nabay
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 10 Eyl 2017
-
- Mesajlar
- 450
-
- MFC Puanı
- 300
Şiir Sözleri:
Başka Sevdim Seni
Yine gece ve yine bölünmeyen sessizlik…
Sarı ağaçlardan süzülen, rüzgâr kadar soğuk, yerlere dökülmüş, yapraklar kadar dağınık ve kirli bir sokak lambası kadar yalnızım.
Bu yokluğunun kaçıncı günü, bilmiyorum ama ben varlığımın son demlerini yaşıyorum.
Tükendim…
Kimse bu kadar zor olacağını söylememişti; herkes “zaman” demişti.
Zaman, sana unutturur her şeyi ama bilmiyorlar ki, sen gittin ve zaman seninle durdu.
Hâlâ, o kırılgan Cuma akşamındayım, hâlâ, hafta sonu için planlar yapıyorum, hâlâ, traş olmak için Pazar gecesini bekliyorum.
Nasıl kurtulacağım bu döngüden, nasıl vazgeçeceğim bu şizofren aşktan?
Yokluğunun çekilmez olduğu saatler bunlar, arsız bir özlem ve adsız bir acı çöker üstüme.
Nerden tutsam hayalini, geceye karışır gözlerin. Şimdi yansa da içim bil ki, bu ateşi sen yaktın.
Kimse bakmazken, gözlerimin içine, gelip bir tek sen baktın.
ikâyet değil; hâşâ!
Olsa olsa, hasretin kangren ettiği, hislerin feryadıdır bu.
Gündüz kurulan hayallerin, gece kâbusudur bu.
Sevgimin nazarında, beş kuruş etmez hiç bir acı, benzemez hiç bir şeye, sığmaz hiç bir kalıba.
Çünkü ben başka sevdim seni.
Çünkü ben aşkla sevdim seni ama sen, sen sadece gittin…
Peki: Sen böyle çekip gitmeyi nerden öğrendin?
Nasıl küçülttün, gözlerinde, benim hayallerime bile sığmayan bu aşkı?
Gel!
Bana tekrar dön demiyorum, fakat gel ve bana da öğret.
Unutulmuş kalbime, nasıl aşk filizlerini ektiysen gel ve ateşe ver, tüm emeklerini…
Ahmet Çabuk
Başka Sevdim Seni
Yine gece ve yine bölünmeyen sessizlik…
Sarı ağaçlardan süzülen, rüzgâr kadar soğuk, yerlere dökülmüş, yapraklar kadar dağınık ve kirli bir sokak lambası kadar yalnızım.
Bu yokluğunun kaçıncı günü, bilmiyorum ama ben varlığımın son demlerini yaşıyorum.
Tükendim…
Kimse bu kadar zor olacağını söylememişti; herkes “zaman” demişti.
Zaman, sana unutturur her şeyi ama bilmiyorlar ki, sen gittin ve zaman seninle durdu.
Hâlâ, o kırılgan Cuma akşamındayım, hâlâ, hafta sonu için planlar yapıyorum, hâlâ, traş olmak için Pazar gecesini bekliyorum.
Nasıl kurtulacağım bu döngüden, nasıl vazgeçeceğim bu şizofren aşktan?
Yokluğunun çekilmez olduğu saatler bunlar, arsız bir özlem ve adsız bir acı çöker üstüme.
Nerden tutsam hayalini, geceye karışır gözlerin. Şimdi yansa da içim bil ki, bu ateşi sen yaktın.
Kimse bakmazken, gözlerimin içine, gelip bir tek sen baktın.
ikâyet değil; hâşâ!
Olsa olsa, hasretin kangren ettiği, hislerin feryadıdır bu.
Gündüz kurulan hayallerin, gece kâbusudur bu.
Sevgimin nazarında, beş kuruş etmez hiç bir acı, benzemez hiç bir şeye, sığmaz hiç bir kalıba.
Çünkü ben başka sevdim seni.
Çünkü ben aşkla sevdim seni ama sen, sen sadece gittin…
Peki: Sen böyle çekip gitmeyi nerden öğrendin?
Nasıl küçülttün, gözlerinde, benim hayallerime bile sığmayan bu aşkı?
Gel!
Bana tekrar dön demiyorum, fakat gel ve bana da öğret.
Unutulmuş kalbime, nasıl aşk filizlerini ektiysen gel ve ateşe ver, tüm emeklerini…
Ahmet Çabuk