• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Atatürk’ün Çalışma Arkadaşları

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını, gelişmesini ve güçlenmesini sağlayan Atatürk ve çalışma arkadaşları, iç ve dış güçlerin kışkırtmalarıyla meydana gelen isyanların bastırılmasında, Milli Mücadele döneminde, Cumhuriyetin kuruluşunda ve ortaya çıkan sorunların giderilmesinde, miras alınan değerlerin ilke ve inkılaplarla çağdaşlaştırılmasında unutulmayacak yararlılıklar göstermişlerdir.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Mazhar Müfit Kansu (1873-1948)
1873 yılında Denizli’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Edirne’de tamamladı. Gelibolu’da ve Edirne İdadisi’nde tarih ve matematik öğretmenliği yaptı.

1897’den sonra idareci olarak Havza, Çorlu, Çisriergene ve İskeçe kaymakamlığında, 1908’den sonra da Gümülcine, Lazistan, Mersin, İzmit ve Balıkesir mutasarrıflıklarında bulundu. Siyasetle de ilgilenen Kansu, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin üyeleri arasında yer aldı.

1918’de Bitlis’e vali atandı. Heyeti Temsiliye üyeliğine seçildi. Felahı Vatan Grubu’nun çalışmalarına katıldı ve Meclise Hakkari milletvekili olarak girdi. İstanbul işgal edilip Meclisi Mebusan feshedilince gemiyle Beyrut’a geçti. Oradan Silifke yoluyla Ankara’ya geldiği zaman TBMM açılmıştı. Hakkari milletvekili olarak mecliste yer aldı. Vekillik dışında Elazığ Valiliğine atandı. 1923, 1939 dönemlerinde Denizli milletvekilliği ve 1925’te Doğu İstiklal Mahkemesi’nde başkanlık yaptı. 1939-1946’da Çoruh milletvekili olarak siyasi hayatını sürdürdü.

Mazhar Müfit Kansu’nun “Erzurum’dan ölümüne kadar Atatürk’le beraber” adıyla bir gazetede yayımlanan anıları, 1966’da Türk Tarih Kurumu tarafından iki cilt olarak basıldı. 1948’de İstanbul’da öldü.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Tevfik Rüştü Aras (1883-1972)
1883’de Çanakkale’de doğdu. Hasan Rüştü Bey’in oğludur. Beyrut Tıbbiye Mektebi’ni bitirdi. Bir süre Sedat ve İttihat gazetelinde başyazarlık yaptı. İzmir, Çanakkale, Üsküp, ve İstanbul’da sağlık alanında çeşitli görevlerde bulundu. 1920 yılına kadar olan süreçte doktorluk mesleği yanında müfettişlik, encümen azalığı, şube müdürlüğü yaptı.

1920 yılında İstanbul’dan Eskişehir’e geçerek Kuva-i Milliye’ye katıldı. 1920-1923 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Menteşe milletvekili olarak bulundu. 6 Kasım 1923 ve 15 Nisan 1923’de Sağlık Bakanı seçildi. 1923-1927 yılları arasında İzmir milletvekilliği yapan Tevfik Rüştü Aras, 4 Mart 1925’te Dışişleri Bakanı oldu. 1939’da Londra Büyükelçisi olarak atandı. 1942’de emekliye ayrıldı.

1952-1959 yılları arasına İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. Tevfik Rüştü Aras’ın Dışişleri Bakanlığı sırasında verdiği söylevleri Numan Menemencioğlu tarafından derlenerek “Lozan’ın İzlerinde On Yıl” (1937) ismi altında kitap haline getirildi. Günlük basında çıkan yazılarının güncel olmayanlarını “Görüşlerim” (1945 ve 1963) adlı iki cilt kitapta topladı.

Fransızca bilen ve Kırmızı-Yeşil İstiklal Madalyası bulunan Atatürk’ün çalışma arkadaşı Tevfik Rüştü Aras,1972 yılında İstanbul’da vefat etti.



 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Kazım Özalp (1882-1968)
Köprülülü Kazım olarak ta anılan Kazım Fikri Özalp, 1882’de Köprülü’de dünyaya geldi. Babası süvari Albay’ı Manastırlı İsmail Nazmi Bey, annesi Yıldız hanımdır.

14 Mart 1900’de Harp Okuluna girdi. 6 Aralık 1902’de Harp Okulunu bitirdi. 5 Kasım 1905’te Harp Akademisinden Mümtaz Yüzbaşı olarak mezun oldu. 5 Kasım 1905’te 3. Ordu emrine verildi. 31 Mart Vak’ası’nda (13 Nisan 1909) İstanbul’a gelen Hareket Ordusu içerisinde görev aldı. 9 Ağustos 1901’da Menlik İlçe Kaymakamlığına atandı. 28 Mart 1911’de Kurmay sınıfına nakledildi. 5 Kasım 1911’de rütbesi Kıdemli Yüzbaşı’lığa yükseltildi.

29 Eylül 1912’de Vardar Ordusu kuruluşundaki 5. Kolordu Kurmaylığı’nda bulundu ve Sırplara karşı başarılı çarpışmalara katıldı. 25 Haziran 1913’te Çatalca ve Bolayır’dan Edirne’nin geri alınması için yapılan ileri harekatta oluşturulan Sol Cenah Komutanlığı Kurmay Heyeti’nde görev aldı. 17 Mart 1914’te rütbesi Binbaşılığa yükseltildi. Aynı yıl Van Jandarma Alay Komutanlığı’na tayin edildi.

Birinci Dünya Savaşı içerisinde 26 Mart 1915’te Seyyar Jandarma Tümeni Komutanlığı’na atandı. 20 Mayıs 1915’te Yarbaylığa yükseltildi. 15 Ağustos 1915’te Birinci Kafkas Kolordusuna bağlı 36. Tümen Komutanlığına tayin oldu. 1 Eylül 1917’de Albaylığa yükseltildi. 11 Aralık 1917’de 37. Kafkas Komutanlığına tayin oldu. Trabzon ve Of’un geri alınmasını sağladı. Batum’u geri alan kuvvetler arasında Kazım Bey’in birliği de vardı. Mondros Mütarekesi’nden sonra 31 Aralık 1918’de Şarköy’deki 60. Tümen Komutanlığında görevlendirildi.1919 Haziran ayı içerisinde Balıkesir bölgesindeki 61. Tümen Komutanlığına atandı.

