Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Atatürk ün Ulus Hakkındaki Görüşleri

Jade

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    30 Kas 2012
  • Mesajlar
    7,562
  • MFC Puanı
    201
Atatürk'ün ulus hakkındaki görüş ve düşünceleri

* Halkın sesi, Hakk' ın sesidir.
* Ulus sevgisi kadar büyük sevgi yoktur.
* Büyük şeyleri, yalnız büyük uluslar yapar.
* Büyük şeyleri, yalnız büyük milletler yapar.
* Ulus; dil, kültür ve ülkü birliği ile birdir.
* İlham ve kuvvet kaynağı, milletin kendisidir.
* Büyük ve tarihi olayları büyük milletler yaşayabilir.
* Millete efendilik yoktur, hadimlik (hizmetçilik) vardır.
* Milletleri muahedelerden(antlaşmalardan) ziyade hisler bağlar.
* Tarih, bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkar etmez.
* Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlerin şikarıdır (avıdır).
* Bir ulusun evlatlarının fedakarlıları, kahramanlıkları için ölçü bulunamaz.
* Kendiniz için değil; bağlı olduğunuz ulus için elbirliğiyle çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.
* Kendiniz için değil, bağlı olduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.
* Bir ulusun başarısı, mutlaka bütün ulusal güçlerin bir yöne yöneltilmesiyle mümkündür.
* Aslolan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin vücuda getirdiği cephedir.
* Büyük tehlikeler önünde uyanan milletlerin ne kadar sebatkar oldukları tarihen müsbettir.
* Bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir; düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir!
* Vatanın müdafaasında ait fiili vazifelerden daha mühim ve mübeccel (yüce) bir vazife olamaz.
* Ulus; dil, kültür ve ülkü birliğiyle birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu siyasal ye sosyal topluluktur.
* Millete efendilik yoktur, hadimlik vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.
* Hakikaten sine-i millete serbest bir ferd olmak kadar dünyada bahtiyarlık yoktur.
* İnsanlar bizzarure (zaruri olarak) kabiliyet-i içtimaiyeyi (toplu kabiliyet) haiz (taşıyan) mahlukattır.
* Hususi (özel) menfaat, ekseriya (çoğunlukla), umumi menfaatle tezat (çelişki) halinde bulunur.
* Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün müessir (rahatsız) olur.
* Bir ulusun başarısı, kesinlikle ulusal güçlerin bir doğrultuda toplanması ve yoğunluk sağlanmasıyla olabilir.
* Ya başaramazsa demek, o milletin ölmüş olduğuna hükmetmek demektir. Bu sebeple millet hayatta oldukça ve fedakarca çalışmaya devam ettikçe başarısızlık söz konusu olamaz.
* Vatan ve milletin kutsal değerlerini kurtarma ve koruma konusunda, son sözü söyleyecek ve bunun hükmünü uygulayacak kuvvet, bütün vatanda bir elektrik şebekesi haline gelmiş olan; milli hareketin kahramanlık ruhudur.
* Bir millet varlık ve bağımsızlığını sağlamak için mümkün olan her şeyi yaptıktan sonra başarılı olur.
* İnançsız idiler; çünkü, milli amaçların ciddiyet ve kesinliğine ve bu amaçların dayanağı olan milli teşkilatın sağlamlığına inanmıyorlardı. Korkak idiler; çünkü kur-tuluş için tek dayanağın millet olduğunu ve olacağını takdir edemiyorlardı,
* Milletin fertleri, yalnız düşmanın karşısında bulunanlar değil, köyde, evinde, tarlasında bulunan herkes, silahla vuruşan savaşçı gibi kendini görevli hissederek, bütün varlığını mücadeleye verecektir.
* Benim havarilerim yoktur. Ülke ve millete kimler hizmet eder ve hizmete gücü ve liyakatı (uygunluk, layıklık) olduğunu gösterirse havariler onlardır.
* Bir milletin ruhu zapt olmadıkça, bir milletin çalışma yapabilme gücü kırılmadıkça, o millete egemen olmanın imkanı yoktur.
* Bence bir ulusta onurun, namusun ve insanlığın varlığı ve kalıcılığı, mutlaka o ulusun özgürlük ve bağımsız lığına sahip olmasıyla mümkündür.
* Ülke, ulus hizmetlerinde önder olmak isteyenlerin esin kaynağı ulusun gerçek duyguları ve istekleridir. Bizim söz edilmeye değer bir hareketimiz varsa, o da ulusun duygu ve eğilimlerinin varlığına değinmeye çalışmaktır. Her türlü başarı gizinin (sırrının), her çeşit güç ve erkin gerçek kaynağının ulusun kendisi olduğuna inancımız tamdır.
* En iyi kişi, kendinden çok, bağlı olduğu toplumu düşünen, kendini onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına adayan insandır.
* Bizim bakış açımız -ki halkçılıktır- gücün, erkin (iktidarın), egemenliğin halkın elinde bulundurulmasıdır. Yine kuşku yok ki bu, dünyanın en güçlü bir temel ilkesidir.
* Ulusa hizmet etmek için en doğru yöntem, her türlü yapmacık gösterişten vazgeçip, ancak ulusun yanında bulunmakla manevi ödülü maddi ödüle yeğlemektir.
