-
- Üyelik Tarihi
- 9 Şub 2015
-
- Mesajlar
- 44,845
-
- MFC Puanı
- 29,224
Hızla kopan takvim yapraklarında geçip giden günlerin ne kadarı bana aitti bilmiyordum
Bildiğim tek şey vardı senden kopmaya başlamıştım
Geriye dönüp bakıyorum da ne güzel günlerimiz olmuş seninle
Çocukluğumun ardından sana varmışım
En güzel yıllarımı vermişim sana
Nice gün doğumları gün batımları geçerken ömrümden; sensiz yarınları hesaba katmamışım
Delişmen sabahlarda taze bir gül yaprağındaki çiğ damlaları gibi düştün kirpiklerimden
Kim bilir kaç baharı birlikte karşılamışız farkında olmamışım
Yazık Buraya kadarmış her şey Nefes kesen koşuşturmalar içinde geçtin gittin benden Gidemediğimiz uzak yollar yüzemediğimiz denizler düşleyip gerçekleştiremediğimiz hayallerimizin sonu hazandı Velhasıl doyamadık birbirimize doyasıya söyleşemedik Deli bir rüzgarın ezgisinde ayrılıkla yüzleştik
Nasıl yanıp söndü yüreğim deli sevdalarımda nasıl tutamadım avuçlarımda seni nasıl sığdıramadım seni bol vakitlerime nasıl Hep dar zamanlarda yaşadım anlayamadım değerini Pembe ve beyaz renklerle bezenmiş düşlerim vardı oysa
Kıramadan gönlümün zincirlerini bu ne coşkusu ne kavgası ne sevdasıydı
Ey doyumsuz deli gençliğim
Üzgünüm Ömrümün hüzünlü ölüm döşeğindesin şimdi Gün be gün ölümünü izlemekteyim Ellerimde tutmak istedikçe çekilmektesin bedenimden Derme çatma gençlik düşlerim avuçlarımda kalan Gömemem ben seni Dur gitme Ne olur Yüreğimde kal
Solgun bir ömür duruyor şimdi önümde Çocukluğumu çoktan gömdüm ne kayıplar veriyor ömrüm Varsın ölüm gelsin be gülüm Gençlik göz yaşlarımı bırakmak nasipmiş musalla taşına
Komadayım Biliyorum Feryadım hıçkırıklarım boşa
Bir an dönsem şimdi Dönebilir miyim Sebepsiz fırtınalara kapılmak yürek dolusu sevebilmek için Seni yeniden yaşamak için
Dolmadan vadesi ömrümün bana sevmeleri öğret en baştan Daha vakit varken umutlarla barıştır beni mutluluklarla tanıştır yeniden Sevda denilen cepheye sür beni elimde umutlarımın silahıyla savaşayım hayata Gücüm bitene ömrüm tükenene kadar terk etme beni kabına sığmayan gençliğim; bedenimden gitsen de hep yüreğimde kal
Alıntı.
Yazık Buraya kadarmış her şey Nefes kesen koşuşturmalar içinde geçtin gittin benden Gidemediğimiz uzak yollar yüzemediğimiz denizler düşleyip gerçekleştiremediğimiz hayallerimizin sonu hazandı Velhasıl doyamadık birbirimize doyasıya söyleşemedik Deli bir rüzgarın ezgisinde ayrılıkla yüzleştik
Nasıl yanıp söndü yüreğim deli sevdalarımda nasıl tutamadım avuçlarımda seni nasıl sığdıramadım seni bol vakitlerime nasıl Hep dar zamanlarda yaşadım anlayamadım değerini Pembe ve beyaz renklerle bezenmiş düşlerim vardı oysa
Kıramadan gönlümün zincirlerini bu ne coşkusu ne kavgası ne sevdasıydı
Ey doyumsuz deli gençliğim
Üzgünüm Ömrümün hüzünlü ölüm döşeğindesin şimdi Gün be gün ölümünü izlemekteyim Ellerimde tutmak istedikçe çekilmektesin bedenimden Derme çatma gençlik düşlerim avuçlarımda kalan Gömemem ben seni Dur gitme Ne olur Yüreğimde kal
Solgun bir ömür duruyor şimdi önümde Çocukluğumu çoktan gömdüm ne kayıplar veriyor ömrüm Varsın ölüm gelsin be gülüm Gençlik göz yaşlarımı bırakmak nasipmiş musalla taşına
Komadayım Biliyorum Feryadım hıçkırıklarım boşa
Bir an dönsem şimdi Dönebilir miyim Sebepsiz fırtınalara kapılmak yürek dolusu sevebilmek için Seni yeniden yaşamak için
Dolmadan vadesi ömrümün bana sevmeleri öğret en baştan Daha vakit varken umutlarla barıştır beni mutluluklarla tanıştır yeniden Sevda denilen cepheye sür beni elimde umutlarımın silahıyla savaşayım hayata Gücüm bitene ömrüm tükenene kadar terk etme beni kabına sığmayan gençliğim; bedenimden gitsen de hep yüreğimde kal
Alıntı.