- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919)
Amasya Genelgesinde Sivas Kongresi, milli bir kongre olarak öngörülmüştü. Erzurum Kongresinin sona ermesinden sonra kongre ile ilgili çalışmalar yapılıyordu. Bu arada, kongrenin yapılacağını haber alan Fransızlar, kongreye karşı bazı önlemler alıyordu. Fransız Binbaşı Brunot, kongrenin toplanması halinde Sivas Valisi Reşit Paşaya şehrin işgal edileceğini söylemişti. Hatta, Elazığ Valisi Ali Galip, yapılacak kongreyi basmakla görevlendirilmişti. Tüm engellemelere rağmen, kongre 4 Eylül 1919da bugün lise olarak kullanılan binada saat 15:00de toplandı.
Mustafa Kemalin Kongre başkanlığına seçilmesine bazı üyelerden itirazlar geldi. Ancak yapılan seçim sonrası kongre başkanlığına Mustafa Kemal Paşa getirildi. Kongre ilk günlerinde, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilişkisi olup olmadığını tartıştı. Daha sonra manda sorunu gündeme geldi. Sivas Kongresi, ilk milli kongre niteliğinde olduğu için kararlar da bu doğrultuda alınmıştır. Erzurum Kongresinde alınan kararların tamamı kabul edilmiştir. Yurtta bölgesel olarak çalışan tüm cemiyetlerin birleştirilmesi ve tek yönetim altına alınması sağlandı. Yeni bir Temsil Heyeti oluşturuldu ve bu heyetin başına Mustafa Kemal getirildi.
Sivas Kongresinde Alınan Kararlar
Maddeler halinde Sivas Kongresinde alınan kararlar (4-11 Eylül 1919)
Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz.
Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
Kuvay-ı Milliyeyi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
Manda ve himaye kabul olunamaz.
Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusanın derhal toplanması mecburidir.
Aynı gaye ile, milli vicdandan doğan cemiyetler, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.
Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.
Sivas Kongresinin Sonuçları
1-Erzurum Kongresinde alınan kararlar, Sivasta tüm ulusa maledildi.
2-Mustafa Kemal, Temsil Kurulu Başkanı seçildi ve ulusal lider oldu.
3-Damat Ferit Paşa Hükümeti istifa etmek zorunda kaldı ve böylece siyasi bir zafer de kazanılmış oldu.
4-Batı Cephesi Komutanlığına Ali Fuat Paşa getirildi.
4-11 Eylül 1919 tarihinde toplanan Sivas Kongresi, Anadoluda, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunu hazırlayan gelişmeleri hızlandıran bir kongre olması yönünden oldukça önemlidir.
Sivas Kongresi ve Önemi
Mustafa Kemal, 29 Ağustosta Erzurumdan ayrılarak 2 Eylül 1919da Sivasa geldi. Sivasa gelişindeki coşkulu karşılama, Milli Mücadelenin halka dayandığını göstermesi yönünden önemlidir.
Kongre öncesinde, Erzurum Kongresinde olduğu gibi İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletleri, kongrenin toplanmasını önlemek için çeşitli girişimlerde bulundular. Elazığ Valisi Ali Galipin kongreyi basıp Mustafa Kemali tutuklayacağı konusunda söylentiler yayıp Sivas Valisine gözdağı vermek istediler. Ancak kongrenin toplanmasına engel olamadılar.
4 Eylül 1919 günü toplanan Sivas Kongresine Erzurum Kongresinde seçilen beş temsil heyeti üyesi ile on bir ilden gelen otuz sekiz temsilci katılmıştır. Kongrenin ilk günü, Mustafa Kemalin kongre başkanlığına getirilmemesi için bazı temsilciler çeşitli engellemelerde bulundularsa da yapılan gizli oylama sonucunda başkanlığa Mustafa Kemal seçildi.
Kongrede Erzurum Kongresi kararları aynen kabul edildi. Anadolu ve Rumelide kurulmuş olan bütün müdafaa-i hukuk cemiyetleri, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında tek bir cemiyet haline getirildi. Bundaki amaç, Milli Mücadeleyi tek elden yönetmek ve ülkeyi düşman işgalinden bir an önce kurtarmaktı.
Kongrede tartışılan en önemli konu, güçlü bir devletin mandasına sığınmak isteği olmuştur. Manda, devletler hukukunda, kendisini yönetemeyen bir ülkeyi yönetmek üzere Milletler Cemiyetinin bir devlete o ülkeyi yönetme yetkisi vermesi anlamına gelir. ABD Başkanı Wilson, yayımladığı ilkeleri ile, savaşın sonunda, galip devletlerin, yenilgiye uğrayan devletlerden toprak talebinde bulunmayacaklarını ifade etmiştir. Bu ilkeyi görünüşte çiğnemek istemeyen İtilaf Devletleri, bazı ulusların, savaştan sonra kurulmuş olan Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) tarafından yönetilmesini ileri sürdüler. Milletler Cemiyeti bu yönetme işini doğrudan kendisi yapamayacağından, büyük bir devleti bu işi yapmakla görevlendirecekti.
