- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
İnsan topluluklarının bugününü ve geleceğini koruyan kuruluşların bile en esaslı eğitim araçlarından biride edebiyattır. Edebiyatı en etkin şekilde kullanan kuruluşların zaman içerisinde edebiyatın insan toplulukları üzerindeki etkisini görerek bu alandaki çalışmalarını artırdıkları gözlemlenmiştir.
Büyük Önder Atatürkün edebiyata verdiği önem tartışmasız çok büyüktür. Edebiyatın bir sanat dalı olduğunu söyleyen Atatürk, Türk edebiyatının gelişmesi adına yapılan çalışmalara destek olmuş, edebiyatla uğraşan kişilere önem ve değer verilmesini istemiştir.
Şair ve yazarlar tarafından kaleme alınan eserlerin artırılarak yazılmasını bu sayede kültürel anlamda büyük bir gelişme sağlanacağını düşünen Büyük Önder, edebiyatın insan hayatını tamamıyla etki altında bulundurduğunu, her türlü meslek gurubunda bulunan kişilerin bile kendi mesleği ile ilgili bilgileri nakletmede ve öğrenmede edebiyatı kullandığını ifade ederek, edebiyatın insan yaşamı üzerindeki büyük etkisine dikkati çekmiştir.
Edebiyatın yapıcı ve birleştirici gücünü fark eden Büyük Önder, edebiyatla uğraşan kişilere saygı göstererek onları desteklemiş, edebiyat sevgisinin her yaştan kişiye aşılanması gerektiğini bir çok kez dile getirmiştir. Edebiyatın önemli olduğunu anlatmak adına bir çok şair hakkında övgü dolu sözler söylemiş, bu sözleri ile edebiyatla meşgul olan kişileri daha güzel eserler çıkarmaları adına cesaretlendirmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan itibaren edebiyat alanında başlatılan çalışmalara aralıksız devam edilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan programlar dahilinde edebiyatın hem nazım hem de nesir alanında gelişim göstermesi için çaba sarf edilmiştir.
Atatürk, Türk çocuklarının edebiyata ilgi duyması gerektiğini ifade etmiş, onların üstün zekalarının edebiyatı sevmekle açılacağını bu sayede bilimsel çalışmalarda daha başarılı olacağını düşünmüştür. Konuşurken kendini en iyi şekilde ifade eden kişilerin edebiyatla uğraşan kişiler olduğunu söyleyen Atatürk, Türk çocuklarının hem yazarken hem de konuşma esnasında kullandığı üslup ile farklı olması gerektiğini, bu sayede dinleyenleri etki altında bırakarak edebiyatın insan yaşamındaki vazgeçilmezliğini ispat etmiş olacağını belirtmiştir.
Atatürk edebiyatı her alan da her türlü olayı ince bir detay ve söz sanatları ile anlatılmasının bir yolu olarak görmüş, edebiyata olan sevgisini şu sözlerle dile getirmiştir, Ben edebiyatı ve şiiri severim.
Büyük Önder Atatürkün edebiyata verdiği önem tartışmasız çok büyüktür. Edebiyatın bir sanat dalı olduğunu söyleyen Atatürk, Türk edebiyatının gelişmesi adına yapılan çalışmalara destek olmuş, edebiyatla uğraşan kişilere önem ve değer verilmesini istemiştir.
Şair ve yazarlar tarafından kaleme alınan eserlerin artırılarak yazılmasını bu sayede kültürel anlamda büyük bir gelişme sağlanacağını düşünen Büyük Önder, edebiyatın insan hayatını tamamıyla etki altında bulundurduğunu, her türlü meslek gurubunda bulunan kişilerin bile kendi mesleği ile ilgili bilgileri nakletmede ve öğrenmede edebiyatı kullandığını ifade ederek, edebiyatın insan yaşamı üzerindeki büyük etkisine dikkati çekmiştir.
Edebiyatın yapıcı ve birleştirici gücünü fark eden Büyük Önder, edebiyatla uğraşan kişilere saygı göstererek onları desteklemiş, edebiyat sevgisinin her yaştan kişiye aşılanması gerektiğini bir çok kez dile getirmiştir. Edebiyatın önemli olduğunu anlatmak adına bir çok şair hakkında övgü dolu sözler söylemiş, bu sözleri ile edebiyatla meşgul olan kişileri daha güzel eserler çıkarmaları adına cesaretlendirmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan itibaren edebiyat alanında başlatılan çalışmalara aralıksız devam edilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan programlar dahilinde edebiyatın hem nazım hem de nesir alanında gelişim göstermesi için çaba sarf edilmiştir.
Atatürk, Türk çocuklarının edebiyata ilgi duyması gerektiğini ifade etmiş, onların üstün zekalarının edebiyatı sevmekle açılacağını bu sayede bilimsel çalışmalarda daha başarılı olacağını düşünmüştür. Konuşurken kendini en iyi şekilde ifade eden kişilerin edebiyatla uğraşan kişiler olduğunu söyleyen Atatürk, Türk çocuklarının hem yazarken hem de konuşma esnasında kullandığı üslup ile farklı olması gerektiğini, bu sayede dinleyenleri etki altında bırakarak edebiyatın insan yaşamındaki vazgeçilmezliğini ispat etmiş olacağını belirtmiştir.
Atatürk edebiyatı her alan da her türlü olayı ince bir detay ve söz sanatları ile anlatılmasının bir yolu olarak görmüş, edebiyata olan sevgisini şu sözlerle dile getirmiştir, Ben edebiyatı ve şiiri severim.