Baykuş ölüm habercisi midir?
Bir adamın birini öldürdüğü, sonra Allah'ın onu baykuş yaptığı söyleniyor. Bu olay doğru mudur? Kur'an'da var mıdır? Olayı tam hatırlamıyorum ama. Bir programda baykuşların uğursuzluğu bir hocaya sorulmuş, o da baykuş uğursuz değildir, ölüm Allahtandır, o sadece habercidir demişti. Haberci midir gerçekten?
- Ölünün baykuş olması, cahiliye dönemine ait bir batıl bir inanıştır. (bk. Şehristanî, s. 654; Alusî, M. Şükrî, II, 199)
Peygamberimiz bunun batıl inanç olduğunu bildirmiştir.(bk. Buharî, Tıb 19, 43-45, 54; Müslim, Selâm 102, 107, 110, 114, 116; Davudoğlu, A, Sahih-i Müslim Terecine ve Şerhi, IX, 668)
- Baykuş'un ölüm habercisi olduğu anlayışı da batıldır.
- Baykuş, karga, horuz gibi hayvanların seslerini uğursuz saymak düşüncesi İslamda açıkça reddedilmiştir. Nitekim, Hz. Peygamber (asm) bir hadis-i şerifinde, "İslâm'da teşa'üm (bir şeyi uğursuz sayma, kötüye yorma) yoktur. (Buharî, Tıb, 54) buyurmuştur.
Uğursuzluk bağlamında güvercin, karga, baykuş ve hüdhüd gibi kuşların uçuşundan anlam çıkarma anlayışı çok eski bir geçmişe sahip olup Bâbil ve Mısırlılar gibi Yahudi ve Hristiyanlarda da mevcuttu.
Câhiliye Arapları kuşların yanı sıra bir kısım özellikler taşıyan insanlarla kulağı yarık, boynuzu kırık hayvanları ve bazı sesleri de uğursuz kabul ederlerdi.
Hz. Peygamber (asm) hastalığın kendiliğinden sirayet etmediğini, kuşun uçmasıyla uğursuzluk meydana gelmediğini, safer ayında veya baykuşun ötmesinde uğursuzluk aranamayacağını (Buhârî, Tıb, 54; Müslim, Selâm, 102) bildirmiştir. Ayrıca İslâmda uğursuzluk anlayışının bulunmadığını, daima iyimser ifadelerin kullanılması gerektiğini (Buhârî, Tıb, 44, 54) söylemiş, kuşun uçuşundan geleceğe yönelik kötü sonuçlar çıkarmanın şirk sayıldığını ısrarla vurgulamıştır. (Ebû Dâvûd, Tıb, 24; Tirmizî, Siyer, 47)
Bir başka rivayette ise, Uğursuzluk anlayışı yüzünden işinden vazgeçen kimse şirke düşmüş olur demiş, bunun kefaretinin ne olduğu sorulduğunda, Allahım! Senin hayrından başka hayır, senin takdirinden başka takdir ve senden başka ilâh yoktur denmesini öğütlemiştir. (Müsned, II, 220)
Konuyla ilgili rivayetleri değerlendiren İbnül-Esîr uğursuzluk telakkisinin şirk sayılmasını, bunu icra edenlerin bazı işlemlerle menfaat sağlayacaklarına ve kendilerine dokunacak zararları gidereceklerine inanmalarına bağlamıştır (en-Nihâye, III, 152)
Bir adamın birini öldürdüğü, sonra Allah'ın onu baykuş yaptığı söyleniyor. Bu olay doğru mudur? Kur'an'da var mıdır? Olayı tam hatırlamıyorum ama. Bir programda baykuşların uğursuzluğu bir hocaya sorulmuş, o da baykuş uğursuz değildir, ölüm Allahtandır, o sadece habercidir demişti. Haberci midir gerçekten?
- Ölünün baykuş olması, cahiliye dönemine ait bir batıl bir inanıştır. (bk. Şehristanî, s. 654; Alusî, M. Şükrî, II, 199)
Peygamberimiz bunun batıl inanç olduğunu bildirmiştir.(bk. Buharî, Tıb 19, 43-45, 54; Müslim, Selâm 102, 107, 110, 114, 116; Davudoğlu, A, Sahih-i Müslim Terecine ve Şerhi, IX, 668)
- Baykuş'un ölüm habercisi olduğu anlayışı da batıldır.
- Baykuş, karga, horuz gibi hayvanların seslerini uğursuz saymak düşüncesi İslamda açıkça reddedilmiştir. Nitekim, Hz. Peygamber (asm) bir hadis-i şerifinde, "İslâm'da teşa'üm (bir şeyi uğursuz sayma, kötüye yorma) yoktur. (Buharî, Tıb, 54) buyurmuştur.
Uğursuzluk bağlamında güvercin, karga, baykuş ve hüdhüd gibi kuşların uçuşundan anlam çıkarma anlayışı çok eski bir geçmişe sahip olup Bâbil ve Mısırlılar gibi Yahudi ve Hristiyanlarda da mevcuttu.
Câhiliye Arapları kuşların yanı sıra bir kısım özellikler taşıyan insanlarla kulağı yarık, boynuzu kırık hayvanları ve bazı sesleri de uğursuz kabul ederlerdi.
Hz. Peygamber (asm) hastalığın kendiliğinden sirayet etmediğini, kuşun uçmasıyla uğursuzluk meydana gelmediğini, safer ayında veya baykuşun ötmesinde uğursuzluk aranamayacağını (Buhârî, Tıb, 54; Müslim, Selâm, 102) bildirmiştir. Ayrıca İslâmda uğursuzluk anlayışının bulunmadığını, daima iyimser ifadelerin kullanılması gerektiğini (Buhârî, Tıb, 44, 54) söylemiş, kuşun uçuşundan geleceğe yönelik kötü sonuçlar çıkarmanın şirk sayıldığını ısrarla vurgulamıştır. (Ebû Dâvûd, Tıb, 24; Tirmizî, Siyer, 47)
Bir başka rivayette ise, Uğursuzluk anlayışı yüzünden işinden vazgeçen kimse şirke düşmüş olur demiş, bunun kefaretinin ne olduğu sorulduğunda, Allahım! Senin hayrından başka hayır, senin takdirinden başka takdir ve senden başka ilâh yoktur denmesini öğütlemiştir. (Müsned, II, 220)
Konuyla ilgili rivayetleri değerlendiren İbnül-Esîr uğursuzluk telakkisinin şirk sayılmasını, bunu icra edenlerin bazı işlemlerle menfaat sağlayacaklarına ve kendilerine dokunacak zararları gidereceklerine inanmalarına bağlamıştır (en-Nihâye, III, 152)