Kongreye katılan üyelerden bazıları, mandanın kabulünü ve ABDnin mandater devlet seçilmesini istemekteydiler. Kuvay-ı Milliye hareketinin ise kuruluş gerekçesine ve amacına uygun olmayan bu tutumu kabul etmesi mümkün değildi.
Kongrede seçilen Temsil Heyeti, vatanın bütününü temsil etmek yetkisine sahip kılındı. Milletçe savunma ve direnme esası kabul edildi. Vatanın herhangi bir parçası İstanbul Hükümeti tarafından korunamadığı zaman geçici bir hükümet kurularak idarenin millet adına ele alınacağı kararlaştırıldı. Misak-ı Milli esasları belirlenerek İstanbul Hükümetinden Mebusan Meclisinin bir an önce toplanmasını sağlaması istendi.
Kongrede, Temsil Heyeti başkanlığına Mustafa Kemal seçildi. Temsil Heyeti, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile kurtuluş mücadelesini yürütecek, Mebuslar Meclisinin bir an önce toplanması için çalışacaktı.
Sivas Kongresinin Önemi
Sivas Kongresi, Anadoluda TBMMnin kuruluşunu hazırlayan gelişmeleri hızlandıran bir kongre olması yönüyle önem taşımaktadır. Kongre, Ali Fuat (Cebesoy) Paşayı, Batı Anadolu Kuvay-ı Milliye Komutanlığına tayin etmekle, aynı zamanda yürütme yetkisine sahip olduğunu gösterdi. Ayrıca, Mondros Ateşkes Antlaşmasının Osmanlı hükümetince kabul edilmiş olan uygulama şeklini de reddetmiş ve yabancıların işgallerine karşı direneceğini ilan etmişti.
Sivas Kongresi, çalışmalarını ayrı ayrı sürdüren müdafaa-i hukuk cemiyetlerini Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirdi. Manda isteğini kesinlikle reddetti. İşgallere karşı çıkılması ve direnilmesi kararını aldı.
Mustafa Kemal, Sivas Kongresinden bir hafta sonra Sivasa gelen Amerikalı General Harbord (Harbıd) la yaptığı konuşmada yeni Türk devleti kurmak arzusunu ve amacını; Her şeye rağmen yurdumuzu kurtarmak, özgür ve uygar bir Türk Devleti kurmak, insan gibi yaşayabilmek için yapacağım bunu sözüyle belirtmişti.
Amasya Genelgesinde Sivas Kongresi, milli bir kongre olarak öngörülmüştü. Erzurum Kongresinin sona ermesinden sonra kongre ile ilgili çalışmalar yapılıyordu. Bu arada, kongrenin yapılacağını haber alan Fransızlar, kongreye karşı bazı önlemler alıyordu. Fransız Binbaşı Brunot, kongrenin toplanması halinde Sivas Valisi Reşit Paşaya şehrin işgal edileceğini söylemişti. Hatta, Elazığ Valisi Ali Galip, yapılacak kongreyi basmakla görevlendirilmişti. Tüm engellemelere rağmen, kongre 4 Eylül 1919da bugün lise olarak kullanılan binada saat 15:00de toplandı.
Mustafa Kemalin Kongre başkanlığına seçilmesine bazı üyelerden itirazlar geldi. Ancak yapılan seçim sonrası kongre başkanlığına Mustafa Kemal Paşa getirildi. Kongre ilk günlerinde, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilişkisi olup olmadığını tartıştı. Daha sonra manda sorunu gündeme geldi. Sivas Kongresi, ilk milli kongre niteliğinde olduğu için kararlar da bu doğrultuda alınmıştır. Erzurum Kongresinde alınan kararların tamamı kabul edilmiştir. Yurtta bölgesel olarak çalışan tüm cemiyetlerin birleştirilmesi ve tek yönetim altına alınması sağlandı. Yeni bir Temsil Heyeti oluşturuldu ve bu heyetin başına Mustafa Kemal getirildi.
Sivas Kongresinde Alınan Kararlar
Maddeler halinde Sivas Kongresinde alınan kararlar (4-11 Eylül 1919)
Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz.
Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
Kuvay-ı Milliyeyi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
Manda ve himaye kabul olunamaz.
Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusanın derhal toplanması mecburidir.
Aynı gaye ile, milli vicdandan doğan cemiyetler, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.
Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.
Sivas Kongresinin Sonuçları
1-Erzurum Kongresinde alınan kararlar, Sivasta tüm ulusa maledildi.
2-Mustafa Kemal, Temsil Kurulu Başkanı seçildi ve ulusal lider oldu.
3-Damat Ferit Paşa Hükümeti istifa etmek zorunda kaldı ve böylece siyasi bir zafer de kazanılmış oldu.
4-Batı Cephesi Komutanlığına Ali Fuat Paşa getirildi.
