- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Beşiktaşın Kuruluşu Mustafa Kemale Güç Verdi
Mustafa Kemal, Erkanıharbiyenin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, Hürriyet ve İstibdadı düşünüyordu. Bu arada Mektebi bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti ağır ağır kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saraya yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemalin ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayına yüz metre mesafedeki Osman Paşa Konağında gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemali o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saraya karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat Onu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübüne bağlılığı arttı.
Mustafa Kemal: Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü kadar olamadınız...
... Mustafa Kemal Şamda Vatan ve Hürriyeti kurduktan sonra 1907 yılında Selanike gelerek İttihati Terakkiye katıldı. Yaptıkları toplantıda, Cemiyeti şiddetle tenkit ediyor, Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadız. Programınız ve lideriniz yok diyordu. İşte o günleri, Mustafa Kemalin çalışma arkadaşlarından Mithad Şükrü şöyle anlatıyordu:
Gençlik, ne büyük bir kuvvetmiş meğerse. Damarlarımızda kan yerine alev aktığı günler, Selanikte bütün arkadaşlar hep biraradayız. Sık sık toplantılar yapıyoruz. En büyük zevkimiz, Saray idaresine rahatça atıp tutmak. Bu atıp tutmalar, Padişaha uzaktan yumruk sallamalar, bereket versin ki evimizin dört duvarını aşmıyor. Yanya birahanesindeki buluşma yerimize Mustafa Kemal de sık sık geliyor.Bazen kızardı; -Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü kadar olamadınız derdi.
Beşiktaşlı sporcuların söylediği Marş, Mustafa Kemali duygulandırdı.
Çanakkale Zaferinin kahramanı Mustafa Kemal, Edirnede 16. Kolordu Kumandanlığına tayin edildi. Mustafa Kemal, İstanbula geldiği gün geceyi Pera Palas Otelinin 201 nolu odasında geçirdi. Ertesi gün, bir yıldan beri yüzünü göremediği annesi Zübeyde Hanımefendinin Beşiktaş Kulübü yanındaki evine koştu. Mustafa Kemal evinin arka kapısından Beşiktaşlı sporcuların idman yaptığı sahaya çıktı. Ve yine Beşiktaş Kulübüne arka kapısından girdi. Burada bulunan idarecilere validesine gösterdikleri yakın alakadan dolayı teşekkür etti. Mustafa Kemal, Beşiktaşın yeni lokaline hayran kalmıştı. Kulüp lokalinde o sırada kılıç, eskrim, güreş, boks idmanları yapılıyordu. İdarecilerden Cami Bey, Ahmet Fetgeri Bey, Fuat Bey kulübün 1903 kuruluş günlerinden bu yana Zabit arkadaşlarıydı. Cami Bey, 1908 Meşrutiyet döneminde Yüzbaşılıktan ayrılarak Meclisi Mebusana Fizan Mebusu olarak girmişti. Kulüpte hem güreşiyor, hem de bu sporun hocalığını yapıyordu. Mustafa Kemal uzun süre idarecilerle hasbıhale idmanları izledikten sonra, evine döndü.Uyumaya çalışırken, birden Beşiktaş Kulübünden bir marş söylendi. Marşı belki de yüze yakın genç ve çocuk söylüyordu. Sözleri aynen şöyleydi.
Hayatı süsledik izharı ittihatla bugün,
Yolunda gençliğin ulvi değil miydi birleşmek.
Sebatı bayrağımız yaptık, itilamız için
Neticesiz ve boş olmaz sebatla hiçbir emek.
Dakikalar bize bir nağbe nişad olsun.
Kulübümüzde müceddet nücumu mevc vursun
Bu kainat bize hep gıpta ediyor isar,
Biz onbir arkadaşız, lakin arkamız daha var.
Bu zevk alemi dar zannedip de aldanalım,
Vekar hak gibi sakin, nezih ve saf olalım.
Fakat bu hal ile, kuvvet gibi cesur olalım.
Mustafa Kemal bu marşla duygulandı. Uykusu kaçmıştı. Daha dün kadar yakın, yaptığı savaşları, yanında şehit düşen er ve Zabitleri düşünüyordu. İşte dinlediği bu marşın şiiri de Çanakkalede şehit düşen Beşiktaş futbol takımı kaptanı şair Kazıma aitti.
Efendiler, sizlerin ve sporcularınızın çalışmalarını dikkatle izliyorum...
... Mustafa Kemal, Akaretler Caddesi 76 numaralı evinin arka bahçesine çıkarak istirahat ederdi. En büyük tutkusu hasır sandalyesine oturup, ağızlıklı sigarasını tüttürüp, annesi Zübeyde Hanımefendinin pişirdiği kahveyi yudumlarken Beşiktaş idmanlarını seyretmekti. Bitişiğindeki Beşiktaş Kulübünün arka kapısı da bu meydana açılıyordu. Mustafa Kemal burada, güreş, futbol, eskrim, gülle atma sporlarını bir biri ardına takip ediyordu. İşte gene böyle bir gündü. Beşiktaş jimnastik hocalarından Ahmet Fetgeri, güreş, Yüzbaşı Fuat da eskrim derslerini vermişlerdi. Mustafa Kemal onlara döndü, Evime buyurunuz beyler dedi. İki zabit jimnastik hocası, Mustafa Kemalin sunduğu çayları yudumlarken, O şu konuşmayı yaptı:
Efendiler,
Sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik, maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle ayrıca dikkatle izliyorum.
Spordan yoksun olan bir gençlik, nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz olursa, o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz.
Bugün bünyemizde toplayıp ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığımız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafasında, ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türkün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim.
