-
- Üyelik Tarihi
- 12 Ağu 2018
-
- Mesajlar
- 9,084
-
- MFC Puanı
- 41
Hz. Muhammed sadakanın birçok çeşidinin bulunduğunu belirterek şöyle buyurmuştur: Âmâya veya yol sorana yol göstermen, sadakadır. Güçsüz birine yardım etmen, sadakadır. Konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade edivermen sadakadır. buyurmuştur.
Hz. Peygamber, engelli sahabelerin ibadete devam etmelerini istemiş, onları çok önemli vazifelerde görevlendirmiş, savaşlara katılmalarına dahi izin vermiştir. Böylece o, engellilerin toplumdan tecrit edilmesine asla müsaade etmemiş, liyakatlerine göre topluma hizmet etmelerine imkan ve fırsat vererek onların topluma fayda sağlamasını temin etmiştir. Hz. Peygamber bütün ömrünü insanın onur, haysiyet, hürriyet ve saygınlığını kazandırmaya adamış, ortopedik engelli Muazı Yemene vali, Ümmü Mektum gibi âmâ birini Medinede kendi yerine vekil tayin etmiş, bütün bu tasarruflarında bilgi, yetenek, akıl ve beceriyi esas almıştır.
Bizler için her yönüyle üsve-i hasene (Ahzab, 33/21) ideal bir model olan Hz. Peygamberin, engellilerle birkaç örnekle işaret edilen hikmetli ilişkisi bizim de onlarla olan ilişkilerimize ışık tutmalıdır. Çünkü Allah Rasûlü (sav) bedenlerdeki hastalıkları, sakatlıkları değil kalplerdeki hastalıkları tedavi etmek için gönderilmiştir. O, fiziken sağlam ancak hakikat karşısında kör, sağır ve dilsizleri tedavi için çaba sarf etmiştir. Çünkü Ona göre gerçek engel, hakikati idrakten yoksun olmaktır.
Hz. Peygamber, engelli sahabelerin ibadete devam etmelerini istemiş, onları çok önemli vazifelerde görevlendirmiş, savaşlara katılmalarına dahi izin vermiştir. Böylece o, engellilerin toplumdan tecrit edilmesine asla müsaade etmemiş, liyakatlerine göre topluma hizmet etmelerine imkan ve fırsat vererek onların topluma fayda sağlamasını temin etmiştir. Hz. Peygamber bütün ömrünü insanın onur, haysiyet, hürriyet ve saygınlığını kazandırmaya adamış, ortopedik engelli Muazı Yemene vali, Ümmü Mektum gibi âmâ birini Medinede kendi yerine vekil tayin etmiş, bütün bu tasarruflarında bilgi, yetenek, akıl ve beceriyi esas almıştır.
Bizler için her yönüyle üsve-i hasene (Ahzab, 33/21) ideal bir model olan Hz. Peygamberin, engellilerle birkaç örnekle işaret edilen hikmetli ilişkisi bizim de onlarla olan ilişkilerimize ışık tutmalıdır. Çünkü Allah Rasûlü (sav) bedenlerdeki hastalıkları, sakatlıkları değil kalplerdeki hastalıkları tedavi etmek için gönderilmiştir. O, fiziken sağlam ancak hakikat karşısında kör, sağır ve dilsizleri tedavi için çaba sarf etmiştir. Çünkü Ona göre gerçek engel, hakikati idrakten yoksun olmaktır.