-
- Üyelik Tarihi
- 5 Nis 2013
-
- Mesajlar
- 955
-
- MFC Puanı
- 1
Asr-ı Saadet Halkından
Hazreti Ömer (ra) geçtiği yollardan taşları ayıklar halkın ayağına değmesi muhtemel acıtıcı maniaları bizzat temizlerdi Birgün yine yoldan giderken gözüne çarpan bir taşa ayağıyla vurdu Yolun kenarına doğru yuvarlanan taş gelmekte olan bir sahabinin ayağına çarptıBuna müteessir oldu; fakat bir şey söylemeden geçip gittiAradan bir sene geçmişti
Hazreti Ömer aynı yolda yürürken rastladığı taşları yine ayak ucuyla vurup kenara itmekteydi Tam o sırada geçen sene ayağına taş değen sahabide oradan geçiyorduHalife cebinden para dolu bir kese çıkartıp uzattı:
- Buyur bunu harçlık et!
Sahabi heyecanlandı:- Harçlığım var ya Emirel-Müminin!
- Biliyorum harçlığın var; fakat buna rağmen kabul etmeni istiyorum!
- İhtiyacım yok
- Peki sen bu sene hacca gitmeyecek misin?
- Gideceğim
- Öyle ise bunu al da yol harçlığı yap!
- Yol haçlığım da var
- Biliyorum ki yol harçlığın da var Fakat ben bu harçlığı bana olan hakkını helal etmen için vermekteyimGeçen sene bu yolda taşları ayıklarken ayağımla vurduğum bir taş yuvarlanıp senin ayağına değmiş; ben de halkımdan birinin ayağına taş vurup acıttığım için üzüntüye kapılmıştım Beni bu üzüntüden kurtarman ve üzerime geçen hakkını helal etmen için bu harçlığı vermeyi düşündüm Alır da hakkını helal edersen beni huzura kavuşturur memnun edersin Biliyorsun kul hakkı başkalarına benzemez!
Hazreti Ebu Zerr komşusunun karnı açken bir Müslümanın kendi evinde tok olarak uyumayacağını söylüyor; elinde imkanı olan kimseleri borç harç içinde inleyen din kardeşlerine yardım etmemeleri halinde cehennemin şiddetli azabıyla ikaz ediyorduOnun bu iddiasında samimi olup olmadığını anlamak için bir gün kendisine bir kese dolusu para gönderip hediye olarak kabul etmesini istediler
Ebu Zerr bu parayı kabul edemeyeceğini kendisinden daha fakir olanlara vermesi gerektiğini ısrarla söyleyince parayı getiren köle
Bunu sen kabul edersen benim hürriyetime kavuşacağımı söylediler diyerek kabul ettirdiO gecenin sabahında köle tekrar gelerek:
- Size akşam getirdiğim parayı yanlış yere getirmişim Başkasına vermem gerekmiş; parayı geri istiyorum dediEbu Zerrin buna cevabı şöyle oldu
- Ben komşumun borç harç içinde kıvrandığı bir zamanda evimde para biriktirip zevk-u sefa içinde yaşamamın doğru olmayacağına inandığım için sizin verdiğiniz parayı daha akşamdan fakir ve perişan kimselere dağıttım Şu anda sana verecek param yoktur!İşte bu da o günkü Asr-ı Saadet halkından bir misal! Şimdi biraz daha sonraya hicretin yetmişinci senelerine doğru geliyoruz
Tarihte zulmüyle şöhret yapmış Hacca-ı Zalim birçok sahabenin boynunu vurmuş; mancınıkla Kabeyi taşa tutup Beytullahı bile yaralamış; hayatta kalan az sayıdaki ashabın da hayarını zehir etmiştiİşte bu adama bir gün şöyle dediler- Sen Hazreti Ömerin adaletini halkına karşı takındığı müşfik tavrını biliyorsun Ne olur biraz da ona benze Onun gibi ol! O halkının boynunu vurmak şöyle dursun kazara ayağına bir taş değmesinden bile teessüre kapılıyor; bir sene sonra da olsa helallik diliyorduHaccacın bu isteğe tarihi cevabı şöyle oldu:
- Doğru söylüyorsunuz! Fakat Ömerin devlet reisliği zamanıda Ebu Zerr gibi de halkı vardı Siz Ebu Zerr gibi hakperest ve din kardeşlerini düşünen bir Müslüman olun ben de Ömer kadar adil halkını düşünen bir kumandan olayım! Siz Ebu Zerr olmadıkça benden de Ömere benzememi isteyemezsiniz Çünkü size ancak ben layığım!