Samsuna çıkarken, Beşiktaş Kulübüne veda etti
Kaynak: Atatürk Beşiktaşlı / Dr. Necati Karakaya
Mustafa Kemal, Erkanıharbiyenin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, Hürriyet ve İstibdadı düşünüyordu. Bu arada Mektebi bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti ağır ağır kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saraya yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemalin ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayına yüz metre mesafedeki Osman Paşa Konağında gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemali o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saraya karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat Onu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübüne bağlılığı arttı.
Mustafa Kemal: Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü kadar olamadınız...
... Mustafa Kemal Şamda Vatan ve Hürriyeti kurduktan sonra 1907 yılında Selanike gelerek İttihati Terakkiye katıldı. Yaptıkları toplantıda, Cemiyeti şiddetle tenkit ediyor, Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadız. Programınız ve lideriniz yok diyordu. İşte o günleri, Mustafa Kemalin çalışma arkadaşlarından Mithad Şükrü şöyle anlatıyordu:
Gençlik, ne büyük bir kuvvetmiş meğerse. Damarlarımızda kan yerine alev aktığı günler, Selanikte bütün arkadaşlar hep biraradayız. Sık sık toplantılar yapıyoruz. En büyük zevkimiz, Saray idaresine rahatça atıp tutmak. Bu atıp tutmalar, Padişaha uzaktan yumruk sallamalar, bereket versin ki evimizin dört duvarını aşmıyor. Yanya birahanesindeki buluşma yerimize Mustafa Kemal de sık sık geliyor.Bazen kızardı; -Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü kadar olamadınız derdi.
Beşiktaşlı sporcuların söylediği Marş, Mustafa Kemali duygulandırdı.
Çanakkale Zaferinin kahramanı Mustafa Kemal, Edirnede 16. Kolordu Kumandanlığına tayin edildi. Mustafa Kemal, İstanbula geldiği gün geceyi Pera Palas Otelinin 201 nolu odasında geçirdi. Ertesi gün, bir yıldan beri yüzünü göremediği annesi Zübeyde Hanımefendinin Beşiktaş Kulübü yanındaki evine koştu. Mustafa Kemal evinin arka kapısından Beşiktaşlı sporcuların idman yaptığı sahaya çıktı. Ve yine Beşiktaş Kulübüne arka kapısından girdi. Burada bulunan idarecilere validesine gösterdikleri yakın alakadan dolayı teşekkür etti. Mustafa Kemal, Beşiktaşın yeni lokaline hayran kalmıştı. Kulüp lokalinde o sırada kılıç, eskrim, güreş, boks idmanları yapılıyordu. İdarecilerden Cami Bey, Ahmet Fetgeri Bey, Fuat Bey kulübün 1903 kuruluş günlerinden bu yana Zabit arkadaşlarıydı. Cami Bey, 1908 Meşrutiyet döneminde Yüzbaşılıktan ayrılarak Meclisi Mebusana Fizan Mebusu olarak girmişti. Kulüpte hem güreşiyor, hem de bu sporun hocalığını yapıyordu. Mustafa Kemal uzun süre idarecilerle hasbıhale idmanları izledikten sonra, evine döndü.Uyumaya çalışırken, birden Beşiktaş Kulübünden bir marş söylendi. Marşı belki de yüze yakın genç ve çocuk söylüyordu. Sözleri aynen şöyleydi.
Hayatı süsledik izharı ittihatla bugün,
Yolunda gençliğin ulvi değil miydi birleşmek.
Sebatı bayrağımız yaptık, itilamız için
Neticesiz ve boş olmaz sebatla hiçbir emek.
Dakikalar bize bir nağbe nişad olsun.
Kulübümüzde müceddet nücumu mevc vursun
Bu kainat bize hep gıpta ediyor isar,
Biz onbir arkadaşız, lakin arkamız daha var.
Bu zevk alemi dar zannedip de aldanalım,
Vekar hak gibi sakin, nezih ve saf olalım.
Fakat bu hal ile, kuvvet gibi cesur olalım.
Mustafa Kemal bu marşla duygulandı. Uykusu kaçmıştı. Daha dün kadar yakın, yaptığı savaşları, yanında şehit düşen er ve Zabitleri düşünüyordu. İşte dinlediği bu marşın şiiri de Çanakkalede şehit düşen Beşiktaş futbol takımı kaptanı şair Kazıma aitti.
Efendiler, sizlerin ve sporcularınızın çalışmalarını dikkatle izliyorum...
... Mustafa Kemal, Akaretler Caddesi 76 numaralı evinin arka bahçesine çıkarak istirahat ederdi. En büyük tutkusu hasır sandalyesine oturup, ağızlıklı sigarasını tüttürüp, annesi Zübeyde Hanımefendinin pişirdiği kahveyi yudumlarken Beşiktaş idmanlarını seyretmekti. Bitişiğindeki Beşiktaş Kulübünün arka kapısı da bu meydana açılıyordu. Mustafa Kemal burada, güreş, futbol, eskrim, gülle atma sporlarını bir biri ardına takip ediyordu. İşte gene böyle bir gündü. Beşiktaş jimnastik hocalarından Ahmet Fetgeri, güreş, Yüzbaşı Fuat da eskrim derslerini vermişlerdi. Mustafa Kemal onlara döndü, Evime buyurunuz beyler dedi. İki zabit jimnastik hocası, Mustafa Kemalin sunduğu çayları yudumlarken, O şu konuşmayı yaptı:
Efendiler,
Sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik, maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle ayrıca dikkatle izliyorum.
Spordan yoksun olan bir gençlik, nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz olursa, o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz.
Bugün bünyemizde toplayıp ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığımız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafasında, ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türkün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim.
Samsuna çıkarken, Beşiktaş Kulübüne veda etti
Kaynak: Atatürk Beşiktaşlı / Dr. Necati Karakaya