I. Dönem TBMM’de, Karesi (Balıkesir) milletvekilliği yaptı. 25 Temmuz 1920’de Karargâhı Bilecik’te olmak üzere “Ertuğrul Grubu” Komutanlığına atandı. Bu görevde bulunduğu sırada Gediz Savaşı’na katıldı. 6 Nisan 1921’de daha çok Kuvay-ı Milliye’den düzenli kuvvetlere dönüştürülen kuvvetlerden Kocaeli Grubu Komutanlığına tayin oldu. İzmit ve Adapazarı bu dönemde geri alındı.

Sakarya Savaşı’nda Mürettip Kolordu Komutanı olarak büyük yararlılıklar gösterdi. 7 Eylül 1921’de 3. Kolordu Komutanlığı’na atandı. 12 Eylül 1921’de Mirlivalığa (Tuğgeneral) yükseltildi.

14 Ocak 1922 tarihinde Milli Müdafaa Vekilliği’ne seçildi. 25 Eylül 1922’de Ferikliğe (Korgeneral) yükseltildi. II. Dönem TBMM’de yine Balıkesir milletvekili olarak görev aldı. 30 Ekim 1923’te kurulan İsmet Paşa Kabinesinde yine Milli Müdafaa Vekilliği’nde bulundu. 26 Kasım 1924’te TBMM Başkanlığına seçildi. 30 Ağustos 1926’da I. Ferik (Orgeneral) oldu. 6 Temmuz 1927’de ordudan emekliye ayrıldı.

III. ve IV. Dönemlerde yine Balıkesir milletvekili olarak Meclis’e girdi. 1 Mart 1935 tarihine kadar TBMM Başkanlığı yaptı. V. Dönemde tekrar Balıkesir milletvekili olarak Meclis’e giren Kazım Özalp, 1 Mart 1935’te Milli Müdafaa Vekili seçildi ve Kasım 1938’e kadar bu görevini yürüttü. VI, VII, VIII. Dönemlerde Balıkesir, IX. Dönemde ise Van milletvekili olarak seçildi.

Atatürk tarafından Özalp soyadı verilen Kazım Paşa, 6 Haziran 1968’de İstanbul’da öldü.

Çeşitli tarihlerde bir çok madalya ve nişan sahibi olan Kazım Özalp’in, 2 ciltlik “Milli Mücadele” ve “Atatürk’ten Anılar” adlı eserleri bulunmaktadır.



 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Hasan Rıza Soyak (1888-1970)
1888 yılında Üsküp’te dünyaya geldi. Rüştiye’yi bitirdikten sonra İstanbul’da, Vilayet kaleminde devlet hizmetine girdi. 1914’te İstanbul Merkez Komutanlığı’na bağlı Sıkıyönetim Komutanlığı hatipliğine geçti. Aynı yıl 1. Kolordu Kurmaylığı bürosunda görevlendirildi. Birinci Dünya Savaşı’nın ilk yılını burada geçirdi ve 1916’da 2. Kolordu Kurmaylığı’nda aynı nitelikte bir göreve nakledildi.

1922 yılında TBMM bünyesinde Hatip olarak göreve başlayan Hasan Rıza Soyak, görevi icabı sürekli Mustafa Kemal’in yanında bulundu. Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, 1924’te kendisini mutemet olarak Çankaya Köşkü’ne aldı. 1927’de Özel Kalem Müdürü, 1932’de Genel Sekreter Vekili, 1934’te de Genel Sekreter olan Soyak, Genel Sekreterliği sırasında bir dönem de Burdur milletvekilliği yaptı.

Atatürk’ün özel hesaplarını tutan ve harcamalarını yapan kişi olarak bilinen ve büyük bir güven duyulan Hasan Rıza Soyak, 1970 yılında İstanbul’da vefat etti.

Anılarını “Atatürk’ten Hatıralar” adlı bir kitapta toplayan Soyak, kitabında Atatürk’ün günlük yaşamına dair gün ışığına çıkmamış bir çok ayrıntının yanında, Cumhuriyetin ilanı, İzmir Suikastı ve Hatay Meselesi gibi önemli konulara yer verdi.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Falih Rıfkı ATAY (1894-1971)
1894 yılında İstanbul’da doğan Falih Rıfkı ATAY, Darülfünun (İstanbul Üniversitesi) Edebiyat Fakültesi`ni bitirdi. Dönemin bazı dergi ve gazetelerinde şiirleri, denemeleri ve köşe yazıları yayınlandı.

Birinci Dünya Savaşı’nda yedek subay olarak Suriye’ye gitti. Suriye ve Filistin’deki savaş anılarını “Ateş ve Güneş” (1918) adlı kitabında topladı. 1918 yılında Kazım Şinasi Dersan, Necmettin Sadık Sadak, Ali Naci Karacan ile birlikte Akşam gazetesini çıkarmaya başladı. Bu gazetede “Günün Fıkraları” başlığıyla sürekli yazılar yazdı.

Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılarından dolayı Divan-ı Harp’te yargılandı. Fakat, İnönü Zaferi’nin kazanılması üzerine Divanı Harp tutumunu değiştirdiği için idamdan kurtuldu.

Milli Mücadele sonrası İzmir’de Atatürk ile görüşmeye gelen gazeteciler arasındaydı. Atatürk’ün isteği üzerine 1922 yılında Bolu’dan milletvekili seçilerek İkinci Büyük Millet Meclisi’nde görev yaptı. Daha sonra uzun yıllar Ankara Milletvekili olarak TBMM`de bulundu.

Hakimiyeti Milliye, Milliyet ve Ulus gazetelerinin başyazarlığını yaptı. Yeni Türk Alfabesinin hazırlanması ve uygulanması sırasında Dil Encümeninde görev aldı. Yapılan reformları ve batılılaşma çalışmalarını savundu.

