- Konum
- bilinmez..
-
- Üyelik Tarihi
- 22 Eki 2009
-
- Mesajlar
- 19
-
- MFC Puanı
- 0
Senin hayalini tavaf ederken karanlık gecelerde,İçimdeki şeytanı da taşlamayı ihmal etmiyordum...Yine kızıyorum kendime ve anlam yüklüyorum sensizliğime yani yalnızlığıma...Yıldızlara dalıyordum aradabir: onlarda en az senin kadar uzaktı bana.
Dolunaya karşı şarkı bile söylediğim oldu. Çünkü; o da tıpkı senin kadar uzaktı bana.Ve denizsiz yakamozlara
anlatmışımdır seni,Denizsiz yakamoz olur mu diye sorma.Gözyaşıma eşlik eden ay ışığının saçtığı yakamozlardan bahsediyorum.
Ve yine kızıyorum kendime:Ben senin hayalini tavf ederken, sen taşlıyordun her anıldığında ismimi.
Çok mu güzeldin,bulunmaz hint kumaşı mıydın anlamadım. Ben alçaklarda uçan bir karga mıydım ki senin burnun kafdağındaydı.
Ve yine kızıyorum kendime;bu tavırların karşısında hiç usanmıyorum ya,dahada körükleniyor ya yüreğimdeki sen ateşi.
Sana değil sitemim inan yine kendime kızıyorum yine kendime...
Tamam aşkın gözü kör onu anladım.peki kulakları niye sağır ve neden mantığı yok onu bi türlü kavrayamadım.
Dünya doğruyu der inanmazsın ama o eğriye doğru der körü körüne inanırsın.Tüm dünya isminle hitap eder ve seslenir sana; bir anlam çıkaramazsın. Ama o, sıradan bir hitapla bile sana seslense; yüzlerce anlam çıkarırsın...
-'Aaa canım benim ya ne kadar da güzel söylüyor ismimi dersin' o lanet getirirken bile ismine.
Hastalanırsın, hasta yatağında kıvranırsın, ah eder, vah edersin onun ismi geçince telaşa kapılır yüreğin hastalık mı?
-Dünde kaldı o dersin...
Ve yine kızıyorum kendime:Aşkın gözü kör,kulağı sağır,mantığıda yok dedim ama konu sen olunca değişti yine fikrim.
Ve yine kızıyorum kendime: Olmayan mantığımla aşkta mantık arıyorum...
Bekliyorum gelmeyişini ...
Dolunaya karşı şarkı bile söylediğim oldu. Çünkü; o da tıpkı senin kadar uzaktı bana.Ve denizsiz yakamozlara
anlatmışımdır seni,Denizsiz yakamoz olur mu diye sorma.Gözyaşıma eşlik eden ay ışığının saçtığı yakamozlardan bahsediyorum.
Ve yine kızıyorum kendime:Ben senin hayalini tavf ederken, sen taşlıyordun her anıldığında ismimi.
Çok mu güzeldin,bulunmaz hint kumaşı mıydın anlamadım. Ben alçaklarda uçan bir karga mıydım ki senin burnun kafdağındaydı.
Ve yine kızıyorum kendime;bu tavırların karşısında hiç usanmıyorum ya,dahada körükleniyor ya yüreğimdeki sen ateşi.
Sana değil sitemim inan yine kendime kızıyorum yine kendime...
Tamam aşkın gözü kör onu anladım.peki kulakları niye sağır ve neden mantığı yok onu bi türlü kavrayamadım.
Dünya doğruyu der inanmazsın ama o eğriye doğru der körü körüne inanırsın.Tüm dünya isminle hitap eder ve seslenir sana; bir anlam çıkaramazsın. Ama o, sıradan bir hitapla bile sana seslense; yüzlerce anlam çıkarırsın...
-'Aaa canım benim ya ne kadar da güzel söylüyor ismimi dersin' o lanet getirirken bile ismine.
Hastalanırsın, hasta yatağında kıvranırsın, ah eder, vah edersin onun ismi geçince telaşa kapılır yüreğin hastalık mı?
-Dünde kaldı o dersin...
Ve yine kızıyorum kendime:Aşkın gözü kör,kulağı sağır,mantığıda yok dedim ama konu sen olunca değişti yine fikrim.
Ve yine kızıyorum kendime: Olmayan mantığımla aşkta mantık arıyorum...
Bekliyorum gelmeyişini ...