-
- Üyelik Tarihi
- 3 Ocak 2010
-
- Mesajlar
- 11,322
-
- MFC Puanı
- 63,931
*☑ AŞININ GERÇEK YÜZÜ VE AŞI HAKKINDA BİLİNMEYEN GERÇEKLER*
Bill Gates konferanslarında sürekli;
"Nüfus artışını engellemenin aşı ile sağlanacağını" dile getiriyor.
Açıkçası "Bu adam aptal mı bunu niye açık açık söylesin.." diyor ve başlarda inanmıyordum.
Hem "Aşılarla hayat kurtarıyoruz." diyor, hem de "Nüfus azalacak." diyor. Peki ikisi aynı anda nasıl sağlanabilir ki?
Bu gerçeği anladığımda kanım dondu...
Dan Brown'un "Cehennem" adlı kitabında ;
Bir bilim adamı ve onun sevgilisi "Nüfus bu hızla artmaya devam ederse doğal kaynaklar bitecek ve dünyanın sonu gelecek.
Eğer biz içme sularına karıştıracağımız kısırlaştırıcı virüsle nüfus planlaması yaparsak insanlığa hizmet etmiş, dünyayı kurtarmış olacağız. Böylece tüm insanların yok olması yerine en azından yarısı yaşayacak." diyerek harekete geçiyorlar.
Hikayenin bir kısmı İstanbul'da geçiyor. Dünyayı kurtarmaya çalışan bilim adamı intihar etmeden önce Ayasofya'nın altındaki sarnıca zamanı gelince eriyip içme sularına karışacak virüslü poşeti asıyor.
Yani düşüncelerine göre zaten insanlığın hepsi bu gidişle ölecek,bari biz alt sınıfı öldürelim ki kendi adamlarımız sağ kalsın..
Nasılda Avrupa'nın zihniyeti değil mi?
Bu adamlar yıllardır bunu gözlerimizin önünde yapıyorlar zaten..
Sömürü ile açlığa mahkum ettikleri Afrika günden güne can veriyor..
Rockefeller ailesi nüfus planlaması için aşı üretiyor kardeşlerim..
Hani şu daha çok yaşamak için Ortadoğuda Müslümanların kanına doymayan aile!
GDO'lu besinler ve intihar eden tohum,planın bir parçasıydı.
Amaç yerli tohumu kalmayan ve üretim yapacak tohumu dışardan almak zorunda kalan ülkeleri açlıkla tehdit etmek. Hayvan yemi için bile tohum lazım. Bitki için zaten tohum gerekli. Onlar bize tohum satmasa biz ne yiyeceğiz ? O yüzden yerli tohum yasak... Bağımsızlığımız midemize bağlı hale gelecek yerli tohuma sahip çıkmazsak...
Hem aşı sat-para kazan, hem insanları kısırlaştırıp nüfus planlamasını sağla, hem hibrit tohum sat-para kazan, hem o doğal olmayan tohumlarla hasta et-ilaç sat-para kazan, hem de bir devleti aç bırakmakla tehdit edebileceğin koz elinde olsun...
Ne kadar garantili bir iş değil mi?
Bu verimli anadolu topraklarına ekilen her tohum İsrail menşeli..
Ve ekildikçe yenilenemiyor topraklarımız yeniden mahsul vermiyor..
Niye koskoca Türkiye saman ithal ediyor onu bile üretemiyor anladık mı kardeşlerim?
Niye bu kadar son teknoloji şehir hastaneleri kuruluyorda hala bekleme salonları tıklım tıklım hasta dolu? Oysa bu teknoloji ile kimsenin hasta olmaması lazım değil miydi?
Çünkü kurulan hastaneler bile ihaleler alınırken ayda %70 hasta garantili kuruluyor..
Sizin üzerinizden "hasta olma" garantiniz veriliyor..
Hayvan kültür hücrelerinden rasgele alınan virüsler ve bakterilerle aşıları yapmak mümkündür.
Cıva,nörotoksin olarak bilinmektedir ve hala tüm dünyada grip aşılarında kullanılmaktadır.Bununla birlikte diğer aşılarda eser miktarda kalmaktadır.Aliminyum kemik iliği ve beyin hasarına neden olan bir zehirdir.
Maymunlardan, köpek böbreğinden,tavuktan,sığırdan ve insandan elde edilen hücreler bulunmaktadır.
Formaldehit(mumyalama sıvısı),kanserojen olarak bilinmektedir ve kullanılmaktadır Polyesorbate 80,dişi farelerde kısırlığa neden olduğu ve erkek farelerdede testistlerde azalmaya neden olduğu bilinmektedir ve kullanılmaktadır.
Sığırlardan domuzdan elde edilen Jelatin‟in anafillaksi reaksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir.
Zona hastalığı,suçiçeği ve MMR aşılarında bol miktarda bulunmaktadır.
Pek çokları aşıya hayır diyerek sağlıklarını ve güvenliklerini kurtarmışlardır.
Çeşitli inanışlara sahip pratisyenler ,ebeveynler ve gruplar aşı yaptırmamaktadırlar.Çocukları aşı olmayan anne babalar çocuklarının sağlıklarının dirençli olduğu bildirmektedirler.
Aşılama kararı sizin elinizdedir.Aşılara hayır demek güvenli bir seçimdir.Bebekler kuvvetli ve doğal savunma sistemleriyle doğarlar.Eğer bu şekilde olmasaydı,doğumdan kısa bir süre sonra ölürlerdi.