1952 yılında Dünya gazetesini kurdu. Atak ve duru Türkçe’siyle Cumhuriyet basınının usta kalemlerinden biri olup, Atatürk devrimlerinin savunucusuydu. Dönemin en etkin gazetecilerinden biri olan Falih Rıfkı ATAY, fıkra, makale, gezi türlerindeki gazete yazılarıyla ve özellikle Atatürk’ü yakından tanıtan “Atatürk’ün Bana Anlattıkları” (1955), “Mustafa Kemal’in Mütareke defteri” (1955), “Atatürk Ne idi?” (1968) adlı eserleriyle ün kazandı.



 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Celal Bayar (1883-1986)
Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı...

1883 yılında Bursa’nın Gemlik ilçesinin Umurbey köyünde doğdu. Bursa’da İpek Meslek Yüksek Okulu ve College Francais de l’Assomption’da eğitim gördü ve memuriyet yaşamına atıldı. Hukuk ve bankacılık alanlarında çalıştı. 1907’de İttihat ve Terakki’nin Bursa’daki gizli kolu olan Küme adlı örgüte girdi. Ardından Cemiyet tarafından İzmir’e gönderildi.

Mütareke döneminde İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti’ne girdi. İzmir’in işgali tehlikesi belirince, Galip Hoca takma adıyla zeybek ve köy hocası kılığında bölgeyi dolaşarak işgale karşı propaganda yaptı. İzmir’in işgalinden sonra Aydın’ın geri alınması mücadelesine katıldı. Balıkesir Kongresi kararıyla Akhisar Cephesi Komutanlığına getirildi.

12 Ocak 1920’de toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne Saruhan Sancağı milletvekili olarak katıldı. Millî Mücadele’nin başlaması ile birlikte Anadolu’ya geçerek bu hareketteki yerini aldı. Birinci Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili olarak görev alan Mahmut Celal Bey, 1921’de İktisat Bakanı oldu.

Lozan Barış Konferansı’na danışman göreviyle katıldı. 1923 seçimlerinden sonra II.Büyük Millet Meclisi’ne İzmir milletvekili olarak girdi. Mart 1924’te Mübadele, İmar ve İskan Bakanlığına atandı. Temmuz 1924’te bu görevinden istifa etti.

1924 yılında İş Bankası’nın kurulmasında önemli rol oynadı ve 1932’ye kadar genel müdürlüğünü yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda politika becerisi ve iktisatçı kimliği ile parladı. 1932’de İktisat Bakanlığı’na getirilen Bayar, 1937’ye kadar bu görevde kaldı. Ayrıca 1937–1939 yılları arasında başbakanlık yaptı. Daha sonra siyasî yaşamını İzmir milletvekili olarak sürdürdü.

Çok partili siyasî yaşamın başlaması üzerine 1946 yılında Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti’yi kurdu ve başkanlığa getirildi. Partisinin 1950 seçimlerini kazanmasından sonra 22 Mayıs 1950’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce Türkiye’nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi.

10 yıl boyunca sürdürdüğü bu görevden 27 Mayıs askerî müdahalesi ile 1960 yılında uzaklaştırılan Mahmut Celal Bayar 15 Eylül 1961’de Yassıada Mahkemesi tarafından idama mahkûm edildi. Cezası daha sonra müebbet hapse çevrilerek Yassıada’dan Kayseri Bölge Cezaevi’ne nakledilen Bayar, 7 Kasım 1964’te rahatsızlığı nedeniyle serbest bırakıldı.

1903 yılında Reşide Hanım’la evlenen ve üç çocuğu olan Celal Bayar 22 Ağustos 1986 günü İstanbul’da vefat etti.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Ali Fethi Okyar (1880-1943)
1881’de Pirlepe’de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra 1898’de Harbiye Mektebine girdi. 1900 yılında Piyade Teğmen rütbesiyle mezun oldu. 4 Ocak 1904’te Kurmay Yüzbaşı olarak 3. Ordu emrine verildi. 1 Mart 1907’de Selanik Demiryolu Müfettişliğine nakledildi. 20 Mayıs1908`de Binbaşılığa yükseltilerek Selanik Jandarma Subay Okulu Komutanlığı’na getirildi. 12 Ocak 1909’da Paris Askeri Ataşesi oldu. 3 Temmuz 1911’de Arnavutluk Harekâtında İşkodra Müretteb Kuvvetler Kurmayına atanan Fethi Bey, 6 Ekim 1911’de Mustafa Kemal ve Enver Bey ile birlikte Trablusgarp’a gelerek savunma kuvvetlerinde görev aldı.

13 Nisan 1912’de yapılan II. Dönem Mebusan Meclisi seçiminde Manastır Milletvekili oldu. Meclisin kapatılmasından sonra orduya dönerek 17 Kasım 1912’de Çanakkale Boğazı Müretteb Kuvvetler Kurmay Başkanlığı’na atandı. 13 Ekim 1913’te Sofya Elçisi oldu. Mebusan Meclisinin III. Döneminde 8 Aralık 1917’de İstanbul Milletvekili seçilerek elçilik görevinden ayrıldı.

14 Ekim 1918’de atandığı Dahiliye Nazırlığı görevi kabinenin 8 Kasım 1918’de istifasıyla sona erdi. 1 Kasım - 21 Aralık 1918 tarihleri arasında Mustafa Kemal ile birlikte Minber gazetesini çıkardı. İttihatçı gizli örgüte mensup olduğu iddiasıyla 10 Mart 1919’da tutuklandı. 2 Haziran 1919’da Malta Adasına sürgüne gönderildi. 30 Mayıs 1921’de serbest bırakıldı.

15 Ağustos 1921’de İstanbul Milletvekilliğine seçilerek I. Dönemde TBMM’ne katıldı. 10 Ekim 1921’de Dahiliye Vekilliğine seçildi. 4 Ekim 1922’de Dahiliye Vekaletinden istifa etti. II. Dönem TBMM’de yeniden İstanbul Milletvekili olarak görev aldı. 13 Ağustos 1923’te Müdafaayı Hukuk Grubu Başkan Vekilliğine getirildi. 14 Ağustos’ta İcra Vekilleri Heyeti Reisliği ve Dahiliye Vekaletine seçildi. 28 Ekim 1923’te bu görevden çekildi. Cumhuriyetin ilk Meclisinin 1 Kasım 1923’teki toplantısında TBMM Başkanı oldu. 22 Kasım 1924’te Başbakanlığa atanarak, Milli Müdafaa Bakanlığını da birlikte yürüttü. 2 Mart 1925’te Başbakanlıktan istifa etti. 11 Mart 1925’te Paris Büyükelçiliğine tayin edildi.