Hazreti Ömer (ra) geçtiği yollardan taşları ayıklar halkın ayağına değmesi muhtemel acıtıcı maniaları bizzat temizlerdi Birgün yine yoldan giderken gözüne çarpan bir taşa ayağıyla vurdu Yolun kenarına doğru yuvarlanan taş gelmekte olan bir sahabinin ayağına çarptıBuna müteessir oldu; fakat bir şey söylemeden geçip gittiAradan bir sene geçmişti
Hazreti Ömer aynı yolda yürürken rastladığı taşları yine ayak ucuyla vurup kenara itmekteydi Tam o sırada geçen sene ayağına taş değen sahabide oradan geçiyorduHalife cebinden para dolu bir kese çıkartıp uzattı:
- Buyur bunu harçlık et!
Sahabi heyecanlandı:- Harçlığım var ya Emirel-Müminin!
- Biliyorum harçlığın var; fakat buna rağmen kabul etmeni istiyorum!
- İhtiyacım yok
- Peki sen bu sene hacca gitmeyecek misin?
- Gideceğim
- Öyle ise bunu al da yol harçlığı yap!
- Yol haçlığım da var
- Biliyorum ki yol harçlığın da var Fakat ben bu harçlığı bana olan hakkını helal etmen için vermekteyimGeçen sene bu yolda taşları ayıklarken ayağımla vurduğum bir taş yuvarlanıp senin ayağına değmiş; ben de halkımdan birinin ayağına taş vurup acıttığım için üzüntüye kapılmıştım Beni bu üzüntüden kurtarman ve üzerime geçen hakkını helal etmen için bu harçlığı vermeyi düşündüm Alır da hakkını helal edersen beni huzura kavuşturur memnun edersin Biliyorsun kul hakkı başkalarına benzemez!
Hazreti Ebu Zerr komşusunun karnı açken bir Müslümanın kendi evinde tok olarak uyumayacağını söylüyor; elinde imkanı olan kimseleri borç harç içinde inleyen din kardeşlerine yardım etmemeleri halinde cehennemin şiddetli azabıyla ikaz ediyorduOnun bu iddiasında samimi olup olmadığını anlamak için bir gün kendisine bir kese dolusu para gönderip hediye olarak kabul etmesini istediler
Ebu Zerr bu parayı kabul edemeyeceğini kendisinden daha fakir olanlara vermesi gerektiğini ısrarla söyleyince parayı getiren köle
Bunu sen kabul edersen benim hürriyetime kavuşacağımı söylediler diyerek kabul ettirdiO gecenin sabahında köle tekrar gelerek:
- Size akşam getirdiğim parayı yanlış yere getirmişim Başkasına vermem gerekmiş; parayı geri istiyorum dediEbu Zerrin buna cevabı şöyle oldu
- Ben komşumun borç harç içinde kıvrandığı bir zamanda evimde para biriktirip zevk-u sefa içinde yaşamamın doğru olmayacağına inandığım için sizin verdiğiniz parayı daha akşamdan fakir ve perişan kimselere dağıttım Şu anda sana verecek param yoktur!İşte bu da o günkü Asr-ı Saadet halkından bir misal! Şimdi biraz daha sonraya hicretin yetmişinci senelerine doğru geliyoruz
Tarihte zulmüyle şöhret yapmış Hacca-ı Zalim birçok sahabenin boynunu vurmuş; mancınıkla Kabeyi taşa tutup Beytullahı bile yaralamış; hayatta kalan az sayıdaki ashabın da hayarını zehir etmiştiİşte bu adama bir gün şöyle dediler- Sen Hazreti Ömerin adaletini halkına karşı takındığı müşfik tavrını biliyorsun Ne olur biraz da ona benze Onun gibi ol! O halkının boynunu vurmak şöyle dursun kazara ayağına bir taş değmesinden bile teessüre kapılıyor; bir sene sonra da olsa helallik diliyorduHaccacın bu isteğe tarihi cevabı şöyle oldu:
- Doğru söylüyorsunuz! Fakat Ömerin devlet reisliği zamanıda Ebu Zerr gibi de halkı vardı Siz Ebu Zerr gibi hakperest ve din kardeşlerini düşünen bir Müslüman olun ben de Ömer kadar adil halkını düşünen bir kumandan olayım! Siz Ebu Zerr olmadıkça benden de Ömere benzememi isteyemezsiniz Çünkü size ancak ben layığım!