*AŞIYA CIVA KONULDU, OTİZM ARTTI*
1920‟li yıllarda piyasaya çıkan timerosalın(cıva)1940‟lı yıllardan itibaren de aşılarda kullanılmaya başlandı.otizmin bir hastalık olarak tarif edildiği yıllar ,aşıların içerisine timerosal konulmaya başladıktan hemen sonraki döneme denk gelmiştir. “Akut cıva zehirlenmesi ölüme yol açarken,kronik cıva zehirlenmesi kalp hastalığı ,otizm ,Konuşma bozukluğu ,dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ,havale gibi çok sayıda hastalığa neden olmaktadır.Bu rahatsızlıkların tamamı otizmde de görülmektedir.
*PEKİ OTİZM NEDİR BELİRTILERİ NELERDİR*
Otizmli kişilerde aşağıdaki bulgular çeşitli kombinasyonları ve değişken derecelere bağlı olabilir:
Yersiz gülme yada kıkırdama
İhtiyaçlarını dile getiremez yada hareketleriyle anlatmaya çalışır
Kucaklanmaktan hoşlanmaz
Sese karşı uygunsuz tepki verir yada hiç tepki vermez
Acıya karşı duyarlı değildir
Yalnız kalmayı tercih eder
Söylenenleri tekrar eder
Arkadaşları ile iletişim kuramaz
Objeleri döndürür yada kendi döner
Aynı şeyler üzerinde ısrarcıdır
Devamlı ve tekrarlayan oyunlar, yersiz fiziksel ve sözel davranışlar
Nesnelere yersiz bağlanır
Göz temasından kaçınır
*CIVA NEDİR*
Cıva Gümüş renginde bir madendir.Normal sıcaklıkta sıvı halde bulunur.
CIVA ZARARLI MIDIR? ZARARLIYSA ZARARLARI NELERDİR?
Cıva kanserojendir.Pahalı bir elementtir.Irmak ve göllerde bulunabilen öldürücü bir kirleticidir.Cıva zehirli bir maddedir.Solunum,midederi yoluyla emilir.Bedenden atılımı için çok az yol olduğundan,birikerek etkisi artan bir zehirdir.Cıva uçucu bir elementtir.Uzun süre solunulması da zararlıdır.Cıva insanlarda gelişmekte olan sinir sistemlerine zarar
verir.Cıva vücuttan atılamıyor ve cıva buharı hücre zarından kolaylıkla geçerek tüm dokuları geçerek beyine ulaşıyor. -
*CIVA‟NIN ZARARLARINI SIRALIYACAK OLURSAK;*
1-Sinir sistemi bozukluklarına sebeb olur.
2-Beyin fonksiyonlarına zarar verir.
3-Dna kromozomlarına zarar verir.
4-Alerjik reaksiyonlara,yorgunluğa,baş ağrısına
5-Üreme ile ilgili negatif etkilere yol açar spermlere zarar vermek,sakat doğum,düşük doğum gibi
6-Beyin fonksiyonlarının zarar görmesi,öğrenme bozukluğuna,kişilik değişikliklerine titremeye görünüm bozukluklarına ,sağırlığa,kas koordinasyon,hafıza kaybına neden oluyor.
*BEBEKLERE YAPILAN AŞILAR*
Dünyaca ünlü HOMEOPOT Dr.Praful Vijayakar “aşı hakkındaki görüşleri ve tecrübeleri:”AŞı en büyük çocuk KATİLİDİRR…. Sağlıklı doğan çocuk aşılarla hasta ediliyor.Hepimiz uygulamalarda ,en ağır hastalıkların aşı sonrası nasıl başladığını gördük…Dünyada milyonlarca ebeveyn aşıların sadece bir tek amaca hizmet ettiğini artık anlamış durumdadır:Çocuğun bağışıklık sistemini tahrip ederek ilaç üreticileri ve doktorlar için iyi birer Müşteri olmalarını sağlamak.Kendi tecrübem ve diğer ailelerin tecrübeleri sayesinde biliyoruz ki ,hiç aşı olmayan çocuklar hastanelerin ne olduğunu bilmezken ,aşılanan çocuklar hastanelerden nerdeyse hiç kurtulamıyorlar.
Akit gazetesinin “Aşı ÖLDÜRÜYOR”başlığıyla duyurduğu haberde: Türkiye‟de de geçmişte uygulanan aşı politakısının binlerce çocuğu ölümcül hastalıkların kucağına ittiği görülüyor. Binlerce çocuğun 2.000‟li yılların başında uygulanan aşı politikaları sebebiyle ölüme terk edildikleri ortaya çıktı.Türkiye‟de hala çocuklara kızamık ,suçiçeği gibi hastalıklar sebebiyle çokça aşı yapılırken 2.000‟li yılların başında Güneydoğu‟da yapılan kızamık aşısı birçok aile için felaket oldu. Hastalığın son kurbanlarından biri de Şanlıurfa ‟nın Viran Şehir ilçesi Dumlupınar İlköğretim Okulu 2.ci sınıfta okurken kızamık aşısı vurulan Zelal Demir oldu.11 Ekim 2002 tarihinde okuduğu okulda Aşı vurulan Zelal ,aşının üzerinden 3 hafta geçmesinin ardından kolunda şişme meydana geldi.Ardında dizinin üzerine düşmeye başladı.Hastalığın nüks etmesinden kısa bi süre sonra bitkisel hayata girdi ,6 Haziran 2012 tarihinde vefat etti.Kızı Zelal‟in İlkokulda vurulduğu aşı yüzünden hayatını kaybettiğini söyleyen acılı baba Hasan Demir bu uğurda büyük mücadeleler vermiştir.