9 Ağustos 1930’da Mustafa Kemal’in teklifi üzerine Büyükelçilikten istifa ederek Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdu, 12 Ağustos 1930’da Genel Başkanı oldu. 17 Kasım 1930’da partisini feshetti. 24 Eylül 1930’da Gümüşhane Milletvekili olarak Meclise girdi. 31 Mart 1934’te Londra Büyükelçiliğine atandı.

V. Dönem ara seçimlerinde Bolu Milletvekilliğine seçilmesi nedeniyle 4 Ocak 1939’da görevinden istifa etti. 3 Nisan 1939’da Adalet Bakanı oldu. Bu görevini 12 Mart 1941 tarihine kadar sürdürdü. VII. Dönemde de Bolu Milletvekili olarak Parlamentoya girdi. 7 Mayıs 1943’te İstanbul’da öldü.



 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Mehmet Cevat Abbas Gürer (1887-1943)
Mustafa Kemal Paşa’nın Başyaveri olan Cevat Abbas Gürer 1887’de Niş kentinde doğdu. Şerif Abbas Bey’in oğludur. 1905’te girdiği Harp Okulu’ndan 1908 yılında Piyade Teğmen rütbesiyle mezun oldu. 3. Ordu emrine verildi.

Manastır Harp Okulu’nda öğrenci iken İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. 19. Alayda görevli olarak Preşova, Komanova, Koçana ve Köprülü’de bulundu. Aralık 1910’da Selanik Yedek Subay Adayları Talimgahı’nda görevlendirildi. Mart 1911’de Takip Taburu’yla Selanik ili sınırları içinde eşkıya takibinde görev aldı. Yılın sonunda 37. Alay Yaverliği’ne atandı. 19 Ekim 1912’de üsteğmenliğe yükseltilerek 3 Şubat 1913’te inzibat subayı olarak İstanbul Merkez Komutanlığı emrine atandı.

Birinci Dünya Savaşı seferberliğinde açılan Yedek Subay Talimgahı’nda ek görev olarak bölük komutanlığı yaptı. 13 Aralık 1916’da yüzbaşı oldu. 16. Kolordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa’nın yaverliğine tayin edildi. Savaş süresince yaver olarak Mustafa Kemal Paşa’nın maiyetinde bulundu.

Mütarekeden sonra Yıldırım Ordular Grubu’nun lağvı üzerine Harbiye Nezareti emrine verilen Mustafa Kemal Paşa ile birlikte 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldi. 30 Nisan 1919’da 9. Ordu Müfettişliği’ne atanan Mustafa Kemal Paşa’nın yaveri olarak 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru’yla Samsun’a çıktı.

Erzurum’da 8 Temmuz 1919’da Paşa’nın askerlikten istifası üzerine Erzurum Müstahkem Mevkii Komutanlığı emrine atandı. Sivas Kongresi’nde Mustafa Kemal Paşa birlikte bulunduktan sonra Heyet-i Temsiliye Başkatipliği’ne getirildi. Sivas Kongresi’nde, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti mensuplarının Meclisi Mebusan seçimlerine girebilmeleri görüşü benimsenince Bolu’dan milletvekili seçildi ve İstanbul’a gitti.

Meclisin feshi üzerine Ankara’ya gelerek 5 Temmuz 1920’de TBMM Genel Kurulu’na Bolu Milletvekili olarak takdim edildi. 17 Temmuz’da Yozgat ve yöresindeki ayaklanmanın bastırılmasında görevli olarak izinli sayılıp Meclis’ten ayrıldı. Kurduğu Süvari Müfrezesi ile bölgede asayişi korumasından dolayı kendisine İstiklal Madalyası verildi.

20 Ekim 1920’de özel görevle Bulgaristan’a gönderildi. Görevinde başarılı olması dolayısıyla 1921 yılı sonuna kadar Sofya’da Ankara Hükümeti’nin temsilcisi olarak görev yaptı. 4 Şubat 1922’de yeniden Meclis’e katıldı. Meclis’te Milli Savunma ve Dışişleri Komisyonlarında çalıştı. Rütbesi 1923’te binbaşılığa yükseltildi ve isteği üzerine 1927 yılında ordudan emekliye ayrıldı.

İkinci, Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci dönemlerde de milletvekili olarak Meclis çatısı altında çalışmalarda bulunan Cevat Abbas Gürer, 4 Temmuz 1943’de Yalova’da vefat etti.

Atatürk ile ilgili hatıralarını “Ebedi Şef Kurtarıcı Atatürk’ün Zengin Tarihinden Birkaç Yaprak” adlı kitapta toplamıştır.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Mehmet Nuri Conker (1881-1937)
30 Eylül 1297’de (13 Ekim 1881) Selanik’te doğdu(1). Osman Bey’in oğludur.

Selanik Askeri Rüştiyesinden sonra Manastır Askeri İdadisini bitirdi. 14 Mart 1900’de Harp Okulu’na girdi. 6 Aralık 1902’de Mülâzım-ı Sâni (Teğmen) rütbesiyle okulunu bitirdi. 5 Kasım 1905’de Harp Akademisi’nden Mümtaz Yüzbaşı olarak mezun oldu. Anılan tarihte 3. Ordu emrine verildi(2). 31 Mart Vakası’nı bastıran Hareket Ordusu’nda görev aldı.

Arnavutluk Harekatında, Afrika’da Trablusgarp ve Bingazi muharebelerinde, Anafartalar’da ve Conkbayırı muharebelerinde, doğuda Muş Cephesinde bulundu. İleri saflarda yer aldığı Bolayır ve Conkbayırı muharebelerinde yaralandı.

Kafkas Cephesi’nde Mustafa Kemal Paşa’nın emrindeki kuvvetlerde Ruslara karşı muharebelere iştirak etti. 13 Haziran 1920’de Milli Mücadele’ye katılmak için Ankara’ya geldi(3).

