- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Gazi Mustafa Kemal Atatürke yapılan suikast girişimleri ve Atatürkün bu suikast girişimlerine verdiği cevap.
İzmir suikasti (1926)
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası rejim için büyük bir tehlike haline gelince, Takrir-i Sükun Yasası uyarınca kapatılmıştı. Böylelikle rejim düşmanları son bir hamle yaparak Gazi Mustafa Kemal Paşayı öldürmeyi planladılar.
Aralarında milletvekilleri ve eski ittihatçılardan bazı kişilerinde bulunduğu karanlık ruhlu bu kişiler, önce Ankarada bir cinayet planlamışlar ama bunu uygulayamamışlardı.
Gazi, 7 Mayıs 1926 tarihinde çok geniş kapsamlı bir yurt gezisine çıkacaktı. Bunun üzerine tekrar suikast planları yapmaya başlayan bu kişiler, Mustafa Kemalin 15 Haziranda İzmire yapacağı ziyaretinde geçiş yapacağı yol güzergahı üzerinde, kendilerine suikast planlarını uygulayabilmek için uygun bir yer seçtiler. Gizlenecekleri yerde hain emellerini uygulayacak ve çıkacak olan kargaşadan yararlanarak, hazır bekleyen bir deniz motoru ile bir Yunan adasına sığınacaklardı.
Gazi Mustafa Kemal Paşanın gezi programında bir gün gecikme olması, canileri kaçıracak olan motorcuyu vicdan muhasebesine itmiş, sonunda bu kişi 15 Haziran günü İzmir Valisine giderek hain planı bildirmiştir. Bu kişi bu hareketi ile ceza almaktan kurtulduğu gibi, o zamana göre yüksek bir miktar sayılabilecek 6500 lira ödül aldı. Suikast planının açığa çıkması üzerine bu kişiler suç araçları ile kıskıvrak yakalandılar.
16 Haziran günü Gazi Mustafa Kemal Paşa İzmire geldi. Büyük coşku içerisinde karşılanan Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, suikast planının ortaya çıkarılması üzerine şöyle demiştir: Alçak girişimin benim kişiliğimden çok, kutsal cumhuriyetimize ve onun dayandığı yüksek ilkelerimize yönelik bulunduğuna şüphe yoktur. Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Suikast girişimini hazırlayanlar ile bu girişimin içinde olanlar, İzmir ve Ankarada kurulan İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp gerekli cezaya çarptırılmışlardır. Terakki Perver Partisi yanlıları suikast iddiası ile yargılandılar ancak delil yetersizliğinden serbest bırakıldılar. Bu yargılamalar sırasında Gaziye karşı olan İttihatçı grupta tamamen tasviye edildi.
İzmir olayından sonra, devrimlere kimse itiraz edememiş ve Gazi Mustafa Kemal Paşada tasarladıklarını büyük bir hızla gerçekleştirmeyi sürdürmüştür.
Atatürke ikinci suikast girişimi (1935)
Kurtuluş mücadelesinin en zor anlarında, kendisine bağlı adamları ile Kuvayi Milliyeye katılan Çerkez Ethem, TBMMnin vazgeçemediği bir güç durumuna erişmişti. Özellikle ayaklanmaların bastırılmasında büyük hizmetleri görüldü. Ancak ne var ki sonunu getiremedi.
Atatürke yapılan suikast girişiminin ikincisi, düzenli ordunun kurulması esnasında milli mücadele ile yollarını ayıran, hatta Yunanistana kaçarak TBMMnin ordularına karşı çıkan Çerkez Ethem tarafından düzenlenmiştir.
1935 Ekim başlarında, Çerkez Ethem ile kardeşi, Atatürke suikast düzenlemek amacıyla yetiştirdikleri beş kişiyi gizlice yurda soktular. Fakat suikast girişiminde bulunacak kişilerden biri, güvenlik kuvvetlerince yakalanınca olayda önlenmiş oldu.
İzmir suikasti (1926)
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası rejim için büyük bir tehlike haline gelince, Takrir-i Sükun Yasası uyarınca kapatılmıştı. Böylelikle rejim düşmanları son bir hamle yaparak Gazi Mustafa Kemal Paşayı öldürmeyi planladılar.
Aralarında milletvekilleri ve eski ittihatçılardan bazı kişilerinde bulunduğu karanlık ruhlu bu kişiler, önce Ankarada bir cinayet planlamışlar ama bunu uygulayamamışlardı.
Gazi, 7 Mayıs 1926 tarihinde çok geniş kapsamlı bir yurt gezisine çıkacaktı. Bunun üzerine tekrar suikast planları yapmaya başlayan bu kişiler, Mustafa Kemalin 15 Haziranda İzmire yapacağı ziyaretinde geçiş yapacağı yol güzergahı üzerinde, kendilerine suikast planlarını uygulayabilmek için uygun bir yer seçtiler. Gizlenecekleri yerde hain emellerini uygulayacak ve çıkacak olan kargaşadan yararlanarak, hazır bekleyen bir deniz motoru ile bir Yunan adasına sığınacaklardı.
Gazi Mustafa Kemal Paşanın gezi programında bir gün gecikme olması, canileri kaçıracak olan motorcuyu vicdan muhasebesine itmiş, sonunda bu kişi 15 Haziran günü İzmir Valisine giderek hain planı bildirmiştir. Bu kişi bu hareketi ile ceza almaktan kurtulduğu gibi, o zamana göre yüksek bir miktar sayılabilecek 6500 lira ödül aldı. Suikast planının açığa çıkması üzerine bu kişiler suç araçları ile kıskıvrak yakalandılar.
16 Haziran günü Gazi Mustafa Kemal Paşa İzmire geldi. Büyük coşku içerisinde karşılanan Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, suikast planının ortaya çıkarılması üzerine şöyle demiştir: Alçak girişimin benim kişiliğimden çok, kutsal cumhuriyetimize ve onun dayandığı yüksek ilkelerimize yönelik bulunduğuna şüphe yoktur. Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Suikast girişimini hazırlayanlar ile bu girişimin içinde olanlar, İzmir ve Ankarada kurulan İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp gerekli cezaya çarptırılmışlardır. Terakki Perver Partisi yanlıları suikast iddiası ile yargılandılar ancak delil yetersizliğinden serbest bırakıldılar. Bu yargılamalar sırasında Gaziye karşı olan İttihatçı grupta tamamen tasviye edildi.
İzmir olayından sonra, devrimlere kimse itiraz edememiş ve Gazi Mustafa Kemal Paşada tasarladıklarını büyük bir hızla gerçekleştirmeyi sürdürmüştür.
Atatürke ikinci suikast girişimi (1935)
Kurtuluş mücadelesinin en zor anlarında, kendisine bağlı adamları ile Kuvayi Milliyeye katılan Çerkez Ethem, TBMMnin vazgeçemediği bir güç durumuna erişmişti. Özellikle ayaklanmaların bastırılmasında büyük hizmetleri görüldü. Ancak ne var ki sonunu getiremedi.
Atatürke yapılan suikast girişiminin ikincisi, düzenli ordunun kurulması esnasında milli mücadele ile yollarını ayıran, hatta Yunanistana kaçarak TBMMnin ordularına karşı çıkan Çerkez Ethem tarafından düzenlenmiştir.
1935 Ekim başlarında, Çerkez Ethem ile kardeşi, Atatürke suikast düzenlemek amacıyla yetiştirdikleri beş kişiyi gizlice yurda soktular. Fakat suikast girişiminde bulunacak kişilerden biri, güvenlik kuvvetlerince yakalanınca olayda önlenmiş oldu.