Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Aykut Kocaman böyle sitem etti

AlaaddinKaraca

Hail Satan
MFC Üyesi
Konum
Mersin
  • Üyelik Tarihi
    21 Nis 2013
  • Mesajlar
    1,851
  • MFC Puanı
    45


Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a yakınlığı ile bilinen Akşam gazetesi yazarı Alaattin Metin, takım, yönetim ve davetlilerin bulunduğu Lizbon uçağında yaşananların perde arkasını anlattı.

Ayrıca, Alaattin Metin Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman ve uçaktakilerle yaptığı konuşmaları da aktardı.
İşte Alaattin Metin'in uçakta yaşananları anlattığı o yazısı;


Yıllardır F.Bahçe'nin özel uçağı ile deplasmanlara gidiyorum. Çok günler gördüm. Şampiyonluklara tanık oldum. Ama bu kez takımın Lizbon uçağında bambaşka bir hava vardı.
Havaalanındaki taraftarların müthiş uğurlamasından sonra uçağa girip yerlerimize oturduk. Başkan Aziz Yıldırım, her zamanki gibi uçakta 1A'da, Aykut Kocaman da 1B koltuğunda oturdu.



FENERBAHÇELİ PİLOTLARIN AVRUPA UĞURU

Herkesin yüzü gülüyordu. Uçağın kapısından içeri giren başkan ve yöneticilere güler yüzle "Merhaba" dedi. Sonra kapılar kapandı. Pilotlar 5 saat sürecek yolculuğun anonsunu yaptılar. İki pilot da F.Bahçeliydi. Ne tesadüftür ki F.Bahçe'yi Avrupa'daki her deplasmana götüren ekipmiş.
Başkan Aziz Yıldırım koltuğundan kalkarak misafirlerinin tek tek elini sıkıp, "Hoş geldiniz" dedi.


03.30'A KADAR MAÇ KONUŞULDU!..

Uçakta Celal Doğan, Vefa Küçük, Davut Dişli vardı. Küçük ve Dişli ile eski anıları konuştuk. Sonra otele geldik. İki saatlik fark herkesin dengesini bozdu. Türkiye'de saat 24.00 buradaysa saat 22.00'ydi.
Futbolcular yattı ama yöneticiler 03.30'a kadar oturup sohbet ettiler. Konu Benfica maçıydı. Herkes zaferi çok istiyor, Başkan Yıldırım daha çok. Şöyle diyor: "Final oynamak bize çok yakışır. Bunu futbolcular da hepimiz çok istiyoruz. Bu taraftar mutlu olmayı hak ediyor. Çok acı çektiler ama hep beraber dimdik durduk. F.Bahçe'yi daha da büyüteceğiz."


"TATİLE Mİ GELİYORSUN EMRE?"

Başkan Aziz Yıldırım, Emre'ye takıldı. Kaptan da espriye "Benim oynamam önemli değil, mühim olan kupayı kazanmamız" diye cevap verdi. Başkan Aziz Yıldırım, Emre'ye takıldı. Kaptan da espriye "Benim oynamam önemli değil, mühim olan kupayı kazanmamız" diye cevap verdi.
Emre'ye durumunu sordum. "İstanbul Büyükşehir maçında bir devre oynarım. Kendimi G.Saray derbisine hazırlıyorum" dedi.

"YALNIZ BIRAKIR MIYIM"

Biz sohbet ederken Başkan Aziz Yıldırım, Emre'ye takıldı: "Ne o tatile mi geliyorsun?". Emre de "Yok başkanım! Ben hiç böyle bir günde arkadaşlarımı yalnız bırakır mıyım? Onlarla beraber olmak için Lizbon'a geldim" cevabını verdi.


KUYT HOLLANDA'YI ANLATTI

İlk kez F.Bahçe'nin uçağında Aykut Kocaman'ın yüzünün güldüğünü gördüm. Neşeliydi. O alıştığımız durgun, dalgın hali yoktu. Neredeyse herkes neşeliydi gülüyorlardı.
5 saatlİk yolculukta uyuyan 1 kişi yoktu, herkes birbiriyle sohbet etti. Futbolcuları rahat etsinler diye üçlü koltuklarda tek oturtmuşlardı ama uyuyan yoktu. Kuyt'a baktım, kendini Amsterdam'a öyle şartlandırmış ki futbolculara Hollanda'yı anlatıyordu. Meireles'e takıldı. O da arkadaşlarına moral veriyor, "Ben tribünde olacağım ama kalbim sizinle beraber" diyordu.