17 Haziran 1920’de Ankara Vali Vekilliğine ve Ankara Komutanlığı’na atandı(4). 16 Eylül 1920’de 41. Tümen Komutanlığı’na ve Adana Valiliğine verildi(5). Bu cephede Fransızlarla çarpıştı. 1921 yılında özel görevle Almanya’ya gönderildi.

4 Temmuz 1927’de askerlikten emekliye ayrıldı. Kütahya ve Gaziantep Milletvekilliği yapan Mehmet Nuri Conker, 1930 yılında kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurucularından ve Genel Sekreteri oldu. Atatürk’ün çocukluk ve silah arkadaşı olan Nuri Conker, 1937 yılında Ankara’da öldü.

Almanca bilen Mehmet Nuri Conker’in “Zabit ve Kumandan” adlı eseri yayınlanmıştır.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Fevzi Çakmak (1876-1950)
1876 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Topçu Albayı Çakmakoğullarından Ali Sırrı Bey, annesi Hesna Hanımdır. Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi’ni 1890 yılında bitirdi(1). Aynı yıl içerisinde Kuleli Askeri İdadisi’ne girdi. 1893 yılında bu okuldan mezun oldu(2). 29 Nisan 1893’te Harp Okulu’na kaydoldu. 28 Ocak 1896’da Harp Okulu’nu bitirdi(3). 25 Aralık 1898’de Harp Akademisi’nden mezun oldu. 25 Aralık 1898’de Erkân-ı Harbiye Dairesi 4. Şubeye atandı. 11 Nisan 1899’da 3. Ordu 18. (Metroviçe) Tümen Kurmaylığı’nda görevlendirildi(4). 6 Şubat 1901’de Kolağası, 20 Nisan 1902’de Binbaşılığa yükseltildi(5). 19 Temmuz 1906’da Kaymakam (Yarbay) ve 17 Aralık 1907’de Miralay (Albay) oldu(6).

11 Şubat 1912’de “Rumeli vilayetleri için (Kosova, Selanik, Manastır) ittihaz olunan kararın tatbikatına geçmek üzere” Dahiliye Nazırı Hacı Adil’in başkanlığındaki heyetle görevlendirildi(7). 24 Kasım 1913’de Miralaylığa (Albay) yükseltildi. 29 Kasım 1914’te 2 sene kıdem zammı aldı. 2 Mart 1914’te Mirlivalığa (Tuğgeneral) yükseltildi.

Doğu Cephesi’nde Rus taarruzlarının yoğunlaştığı bir dönemde 19 Nisan 1916’da 3. Mıntıka Komutanlığı’na, 7 Eylül 1916’da 2. Kafkas Kolordusu Komutanlığı’na atandı. 5 Temmuz 1917’de Diyarbakır’da 2. Ordu Komutanlığı’na, 9 Ekim 1917’de Filistin Cephesi’ndeki 7. Ordu Komutanlığı’na tayin edildi. 28 Temmuz 1918’de Ferikliğe (Korgeneral) yükseltildi. Bu arada, hastalığı sürdüğü için 7. Ordu Komutanlığı’na Mustafa Kemal Paşa tayin edildi. 24 Aralık 1918’de Genelkurmay Başkanlığı’na atandı. Mustafa Kemal’in Samsun’a hareketinden önce 14 Mayıs 1919’da 1. Ordu Müfettişliği’ne atandı.

3 Şubat 1920’de Ali Rıza Paşa Kabinesi’nde Harbiye Nazırı olarak görev aldı. 8 Mart 1920’de kurulan Salih Paşa Kabinesi’nde yeniden Harbiye Nazırı oldu. 3 Mayıs 1920’de Kozan Mebusu (Milletvekili) olarak Meclise girdi. Aynı gün Müdafaa-i Milliye Vekilliğine seçildi. 9 Kasım 1920’de diğer görevlerine ek olarak Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekaleti Vekilliği’ne atandı. İkinci İnönü Zaferi’nin ardından 3 Nisan 1921’de 1. Ferikliğe (Orgeneralliğe) yükseltildi(8). Birinci Ferik Fevzi Paşa’nın rütbesi 31 Ağustos 1922’den itibaren Müşirliğe yükseltildi. 27 Ekim 1922’de Genelkurmay Başkanlığı’nın yanı sıra Batı Cephesi Komutanlığı’na getirildi(9). 29 Ocak 1923’te, Latife Hanım ile evlenen Mustafa Kemal Paşa’nın nikah şahitliğini yaptı(10). İkinci Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi. 1923’te kurulan ilk Cumhuriyet Hükümetinde yine yerini korudu.

31 Ekim 1924’te, askeri görevini tercih ederek İstanbul Milletvekilliği’nden istifa etti(11). 23 yıl Genelkurmay Başkanlığı’ndan sonra 12 Ocak 1944’te Askeri ve Mülki Tekaüt Yasası’na göre “Tahdid-i sin” yaş haddinden emekliye ayrıldı. 1946 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız aday olarak VIII. Dönem İstanbul Milletvekili seçildi. Partisinden bir süre sonra ayrılıp 19 Temmuz 1948’de kurulan Millet Partisi’nin kurucusu ve Fahri Başkanı oldu(12). 10 Nisan 1950’de İstanbul’da öldü.

Başarılarından dolayı bir çok nişan, madalya ve ödül sahibi olan Mareşal Fevzi Çakmak’ın “Garbi Rumeli’nin Suret-i Ziya-ı ve Balkan Harbi’nde Garp Cephesi” ve “Büyük Harp’te Şark Cephesi Hareketleri” adlı eserleri mevcut olup, konuşacak kadar Fransızca, tercüme edecek kadar Almanca ve İngilizce, okuyup anlayabilecek derecede Arnavutça, Sıpça, Arapça, Farsça ve Bulgarca biliyordu.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
İsmet İnönü (1884-1973)
24 Eylül 1884’te İzmir’de doğdu. Babası Malatya’lı Hacı Reşit Bey, Annesi Cevriye Hanımdır(1). 1892 yılında Sivas Askeri Rüştiyesi’ne kaydoldu. 1895’te Rüştiye’yi bitirdi. Ardından Sivas Mülkiye İdadisi’ne devam etti. Bu okulun altıncı sınıfından tasdikname ile Halıcıoğlu’nda Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un İdadi kısmının üçüncü sınıfına girdi(2). 13 Şubat 1901’de Mühendishane-i Berri-i Hümayun’a (Topçu Harbiyesi) başladı. 1 Eylül 1903’te bu okulu birincilikle bitirdi. Erkân-ı Harbiye (Harp Akademisi) sınıfına ayrılan Mustafa İsmet, 26 Eylül 1906’da Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Akademi’den mezun oldu. Mustafa İsmet’in Mustafa Kemal, Ali Fuat Cebesoy, Kazım Orbay, Kazım Karabekir ve Asım Gündüz ile aynı çatı altında buluşup tanışması bu okulda başladı.

