- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Bir bayram sabahı imiş. Günlerden Cuma, aylardan kasım, mevsimlerden de sonbaharmış. Havada yağmur bulutları geziyormuş. Herkes ve her şey bayram olduğu için çok mutluymuş.
O sabah Efil erkenden uyanmış. Akşamdan hazırladığı bayramlıklarını sandalyenin üzerinden özenle almış. Beyaz çorabını, kırmızı çiçekli pantolonunu, pembe çizgili kazağını önce okşamış, sonra da giymiş. Yeşil fiyonklu ayakkabılarını da unutmamış. Hemen aynanın karşısına geçip saçını taramış. Ortasında kocaman bir gül olan tokasını takıp kendisine gülümsemiş. Merhaba Efil demiş hefifçe öne eğilerek. Bayramın kutlu olsun.
Efil neşeyle etrafında dönmüş. Kendisini bayramlıkları gibi yepyeni hissetmiş. Sonra odasına göz gezdirmiş. Bayram için odasına astıkları rengarenk balonları tek tek saymış. Tam otuz-yedi balon demiş heyecanla. Pencereye doğru koşup yavaşça perdeleri çekmiş. Vakit çok erken olduğu için gökyüzü çok aydınlık değilmiş. Bir de yağmur bulutları griye boyamış gökyüzünü.
Efil gri yağmur bulutlarının bayramını da kutlamış. Pencerenin önünde duran çiçeklerine günaydın dedikten sonra onların da bayramını kutlamış. Bu sırada Efil odasında bazı fısıldaşmalar duymuş. Dikkatle dinleyince odada bulunan her şeyin bayramlaştığını görüvermiş. O da bu bayramlaşmaya katılmış. Odadakiler Efilin etrafında dönmüşler, dönmüşler, dönmüşler. Bayramın kutlu olsun Efil demişler. Sonunda hepsi de çok yorulmuş. Halının üzerine uzanıp dinlenmişler. Efil masasının başına geçip bir bayram sabahı resmi çizmeye başlamış. Efil resmini çizerken içeriden gelen sesleri duymuş. Uyandılar, uyandılar diye bağırmış ve koşa koşa annesiyle babasının yanına gitmiş. Önce babasına sarılmış, elinden öpüp Bayramın kutlu olsun babacığım demiş. Sonra da annesine sarılıp onun da elini öpmüş.
Efile bayram parası vermişler. Efil parasını hemen kumbarasına atmış. Babası Efile Ben eve dönünce hep beraber bir yere gideceğiz demiş. Orada bir sürü çocuk var. Onların bayramını kutlayacağız. Yanımızda onlar için hediyeler de götürürsek iyi olur. Sen de düşün ve verebileceğin hediyeler varsa hazırla.
Efill babasının dönüşünü beklerken odasında oturup uzun uzun düşünmüş. Ama bir türlü ne verebileceğini bulamamış. Bir ara yeleklerinden turuncu olanı raftan atlayıp beni versene demiş. Bayramda bir çocuğu sevindirmek ne güzel olur. Birden odada bir kargaşa olmuş. Herkes beni de, beni de diyerek zıplıyormuş. Efil şaşakalmış. Bütün oyuncaklarını büyük bir çantaya doldurmuş. Masal kitaplarını, küçük gelen kıyafetlerini, tokalarını, şapkalarını da başka bir çantaya koymuş. Babası geldiğinde Efil hediyeleriyle birlikte hazır bekliyormuş.
Kahvaltıdan sonra hiç zaman kaybetmeden Efil annesi ve babasıyla bereber kimsesiz çocukların kaldığı yere gitmişler. Orada o kadar çok çocuk varmış ki Efil hayret etmiş. Ne diyeceğini bilememiş. Bu sırada içinden bir ses ona Hadi onların bayramını kutla demiş. O an Efil getirdiği çantaları açıp her çocuğa bir hediye vermiş.
O gün Efil çok farklı bir bayram görmüş. Bayramların başka başka yaşandığını, herkesin bayramının değişik olduğunu anlamış. Böyle bir bayramdan sonra Efil kıyafetlerini daha temiz giymeye, oyuncaklarıyla daha dikkatli oynamaya başlamış. Çünkü onlara ihtiyacı olan sayısız çocuk olduğunu artık biliyormuş.
