Geliştirilen yeni metodla, galaksimizin dışındaki milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki gezegenler bugünün teknolojisi kulanılarak keşfedilebilecek.
Bugüne kadar güneş sistemi dışında farklı büyüklüklerde ve şekillerde pek çok gezegen keşfedildi. Ancak, exoplanet adı verilen bu gezegenlerin hepsi, galaksimiz Samanyolu içerisinde yer alıyorlar.
Bilimadamları geliştirilen yeni bir metodla, milyonlarca ışık yılı ötede yer alan gezgenlerin de keşfedilebileceğini açıkladılar. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society adlı bilim dergisinde açıklanan metod, İtalya, İsviçre, İspanya ve Rusyadan farklı bilimadamlarının bir ortak çalışmasıyla geliştirildi.
Metodun temeli, çekim ve ışığın kırılması temeline dayanıyor. Buna göre; bir gözlemci ile gezegen ya da yıldızın arasında kalan büyük objeler, çekim güçlerine bağlı olarak geçen ışığı büküyor. Bu da bazı sapmalara ya da çoklu görüntülerin oluşmasına neden oluyor. Bu durumlarda arada kalan nesne, arkadaki nesnenin ışığına odaklandığı için, gelen ışıkta fark edilebilir artışlar oluşuyor.
Özellikle gezegen büyüklüğündeki nesneler yıldızlara oranla daha küçük ve hareketli oldukları için, Mikro mercek adı verilen bu durumlar dakikalar ya da saatler içinde gerçekleşiyor. Bu durumun iki küçük boyuttaki nesne arasında gerçekleşmesi ise, kabul edilebilir ölçüde nadir olarak görülüyor. Bu nedenle Andromeda gibi uzak galaksilerdeki gezegen büyüklüğündeki nesnelerin gözlemlenmesi çok zor ve ender bir durum olarak kabul ediliyor.
Bilimadamları, başka bir gezegen ya da yıldızın araya girmesi sonucu, gelen ışıktaki artışı temel alarak ışık eğimi adını verdikleri yeni bir modelleme geliştirdiler. 2004 yılında tamamlanan başka bir araştırmanın sonuçları, geliştirilmiş yeni metodla tekrar ele alındı.
JÜPİTERDEN 6 KAT BÜYÜK
Bilimadamları, gelen ışıktaki artışı göz önünde bulundurarak, Andromeda Galaksisi içinde, Jüpiterin 6-7 katı büyüklüğündeki bir gezegenin ya da kahverengi cüce adı verilen küçük bir yıldızın varlığını saptadılar.
Araştırmada mikro mercek olayı sadece bir kez yaşandığı için, net bir sonuca ulaşılamadı. Ancak bulgular, milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki farklı galaksilerde yer alan gezegenlerin geliştirilen yeni metod ve daha gelişmiş ekipmanlarla tespit edilebileceğini gösterdi.
Kendi galaksimizde şimdiye dek, 350 civarında gezegen keşfedildiğini söyleyen, ekip üyelerinden Dr. De Paolis, asıl zorluğun mikro mercek olayının nerede gerçekleştiğinin bilinememesi olduğunu söyledi.
Kaynak: ntvmsnbc
Bugüne kadar güneş sistemi dışında farklı büyüklüklerde ve şekillerde pek çok gezegen keşfedildi. Ancak, exoplanet adı verilen bu gezegenlerin hepsi, galaksimiz Samanyolu içerisinde yer alıyorlar.
Bilimadamları geliştirilen yeni bir metodla, milyonlarca ışık yılı ötede yer alan gezgenlerin de keşfedilebileceğini açıkladılar. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society adlı bilim dergisinde açıklanan metod, İtalya, İsviçre, İspanya ve Rusyadan farklı bilimadamlarının bir ortak çalışmasıyla geliştirildi.
Metodun temeli, çekim ve ışığın kırılması temeline dayanıyor. Buna göre; bir gözlemci ile gezegen ya da yıldızın arasında kalan büyük objeler, çekim güçlerine bağlı olarak geçen ışığı büküyor. Bu da bazı sapmalara ya da çoklu görüntülerin oluşmasına neden oluyor. Bu durumlarda arada kalan nesne, arkadaki nesnenin ışığına odaklandığı için, gelen ışıkta fark edilebilir artışlar oluşuyor.
Özellikle gezegen büyüklüğündeki nesneler yıldızlara oranla daha küçük ve hareketli oldukları için, Mikro mercek adı verilen bu durumlar dakikalar ya da saatler içinde gerçekleşiyor. Bu durumun iki küçük boyuttaki nesne arasında gerçekleşmesi ise, kabul edilebilir ölçüde nadir olarak görülüyor. Bu nedenle Andromeda gibi uzak galaksilerdeki gezegen büyüklüğündeki nesnelerin gözlemlenmesi çok zor ve ender bir durum olarak kabul ediliyor.
Bilimadamları, başka bir gezegen ya da yıldızın araya girmesi sonucu, gelen ışıktaki artışı temel alarak ışık eğimi adını verdikleri yeni bir modelleme geliştirdiler. 2004 yılında tamamlanan başka bir araştırmanın sonuçları, geliştirilmiş yeni metodla tekrar ele alındı.
JÜPİTERDEN 6 KAT BÜYÜK
Bilimadamları, gelen ışıktaki artışı göz önünde bulundurarak, Andromeda Galaksisi içinde, Jüpiterin 6-7 katı büyüklüğündeki bir gezegenin ya da kahverengi cüce adı verilen küçük bir yıldızın varlığını saptadılar.
Araştırmada mikro mercek olayı sadece bir kez yaşandığı için, net bir sonuca ulaşılamadı. Ancak bulgular, milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki farklı galaksilerde yer alan gezegenlerin geliştirilen yeni metod ve daha gelişmiş ekipmanlarla tespit edilebileceğini gösterdi.
Kendi galaksimizde şimdiye dek, 350 civarında gezegen keşfedildiğini söyleyen, ekip üyelerinden Dr. De Paolis, asıl zorluğun mikro mercek olayının nerede gerçekleştiğinin bilinememesi olduğunu söyledi.
Kaynak: ntvmsnbc