Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Borderline Kişilik Bozukluğu Hakkında

Peony

Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    9 Şub 2015
  • Mesajlar
    44,845
  • MFC Puanı
    29,224
Başkalarıyla ilişkileri inişli çıkışlıdır. Kişilerarası ilişkileri tutarsızdır ve başkalarını yerin dibine batırma ile göklere çıkarma arasında gidip gelirler.

Başkalarına ya da kendi benliklerine yönelik yoğun öfkelenme nöbetleri yaşarlar. Tasarladıkları olumlu ve olumsuz özellikleri bir başkasına yüklerler.

Tanımlanması oldukça karmaşık ve zor olan borderline kişilik bozukluğunun, geçmişte nevrozlar ve psikozlar arasında bir sınırda olduğu düşünülüyordu. Bu kişilik bozukluğunda ortada devamlı olarak değişen bir kişilik vardır.

Bu nedenle kişiler değişik aralıklarda kriz durumları yaşarlar. Sürekli bunalım içindelerdir. Yoğun duygular yaşarlar ve davranışları değişkendir. Bir duygudan diğerine hızla geçerler. Başkalarıyla ilişkileri inişli çıkışlıdır.

Kişilerarası ilişkileri tutarsızdır ve başkalarını yerin dibine batırma ile göklere çıkarma arasında gidip gelirler. Başkalarına ya da kendi benliklerine yönelik yoğun öfkelenme nöbetleri yaşarlar. Tasarladıkları olumlu ve olumsuz özellikleri bir başkasına yüklerler. Bu inançlarını doğrulayacak çeşitli etkileşimler içine girerler.

Gereksinmeleri konusunda dengesiz ve belirsiz düşünceleri olduğu için, arkadaşlık, eş ve meslek seçiminde ani yön değiştirmeleri görülür. Yalnız kalmaya katlanamazlar. Çünkü doğalarında içsel bir benlik durumu yoktur. Bağımsız eylemlerde bulunmaya yarayacak araçları yoktur. Terk edilmekten çok korkarlar. Sıklıkla terk edilecekleri düşüncesine kapılarak kaygı duyarlar. Terk edilmekten kaçınabilmek için değişik yollara başvururlar. Sonuç olarak başkalarına olan bağımlılıkları artar.

Bağımlıkları arttıkça terk edilmekten daha çok korkarlar. Terkedilmemek için boyun eğerler. Boyun eğmeleri ve zayıflıklarını göstermeleri, bağımlı oldukları kişilere aynı zamanda öfke de duymalarını yol açar. Öfkelenmekten kaçınmak için içlerine döndükleri olur. Bu dönüş, kendine acıma ve kendini kınamaya dönüşür. Kendilerini aşağı görürler. Başkalarından bekledikleri eleştirileri kendileri için yapmaya başlarlar.

Suçluluk, pişmanlık belirtileri görülür. Bu duygular neticesinde zarar verici davranışlarda ya da intihar girişimlerinde bulunabilirler. Borderline Kişilik Bozukluğu, kişilik bozuklukları arasında intihar oranı en yüksek olan bozukluktur. Kim olduklarına ilişkin kararlı bir algılama mevcut değildir.
Kendilerini sunuşları ya da anlatışları devamlı bir değişkenlik içindedir. Bu belirsizlikler nedeniyle, duygularını ve davranışlarını biçimlendirmek için tutarlı bir amaca yönelemezler. Amaçları, beklentileri, değerleri, arkadaş türleri birden değişmektedir. Varoluşlarına bir anlam yükleyemezler, boşluk hissi yaşarlar. Amaçsız kalırlar. Yeteneklerini değerlendiremez, belirli bir yolda istikrarlı bir şekilde yürüyemezler.

Boşluk, öfke ve mutsuzluk gibi duyguları yatıştırmak için uyuşturucu ve alkol kullanma yoluna giderler. Daha sonra bunları aptalca ve yanlış davranışlar olarak görebilirler. Para, cinsellik gibi konularda dürtüsel davranırlar. Toplumda her 100 kişiden 2’sinde görülen bozukluk, kadınlarda daha fazla görülür.

Borderline kişilerin %90’ına başka bir ruhsal sorun tanısı daha konulur. Ailelerinde duygudurum ve madde kullanımı sorunu daha sık görülür. Bozukluğun gelişme nedenleri oldukça karmaşıktır. Çocukluk evresinde ayrışma-bireyselleşme evresinde bir yetersizlik görülmüş olabilir.

Yeterli bir ana baba bakımından mahrum kalmalarından dolayı nesne sürekliliğinde sorunlar ortaya çıkmış olabilir. Kişilerarası ilişkilerde, benlik algısında ve duygulanımda belirgin bir tutarsızlığın ve dürtüselliğin olduğu bu örüntü genellikle genç erişkinlikte ortaya çıkar.

Çocukluk dönemlerine ilişkin öykülerinde fiziksel ve cinsel istismar, ihmal edilme ve küçük yaşlarda ana baba kaybı ya da ayrılığının sıkça görüldüğü bilinmektedir.

Psk. Emir Emre Doğan
 
Üst Alt