Aşkım Kapışmak 'Beni Benimle Aldatır mısın' isimli kitabında kadın erkek ilişkilerini inceliyor
Davranış Bilimleri Uzmanı ve İletişimci Aşkım Kapışmak Esen Kitap’tan çıkardığı ‘Beni Benimle Aldatır mısın’ isimli yeni kitabıyla kadın-erkek ilişkilerini farklı bir yönden masaya yatırıyor.
Sadakatsizliğin insan doğasında var olduğunu ve erkeklerin kadınlardan daha çok aldattığını söyleyen Aşkım Kapışmak “Ama asıl aldatan kişi kadındır. Gerçek aldatma hem ruhen hem fiziken aldatmadır.
Kadın aldatırken hem duygusunu katar hem de deli gibi sevişir. İliklerine kadar çatır çatır aldatır. Ama erkek yüzde 90 cinsel ilişki için sevişir. Aşkla cinsellik bir araya geldiğinde aldatma olur. O yüzden aldatan kadındır, erkek değil”
‘Beni Benimle Aldatır mısın’ diyerek neyi kastediyorsunuz?
Gerçek bir hikayeden yola çıktım. Aldatılan bir kadının hikayesi. Kadın aldatıldığını öğreniyor. Dedektif tutuyor. Dedektifin getirdiği fotoğraflardaki kadını görüyor ve “Ben de bu kadın gibi olursam kocam beni aldatmaz” diye düşünüyor. Kocasının kendisini aldattığı otele gidiyor ve yer ayırtıyor. Kocasının kendini aldattığı kadın gibi giyiniyor, o otelde buluşuyorlar. Kadın her hafta kendini başka bir tasarımla sunuyor. Her hafta başka bir kadın oluyor. Kitabın ismi buradan geliyor.
Gerçek mi bu hikaye?
Evet. Türkiye’de hangi illerde var bilmiyorum ama İstanbul’da bazı otellerde uygulanan bir sistem.
Nasıl yani bir sisteme mi dönüşmüş?
Sonra bu otele başka çiftler de gelmeye başlıyor. Bunlar sosyetik, parası pulu olan, tanınmış insanlar. 1.5-2 yıl sonra bir sürü evli çift bu şekilde yaşamaya başlıyor ve düzenli olarak yapıyorlar bunu.
Karısıyla yatıyor sonuçta. Aldatmış oluyor mu?
Kadın istemediği bir kadının kimliğine giriyor, ben gördüm manzara şöyleydi: Kadın hiç giyinmediği gibi giyiniyor. Pavyonlarda çalışan kadınlar gibi. Her masada karı kocalar oturuyor. Adamlar 45 yaşlarında, gazinolara giden tipler gibi. Kadın hafta içinde evinde normal. Cuma-cumartesi akşamı değişiyor; peruk takıyor, giyiniyor, süsleniyor, kocasına kendini sunuyor. Adam için de fantezi oluyor ama bana göre aldatıyor. Evliliği tekrar heyecanlandırmak için fanteziler kurun, sevişme süresini uzatın gibi önerilerde bulunuyorum. Egzersizler, eşyalar bile kullanabilirsiniz. Sırf kocan istiyor diye başka bir kadın olmak hoşuna gidiyor mu, gitmiyor. Kadınlar “Ne yapayım, başkasına gitmesin diye kabul ediyorum” diyor. Zevk almıyormuş ama alışıyormuş duruma. Bir hırsla gitmiş oraya. Bir sürü yanlış olumsuz duygu var, yanlış bir yol seçiyor.
İngiltere’de yapılan bir araştırma partnerimiz kendine çok güveniyorsa dikkatli olmamız gerektiğini söylüyor. Güç, özgüven ve yetki sahibi olanların aldatma ihtimali daha yüksekmiş...
Tabii tabii. Güç elinde olan daha zalim olur. Çünkü sadece kendine hizmet ediyordur. Mesleki nedenlerden dolayı aldatanlar oluyor. Çocukluğunda gençliğinde ezik yaşamış, kendini ifade edememiş biri mesleğinden dolayı güç kazanmışsa aldatmaya meyilli oluyor. Sonradan parayı bulanlar yüzde 100 aldatıyor. Her insanın aldatma eğilimi vardır. Kadının da, erkeğin de. Bu şartların ortaya çıkması gerekiyor. Para, imkan, mekan, ortam, karşı cins gibi...
İnsanın doğasında var yani sadakatsizlik öyle mi?
Evet insanın doğasında var, sayıca en çok erkek aldatır. Ama gerçek aldatan kişi kadındır. Gerçek aldatma hem ruhen hem fiziken aldatmadır. Kadın aldatırken hem duygusunu katar hem de deli gibi sevişir. Ama erkek yüzde 90 cinsel ilişki için sevişir. Orada bir aldatma yoktur. Adam karısına döner ama kadın kocasını sevmiyorsa sevdiği birini bulur aşık olur, onunla yatar. Aşkla cinsellik bir araya geldiğinde aldatma olur. O yüzden aldatan kadındır, erkek değildir.