* Gerçek zafer, savaş alanlarında başarılı olmak değil, asıl zafer, başarıların kaynaklarını güçlendirmek, ulusu yükseltmektir.
* Bütün harareti, feyzi, kuvveti milli cihandan aldıkça, bütün başlayacağımız işlerde milletin sağlam duygularını önder kabul ettikçe, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da milleti doğru amaçlara ulaştıracağımıza imanımız sağlamdır.
* Amal-i milliye (milli işler), irade-i milliye (milli irade) yalnız bir şahsın düşüncesinden değil, bilumum efradı milletin(millet fertlerinin) arzularının, emellerinin muhassalasından (bileşke, sonuç) ibarettir.
* Bir adam ki memleketin ve milletin saadetini düşünmekten ziyade kendini düşünür, bu adamın kıymeti ikinci derecededir.
* Bir heyet-i içtimaiyenin (toplum heyetinin) mutlakama'şeri (ortaklaşa) bir fikri vardır. Eğer her zaman ifade veizhar (gösterme) edilmiyorsa onun adem-i mevcudiyetine (yokluğuna) hükmolunmamalıdır, o fi'liyatta(eylemde) mevcuttur.
* Bir heyet-i içtimaiyenin teşekkül-ü dahilisi (iç oluşumu) ne kadar kuvvetli, ne kadar metin olursa siyaset-i hariciyesi de (dış siyaseti) o nisbette kavi (kuvvetli) rasin(dayanıklı) olur.
* Bir millet, bir memleket için necat (kurtuluş), selamet ve muvaffakıyet istiyorsak bunu yalnız bir şahıstan hiçbir vakit talep etmemeliyiz.
* Bir milletin muvaffakıyatı, mutlaka kuvay-ı umumiye-i milliyenin (milli ve umumi kuvvetlerin) bir istikamette tahaşşüd (birikme) ve tekasüf (yoğunlaşma) etmesiyle mümkündür.
* Hakimiyet-i milliye ve onun mahfuziyetini (korunmasını) rütekeffil (yüklenmiş, sorumlu olmuş) olan bugünkü şekil ve mahiyet-i idaremiz (asıl idaremiz) yalnız saadet-i atiyemizi (gelecekteki saadetimizi) değil, belki şerefimizi, namusumuzu, bütün rvsaf-ı maneviyetimizi (manevi vasıflarımızı) temin eder.
* Her ne suretle olursa olsun hizmet edenler milletten büyük mükafatlara intizar ederlerse doğru bir harekette bulunmuş olmazlar.
* Her şeyaçık söylendiği zaman halkın dimağı hal-i faaliyette bulunacak, iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri red ederek şunun veya bunun arkasıl'ldan gitmeyecektir.
* Her türlü muvaffakiyetin, her nevi kuvvetin, kudretin menba-ı (kaynağı) hakikisi milletin kendisi olduğuna kanaa tim tamdır.
* Herhangi şahıs bir milleti ihtilale sevkedebilir, fakat ihtilali milletin hedefine tevcih(yöneltme) ve isal(ulaştırma) ancak bütün milletin alakasını temin ile mümkündür.
* Herhangi sınıfta emniyetle terakki arzu edilirse aynı meslek ve sanatta bulunan insanların mütesanit (dayanıklı, dayanışık) bir şekil altına girmesi lazımdır.
* Hiçbir millet, diğer milletin yaptığı usulleri telakki ve taklit etmek cihetini iltizam etmemelidir ve kuvvet menbaı(kaynağı), milletin kendisidir.
* Memleketi gezmeli, milleti tanımalı, eksiği nedir görüp göstermeli, milleti sevmek böyle olur. Yoksa lafla muhabbet fayda vermez.
* Memleket ve milletin selameti için çalışanlar, milletin müzaharet (koruma) ve itimadından emin bulunmazlarsa elbette kuvvet-i kalb (kalp kuvveti) ile çalışmazlar.
* Millet işlerinde meşruiyet, ancak milli kararlara istinat etmekle, milletin temayülat-ı umumiyyesine tercüman olmakla hasıldır.
* Milli hakimiyet öyle nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur, milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
* Muvaffak olabilmek için hakikaten memleketin ve milletin ihtiyacatına mutabık esaslı bir program üzerinde bütün milletin müttehiden (bütün halinde) ve hemahenk (tek yürek) olarak çalışması lazımdır.
* Şahsımız için değil, fakat mensup olduğumuz millet için el birliğiyle çalışalım, çalışmaların en yükseği budur.
* Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Ama ulusal yaşantı tehlikede olmadıkça harb bir cinayettir.
* Bir ulusun başarısı demek kesinle tüm ulusal güçlerin bir yönde oluşmasıyla, düzenlenmesi ile mümkündür.
* Bir millet varlığını ve istiklalini temin için tasavvuru kabil olan teşebbüsü ve fedakarlığı yaptıktan sonra başarılı olur. Ya başarılı olmazsa demek, o milletin öldüğüne hükmetmek olur. Millet hayatta oldukça başarısızlık düşünülemez.
* Tarih ve olayların yönlendirmesiyle, fiili olarak içinde bulunduğumuz kanlı ve kara tehlikeleri göremeyecek ve bundan üzüntü duymayacak hiçbir vatanseverin düşünülemeyeceğine işaret ettim.
* Eğer vatan denilen şey, kupkuru dağlardan, taşlardan, ekilmemiş sahalardan, çıplak ovalardan, şehirler ve köylerden ibaret olsaydı, onun zindandan hiçbir farkı olmazdı.
 
Üst Alt