4-11 Eylül 1919 tarihinde toplanan Sivas Kongresi, Anadoluda, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunu hazırlayan gelişmeleri hızlandıran bir kongre olması yönünden oldukça önemlidir.
Sivas Kongresi ve Önemi
Mustafa Kemal, 29 Ağustosta Erzurumdan ayrılarak 2 Eylül 1919da Sivasa geldi. Sivasa gelişindeki coşkulu karşılama, Milli Mücadelenin halka dayandığını göstermesi yönünden önemlidir.
Kongre öncesinde, Erzurum Kongresinde olduğu gibi İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletleri, kongrenin toplanmasını önlemek için çeşitli girişimlerde bulundular. Elazığ Valisi Ali Galipin kongreyi basıp Mustafa Kemali tutuklayacağı konusunda söylentiler yayıp Sivas Valisine gözdağı vermek istediler. Ancak kongrenin toplanmasına engel olamadılar.
4 Eylül 1919 günü toplanan Sivas Kongresine Erzurum Kongresinde seçilen beş temsil heyeti üyesi ile on bir ilden gelen otuz sekiz temsilci katılmıştır. Kongrenin ilk günü, Mustafa Kemalin kongre başkanlığına getirilmemesi için bazı temsilciler çeşitli engellemelerde bulundularsa da yapılan gizli oylama sonucunda başkanlığa Mustafa Kemal seçildi.
Kongrede Erzurum Kongresi kararları aynen kabul edildi. Anadolu ve Rumelide kurulmuş olan bütün müdafaa-i hukuk cemiyetleri, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında tek bir cemiyet haline getirildi. Bundaki amaç, Milli Mücadeleyi tek elden yönetmek ve ülkeyi düşman işgalinden bir an önce kurtarmaktı.
Kongrede tartışılan en önemli konu, güçlü bir devletin mandasına sığınmak isteği olmuştur. Manda, devletler hukukunda, kendisini yönetemeyen bir ülkeyi yönetmek üzere Milletler Cemiyetinin bir devlete o ülkeyi yönetme yetkisi vermesi anlamına gelir. ABD Başkanı Wilson, yayımladığı ilkeleri ile, savaşın sonunda, galip devletlerin, yenilgiye uğrayan devletlerden toprak talebinde bulunmayacaklarını ifade etmiştir. Bu ilkeyi görünüşte çiğnemek istemeyen İtilaf Devletleri, bazı ulusların, savaştan sonra kurulmuş olan Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) tarafından yönetilmesini ileri sürdüler. Milletler Cemiyeti bu yönetme işini doğrudan kendisi yapamayacağından, büyük bir devleti bu işi yapmakla görevlendirecekti.
Kongreye katılan üyelerden bazıları, mandanın kabulünü ve ABDnin mandater devlet seçilmesini istemekteydiler. Kuvay-ı Milliye hareketinin ise kuruluş gerekçesine ve amacına uygun olmayan bu tutumu kabul etmesi mümkün değildi.
Kongrede seçilen Temsil Heyeti, vatanın bütününü temsil etmek yetkisine sahip kılındı. Milletçe savunma ve direnme esası kabul edildi. Vatanın herhangi bir parçası İstanbul Hükümeti tarafından korunamadığı zaman geçici bir hükümet kurularak idarenin millet adına ele alınacağı kararlaştırıldı. Misak-ı Milli esasları belirlenerek İstanbul Hükümetinden Mebusan Meclisinin bir an önce toplanmasını sağlaması istendi.
Kongrede, Temsil Heyeti başkanlığına Mustafa Kemal seçildi. Temsil Heyeti, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile kurtuluş mücadelesini yürütecek, Mebuslar Meclisinin bir an önce toplanması için çalışacaktı.
Sivas Kongresinin Önemi
Sivas Kongresi, Anadoluda TBMMnin kuruluşunu hazırlayan gelişmeleri hızlandıran bir kongre olması yönüyle önem taşımaktadır. Kongre, Ali Fuat (Cebesoy) Paşayı, Batı Anadolu Kuvay-ı Milliye Komutanlığına tayin etmekle, aynı zamanda yürütme yetkisine sahip olduğunu gösterdi. Ayrıca, Mondros Ateşkes Antlaşmasının Osmanlı hükümetince kabul edilmiş olan uygulama şeklini de reddetmiş ve yabancıların işgallerine karşı direneceğini ilan etmişti.
Sivas Kongresi, çalışmalarını ayrı ayrı sürdüren müdafaa-i hukuk cemiyetlerini Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirdi. Manda isteğini kesinlikle reddetti. İşgallere karşı çıkılması ve direnilmesi kararını aldı.
Mustafa Kemal, Sivas Kongresinden bir hafta sonra Sivasa gelen Amerikalı General Harbord (Harbıd) la yaptığı konuşmada yeni Türk devleti kurmak arzusunu ve amacını; Her şeye rağmen yurdumuzu kurtarmak, özgür ve uygar bir Türk Devleti kurmak, insan gibi yaşayabilmek için yapacağım bunu sözüyle belirtmişti.