Kelt toplumlarında, genellikle konularını kahramanlık destanları olarak seçen ozanlara bard denilirdi. Bağlı oldukları şefin yanında bulunurlar, onun başarılarını da kutlarlardı. Bard daha çok Galya'da kullanılan bir isimlendirme idi; çünkü bu ozanlara Galya'da bard denildiği gibi, Bretagne'de Barzh, İrlanda'da da Fil (çoğulu filid) denilmekteydi. Barzh'ların dini karakterleri çabuk kaybolmasına karşın, bardlar, ilham ve sanat yeteneklerinden olsa gerek, saygı görmeye devam etmişleridr. Filid ise yedi dereceli idi. Derece elde taşınan değneğe göre belli oluyordu. Böylece sıralama Ollamh (altın değnek), Anruth (gümüş değnek) ve geri kalan beş derece (bronz değnek) şeklinde oluyordu.
Bardlar ile ilgili önemli bir nokta da müzisyen Druidler ile karıştırılmamaları gerektiğidir. Bir çok Kelt dini törenine müzik eşlik etmekle beraber, bu törenlerde müzik aletini çalan druidler bardlardan farklıydı. Kelt efsanelerinde müzik aletleri önemli bir yer tutmaktadır. Dagda ve Lug'un sihirli arpları vardı.
Efsaneye göre bu aletler üç farklı tür müzik çalmaktaydılar. Bunlardan birincisi güldürüyor, ikincisi ağlatıyor, üçüncüsü de uyutuyordu. Bu inanış, Keltler'in, müziğin insan üzerindeki etkisini incelediklerini göstermektedir. Bardlar ise şiir okurken, aynı zamanda cruth denilen bir tür lir de çalarlardı. Galya'da Roma işgalinden sonra, yerli dili kullandıkları için, gözden düşen bardlar burada M.S. 2. yüzyıldan itibaren kaybolmaya başlamışlardır. Bardlar Galya'da dini sınıftan sayılmalarına rağmen, İrlanda'da sonraları aşağı sınıftan kabul edilirlerdi. Gal ülkesinde ise, özellikle Breton prensler tarafından çok tutulan bardlar varlıklarını Orta Çağ'a kadar sürdürmüşlerdir.
Drüid Öğretisinin Sembolik Aktarımına Bir Örnek: Taliesin Druid öğretisinin sembolik anlatımına ve halka aktarılışına en güzel örnek kuşkusuz Taliesin (Güzel Yüz) öyküsüdür. Taliesin aynı zamanda ilk bardlardan ve Kelt şairlerinden biri olarak kabul edilir. Gwerang'ın oğlu genç Gwion büyücü tanrıça Cerridwen tarafından bir kazana göz kulak olmakla görevlendirilir. Bu kazanın içinde büyücünün, oğlu Afagddu için hazırladığı büyülü bir karışım kaynamaktadır; çünkü Afagddu çok çirkindir ve annesi bu büyü ile onu güzelleştirmek istemektedir. Bu arada kazandan sıçrayan üç damla, Gwion'un parmağına damlar ve Gwion da bunu yalar. Gwion elini ağzına götürür götürmez bütün gizemler aydınlanır, geçmişin, şimdinin ve geleceğin bilgisine sahip olur. Bu arada Gwion bir başka gerçeği daha öğrenir; Cerridwen onu öldürmek istemektedir; çünkü büyücünün hazırladığı büyülü iksirde kullanmak istediği bileşenlerin içinde kendisi de vardır. Bunu farkeden Gwion hemen kaçar, Cerridwen ise onu yaşlı bir büyücü kılığında kovalar. Artık kendi de iksirden dolayı bir büyücü olmuş olan Gwion hemen bir tavşan şekline bürünür, Cerridwen ise bir tazı olur. Gwion nehirde bir balığa dönüşür, Cerridwen ise bir susamuru olur. Kovalamaca daha sonra göklerde devam eder. En sonunda Gwion bir buğday tanesine dönüşür, Cerridwen ise bir kara tavuk olur ve buğday tanesini yer. Dokuz ay sonra Cerridwen bütün çocuklardan çok daha güzel bir çocuk dünyaya getirir. Büyücü bu çocuğu deri bir torbanın içine koyar ve Beltaine bayramından iki gün önce dalgalara bırakır. Galler ülkesinin kuzeyinde Gwyddno'nun oğlu ve kral Maelgwyn'in yeğeni Elphin'in attığı ağlara takılan bebek Elphin tarafından kurtarılır. Elphin ona Taliesin (Güzel Yüz) adını verir. Aradan yıllar geçer. Elphin amcası Maelgwyn tarafından hapsedilir. Artık bir yetişkin olan Taliesin Elphin'i kurtarmak için harekete geçer ve ve kurtarmayı başarır. Şiir'in son dizeleri şöyledir: “Dokuz ay boyunca Büyücü Cerridwen'in karnındaydım. Aslında küçük Gwion'dum Şimdi Taliesin oldum”
Bu öykü de daha önce Tuân Mac Cairill öyküsünde gördüğümüz metamorfoz sembolizmi de yer almaktadır. Öyküyü dikkatle incelersek, Cerridwen, oğullarını başka bir deyişle erginlenmeye, inisye olmaya gelenleri “güzelleştirmektedir”, daha farklı bir deyişle eğitim işini üstlenmiş bir druidestir. Gwion'un iksirden aldıktan bütün gizemleri görmesi ve geçirdiği metamorfozlar da inisiyasyon aşamalarıdır. Bütün ezoterik öğretilerde olduğu gibi Gwion da yeni bir isimle yeniden doğmuştur. Buradaki metamorfozlar da ilginçtir. Kelt takviminde sırasıyla, tavşan av zamanı olan sonbaharı; balık yağmurları ile kışı; kuş göçlerle ilkbaharı ve buğday da ekin ile yaz mevsimini sembolize etmektedir. Bu örnekten de görüldüğü gibi Kelt öğretilerinde sembolizm çok çeşitlidir. Druid öğretisi bu şekillerde ve buna benzer öykülerde, değişik sembollerle ve sözlü olarak aktarılmıştır. Bu tür öykülerdeki bazı motifler ayrıca Orta Çağ efsanelerinde de karşımıza çıkacaktır.[1]
Kaynaklar
[1] pagan.psisik.com/index.php?q=node/8