F.BAHÇE GİTTİĞİ YERE BEREKET GÖTÜRÜR

Sabah şehre çıktım dolaşmaya. Lizbon olmuş İstanbul. F.Bahçe forması giyen insanlar gördüm. Celal Doğan, kabataslak bir hesap yaptı. "Gerçekten F.Bahçe gittiği yere bereket götürüyor. Maddi krizdeki Portekiz'e 1 milyon euro para bırakırız" dedi. Türkiye'den Avrupa'dan devamlı F.Bahçeliler maça geliyor. Bilet sıkıntısı had safhada. Kampta bile herkes bilet peşinde.


"ÇOK ACI ÇEKTİK ABİ"

Kocaman, saat 01.00'de yürüyüşe çıktı, ilk kez mutlu görünüyordu: "Haksızlıklara uğradık. Ama biz buraya bileğimizin gücüyle onurumuzla geldik. Hak ettik" dedi.
Hava almak için otelin kapısına yöneldim. Aykut Kocaman ile karşılaştım. Gece saat 01.00'di. İdari Menajer Hasan Çetinkaya ile yürüyüşe çıkıyordu. Kendisine neşeli olduğunu ilk kez kendisini mutlu ve sevinçli gördüğümü söyledim. Kendinden emin güldü:
"Çok acı çektik abi. Geçen gün yazdığın yazı gibi çok acılar çektik. Haksızlıklara uğradık. Ama biz buraya bileğimizin gücüyle onurumuzla geldik. Hak ettik. Her şeyi yaptık. Şimdi önümüzde bir 90 dakika var. Çıkacağız, mücadele edeceğiz. Hedefimiz kazanmak ama şu anda şanslar yüzde elli elli. Futbolcularım çok istiyor."



FATİH TERİM'İ GEÇECEK

F.Bahçe bu sezon Avrupa kupalarında en çok galibiyet alan takım. Bu maçı kazanırsa 10. galibiyeti olacak. Daha farklı rakamlar da var. Mesela Avrupa'da oynadığı 7 maçın 5'inde de gol yemedi. Gruplardan sonra yenilmeyen tek takım. Aykut Kocaman, 18'le Fatih Terim'i geçerek bu sezon Avrupa kupalarında en çok maça çıkan Türk teknik direktör olacak.
Ama bu rakamların hiçbiri Kocaman'ın umurunda değil. F.Bahçe tarihine UEFA'da yarı finale çıkaran tek Türk antrenör olduğunu da söyledim. Ama o bunu başarı olarak görmüyor. "Çok acı çektik dişimizle tırnağımızla bu yerlere geldik finale çıkarak herkesi rahatlatmak istiyoruz" diyor. Yani kafasında final var. Rakamları değil, F.Bahçe'nin başarısını düşünüyor.


FORVET ARKASI KİM OYNAYACAK?

Uçakta benim yan sıramda Antrenör İsmail Kartal oturuyordu. Göz göze geldik. "Hoca forvet arkası kim oynayacak?" diye sordum, "Her şey tamam, bütün planlarımızı, çalışmalarımızı yaptık" dedi.
Uçakta en çok konuşulan konu Cristian'ın kaçırdığı penaltı, direklerden dönen toplardı. Ama futbolcuların kafalarında ilk maç diye bir şey yoktu.
Neredeyse tamamına yakını o maçı unutmuşlar kafalarında 90 dakika sonra gelecek olan final vardı. UÇAKTA benim yan sıramda Antrenör İsmail Kartal oturuyordu. Göz göze geldik. "Hoca forvet arkası kim oynayacak?" diye sordum, "Her şey tamam, bütün planlarımızı, çalışmalarımızı yaptık" dedi.
Uçakta en çok konuşulan konu Cristian'ın kaçırdığı penaltı, direklerden dönen toplardı. Ama futbolcuların kafalarında ilk maç diye bir şey yoktu. Neredeyse tamamına yakını o maçı unutmuşlar kafalarında 90 dakika sonra gelecek olan final vardı.
 
Üst Alt