AŞI 18 AYLIK BEBEĞİ KÖR ETTİ!!!! 18 aylık bebek aşı olduktan sonra korkuç bir alerjik reaksiyonla karşı karşıya gelince ölümden döndü.Aşı olduktan 48 saat sonra bütün vücudunda yaralar çıkmaya başladı.- Küçük kız görme yetkisinin çoğunu kaybetti. 3 ay hastanede yatan küçük kız tanınmaz hale geldi.
Ağustos 2009‟da ingiltere ve Fransa‟da domuz gribi aşısı,hayvanlardan sonra az sayıda insan üzerinde,ABD‟de ise 2.000 kişinin üzerinde denenmiştir.Ancak sonuçlar en fazla iki aylık verilerle sınırlanmıştır. Önceden hiçbir olumlu verisi olmadan ,tehlikesi büyük olan bir aşının 6-36 aylık bebeklere,çocuklara sağlık çalışanlarına ve savunma mensuplarına uygulanması bu güne kadar Türkiye‟nin göreceği en büyük tehlike olabilir.
AŞILAR ZARARLI MI? Grip aşıları dahil tüm aşıların aşılanan kişiyi ömür boyu etkileyecek derin zararları vardır.Yeni üretilen bir aşının yan etkilerine yönelik araştırmalar kısa vaadeli sonuçlar verir.Dolayısı ile yan etkilerinin 2-10 yıl sonra ortaya çıkabileceği gözardı edilmektedir.Çocuklarımıza yapılacak bir aşı eğer kısırlığa yol açıyorsa bu 15-20 yıl sonra çok acı bir şekilde anlaşılacaktır.AIDS virüsü çocuk felci aşılamasında 10-12 yıl sonra ,otizm 2-4 yıl sonra , kas-kemik ve bağ dokusu hastalıkları 4-6 yıl sonra;sinir sistemi hastalıkları 2-10 yıl sonra ve Guillain-Barre sendromu hemen veya birkaç yıl sonra ortaya çıkmıştır.Aşının yan etkileri aşıdan hemen sonra ortaya çıkmayabilir. Her ilacın kutusunda hangi maddeleri içerdiğine dair prospektüs bulundurma zorunluluğu vardır.Fakat uygulanan bir aşı partiler halinde gönderilmekte ve tek bir prospektüs taşımaktadır.Dolayısıyla hastanın prospektüsü inceleme imkanı yoktur. GRiP AşILARININ BiLiNEN ĠERÇEĞi
1-Aliminyum hydroxide,aliminyum fosfat,amonyum sülfat 2-Domuz dokuları,at kanı,tavşan beyni,köpek böbreği,maymun böbreği 3-Civciv embriosu,tavuk,kaz yumurtası,sığır serumu, 4-Formalin jelatin,doğmamış sığır serumu köpek balığı,karaciğer yağı
5-insan fetüsü(Üçüncü gebelik ayı başında doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen ad)
6-Maymun böbrek hücreleri
7-Yıkanmış koyun kanı 8-Monosodyum Glukomat
9-insan spermi
10-Etilen gliserol(antifriz) 11-Antibiyotikler
12-Skualen
Bu maddelerin deride kabarcıklar ,beyin zarı iltihabı,kan yapsında bozulma,sinir iltıhabı gibi rahatsızlıklara sebep olduğu tesbit edilmiştir. Ġmmünolojist Hugh Fudenburg‟un ifade ettiğine göre son 10 yılda art arda 5 grip aşısı olan kişilerin alzheimer olma ihtimalleri 10 kat artıyor.Bunun sebebi ise kullanılan aliminyum ve cıvadır. Çocuklarda konsantrasyon problemi,öğrenme zorluğu,konuşma bozukluğu,havale,epilepsi,hiperaktivite,sürekli ve yüksek sesle ağlama ve daha bilinmeyen bir çok probleme yol açmaktadır. Aliminyum hidroksit kas ve kemik gelişimi bozuklukları ve felçlere sebep olabilir.Skualen,Körfez Savaşı sırasında Amerikan askerlerine verilen şarbon ilaçlarında mevcuttu ve ALS gibi immün sistemi tahrip eden çok ağır hastalıklara yol açtığı tespit edilmiştir. Dr.J.f.Graetz aşının yanetkileri nedeniyle hastalananların hemen hemen hepsinde farklı derecede beyin tahribatı olduğunu tespit etmiştir. Aşılar ve içerdiği katkılar sebebiyle ölümle sonlanabilen şiddetli alerji,tansiyonda ani düşme,ateş,havale,eklem iltihabı,kas ağrılıları,deri döküntüleri,lenf bezlerinde büyüme,kronik yorgunluk,kronik baş ağrıları ,bütün vücud kıllarında dökülme kapanmayan yaralar,hafıza kaybı,sara nöbetleri,felç,kansızlık,ruhsal ve sinirsel problemler,nefes darlığı kronik ishal,gece terlemesi ve daha pek çok rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır.
