- Konum
- Karı$ık..
-
- Üyelik Tarihi
- 7 Mar 2013
-
- Mesajlar
- 2,021
-
- MFC Puanı
- 297
Türkiye'deki obezite sorunu giderek tehlikeli boyutlara ulaşırken uzmanlar satılan ürünler konusunda da uyarıda bulunuyor.
İç hastalıkları konusunda Türkiyede düzenlenen en geniş kapsamlı kongre olan, 11. Ulusal İç Hastalıkları Kongresinde konuşmacı olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Ünitesinden Doç. Dr. Bülent Okan Yıldız obezite sorunuyla ilgili merak edilen konulara açıklık getirdi.
Obezitenin bugün için hem dünyada hem Türkiyede çok önemli bir problem olduğunu söyleyen Yıldız, Öyle ki görülme sıklığı açısından baktığımızda dünyada daha sık görülen daha sık bir hastalık yok. Rakamlara baktığımız zaman bir milyar insan dünyada bugün için kilolu ya da obez. Bunun en az üç yüz milyonunun obez olduğunu biliyoruz. ABD baktığımızda her üç erişkinden ikisinin obez olduğunu biliyoruz ve çocuklarda yüzde 15 e varan obezite sıklığı var. Nerden bakarsak bakalım tüm hastalıklarla obezitenin ilişkili olduğunu göreceğiz. Ve bunların başında kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, hipertansiyon, inme, depresyon, karaciğer yağlanması, değişik psikolojik hastalıklar, çeşitli kanserler olmak üzere hemen hemen birçok hastalıkla obezitenin ilişkisi var. Sadece ABD yıllık harcamaya baktığınızda yüz yirmi milyar doların üzerinde bir direk harcama ve kırk binin üzerinde de yıllık ölüm oranı var. Bu anlamda tabi bizim için obezitenin neden geliştiği bizim için çok önemli. Obezitenin nedenine yönelik genetik bir yatkınlık beraberinde çevresel faktörleri değerlendiriyoruz. Çevresel faktörler içinde sedanter yaşam var. Beslenme alışkanlıklarımızın değişmiş olması var. Tüm dünyada bu böyle. Nasıl tedavi edilir dediğimizde tabi bütün dünya bocalıyor. Tedavi de öncelikli olarak önlemeyi öneriyoruz tabi önleyebilirsek dedi.
Bitkisel kökenli ürünler komaya sokabilir
Eczanelerde satılan bitkisel kökenli ürünler hakkında sorulan sorulara cevap veren Doç. Dr. Bülent Okan Yıldız, Bu obeziteyle ilgili kendi kendine bir yaklaşım ya da bir eczaneden alınan tavsiyeyle yaklaşım yapılmaması gerekiyor. Obezite yönetiminde bir hekim kontrolünde ve tercihen burada uzmanlaşmış bir merkezin takibinde olmakta şiddetle fayda var. Beklentinin yüksek olduğu bir hastalık olduğu için hastalarımızın bize gelmeden önce her türlü yöntemi deneme çabasında oluyorlar. Bu anlamada bu ot dediğimiz ya da sağlık bakanlığı kontrolünde olmayan değişik reçete dışında kullanılan ürünlere baktığınızda bir kısmında farmokolojik moleküller olabiliyor ki bunlar bırakın yarar vermeyi komaya dahi sokabiliyor hastayı bizim kendi kliniğimizde yaşadığımız örneğin yurtdışından uzak doğu tıbbından Çinden değişik otlar getirip prospektüsündeki Çincenin ne olduğunu anlamaksızın bizim yoğun bakımımıza yatıp hani dört günde ancak kendisine getirebildiğimiz komadan çıkardığımız hastalar var dedi.
İç hastalıkları konusunda Türkiyede düzenlenen en geniş kapsamlı kongre olan, 11. Ulusal İç Hastalıkları Kongresinde konuşmacı olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Ünitesinden Doç. Dr. Bülent Okan Yıldız obezite sorunuyla ilgili merak edilen konulara açıklık getirdi.
Obezitenin bugün için hem dünyada hem Türkiyede çok önemli bir problem olduğunu söyleyen Yıldız, Öyle ki görülme sıklığı açısından baktığımızda dünyada daha sık görülen daha sık bir hastalık yok. Rakamlara baktığımız zaman bir milyar insan dünyada bugün için kilolu ya da obez. Bunun en az üç yüz milyonunun obez olduğunu biliyoruz. ABD baktığımızda her üç erişkinden ikisinin obez olduğunu biliyoruz ve çocuklarda yüzde 15 e varan obezite sıklığı var. Nerden bakarsak bakalım tüm hastalıklarla obezitenin ilişkili olduğunu göreceğiz. Ve bunların başında kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, hipertansiyon, inme, depresyon, karaciğer yağlanması, değişik psikolojik hastalıklar, çeşitli kanserler olmak üzere hemen hemen birçok hastalıkla obezitenin ilişkisi var. Sadece ABD yıllık harcamaya baktığınızda yüz yirmi milyar doların üzerinde bir direk harcama ve kırk binin üzerinde de yıllık ölüm oranı var. Bu anlamda tabi bizim için obezitenin neden geliştiği bizim için çok önemli. Obezitenin nedenine yönelik genetik bir yatkınlık beraberinde çevresel faktörleri değerlendiriyoruz. Çevresel faktörler içinde sedanter yaşam var. Beslenme alışkanlıklarımızın değişmiş olması var. Tüm dünyada bu böyle. Nasıl tedavi edilir dediğimizde tabi bütün dünya bocalıyor. Tedavi de öncelikli olarak önlemeyi öneriyoruz tabi önleyebilirsek dedi.
Bitkisel kökenli ürünler komaya sokabilir
Eczanelerde satılan bitkisel kökenli ürünler hakkında sorulan sorulara cevap veren Doç. Dr. Bülent Okan Yıldız, Bu obeziteyle ilgili kendi kendine bir yaklaşım ya da bir eczaneden alınan tavsiyeyle yaklaşım yapılmaması gerekiyor. Obezite yönetiminde bir hekim kontrolünde ve tercihen burada uzmanlaşmış bir merkezin takibinde olmakta şiddetle fayda var. Beklentinin yüksek olduğu bir hastalık olduğu için hastalarımızın bize gelmeden önce her türlü yöntemi deneme çabasında oluyorlar. Bu anlamada bu ot dediğimiz ya da sağlık bakanlığı kontrolünde olmayan değişik reçete dışında kullanılan ürünlere baktığınızda bir kısmında farmokolojik moleküller olabiliyor ki bunlar bırakın yarar vermeyi komaya dahi sokabiliyor hastayı bizim kendi kliniğimizde yaşadığımız örneğin yurtdışından uzak doğu tıbbından Çinden değişik otlar getirip prospektüsündeki Çincenin ne olduğunu anlamaksızın bizim yoğun bakımımıza yatıp hani dört günde ancak kendisine getirebildiğimiz komadan çıkardığımız hastalar var dedi.