Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

Azrail 'in Güzelliği... (Gerçek Bir Hikayedir)

Ritsa

Bayan Üye
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    5 Nis 2013
  • Mesajlar
    955
  • MFC Puanı
    1
Azrail 'in Güzelliği... (Gerçek Bir Hikayedir)

Onk Dr Halûk Nurbaki'den gerçek bir hatıra



Ben 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi asan sayısız olayla karşılaştım ve bunları o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptim Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum



Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine ragmen bazi formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştıSerap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm



Ancak Serap'in da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu Bir iş kadını olan

Serap 4 yıl kadar sonra bir ihale için İzmir'e gitmek istedi Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim



Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış



Dönüşünden kısa bir süre sonra kanser kemik ve akciğerine yayıldı Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu Evine gittiğim gün yine güçlükle konuşarak:



--''Doktor bey'' dedi ''Ben sizedargınım''



-- ''Niçin?" diye sordum



--"Siz dindar bir insanmışsınız Niçin bana da ALLAH 'ı ölümü ahireti anlatmıyorsunuz?"



Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildigim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım O'nu üzmemeye çalışarak:



--"Doktora ulaşmak kolaydır'' dedim ''Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın"



Konusmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladi Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yani sıra ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler "hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü Anlattığım iman hakikatlerini bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu



Vefatına bir hafta kala:

--"Doktor bey'' dedi ''Ben ölürken ne söylemeliyim?"



--"Senin durumun çok özel" dedim ''Kelime-i Sahadet sana uzun gelir O anı fark edince ''Muhammed'' (sav) sana yeter"



O haliyle tebessüm ederek yine başını salladı Çok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor ve O'nu uyutmaya

çalışıyorduk Ben bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim



Dönüşümde annesi telefon ederek:

--"Serap bir haftadir morfin yaptırmıyor" Dedi "Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor"



Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasinin sebebini sordum Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum



"Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanir ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?



İşte Serap böyle bir hanımdı Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gün daha ömrü varsa son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap'in acizliği hürmetine sandığım salı gününe kadar yaşayacağına dair bir işaret sezdim



Ertesi gün O'na:

--"Hiç korkma!" dedim "İğneyi vurdurabilirsin"



Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:

--"Doktor beyAzrail bana nasıl görünecek?"



--"Kızım" dedim "O bir melek değil mi? Hiç merak etme sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir"



Salı günü Serap'in ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim Ancak vefatına yetişememiştim Ailesi tam manasıyla perişandı Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:



-"Doktor bey biliyor musunuz bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!" dedi ve devam etti:



--Serap bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve "yataktan kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı iki rekat namaz kıldıBütün ev halkı hayretten donup kaldık Ve kelime-i Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:



--"Doktor bey'e söyleyin dedi Azrail O'nun söylediğinden de güzelmiş!

 
Üst Alt