O sabah Efil erkenden uyanmış. Akşamdan hazırladığı bayramlıklarını sandalyenin üzerinden özenle almış. Beyaz çorabını, kırmızı çiçekli pantolonunu, pembe çizgili kazağını önce okşamış, sonra da giymiş. Yeşil fiyonklu ayakkabılarını da unutmamış. Hemen aynanın karşısına geçip saçını taramış. Ortasında kocaman bir gül olan tokasını takıp kendisine gülümsemiş. Merhaba Efil demiş hefifçe öne eğilerek. Bayramın kutlu olsun.
Efil neşeyle etrafında dönmüş. Kendisini bayramlıkları gibi yepyeni hissetmiş. Sonra odasına göz gezdirmiş. Bayram için odasına astıkları rengarenk balonları tek tek saymış. Tam otuz-yedi balon demiş heyecanla. Pencereye doğru koşup yavaşça perdeleri çekmiş. Vakit çok erken olduğu için gökyüzü çok aydınlık değilmiş. Bir de yağmur bulutları griye boyamış gökyüzünü.
Efil gri yağmur bulutlarının bayramını da kutlamış. Pencerenin önünde duran çiçeklerine günaydın dedikten sonra onların da bayramını kutlamış. Bu sırada Efil odasında bazı fısıldaşmalar duymuş. Dikkatle dinleyince odada bulunan her şeyin bayramlaştığını görüvermiş. O da bu bayramlaşmaya katılmış. Odadakiler Efilin etrafında dönmüşler, dönmüşler, dönmüşler. Bayramın kutlu olsun Efil demişler. Sonunda hepsi de çok yorulmuş. Halının üzerine uzanıp dinlenmişler. Efil masasının başına geçip bir bayram sabahı resmi çizmeye başlamış. Efil resmini çizerken içeriden gelen sesleri duymuş. Uyandılar, uyandılar diye bağırmış ve koşa koşa annesiyle babasının yanına gitmiş. Önce babasına sarılmış, elinden öpüp Bayramın kutlu olsun babacığım demiş. Sonra da annesine sarılıp onun da elini öpmüş.
Efile bayram parası vermişler. Efil parasını hemen kumbarasına atmış. Babası Efile Ben eve dönünce hep beraber bir yere gideceğiz demiş. Orada bir sürü çocuk var. Onların bayramını kutlayacağız. Yanımızda onlar için hediyeler de götürürsek iyi olur. Sen de düşün ve verebileceğin hediyeler varsa hazırla.
Efill babasının dönüşünü beklerken odasında oturup uzun uzun düşünmüş. Ama bir türlü ne verebileceğini bulamamış. Bir ara yeleklerinden turuncu olanı raftan atlayıp beni versene demiş. Bayramda bir çocuğu sevindirmek ne güzel olur. Birden odada bir kargaşa olmuş. Herkes beni de, beni de diyerek zıplıyormuş. Efil şaşakalmış. Bütün oyuncaklarını büyük bir çantaya doldurmuş. Masal kitaplarını, küçük gelen kıyafetlerini, tokalarını, şapkalarını da başka bir çantaya koymuş. Babası geldiğinde Efil hediyeleriyle birlikte hazır bekliyormuş.
Kahvaltıdan sonra hiç zaman kaybetmeden Efil annesi ve babasıyla bereber kimsesiz çocukların kaldığı yere gitmişler. Orada o kadar çok çocuk varmış ki Efil hayret etmiş. Ne diyeceğini bilememiş. Bu sırada içinden bir ses ona Hadi onların bayramını kutla demiş. O an Efil getirdiği çantaları açıp her çocuğa bir hediye vermiş.
O gün Efil çok farklı bir bayram görmüş. Bayramların başka başka yaşandığını, herkesin bayramının değişik olduğunu anlamış. Böyle bir bayramdan sonra Efil kıyafetlerini daha temiz giymeye, oyuncaklarıyla daha dikkatli oynamaya başlamış. Çünkü onlara ihtiyacı olan sayısız çocuk olduğunu artık biliyormuş.