- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
~~~ Bir Gün Değil Her Gün ~~~
Mustafa Kemal, kendisini tanımlaken, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan aydın, savaşcı bir topluluk kavramlarından ilham alıyordu.
Mustafa Kemal`in Selanik te doğduğu ev
Mustafa Kemal 1905 yılının Ocak ayında Kurmay Yüzbaşı üniforması içinde annesi Zübeyde Hanım ve kızkardeşi Makbule Hanım ile birlikte
Ocak 1905 tarihinde Harp Akademisinden Mezun olduğu sıralarda
Büyük Önder Atatürk; Asırlardan beri tüten bir nurun ocağı ve Türk kültürünün esaslı kaynaklarından biri olarak kabul ettiği Konyaya bir çok defa ziyaretler yapmıştır.
Konya, Büyük Atatürkün İstanbul ve İzmirden sonra en çok geldiği ve ziyaret ettiği mutlu şehirlerden biridir.
Büyük Atatürk, Milli Mücadelenin başlangıcından ölümüne kadar olan süre içerisinde Konyaya 13 defa gelmiş ve bu gelişlerinde toplam 33 gününü Konyada geçirmiştir.
6 Ocak 1937 Onikinci gelişleri
Yunanlılar, Bursa ve Uşak mıntıkalarından Eskişehir ve Afyon istikametlerinde 6 Ocak 1921'de ileri harekata geçtiler.
Yunan harekatı üç koldan ilerleyerek İnönü önünde birleşiyordu.
7 Ocak 1922 `de Lord Curzon`a yazdığı rapor, Ingilizler`in Milli Mücadele`ye neden karşı olduklarını özetliyordu:
Mustafa Kemal, her zamankinden daha güçlü durumda. Ankara hükümeti, Türkiye`nin başkentini Anadolu`ya kaydırma niyetinde.
Türkler Anadolu Türklerindir düşüncesinde, çünkü Anadolu`nun tam bağımsızlığını istiyorlar diyordu.
1935 yılında, Başkent Ankara` da, adını doğrudan doğruya Mustafa Kemal`in koyduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi`nin kurulmasına karar verilmişti.
Kuruluş yasası TBMM`de görüşülürken, Milli Eğitim Bankı Saffet Arıkan, bu fakültenin kuruluş amacını şöyle belirtmişti:
Atatürk`ün yüksek dehasından doğan ve kendi kutlu eliyle yaratılan tarih ve dil devinimi, bunlara bağlı olan arkeoloji ve coğrafya bilgileri için Ankara`da bir fakülte açılacaktır.
Bu fakülte, bu bilimleri öğretecek, üretecek ve olabildiğince kısa bir süre içinde bilim dünyasının gözü önünde bu hakikatleri sermeye çalışacaktır.
Fakültenin kurulusu öngören 2795 sayılı yasanın gerekçesinde ise iki ayrı gereksinme vurgulanmıştı:
Başkentte, bir yönden Türk kültürünü bilgi yöntemi ile isleyecek bir inceleme ve araştırma kurumu, öte yandan ortaöğretim kurumlarımıza, ulusal dil ve tarihimizin bilimsel
ve en yeni anlayışlarına göre hazırlanmış öğretmen yetiştirmek..
Böylece, 9 Ocak 1936`da Mustafa Kemal in de katıldıği büyük bir törenle acılan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, bilimsel araştırmalar yapma
ve yaymanın dışında, Tarih Kurumu ve Dil Kurumu ile de birlikte çalışacaktı.
Mustafa Kemal, Sivas Kongresi nden hemen sonra, ilk iş olarak, alınan kararları ve yapılan işlemleri duyurmak, içte ve dışta kamoyu oluşturmak amacıyla
yerel bir gazette çıkarılması girişimin de bulunmuştu. Adını Irade I Milliye koyduğu gazette, Gazetenin adı olarak, ilk çıkardığı gazeteye de gönderme yapan
Hakimiyet I Milliye de karar kılmıştı.
Hakimiyet i Milliye gazetesi, 10 Ocak 1920 `de, çok zor şartlar altında, kıt olanklarla yayınlanmaya başladı.
Gazete, daha ilk sayısındaki başyazıyla, bağımsızlıktan ve milletin hakimiyetinden yana tavır alacağını, acıkca Kuvayi Milliye taraftarı olduğu ilan etti:
Gazetemizin ismi, aynı zamanda takip edeceği tarik- i mücahedenin de nev `idir. Şu halde diyebiliriz ki , Hakimiyet- i Milliye`nin mesleği, milletin müdafaa- i hakimiyeti olacaktır.
Mustafa Kemal, Hakimiyet i Milliye `nin ciktığı günden başlayarak gazeteye abone bulma yolunda bizzat çalıştı.
Ocak 1920 `de Merkez Heyetler`e cektiği telgrafta, Hakimiyet- i Milliye gazetesinin, yeteri sayıda posta ile gönderildiğini bildirmiş,
gazetenin abone bedellerinin Ziraat Bankası aracılığıyla gönderilmesini istemişti. Hakimiyet- i Milliye, 1934`e kadar aynı adla Ankara`da yayınını sürdürdü
~~~
Fransız yazar Pierre Loti 1921 de Anadolu da milli bir hükümetin kuruluşunu, Yunan ordusuna karşı Türk milletinin direnişe geçişini büyük sevinçle karşıladı.
Inönü Savaşları zaferinden sonra, Mustafa Kemal e uzun bir mektup yazmış ve Mustafa Kemal in sahsında büyük bir sevgiyle bağlı olduğu Türk milletini kutlamıştı.
Mustafa Kemal, Pierro Loti ye cevaben yazdığı mektupta, milli mücadeleye verdiği desteğe teşekkür etmiş, Türk dostluğunun sembolü olarak bir halı hediye etmişti.
http://www.turkish-m...alisindaki-sir/
Tarihin en karanlık günlerinde sihrengiz kalemiyle daima Türk milletinin hakkini teyit ve müdafaa etmiş olan büyük üstad için Türk milletinin beslediği derin
ve sarsılmaz muhabbet hislerine, Istiklal Mücadelesi nde şehit düsen erkeklerimizin yetim bıraktığı kızlarımız tarafından gözyaşları arasında dokunan
bu hali şehadet edecektir, diyordu mektubunda.
Loti, 12 Ocak 1922 günü Mustafa Kemal e yanıt vermişti:
Mösyö Pierre Loti ( ) Göz yaşartıcı bu yüksek iltifata nasıl teşekkür edeceğini bilemiyor. Hiç olmazsa bu teşekkürlerini kendi elleriyle yazmalıydı.
Ne yazık ki bu sevinçten de mahrumdur.
Sevgili vataniniz lehinde verdiği mücadelelerden, Yunan sempatizanı güya Hirstiyan Avrupa nin istihzalarından cok yıpranmış ve üzülmüştür.
Bu yüzden mazur görmenizi rica etmektedir. Fakat Türk milletinin kesintisiz azimli dostluğu onu teselli etmektedir.