Bugün arife, yarın Ramazan Bayramı'nın ilk günü…
Bayramlar neşe, sevinç ve mutluluk demektir ama…
Sevinebiliyor muyuz?
Bayram geldi diye yüreklerimiz neşeyle doluyor mu? Mutlu olabiliyor muyuz?
Bunların hiçbiri olmuyor… Neden?
Bir yanda ekonomik sıkıntılar… Diğer yandan korona cehennemi var!
Gerçi virüs yaz sıcakları nedeniyle hızını kaybetti ama bitmedi. Bitmeye de niyeti yok gibi görünüyor.
Çare ne?
Her tedbiri alıp virüsle yaşamaya alışmak gerekiyor.
Tek umut AŞI… Türkiye dahil birçok ülkede aşı çalışmaları yapılıyor. Ne zaman gerçekleşeceğini bilemem ama insanlığı kurtaracak aşının mutlaka bulunacağına inanıyorum…
Cellat virüs, aşı bulununcaya kadar tehdidine devam edecek!
★★★
“Acı acıyı, su sancıyı bastırır” denir ya… Koronavirüs de toplumumuzda neredeyse tüm acıları bastırdı, dertlerimizin üzerinden silindir gibi geçip hepsini gündemden çıkarttı.
– Milletçe şikâyetçi olduğumuz 5 milyona yakın sığınmacı ne oldu?
– Libya'da çarpışan askerlerimiz ne halde? Soran var mı?
– Artık İdlib'i, Fırat'ın doğusunu, S-400 füzelerini konuşan da yok…
Peki ne konuşuluyor?
Bayramda 81 ilimizde de sokağa çıkma yasağı olduğu… 65 yaş üstü yurttaşların çektiği sıkıntılar… Şartlı olarak getirilen seyahat serbestisi… Her gün koronavirüsten ölen ve kurtulan hasta sayısı… Artan işsizlik… Öğrencilerin dramı… 12 Haziran'da seyircisiz başlayacak futbol maçları, vs…
★★★
Çok sayıda okurumdan şu şikâyet geldi:
“65 yaş üstü vatandaşlar için iki aydan fazla bir süredir devam eden sokağa çıkma yasağı sadece koruma amaçlıdır. Onlar virüs taşıyıcısı değildir.
Fakat ne çare ki, bu durum topluma gereği gibi anlatılmadığı için biz yaşlılara mikrop gibi, vebalı gibi bakıyorlar! Sanki virüs salgınının sebebi biziz!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca iyi çalışıyor. Takdir ediyoruz. Fakat yaşlıların virüs bulaştıran tehlikeli kişiler olmadığını halkımıza net olarak anlatmalı, bizleri kuşkulu insanlar olmaktan kurtarmalı…
Yaşlılarına haksızlık ve adaletsizlik yapan ülkelerin huzurdan yana nasipleri olmaz!”
Rahmi Turan
Bayramlar neşe, sevinç ve mutluluk demektir ama…
Sevinebiliyor muyuz?
Bayram geldi diye yüreklerimiz neşeyle doluyor mu? Mutlu olabiliyor muyuz?
Bunların hiçbiri olmuyor… Neden?
Bir yanda ekonomik sıkıntılar… Diğer yandan korona cehennemi var!
Gerçi virüs yaz sıcakları nedeniyle hızını kaybetti ama bitmedi. Bitmeye de niyeti yok gibi görünüyor.
Çare ne?
Her tedbiri alıp virüsle yaşamaya alışmak gerekiyor.
Tek umut AŞI… Türkiye dahil birçok ülkede aşı çalışmaları yapılıyor. Ne zaman gerçekleşeceğini bilemem ama insanlığı kurtaracak aşının mutlaka bulunacağına inanıyorum…
Cellat virüs, aşı bulununcaya kadar tehdidine devam edecek!
★★★
“Acı acıyı, su sancıyı bastırır” denir ya… Koronavirüs de toplumumuzda neredeyse tüm acıları bastırdı, dertlerimizin üzerinden silindir gibi geçip hepsini gündemden çıkarttı.
– Milletçe şikâyetçi olduğumuz 5 milyona yakın sığınmacı ne oldu?
– Libya'da çarpışan askerlerimiz ne halde? Soran var mı?
– Artık İdlib'i, Fırat'ın doğusunu, S-400 füzelerini konuşan da yok…
Peki ne konuşuluyor?
Bayramda 81 ilimizde de sokağa çıkma yasağı olduğu… 65 yaş üstü yurttaşların çektiği sıkıntılar… Şartlı olarak getirilen seyahat serbestisi… Her gün koronavirüsten ölen ve kurtulan hasta sayısı… Artan işsizlik… Öğrencilerin dramı… 12 Haziran'da seyircisiz başlayacak futbol maçları, vs…
★★★
Çok sayıda okurumdan şu şikâyet geldi:
“65 yaş üstü vatandaşlar için iki aydan fazla bir süredir devam eden sokağa çıkma yasağı sadece koruma amaçlıdır. Onlar virüs taşıyıcısı değildir.
Fakat ne çare ki, bu durum topluma gereği gibi anlatılmadığı için biz yaşlılara mikrop gibi, vebalı gibi bakıyorlar! Sanki virüs salgınının sebebi biziz!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca iyi çalışıyor. Takdir ediyoruz. Fakat yaşlıların virüs bulaştıran tehlikeli kişiler olmadığını halkımıza net olarak anlatmalı, bizleri kuşkulu insanlar olmaktan kurtarmalı…
Yaşlılarına haksızlık ve adaletsizlik yapan ülkelerin huzurdan yana nasipleri olmaz!”
Rahmi Turan