerini noktalayan çift yaptıkları açıklamada 7 yıllık beraberliklerini noktalama kararında basında çıkan hiçbir dedikodunun etkili olmadığını ve ayrıca birbirini seven ve değer veren iki arkadaş olarak ayrıldıklarını belirttiler.
Hollywood'un en gözde çiftlerinden biri olan ikilinin Pittin çocuk istemesi yüzünden ya da Angelina Jolieyle yakınlaşması nedeniyle ayrıldığı haberleri 2005 yılında magazin dünyasını uzun süre meşgul etti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komisyonu İyi Niyet Elçisi olan Angelina Jolie 2000 yılında Tomb Raider filminin çekimleri sırasında Kamboçyada bulunmuş ve 2002de Maddox isimli bir erkek çocuğu evlat edinmişti. Pittle olan birlikteliğinden sonra çift, Etyopyadan Zahara isminde bir kız çocuğu evlat edindiler ve 27 Mayıs 2006da Namibyada çiftin kızı Shiloh Nouvelin dünyaya gelmesiyle Brad Pitt-Angelina Jolie ailesi 3 çocuklu oldu. Çift halen Kamboçyada kimsesiz ve hasta çocuklara yardım amacıyla kurdukları Maddox-Jolie-Pitt(MJP) ve Maddox Chivan Children Center(MCCC) projeleriyle ilgili faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Pitt, 2006da Alejandro González Iñárritunun yönetmenliğini yaptığı, 2007 Golden Globe ödüllerinde en iyi film ödülünü kucaklayan ve oskara en iyi film dalında aday olan Babel filminde rol aldı.
2007de yapımı henüz biten, Ron Hansenin romanından beyazperdeye aktarılan The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford filminde Jesse Jamesin hayatını canlandırdı. Pitt, yine yapımı henüz biten ve bu yıl içinde vizyona girecek olan serinin üçüncü filmi Oceans Thirteende yine Rusty Ryan rolünde izleyiciyle buluşacak.
Ünlü aktör halen çıkış tarihi 2008 olarak açıklanan ve rol alacağı üçüncü David Fincher filmi olacak The Curious Case of Benjamin Buttonla ilgili olarak çalışmaktadır. 2008de vizyona girecek olan ve Brad Pittin oynamasının kesinleştiği diğer filmlerse Dirty Tricks,State of Play, Dallas Buyer's Club ve Chad Schmidttir.