Sadece cinsel ilişki kurulduğunda bu aldatmaya girmiyor mu yani?
Girmiyor. Anlaşma ruhen yapılır. Evlilik, sevgili anlaşmaları önce ruhen yapılır. Cinsellik ikinci plandadır. Erkekler ikinci plandakiyle ilgili sorun yaşıyorlar. Kadınlar asıl anlaşmayla ilgili sorun yaşıyorlar.
Ve gerçek anlamda aldatıyor...
Hem de çatır çatır aldatıyor. Eve geliyor evde içi o adamla dolu oluyor. Kocasına her baktığında ondan nefret ediyor. Döl bırakan adam diğer kadını unutuyor. Aşkın kahramanı kadın değil mi, aldatmanın kahramanı da kadındır.
Peki kim suçlu burada?
Kadını suçlar gibisiniz... Aldatma eylemini kim yapıyorsa yüzde yüz suçlu odur. Aldatmanın nedenlerini sıralayabiliriz ama eylemi yapan sorumludur.
Peki hangi erkekler aldatmaya daha meyilli?
Genelde babası annesini aldatmış erkekler daha meyilli. Öğrenilmiş bir çaresizlik var. Karakter doğumdan sonra ortaya çıkar. Erkek modeli anneyi aldatıyorsa eğer yüzde 70 aldatma meyili oluyor erkeğin.
Sadakatsizlik babadan oğula mı geçiyor yani?
Geçiyor. Annesi babasını aldatıyorsa erkek evlenmiyor, her hafta soru bir kadınla seks için birlikte oluyor. Böylece annesinden intikam alıyor. Annesiyle babasının aynı yatakta yatmadığını görenler aldatıyor. Cinselliği bilmiyor çünkü. Bu üçünde çok fazla meyil var. Evliliğinde cinsel problemler olanlar da aldatmaya meyilli oluyor.
Söylediklerinize bakılırsa herkes aldatıyor. Sadık olma becerisi nasıl gelişiyor?
Bir kişi aldatıyorsa çocukken arkadaşlarını da aldatıyordur. Oyunda da aldatıyordur. Sadık olma becerisi geliştirmesi lazım. Öğrenilen bir şey. Doğada döl bırakma var. Ama ailenin bir çocuğa sadık olma becerisi vermesi gerekiyor. Vermeyince aldatıyor. Hayat öğretiyor, annen öğretmezse karın öğretiyor, karın öğretmezse başka bir şey öğretiyor. Ben hep anneler yüzünden oğullarının aldattığını düşünüyorum. Annenin yetiştirmesi çok önemli.
Nasıl yani? Suçlu anneler mi?
Basit bir örmek vereyim. Ben anneme “Ayşe’yle çıkıyorum ama Fatma’dan da çok hoşlanıyorum” desem annem sırtımı sıvazlar. Kız çocuğu böyle bir şey söyleyemiyor bile. Erkek anneleri birden fazla kızla çıkan oğullarıyla gurur duyuyorlar. Baba istemez. Kızı korumaya alır. Aldatan erkekleri anneleri yanlış yetiştirmiştir.
Peki babayla kız arasında da böyle bir ilişki var mı?
Kızlar güç ister. Baba dokunursa, sahiplenirse yanlış erkeklerle evlenmiyorlar. Baba dokunsal temastan uzak olursa yanlış erkekle evleniyorlar.
Peki aldatma eğilimi neden kadında daha az?
Bir kadın sokağa çıktığında yüzlerce erkek ona bakarak, laf atarak egosunu besliyor zaten. Bir ruj bile sürse ilgi çekiyor. Bir doyumla eve gidiyor. Ama erkek sokağa çıktığında odun gibi gidiyor, kadın baktığını belli etmiyor. Bir de erkekler zihinlerinde sevgiyle seksi ayrı tutuyorlar. Bir ilişki yaşadıysa bunu aldatma olarak görmüyor. Kadında öyle bir şey yok. Sevdiğiyle yatıyor çünkü. Asıl aldatan kadın oluyor. Erkek için önemli değil. 2 milyon dölü var, bunu bir şekilde bırakıyor. Nereye bıraktığının önemi yok. Erkek her aldattıktan sonra ruhen güçleniyor. Daha çok testosteron salgılıyor, büyüyor ama yaşlanıyor. Kadın ise gençleşiyor.
Neden?
Aşkı yaşadığı için. Erkek fiziksel karşılanma yaşıyor. Kadındaki stres azalıyor, kan dolaşımı hızlanıyor, hücreler yenileniyor, bütünsel bir değişim yaşanıyor.
Hangi kadınlar aldatıyor peki?
Uzun süre ilgi görmeyen, kocasından umudu kesmiş kadınlar. İlgi görmüyorsa iki sene sonra dışarı bakmaya başlıyor. Aldatılmış kadınlar da intikam almak için aldatıyor. Seksüel enerjisi yüksek kadınlarda da meyil var. Evli ama her gün ilişkiye girmek istiyor, kocası yetmiyor sonuçta.