Üç sınıfta (Top, Süvari, Piyade) bölük idare ve kumanda etmek üzere 2 Ekim 1906’da 2. Ordu’ya atandı(3). 20 Ekim 1906’da Edirne’deki Topçu 8. Alay’ın 3. Bataryası’na tayin edildi. 7 Kasım 1908’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) rütbesine yükseltilen Mustafa İsmet, 13 Ocak 1908’de 2. Ordu, 2. Süvari Fırkası (Tümeni) Erkân-ı Harbiyesi’nde görevlendirildi. 31 Mart 1909 irtica hareketi olarak bilinen İstanbul askerî ayaklanmasını bastırmak için Rumeli’den yürüyen Hareket Ordusu’na katıldı.

Yeniden yapılandırılan silahlı kuvvetlerin 4. Edirne Kolordusu Erkân-ı Harbiyesi’ne (Kurmaylığına) 15 Ocak 1911’de tayin edildi. 13 Şubat 1911’de Yemen Kuvve-i Mürettebe Erkân-ı Harbiyesi’ne memuren ve geçici olarak görevlendirildi. 26 Şubat 1912’de Yemen Kuvay-ı Umumiye Komutanlığı Erkân-ı Harbiye Riyaseti’ne (Kurmay Başkanlığı’na) atandı. Fedâkârâne hizmetlerinden dolayı 26 Nisan 1912’de rütbesi Binbaşılığa yükseltildi.

8 Nisan 1913’te Büyük Karargâh-ı Umumi 1. Şubesi’nde görevlendirildi(4). 15 Aralık 1913’te Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi (Genelkurmay Başkanlığı) 3. Şubesi’ne atandı.

Balkan Muharebesi’ndeki yüksek hizmetleri ve fedakarlıklarından ötürü 1 Mart 1914’te iki sene kıdem zammı ile ödüllendirildi. 29 Kasım 1914’te Kaymakamlığa (Yarbay) yükseltildi. Birinci Dünya Harbi’nden almış olduğu üç yıl kıdemle de 14 Aralık 1915’te rütbesi Albaylığa yükseltildi ve Çanakkale’de bulunan 2’nci Ordu’nun Kurmay Başkanlığı’na atandı. 2. Ordu Doğu Cephesi’ne gittikten sonra bu ordunun 16. Kolordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa’yı Diyarbakır’da ilk karşılayan Albay İsmet Bey oldu. Mustafa Kemal Paşa, 25 Kasım 1916’da 2. Ordu Komutanı Vekili olunca Albay İsmet Bey’in 4. Kolordu Komutanlığı’na atanmasını teklif etti ve 12 Ocak 1917’de bu teklif gerçekleşti. İsmet Paşa’nın stratejik birliklere komutanlık dönemi de, 4. Kolordu Komutanlığı’yla başladı.

1 Mayıs 1917’de Gazze Cephesi’ndeki 20. Kolordu Komutanlığı’na atandı(5). 19 Haziran 1917’de Sina Cephesi’ndeki 3. Kolordu Komutanlığı’na tayin edildi(6). Tehlikeli bir şekilde hasta olan Mustafa İsmet Bey, Halep’te hastaneye ve oradan 14-15 Ekim 1918’de trenle İstanbul’a hareket etti. 22 Ekim 1918’de İstanbul’a geldi. 24 Ekim 1918’de Harbiye Nezaret Müsteşarlığı’na tayin edildi(7).

1920 yılı Ocak ayının ilk günlerinde Ankara’ya geldi(8). 26 Ocak 1920’de Polis Vezâif ve Muamelatının tanzim ve ıslahı için teşkil olunan komisyonda görevlendirildi(9). 3 Nisan 1920’de yeniden Ankara’ya geldi(10). Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarına katıldı ve ilk dönemde Edirne Milletvekili seçilerek TBMM üyesi oldu(11). 3 Mayıs 1920’de Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili seçildi(12). Ocak 1920’de Garp Cephesi komutanlığı görevine atandı. 6 Ocak 1921’de Bursa ve Uşak cephesinden taarruza geçen Yunan Ordusu’nu 10 Ocak 1921’de durdurdu. İnönü Zaferi üzerine 1 Mart 1921’de İsmet Bey TBMM tarafından Mirlivalığa (Tuğgeneral) yükseltildi. Yunan Ordusu’nu ikinci defa İnönü’nde geri çekilmeye mecbur etti(13). 3 Mayıs 1921’de Güney ve Batı Cepheleri birleştirilerek komutası O’na bırakıldı(14). Takviye edilmiş kuvvetlerle Yunan kuvvetleri 10 Temmuz 1921’de İsmet Paşa komutasındaki Türk birliklerine karşı genel bir taarruz başlattılar. 25 Temmuz 1921’de İsmet Paşa, kuvvetlerini ezdirmeden, Mustafa Kemal Paşa’nın direktiflerine uygun olarak Sakarya nehrinin doğusuna çekmeyi başardı(15).

23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında cereyan eden Sakarya Meydan Muharebesi’ne Batı Cephesi Komutanı olarak katıldı. İsmet Paşa, Türk İstiklâl Harbi’nin odak noktası ve Yunanlıların yurttan atılması ile sonuçlanan 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’da yine Batı Cephesi’ne komuta etti. 31 Ağustos 1922’de Ferikliğe (Korgeneralliğe) yükseltildi.