AŞILAR BİRÇOK DERİN HASTALIĞA SEBEP OLUYOR 1976‟da Amerika‟da kullanılan grip aşısının sonuçları: *Aşıdan ölenlerin sayısı gripten ölenlerin sayısıdan daha fazlaydı. *500 kişide Guillain-Barre sendromu tesbit edildi.*Amerikan hükümeti tazminatlar için milyonlarca dolar ödemek zorunda kaldı. AşILARIN SEBEP OLDUĞU BAZI RAHATSIZLIKLAR ŞÖYLEDiR: Çocuk felci aşısı:AIDS‟e Tetanos:Beyin iltihabına Hepatif B:Multiple Skleroz‟a (MS Kızamık:Kalın bağırsak iltihabı.beyin iltihabına Kabakulak:şeker hastalığı,Kramplı hastalıklar,Nörölöjik hastalıklara Karma Aşıları:Ani çocuk ölümlerine Grip Aşısı:Guillain-Barre sendromuna,genetik ve fenotipik değişimlere sebep olmuştur
PEKİ BU ISRARIN SEBEBİ NE ? Tüm bunlar karşısında neden aşılama üzerinde bu kadar ısrar edilmektedir sorusu akla geliyor. Günümüzde bütün aşıların üretiminde genetik klonlama ve rekombinat DNA teknolojisi kullanılmaktadır. Kullanılacak DNA parçası maymun ve domuz da dahil olmak üzere herhangi bir organizmadan alınabilir. DNA parçasında genlere manüpüle edilir ve bu şekilde rekombine edilmiş DNA parçası aşılarda kullanılır. Aşılardaki REKOMBiNAT DNA insan DNA‟sına „sıçramakta‟ ve kalıcı olarak yerleşmekte, özelliklerini değiştirmekte ve bozmaktadır. Ayrıca aşı üretiminde, tavuk embriyosu, tavuk beyin hücresi, maymun böbrek hücresi, buzağı ve hınzır doku hücresi kullanılmakta ve bu dokuların hücre ve proteinleri aşının içeriğinde kalmaktadır. Bu doku kalıntıları çeşitli virüsler ve kanser hücreleri taşıyabilir. Bu şekilde kanser ve benzeri ağır hastalıklar aşılar vasıtasıyla yayılabilir. MAYMUNLAŞMAK VE DOMUZLAŞMAK! Aşı, enjeksiyon, ağız, burun, vajina mukozası veya genetiği değiştirilmiş besinler yoluyla hücre çekirdeğine ulaşmakta, yumurta ve sperm hücrelerine dahil hücre genomuna yerleşmektedir. Tavuk,buzağı,tavşan, maymun ve domuz DNA‟sı aşıyla kalıcı olarak insan genomuna karışmaktadır. Bu demektir ki insan, tavuklaşacak, sığırlaşacak, tavşanlaşacak, maymunlaşacak veya domuzlaşacak ve gelecek nesilde bu hayvanların fiziksel ve ruhsal özellikleri gibi fenotipik değişiklikler görünür hale gelecektir.Kur-an‟ı Kerim‟de Maide Suresi 60.ayette bu durum Ģu şekilde bildirilmiştir. De ki:”Allah katında cezası bundan kötü olanları size haber vereyim mi?Onlar ,Allah‟ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı ,içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir.işte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”Yakın zamanda domuz endometrimundan(rahim iç zarı)insanda kullanılabilecek özellikte kök hücre elde edilebilir.domuz gribi aşısı burun mukozası yoluyla, yani hipofize giden en kısa yol ile verilmektedir. Hipofiz ,bütün iç salgı bezlerini yöneten bütün hormonlar üretiminde ve hormonlar vasıtasıyla bütün süreçlerde rol alanen önemlisi salgı bezidir.Bu yolla fenotipik değişimler çok kısa zamanda gerçekleşmektedir Genetik Yapıyı Değiştirmek Ne Demek? Tıpta ve Biyoteknolojide”Bugün hastalıkları ve belirtilerini ilaçlarla tedavi etmek yerine hastaların Genetik Yapısının Değiştirilmesi ya da eksik olan genin verilmesi tercih edilir”Temel prensibine karşı her teori zayıf kalır. Halbuki Kuran-ı Kerim‟de sadece aşılarda bulunan genetik müdahalelere değil genetik yapının değiştirilmesine dair her türlü müdahaleye karşı Nisa Suresi 118 ve 119.ayetlerde şöyle buyurulmaktadır.”Allah o şeytana lanet etti ve o da,”Andolsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım “dedi.Onları mutlaka saptıracağım ,mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar.Yine onlara emredeceğim de Allah‟ın yarattığını değiştirecekler”Kim Allah„ı bırakıp da şeytanı dost edinirse şüphesiz o,apaçık bir hüsrana düşmüştür.”
Dr.G.Buchwald 40 yılı aşan araştırmaları sonunda aşının bir faydası olmadığını ama pek çok zararı olduğunu tespit etmiştir.O şöyle diyor: “Aşı korumaz, Aşı yardım etmez,Aşı tahrip eder.” .Unutmayın;aşıların sonuçları karşısından TEK SORUMLU SİZ OLACAKSINIZ.Ne ilaç ne de doktorlar ne de devlet birimleri aşı ile oluşacak zararlar karşısında sorumluluk kabul etmezler.
ASILARIN ICINDEKI KOPEK BOBREGI HUCRE VE DNASI
.
Grip asisi flucelvax kopek bobregi hucrelerinde uretilmektedir. Kopegin cinsi ise Madin Darby dir. Asinin prospektusunde MDCK - Martin Darby Canine Kidney - Martin Darby Kopegi Bobregi - hücrelerinde üretilmiştir diye açıkça yazar. Ayrıca aşının içinde köpeğin böbrek hücrelerinin ve dnasının var olduğunun da söyler.
