Uzun süre televizyonlardan uzak kalan genç oyuncu Ayşecan Tatari, kendine dair bilinmeyenleri ve oyunculukla ilgili planları anlattı.
İşte Tatari'nin o açıklamaları
"Oyunculuğa başladığım yılları artık neredeyse hatırlamıyorum bile... İlk dizim annemleydi (Aliye Uzunatağan), onunla aynı sette olmak hoşuma gidiyordu. Ben neredeyse 'Çocuklar Duymasın' bittikten sonra farkına vardım bu işi ciddi olarak yapmak istediğimi. Oyunculuk eğitimi için Amerika'ya gittim, 2.5 yıl New York'ta Stella Adler Studio of Acting'de okudum. Şu an kafam, oyunculukla ilgili daha başka bir yerde.
"HER HAFTAM OYUNLA DOLU GEÇİYOR"
Dot ekibi 'Festen'i oynuyordu, ben de izlemeye gittim. Murat Daltaban'a, "Ben bir şekilde gelmek istiyorum, ne iş olursa yaparım" dedim. O da, "Gel" dedi. Ondan sonra Dot'a gidip gelmeye başladım ve kısa bir süre sonra 'Sarı Ay' adlı oyunda oynadım. Her haftam oyunla dolu geçiyor. Fiziksel olarak zorlayıcı ve belli bir disiplinde yaşaman gereken bir oyun. Zaten tiyatroda haftada iki gün ekipçe katıldığımız beden derslerimiz oluyor."
İşte Tatari'nin o açıklamaları
"Oyunculuğa başladığım yılları artık neredeyse hatırlamıyorum bile... İlk dizim annemleydi (Aliye Uzunatağan), onunla aynı sette olmak hoşuma gidiyordu. Ben neredeyse 'Çocuklar Duymasın' bittikten sonra farkına vardım bu işi ciddi olarak yapmak istediğimi. Oyunculuk eğitimi için Amerika'ya gittim, 2.5 yıl New York'ta Stella Adler Studio of Acting'de okudum. Şu an kafam, oyunculukla ilgili daha başka bir yerde.
"HER HAFTAM OYUNLA DOLU GEÇİYOR"
Dot ekibi 'Festen'i oynuyordu, ben de izlemeye gittim. Murat Daltaban'a, "Ben bir şekilde gelmek istiyorum, ne iş olursa yaparım" dedim. O da, "Gel" dedi. Ondan sonra Dot'a gidip gelmeye başladım ve kısa bir süre sonra 'Sarı Ay' adlı oyunda oynadım. Her haftam oyunla dolu geçiyor. Fiziksel olarak zorlayıcı ve belli bir disiplinde yaşaman gereken bir oyun. Zaten tiyatroda haftada iki gün ekipçe katıldığımız beden derslerimiz oluyor."