3-11 Ekim 1922’de cereyan eden Mudanya Mütâreke’sine başkanlık etti. 26 Ekim 1922’de Hariciye Vekilliği’ne (Dışişleri Bakanı) seçildi(16). 2 Kasım 1922’de barış görüşmelerine katılacak Murahhaslar Heyeti Başkanlığı’na seçildi.

20 Kasım 1922’de Lozan’da açılan konferansta Türkiye’nin savunmasını yaptı. Konferans 4 Şubat 1923’te kesintiye uğrayınca İsmet Paşa 20 Şubat 1923’te Ankara’ya döndü(17). 23 Nisan 1923’te Lozan Konferansı ikinci defa toplandı ve çetin görüşmelerden sonra Yeni Türkiye’nin dünya tarafından tanınmasını sağlayan Barış Antlaşması’nı 24 Temmuz 1923’te Türkiye adına imza etti(18).

Büyük Millet Meclisi’nin II. Dönemi’nde Malatya Milletvekili seçilerek 13 Ağustos 1923’te Meclis’e katıldı(19). 14 Ağustos 1923’te Ali Fethi Bey Başkanlığında kurulan yeni İcra Vekilleri Heyeti’ne Dışişleri Bakanı olarak seçildi(20). Ankara’nın Türkiye’nin başkenti olmasına dair arkadaşları ile birlikte 9 Ekim 1923’te verdiği önerge 13 Ekim 1923’te kabul edildi.

Cumhuriyetin ilanı aşamalarında Mustafa Kemal Paşa’nın yanında bulundu ve 30 Ekim 1923’te Başvekalet’e (Başbakanlığa) atandı(21). Kısa bir süre bu görevinden ayrıldıktan sonra 3 Mart 1925’te tekrar Başbakan olarak atandı. 30 Ağustos 1926’da Orgeneral rütbesine yükseltildi. 30 Haziran 1927’de askerlikten emekliye ayrıldı.

Atatürk döneminde, 1923-1937 yılları arasında Başbakanlık yapmış olan İsmet İnönü, Atatürk’ün 10 Kasım 1938 yılında ölümü üzerine, 11 Kasım 1938’de Meclis’te yapılan oylamada 348 oy alarak Cumhurbaşkanı seçildi. VI. Dönemde Ankara’dan Milletvekili olarak Meclis’e girdi ve 2 Nisan 1939’da yeniden Cumhurbaşkanı seçildi(22).

Genel seçimlerden sonra savaş içerisinde 8 Mart 1943’te yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye’nin savaş dışı kalmasını sağladı. Çok partili hayata geçildikten sonra yapılan 8. Dönem seçimlerinde yine Ankara Milletvekili olarak Meclis’e girdi ve 5 Ağustos 1946’da tekrar Cumhurbaşkanı olarak seçildi. 21 Mayıs 1950’de Cumhurbaşkanlığından ayrıldı. Uzun dönem Malatya Milletvekili olarak Mecliste görev yaptı. 4 Kasım 1972’de partisinden, ardından Milletvekilliğinden istifa etti.

Atatürk’ün yakın silah arkadaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 25 Aralık 1973’te Ankara’da öldü. Mezarı Anıtkabir’de Atatürk’ün mozolesinin karşısındadır.

İsmet Paşa, hayatı boyunca çeşitli tarihlerde bir çok madalya ve nişanlarla ödüllendirilmiş başarılı bir asker ve devlet adamı olup, Almanca, Fransızca ve İngilizce bilmekteydi. Anılarının bir bölümü “Hatıralar”, “İsmet Paşa’nın Siyasi ve İçtimai Nutukları”, “İnönü Diyor ki”, “İnönü’nün Söylev ve Demeçleri” adlı kitaplarda yayınlanmıştır.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Hüseyin Rauf Orbay (1881-1964)
1881 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, Milli Mücadele’de ve Cumhuriyet yıllarında önemli vazifelerde bulunmuş asker kökenli bir bürokrattır. Trablusgarp Valiliği ve Ayan Meclisi Üyeliği yapmış olan Kafkasya kökenli Aşharuva Mehmet Muzaffer Paşa’nın oğludur.

Deniz Harp Okulu’nu ve Mühendishane’yi 1899 yılında bitirmiş, Amerika, İngiltere, Almanya gibi dönemin önemli ülkelerinde çeşitli dış görevlerde bulunmuştur.

Trablusgarp ve Balkan Savaşları’na katılmış, deniz savaşlarında gösterdiği üstün başarılarından dolayı “Hamidiye Kahramanı” ünvanını kazanmıştır.

Birinci Dünya Savaşı’nda İran ve Irak’ta Osmanlı Teşkilat-ı Mahsusası’nın bir görevlisi olarak bulunmuş, bunun üzerine yarbay rütbesine yükseltilerek Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı’na atanmıştır. İzzet Paşa kabinesinde Bahriye nazırlığı yapmış, Osmanlı Devleti’nin çöküş belgesi olan Mondros Mütarekesi’ni imzalayan kişi olmak zorunda kalmıştır.

Gönderildiği Malta sürgününden 1921 yılında döndükten sonra Milli Mücadele’ye katılmak üzere Anadolu’ya geçmiştir. Kendisine Nafia Vekilliği verilmiş, Bakanlıktan ayrıldığı yıl Meclis İkinci Başkanlığına seçilmiştir. 1922-1923 arasında bir kaç ay başbakanlık yapmıştır.

1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulunca, daha önce İkinci Grupta başlattığı muhalefetini bu toplulukta sürdürmeyi uygun bulmuştur. Parti, 3 Haziran 1925’de kapatılıp, yönetici kadro, 17 Haziran 1926’da Atatürk’e düzenlenen İzmir Suikastı ile ilgili görülerek yargılanmış, yargılama esnasında Avrupa’da bulunan Rauf Orbay 10 yıl hapse mahkum edilmiştir. Cumhuriyetin Onuncu yılı dolayısıyla 1933 senesinde çıkan umumi af ile cezası ortadan kalkmış ancak kendisi, “...benim asla ve hiçbir suretle en ufak bir cürümle dahi suçlu olmadığım için, ilan edilen aftan katiller ve şakiler gibi faydalanmayı düşünmem mümkün değildir” diyerek aftan istifade etmeyi reddetmiştir.

