Amasya'da bulunan meşhur âlim ve ariflerdendir. Emir Timur Anado*lu'ya gelince onu Şirvan'a göndermiş, orada ona bazı şeyler vermişti. Pir İlyas Hazretleri de çaresiz Şirvan'da kalmış ve talebelere ders vermeye başlamıştı. Nice zaman sonra Pir Sadrettin Hazretleri'ne bağlanarak onun hizmetinde bu*lundu. Bu sırada erbainlere oturup müşahedelerde de bulunduysa da zaman zaman kendisinin âlim, Pir Sadreddin Hazretleri'nin de ümmî (cahil) olduğu aklına geldiği için bağlılığında zayıflama olmuştu. Sonunda asıl memleketi olan Amasya'ya döndü. Burada 12 yıl kadar kuvvetli bir müşahede ve riyazetle meşgul oldu. Bir aralık Şeyh Zeynüddin Hafi Hazretleri'nin Horasan'da bulun*duğunu duydu ve oraya gitmek istedi. Fakat bir gece rüyasında Allah Resulü (s.a.v.)'nü gördü. Allah Resulü (s.a.v.) ona: "Molla İlyas! Sen yine Sadreddin'e git" buyurdu. O da hemen sabah olur olmaz Pir Sadreddin Hazretleri müridleri ile birlikte oturmakta iken onlar: "Dervişler! Molla İlyas geliyor. Onu karşılayın" dedi. İlyas'ı öğleye ka*dar beklediler. O da gelip şeyhinin elini öptü. Şeyh Sadreddin Hazretleri: "Allah Resulü (s.a.v.)'nün bir kişinin mürşidi olması binde bir kişiye na*sip olur" dedi. Bundan sonra uzun süre Pir Sadreddin Efendi Hazretleri'nin hizmetinde bulunan Pir İlyas Hazretleri o sırada mücahide ve riyazete devam etti. Sonunda ondan izin alıp memleketi olan Amasya'ya döndü. Amasya'da mürşidi Pir Sadreddin Hazretleri'nin vefatını haber aldı. Bir daha da memleketinden ayrılmayıp, ömrünün sonuna kadar yöre halkını irşadla meşgul oldu. Amasya'da, kendi bağında vefat etti. Bir sofada cesedi yıkanırken, sofanın bir tarafının yıkıldığı ve düşmemesi için kendi eliyle teneşir tahtasını tuttuğu meşhurdur. Ziyaretgâh olan kabri, Amasya'nın Süvadiye mahallesindedir. Lamii'nin Pir İlyas Hazretleri ile ilgili olarak verdiği bilgi hatalıdır. Hazretin yaşadığı de*vir, Timur'dan çok öncedir. Tarihler hazretin 1240 yılında vefat ettiğini kay*detmektedir.