Fotoğrafını aldığım ingilizce prospektüste bu kısımları kırmızı ile işaretledim. Üstte işaretli olan, bu hücrelerde üretildiğini; alttaki kısım ise enjekte edilecek aşının içinde bu hücrelerin parçalarının ayrıca da köpeğin dnasının parçalarının var olduğunu söylüyor.
aşının prospektüsün de aşının içeriği yazar incelendiğinde görülmüştür ki köpek böbreği bulunmaktadır.
Hal böyleyken aşılara savaş açmamak onlardan kaçmamak düşündürücüdür veya insanın idrakınım tamamen kapandığının alameti
Peki bizler bu durumda neler yapacağız?
1 aşılar dan uzak duracak yaptırmayacağız yasal bir yaptırımı yoktur olsada ne kadar para çocuğumuzdan daha değerli olabilir ki
2 İnsanları bu bilinçle bilinçlendirmek üzerimize düşen görev ve sorumluluktur.
Gerekirse tüm anne babalara anlatacağız bu yazıları onlara atacak bilgilendirecek ve onlarında bu paylaşımları atmalarını isteyeceğiz.
3 peki aşıları vurdurduk nasıl pisliğini atacağız çörek otu yağı her gün
Elma sirkesi her öğünden önce
Sarımsak 3 günde bir
Bağırsak temizliği ayda bir
Tahin hergün
Ev yapımı yogurtlar yapıp yedirecek zehiri bertaraf edeceğiz
Tüketimini sağlayacağız hacamatlarla pis kanı vücuddan atacağız.
Eğer bizler bilinçle hareket eder kimyasal ilaçlardan sentetik ilaçlardan uzak durursak ve ehlimizi korursak
Nebevi yöntemlere geçersek
Allahin izni ile başarılı olacağız
Ümmeti yok etme çabalarını biz başaramasakta ehlimize bir kolaylık sağlamış olacağız.
Allah azzevecelle bizleri korusun
Özümüze döndürsün
Birlik ve beraberlik versin bizlere
Bilinç iman hidayet kalplerimizden eksik olmasın.
Allah Subhanehu ve teâlâ dogru yola soksun...
Allahumme amin
Allahumme amin
Allahumme amin
Fikret Bilgin
Bitkilerle Tedavi Uzmanı
Alıntı
Bill Gates konferanslarında sürekli;
"Nüfus artışını engellemenin aşı ile sağlanacağını" dile getiriyor.
Açıkçası "Bu adam aptal mı bunu niye açık açık söylesin.." diyor ve başlarda inanmıyordum.
Hem "Aşılarla hayat kurtarıyoruz." diyor, hem de "Nüfus azalacak." diyor. Peki ikisi aynı anda nasıl sağlanabilir ki?
Bu gerçeği anladığımda kanım dondu...
Dan Brown'un "Cehennem" adlı kitabında ;
Bir bilim adamı ve onun sevgilisi "Nüfus bu hızla artmaya devam ederse doğal kaynaklar bitecek ve dünyanın sonu gelecek.
Eğer biz içme sularına karıştıracağımız kısırlaştırıcı virüsle nüfus planlaması yaparsak insanlığa hizmet etmiş, dünyayı kurtarmış olacağız. Böylece tüm insanların yok olması yerine en azından yarısı yaşayacak." diyerek harekete geçiyorlar.
Hikayenin bir kısmı İstanbul'da geçiyor. Dünyayı kurtarmaya çalışan bilim adamı intihar etmeden önce Ayasofya'nın altındaki sarnıca zamanı gelince eriyip içme sularına karışacak virüslü poşeti asıyor.
Yani düşüncelerine göre zaten insanlığın hepsi bu gidişle ölecek,bari biz alt sınıfı öldürelim ki kendi adamlarımız sağ kalsın..
Nasılda Avrupa'nın zihniyeti değil mi?
Bu adamlar yıllardır bunu gözlerimizin önünde yapıyorlar zaten..
Sömürü ile açlığa mahkum ettikleri Afrika günden güne can veriyor..
Rockefeller ailesi nüfus planlaması için aşı üretiyor kardeşlerim..
Hani şu daha çok yaşamak için Ortadoğuda Müslümanların kanına doymayan aile!
GDO'lu besinler ve intihar eden tohum,planın bir parçasıydı.
Amaç yerli tohumu kalmayan ve üretim yapacak tohumu dışardan almak zorunda kalan ülkeleri açlıkla tehdit etmek. Hayvan yemi için bile tohum lazım. Bitki için zaten tohum gerekli. Onlar bize tohum satmasa biz ne yiyeceğiz ? O yüzden yerli tohum yasak... Bağımsızlığımız midemize bağlı hale gelecek yerli tohuma sahip çıkmazsak...
Hem aşı sat-para kazan, hem insanları kısırlaştırıp nüfus planlamasını sağla, hem hibrit tohum sat-para kazan, hem o doğal olmayan tohumlarla hasta et-ilaç sat-para kazan, hem de bir devleti aç bırakmakla tehdit edebileceğin koz elinde olsun...
Ne kadar garantili bir iş değil mi?
Bu verimli anadolu topraklarına ekilen her tohum İsrail menşeli..
Ve ekildikçe yenilenemiyor topraklarımız yeniden mahsul vermiyor..
Niye koskoca Türkiye saman ithal ediyor onu bile üretemiyor anladık mı kardeşlerim?
