Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Bari tütünümü havalandırayım

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Karşı yamaçtaki boş gecekonduların birine kalabalık bir aile taşındı. Şiirseller diye düşündüm. Sonradan bu düşüncemden vaz geçtim. Keyfimi
bozdular. Eşyalarından arta kalan kartonları bezleri diğer eski şeyleri sökülen incir ağacının kapatılmamış kuyusunun kenarına bıraktılar. Üstelik kocaman çöp koyulan tekerlekli çinko kutuyu da iteklemişler kaldırımın ortasına bırakmışlar. Üşenmedim. İndim aşağıya. Çöp kutusunu bir kaç gençten yardım isteyerek itekledim. Gençler şaşırdılar. Düzenli olmak lazım gibi despotça bir fikre kapıldım. Eski yerinde durursa daha iyi olur dedim.
Kaldırımı arabalar istila ediyorlar zaten bir de bu istila etmesin bari. Gençler
bön bön bakıp uzaklaştılar. Her halde zavallılığıma gülmüşlerdir.

Ağlamak geliyor içimden ama ağlamayı bir türlü beceremiyorum. Kör olası erkekliğimden utandığımdan filan değil ama bir türlü o boğazıma takılan nesneyi kusup atamıyorum. Atsam bir zırıl zırıl akacağım...

Pazar günü! Neden evdeyim onu dahi bilmiyorum. Saplanıp kaldım. Şehirden mi sıkıldım çok mu yalnızlığımın içine düştüm bilmeden anlamadım bir türlü. Oturmuş gördüğün gibi yazı karalıyorum.

Dün elli günlük hapis cezası olan otçu Mustafa geldi. Zengin semtinde taksicilik yapıyor artık. Silahı bırakmış. Ustura taşıyormuş. Geçenlerde hanım sürücülerden biri yolunu engellemiş. Hakaret etmiş bizimkine. İnmiş kadını
tokatlamış. Kadın benim kim olduğumu biliyor musun deyip plaka numarasını alıp polisi aramış. Karakolda kadının milletvekili eşi olduğunu öğrenmiş.
Kadında harbiymiş. Doğruyu anlatmış ama bana vurdu utanmadan demiş.
Karakol çeteresini çıkarmış. La oğlum senin cezan var demişler. Evet var da
gelen yok gelip alan yok. Biz seni misafir edelim o zaman demiş komiser.
Ertesi sabah Sincan ceza evine postalamışlar. Bir gün yatıp ertesi akşam çıkmış. Yeni kanun çıkmış. Bir yıldan az cezası olanları tahliye ediyorlarmış. Elli günlük cezadan yırtmış. Böylelikle kafasına Mustafa'nın açtığı yaralarla dikiş atılan Dıga Memet'te acılarıyla başbaşa kalmış oldu yani. Ama bundan sonraki ilk yanlışında süründürüleceğini de söylemeyi ihmal etmemişler. Silahı ondan çıkarmış. Usturanın cezası daha azmış. O yüzden ustura taşıyormuş bizimkisi...Umarım otsuz işe çıkmaz...

Şiirsel bir yazı gibi durmadı. Zaten ben de şirsellikten uzaktayım. Canım felaket uyuşmak istiyor başka dünyalara kapılıp gitmek mesela kaybolmak.
Bu yazıyı yazarken bile kaşıkladığım yüzdedoksan çikolatalı pudink tat vermedi. Üstelik gıcık yaptı.

Apartman boşluğuna bakan odalardan mutfaklardan gülüşmeler mırıl mırıl
konuşmalar kulağıma geliyor. Tuvalette bile rahat yok. Kalkıp penceresini
kapatıyorum. Üstümde oturan kızlarınsa bu gün temizlik yapacakları tuttu.

Evdeyim ya...
Direniyorum. Kesinlikle dışarı çıkmayacağım.
DESERT ROSE dinleyip belki ağlarım,
en azından ağlamayı deneyeceğim...

Necmi Dayan
 
Üst Alt