Bazı kadınlar var ki işi gücü, parası kariyeri var. Gayet de güzel. Ama yine de evli bir adamla uzun süreli bir ilişki yaşıyor. Neden buna katlanıyor?
Kariyer kadınlarının bazıları gücü çok seviyor. Maddi yaşam kaygısı oluyor. Birine tutunma ihtiyacı hissediyor. Kendi hayatını garantiye alıyor aslında. Evli erkekle yaşıyorsa tabii. O adam her zaman güçlüdür. Ama bu kadın güçsüz bir erkekle birlikte oluyorsa gençtir, yakışıklıdır. Erkek ya güçlü olacak ya da yakışıklı ve genç. Genç ve yakışıklı olan ezer her zaman. Gücünü gösterir. Ben ikisini birden yapan kadınlar da gördüm. Biri onu eziyor, kendi de diğerini eziyor.
Aldatma evliliği bitirir mi ya da bitirmeli mi?
Yani şeytana uyduysa affetmek mi gerekir? Bir kere aldatma bitirmemeli bence. Aslında bazı aldatma eylemleri evliliği güçlendirir. Ama nedeni çok önemli. Uzun süreli bir ilgisizlik ve soğumadan kaynaklı bir aldatma varsa toparlayabiliyor evliliği. Bu erkekte oluyorsa tabii. Kadın aldatırsa evlilik bitiyor. Adam da boşamıyor, süründürüyor. İntikam alıyor. Ama erkekte aldatma huya dönüşmüşse evlilik kesinlikle bitmeli. Çünkü bir bağımlılık oluyor.
Bazı kadınlar geçer diye düşünüyor, affediyor...
Geçmez. Erkeklerde bu yapıdır. Nişanlısı, sevgilisi varken de aldatır belli etmez. Karda yürür, izini belli etmez. Hiç anlamazsın. Evlendiğinde de aldatır. Yakalayınca bitirmek gerekir. Sürekli söz verirler. “Bir daha olmayacak”, “Bir daha yapmayacağım, seni seviyorum” gibi. Gerçekten seviyordur ama eğlenemiyordur. O dölü oraya bırakmak zorunda. Bu tür aldatmalarda evliliğin bitmesi şart. Kadın kendine zarar verir çünkü. Güzel değil miyim diye kendini suçlamaya başlar.
Partnerimiz şeytana uydu diyelim. Bunun tamiri mümkün mü?
Tabii mümkün. Sevgi, güven ve umut üçü bir araya geldiğinde insanlar aşık olup evleniyorlar. Aldatmadan sonra güven gidiyor, güvenin bittiği yerde umut da bitiyor. Sadece sevgi kalıyor. Bunun ilacı zamana yayılan güven davranışları. Ama unutulmaz. Sadece onun yarattığı duygular değişebilir. Egoyu indirmek, gerçeği görmek gerekiyor ama herkes başaramıyor.
Yalan söyleyen erkek yüzünden anlaşılır
Aldatmanın ipuçları var mı peki?
Tabii ki. Kadın iz bırakmaz. Kadın beyninin tasarım bölümü gelişmiş. Önceden hazırlıyor her şeyi. Kadın aldatacaksa çocuğunu, evini, yatağını, işini ayarlar, düzene sokar. Daha organizasyonel düşünür. Gideyim yatayım demez. Hemen yatmak istemez zaten. O yüzden de iz bırakmaz. Erkek aldatacaksa bodoslama girer olaya. Kadın da duyar. O yüzden erkekler iz bırakır. Kadın iz bırakmaz.
Ne tür izler?
Erkek hiperaktifleşmeye başlar. Tutarsız davranışlar sergiler, bir anda değişir. Düne kadar evet dediği şeye hayır der. Bir insan büyük bir yanlış yaptıysa başka şeylere verdiği tepkiler de değişir. Bir anda kendine bakmaya başlar. Bahaneler çoğalır. Aşırı ilgi göstermeye başlar, Aldatma eylemini yaptığı kadınla çok mutluysa evdeki kadınla yatakta başarısız olur, geç boşalmalar, erken boşalmalar başlar. Ama en belirgin özellik hiperaktif olmasıdır. Ani öfkeler yaşar, ciddi reaksiyonlar gösterir. Bir insan bir şeye ciddi reaksiyon gösteriyorsa o konuyla ilgili bir problemi vardır. Bir de koku izleri bırakırlar. Kulak arkasını kaşırlar. Erkek yalan söylediğinde yüz bölgesinde de kaşınma olur. Bu biyolojik bir şey. Burunlarını ve enselerini kaşırlar. Kadında olmuyor, o gayet rahat, seviyorum o yüzden aldattım diye düşünüyor.
Çözüm önerileriniz neler oluyor?
Bir kadın sürekli aldatılıyor ve bunu kabul ediyorsa sorumlu kadındır. Gönüllüdür çünkü. Sürekli aldatılan kadın gitsin kendi tedavi olsun, güçlenmek zorunda tepki koymayı öğrenmeli.