Niye bu kadar son teknoloji şehir hastaneleri kuruluyorda hala bekleme salonları tıklım tıklım hasta dolu? Oysa bu teknoloji ile kimsenin hasta olmaması lazım değil miydi?
Çünkü kurulan hastaneler bile ihaleler alınırken ayda %70 hasta garantili kuruluyor..
Sizin üzerinizden "hasta olma" garantiniz veriliyor..
Hayvan kültür hücrelerinden rasgele alınan virüsler ve bakterilerle aşıları yapmak mümkündür.
Cıva,nörotoksin olarak bilinmektedir ve hala tüm dünyada grip aşılarında kullanılmaktadır.Bununla birlikte diğer aşılarda eser miktarda kalmaktadır.Aliminyum kemik iliği ve beyin hasarına neden olan bir zehirdir.
Maymunlardan, köpek böbreğinden,tavuktan,sığırdan ve insandan elde edilen hücreler bulunmaktadır.
Formaldehit(mumyalama sıvısı),kanserojen olarak bilinmektedir ve kullanılmaktadır Polyesorbate 80,dişi farelerde kısırlığa neden olduğu ve erkek farelerdede testistlerde azalmaya neden olduğu bilinmektedir ve kullanılmaktadır.
Sığırlardan domuzdan elde edilen Jelatin‟in anafillaksi reaksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir.
Zona hastalığı,suçiçeği ve MMR aşılarında bol miktarda bulunmaktadır.
Pek çokları aşıya hayır diyerek sağlıklarını ve güvenliklerini kurtarmışlardır.
Çeşitli inanışlara sahip pratisyenler ,ebeveynler ve gruplar aşı yaptırmamaktadırlar.Çocukları aşı olmayan anne babalar çocuklarının sağlıklarının dirençli olduğu bildirmektedirler.
Aşılama kararı sizin elinizdedir.Aşılara hayır demek güvenli bir seçimdir.Bebekler kuvvetli ve doğal savunma sistemleriyle doğarlar.Eğer bu şekilde olmasaydı,doğumdan kısa bir süre sonra ölürlerdi.
*AŞIYA CIVA KONULDU, OTİZM ARTTI*
1920‟li yıllarda piyasaya çıkan timerosalın(cıva)1940‟lı yıllardan itibaren de aşılarda kullanılmaya başlandı.otizmin bir hastalık olarak tarif edildiği yıllar ,aşıların içerisine timerosal konulmaya başladıktan hemen sonraki döneme denk gelmiştir. “Akut cıva zehirlenmesi ölüme yol açarken,kronik cıva zehirlenmesi kalp hastalığı ,otizm ,Konuşma bozukluğu ,dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ,havale gibi çok sayıda hastalığa neden olmaktadır.Bu rahatsızlıkların tamamı otizmde de görülmektedir.
*PEKİ OTİZM NEDİR BELİRTILERİ NELERDİR*
Otizmli kişilerde aşağıdaki bulgular çeşitli kombinasyonları ve değişken derecelere bağlı olabilir:
Yersiz gülme yada kıkırdama
İhtiyaçlarını dile getiremez yada hareketleriyle anlatmaya çalışır
Kucaklanmaktan hoşlanmaz
Sese karşı uygunsuz tepki verir yada hiç tepki vermez
Acıya karşı duyarlı değildir
Yalnız kalmayı tercih eder
Söylenenleri tekrar eder
Arkadaşları ile iletişim kuramaz
Objeleri döndürür yada kendi döner
Aynı şeyler üzerinde ısrarcıdır
Devamlı ve tekrarlayan oyunlar, yersiz fiziksel ve sözel davranışlar
Nesnelere yersiz bağlanır
Göz temasından kaçınır
*CIVA NEDİR*
Cıva Gümüş renginde bir madendir.Normal sıcaklıkta sıvı halde bulunur.
CIVA ZARARLI MIDIR? ZARARLIYSA ZARARLARI NELERDİR?
Cıva kanserojendir.Pahalı bir elementtir.Irmak ve göllerde bulunabilen öldürücü bir kirleticidir.Cıva zehirli bir maddedir.Solunum,midederi yoluyla emilir.Bedenden atılımı için çok az yol olduğundan,birikerek etkisi artan bir zehirdir.Cıva uçucu bir elementtir.Uzun süre solunulması da zararlıdır.Cıva insanlarda gelişmekte olan sinir sistemlerine zarar
verir.Cıva vücuttan atılamıyor ve cıva buharı hücre zarından kolaylıkla geçerek tüm dokuları geçerek beyine ulaşıyor. -
*CIVA‟NIN ZARARLARINI SIRALIYACAK OLURSAK;*
1-Sinir sistemi bozukluklarına sebeb olur.
2-Beyin fonksiyonlarına zarar verir.
3-Dna kromozomlarına zarar verir.
4-Alerjik reaksiyonlara,yorgunluğa,baş ağrısına
5-Üreme ile ilgili negatif etkilere yol açar spermlere zarar vermek,sakat doğum,düşük doğum gibi
6-Beyin fonksiyonlarının zarar görmesi,öğrenme bozukluğuna,kişilik değişikliklerine titremeye görünüm bozukluklarına ,sağırlığa,kas koordinasyon,hafıza kaybına neden oluyor.