Ailenin reisi eniştesi Aziz Raşid Orbay’ın ölümü ve ailenin ısrarı ile 5 Temmuz 1935’te İstanbul’a dönmüş, kardeşi Safiye Orbay’ın Bebek’teki evine yerleşmiştir.

Atatürk’ün ölümünden sonra 1939 yılında TBMM’nin altıncı döneminde Kastamonu’dan milletvekili seçilmiştir.

Eski sürgün mahkumiyeti ile ilgili 12 Aralık 1940 tarihinde murur-u zaman bahanesiyle ele alınmayan mahkumiyetin haksızlığının tescil edilmesi için Milli Müdafaa Vekaleti aleyhine dava açmış, Askeri Temyiz Mahkemesi 23 Temmuz 1941 tarihli 1342 Esas sayılı kararı ile bunu tescil etmiştir.

İkinci Dünya Savaşı sırasında 1942’de Londra Büyükelçiliği’ne getirilmiş, 1944 yılında bu görevinden kendi isteğiyle ayrılmıştır. Daha sonraki yıllarda devlet görevinde bulunmayan Hüseyin Rauf Orbay 1964 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Mezarı Erenköy Sahra-yı Cedid Mezarlığı’ndadır.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Salih Bozok (1881-1941)
1881 yılında Selanik’te doğdu. Mustafa Kemal’in hem mahalle hem de okuldan arkadaşıdır. Harp okulunu aynı yıl bitirdiler. Salih Efendi jandarma sınıfına seçildi, Mustafa Kemal ise akademiye devam ederek kurmay oldu.

Mustafa Kemal, milli mücadeleyi başlatmak üzere Anadolu’ya geçmeden önce ve Suriye Cephesi’nde bulunduğu sırada Salih Efendi’yi başyaver olarak yanına getirtti ve bundan böyle sürekli beraberlikleri yıllarca devam etti.

Mustafa Kemal’in yanında, Heyeti Temsiliye’de görevli olarak Ankara’ya giden Salih Bozok, Mustafa Kemal Meclis Başkanı iken Meclis Başkanlığı Yaverliği, Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı seçilince de Cumhurbaşkanlığı Yaverliği yaptı.

Yarbaylıktan emekliye ayrıldıktan sonra Mustafa Kemal’in yakınında kaldı. 1939 yılına kadar Yozgat ve en son olarak Bilecik milletvekilliği yaptı.

Atatürk’ün ölümü üzerine intihar girişiminde bulunan Bozok, doktorların zamanında müdahalesi ile hayatta kaldı.

İş Bankasının da kurucuları arasında yer alan Salih Bozok, sağlık durumundan şikayet ederek milletvekilliğinden istifa etti ve yerleştiği Yalova’da 1941 yılında öldü.



 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Refet Bele (1881 -1963)
1881 yılında Selanik’te doğdu. Babası Mehmet Servet Bey’dir.

13 Mart 1896’da Harp Okulu’na girdi. 25 Aralık 1898’de Teğmen rütbesiyle okulu bitirdi. 3. Ordu emrine verilen Refet Bey, 1903’te Üsteğmen, 1906’da Yüzbaşı rütbesine yükseltildi.

Ekim 1909’da başladığı Harp Akademisi’ni 26 Ekim 1912’de bitirdi. Harp Akademisi’ne devam ederken, 3. sınıf öğrencisi olduğu sırada, Çanakkale Ordusuyla Haziran 1912’de İtalyan Seferberliğine iştirak etti. Akademiden sonra Genel Karargâh Kurmaylığı’na atandı. 1913’de Binbaşı, 1915’te Yarbay, 1916’da Miralay (Albay) rütbelerine yükseltildi.

17 Mayıs 1919’da 3. Kolordu Komutanı olarak Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişlik Karargâhıyla 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. 21-22 Haziran 1919’da Amasya Tamimi’ni imzaladı. 13 Temmuz 1919’da İstanbul Hükûmeti tarafından azledildi. Oysa ki Refet Bey’in istifası 12 Temmuz 1919’da doğrudan Harbiye Nezaretine bildirilmişti.

4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında toplanan Sivas Kongresi’ne Canik temsilcisi olarak katıldı. Heyet-i Temsiliye’ye seçildi. 23 Ekim 1919’da Heyet-i Temsiliye tarafından, komuta birliğini sağlamak ve durumu anlamak üzere Batı Anadolu’ya gönderildi. Son Osmanlı Meclis-i Mebusânı’na İzmir Milletvekili olarak seçildiyse de İstanbul’a gitmedi. TBMM’nin I. Dönemi’nde yine İzmir Milletvekili seçildi. Düzce-Bolu İsyanları sırasında komutayı ele almak üzere 20 Mayıs 1920’de Mudurnu’ya geldi.

10 Ocak 1921’de rütbesi Mirlivalığa (Tuğgeneral) yükseltildi. 6 Kasım 1922’de İstanbul’da İtilâf Devletleri ile görüşmelerde bulunmak için görevlendirildi. 9 Kasım 1922’de Doğu Trakya’yı teslim almaya memur edildi.

TBMM İkinci Devresinde İstanbul Milletvekili olarak Meclis’e girdi. 9 Kasım 1924’te partisinden istifa etti. 1 Kasım 1926’da milletvekilliğinden, 8 Aralık 1926’da askerlikten emekliye ayrıldı. 1935 yılında İstanbul’dan bağımsız listeden yine meclise girdi. 8 Nisan 1950’de Beyrut’ta Birleşmiş Milletler Ortadoğu Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı Türkiye Delegeliği’ne atandı. Bu görevinden 1961 yılında ayrılan Refet Bele 2 Ekim 1963’te İstanbul’da vefat etti.

Çok iyi derecede Almanca ve Fransızca bilen Refet Bele, çeşitli tarihlerde; Muharebe Altın Liyakat, Gümüş Muharebe İmtiyaz, Gümüş Muharebe Liyakat, Harp, 2. Mecidî, 4. Osmanî, Alman Demirsalip, Avusturya Askeri Liyakat Nişan ve Madalyaları almıştır.



 
Üst