*BEBEKLERE YAPILAN AŞILAR*
Dünyaca ünlü HOMEOPOT Dr.Praful Vijayakar “aşı hakkındaki görüşleri ve tecrübeleri:”AŞı en büyük çocuk KATİLİDİRR…. Sağlıklı doğan çocuk aşılarla hasta ediliyor.Hepimiz uygulamalarda ,en ağır hastalıkların aşı sonrası nasıl başladığını gördük…Dünyada milyonlarca ebeveyn aşıların sadece bir tek amaca hizmet ettiğini artık anlamış durumdadır:Çocuğun bağışıklık sistemini tahrip ederek ilaç üreticileri ve doktorlar için iyi birer Müşteri olmalarını sağlamak.Kendi tecrübem ve diğer ailelerin tecrübeleri sayesinde biliyoruz ki ,hiç aşı olmayan çocuklar hastanelerin ne olduğunu bilmezken ,aşılanan çocuklar hastanelerden nerdeyse hiç kurtulamıyorlar.
Akit gazetesinin “Aşı ÖLDÜRÜYOR”başlığıyla duyurduğu haberde: Türkiye‟de de geçmişte uygulanan aşı politakısının binlerce çocuğu ölümcül hastalıkların kucağına ittiği görülüyor. Binlerce çocuğun 2.000‟li yılların başında uygulanan aşı politikaları sebebiyle ölüme terk edildikleri ortaya çıktı.Türkiye‟de hala çocuklara kızamık ,suçiçeği gibi hastalıklar sebebiyle çokça aşı yapılırken 2.000‟li yılların başında Güneydoğu‟da yapılan kızamık aşısı birçok aile için felaket oldu. Hastalığın son kurbanlarından biri de Şanlıurfa ‟nın Viran Şehir ilçesi Dumlupınar İlköğretim Okulu 2.ci sınıfta okurken kızamık aşısı vurulan Zelal Demir oldu.11 Ekim 2002 tarihinde okuduğu okulda Aşı vurulan Zelal ,aşının üzerinden 3 hafta geçmesinin ardından kolunda şişme meydana geldi.Ardında dizinin üzerine düşmeye başladı.Hastalığın nüks etmesinden kısa bi süre sonra bitkisel hayata girdi ,6 Haziran 2012 tarihinde vefat etti.Kızı Zelal‟in İlkokulda vurulduğu aşı yüzünden hayatını kaybettiğini söyleyen acılı baba Hasan Demir bu uğurda büyük mücadeleler vermiştir.
AŞI 18 AYLIK BEBEĞİ KÖR ETTİ!!!! 18 aylık bebek aşı olduktan sonra korkuç bir alerjik reaksiyonla karşı karşıya gelince ölümden döndü.Aşı olduktan 48 saat sonra bütün vücudunda yaralar çıkmaya başladı.- Küçük kız görme yetkisinin çoğunu kaybetti. 3 ay hastanede yatan küçük kız tanınmaz hale geldi.
Ağustos 2009‟da ingiltere ve Fransa‟da domuz gribi aşısı,hayvanlardan sonra az sayıda insan üzerinde,ABD‟de ise 2.000 kişinin üzerinde denenmiştir.Ancak sonuçlar en fazla iki aylık verilerle sınırlanmıştır. Önceden hiçbir olumlu verisi olmadan ,tehlikesi büyük olan bir aşının 6-36 aylık bebeklere,çocuklara sağlık çalışanlarına ve savunma mensuplarına uygulanması bu güne kadar Türkiye‟nin göreceği en büyük tehlike olabilir.
AŞILAR ZARARLI MI? Grip aşıları dahil tüm aşıların aşılanan kişiyi ömür boyu etkileyecek derin zararları vardır.Yeni üretilen bir aşının yan etkilerine yönelik araştırmalar kısa vaadeli sonuçlar verir.Dolayısı ile yan etkilerinin 2-10 yıl sonra ortaya çıkabileceği gözardı edilmektedir.Çocuklarımıza yapılacak bir aşı eğer kısırlığa yol açıyorsa bu 15-20 yıl sonra çok acı bir şekilde anlaşılacaktır.AIDS virüsü çocuk felci aşılamasında 10-12 yıl sonra ,otizm 2-4 yıl sonra , kas-kemik ve bağ dokusu hastalıkları 4-6 yıl sonra;sinir sistemi hastalıkları 2-10 yıl sonra ve Guillain-Barre sendromu hemen veya birkaç yıl sonra ortaya çıkmıştır.Aşının yan etkileri aşıdan hemen sonra ortaya çıkmayabilir. Her ilacın kutusunda hangi maddeleri içerdiğine dair prospektüs bulundurma zorunluluğu vardır.Fakat uygulanan bir aşı partiler halinde gönderilmekte ve tek bir prospektüs taşımaktadır.Dolayısıyla hastanın prospektüsü inceleme imkanı yoktur. GRiP AşILARININ BiLiNEN ĠERÇEĞi
1-Aliminyum hydroxide,aliminyum fosfat,amonyum sülfat 2-Domuz dokuları,at kanı,tavşan beyni,köpek böbreği,maymun böbreği 3-Civciv embriosu,tavuk,kaz yumurtası,sığır serumu, 4-Formalin jelatin,doğmamış sığır serumu köpek balığı,karaciğer yağı
5-insan fetüsü(Üçüncü gebelik ayı başında doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen ad)
6-Maymun böbrek hücreleri
7-Yıkanmış koyun kanı 8-Monosodyum Glukomat
9-insan spermi
10-Etilen gliserol(antifriz) 11-Antibiyotikler
12-Skualen
Bu maddelerin deride kabarcıklar ,beyin zarı iltihabı,kan yapsında bozulma,sinir iltıhabı gibi rahatsızlıklara sebep olduğu tesbit edilmiştir. Ġmmünolojist Hugh Fudenburg‟un ifade ettiğine göre son 10 yılda art arda 5 grip aşısı olan kişilerin alzheimer olma ihtimalleri 10 kat artıyor.Bunun sebebi ise kullanılan aliminyum ve cıvadır. Çocuklarda konsantrasyon problemi,öğrenme zorluğu,konuşma bozukluğu,havale,epilepsi,hiperaktivite,sürekli ve yüksek sesle ağlama ve daha bilinmeyen bir çok probleme yol açmaktadır. Aliminyum hidroksit kas ve kemik gelişimi bozuklukları ve felçlere sebep olabilir.Skualen,Körfez Savaşı sırasında Amerikan askerlerine verilen şarbon ilaçlarında mevcuttu ve ALS gibi immün sistemi tahrip eden çok ağır hastalıklara yol açtığı tespit edilmiştir. Dr.J.f.Graetz aşının yanetkileri nedeniyle hastalananların hemen hemen hepsinde farklı derecede beyin tahribatı olduğunu tespit etmiştir. Aşılar ve içerdiği katkılar sebebiyle ölümle sonlanabilen şiddetli alerji,tansiyonda ani düşme,ateş,havale,eklem iltihabı,kas ağrılıları,deri döküntüleri,lenf bezlerinde büyüme,kronik yorgunluk,kronik baş ağrıları ,bütün vücud kıllarında dökülme kapanmayan yaralar,hafıza kaybı,sara nöbetleri,felç,kansızlık,ruhsal ve sinirsel problemler,nefes darlığı kronik ishal,gece terlemesi ve daha pek çok rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır.
AŞILAR BİRÇOK DERİN HASTALIĞA SEBEP OLUYOR 1976‟da Amerika‟da kullanılan grip aşısının sonuçları: *Aşıdan ölenlerin sayısı gripten ölenlerin sayısıdan daha fazlaydı. *500 kişide Guillain-Barre sendromu tesbit edildi.*Amerikan hükümeti tazminatlar için milyonlarca dolar ödemek zorunda kaldı. AşILARIN SEBEP OLDUĞU BAZI RAHATSIZLIKLAR ŞÖYLEDiR: Çocuk felci aşısı:AIDS‟e Tetanos:Beyin iltihabına Hepatif B:Multiple Skleroz‟a (MS Kızamık:Kalın bağırsak iltihabı.beyin iltihabına Kabakulak:şeker hastalığı,Kramplı hastalıklar,Nörölöjik hastalıklara Karma Aşıları:Ani çocuk ölümlerine Grip Aşısı:Guillain-Barre sendromuna,genetik ve fenotipik değişimlere sebep olmuştur
PEKİ BU ISRARIN SEBEBİ NE ? Tüm bunlar karşısında neden aşılama üzerinde bu kadar ısrar edilmektedir sorusu akla geliyor. Günümüzde bütün aşıların üretiminde genetik klonlama ve rekombinat DNA teknolojisi kullanılmaktadır. Kullanılacak DNA parçası maymun ve domuz da dahil olmak üzere herhangi bir organizmadan alınabilir. DNA parçasında genlere manüpüle edilir ve bu şekilde rekombine edilmiş DNA parçası aşılarda kullanılır. Aşılardaki REKOMBiNAT DNA insan DNA‟sına „sıçramakta‟ ve kalıcı olarak yerleşmekte, özelliklerini değiştirmekte ve bozmaktadır. Ayrıca aşı üretiminde, tavuk embriyosu, tavuk beyin hücresi, maymun böbrek hücresi, buzağı ve hınzır doku hücresi kullanılmakta ve bu dokuların hücre ve proteinleri aşının içeriğinde kalmaktadır. Bu doku kalıntıları çeşitli virüsler ve kanser hücreleri taşıyabilir. Bu şekilde kanser ve benzeri ağır hastalıklar aşılar vasıtasıyla yayılabilir. MAYMUNLAŞMAK VE DOMUZLAŞMAK! Aşı, enjeksiyon, ağız, burun, vajina mukozası veya genetiği değiştirilmiş besinler yoluyla hücre çekirdeğine ulaşmakta, yumurta ve sperm hücrelerine dahil hücre genomuna yerleşmektedir. Tavuk,buzağı,tavşan, maymun ve domuz DNA‟sı aşıyla kalıcı olarak insan genomuna karışmaktadır. Bu demektir ki insan, tavuklaşacak, sığırlaşacak, tavşanlaşacak, maymunlaşacak veya domuzlaşacak ve gelecek nesilde bu hayvanların fiziksel ve ruhsal özellikleri gibi fenotipik değişiklikler görünür hale gelecektir.Kur-an‟ı Kerim‟de Maide Suresi 60.ayette bu durum Ģu şekilde bildirilmiştir. De ki:”Allah katında cezası bundan kötü olanları size haber vereyim mi?Onlar ,Allah‟ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı ,içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir.işte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”Yakın zamanda domuz endometrimundan(rahim iç zarı)insanda kullanılabilecek özellikte kök hücre elde edilebilir.domuz gribi aşısı burun mukozası yoluyla, yani hipofize giden en kısa yol ile verilmektedir. Hipofiz ,bütün iç salgı bezlerini yöneten bütün hormonlar üretiminde ve hormonlar vasıtasıyla bütün süreçlerde rol alanen önemlisi salgı bezidir.Bu yolla fenotipik değişimler çok kısa zamanda gerçekleşmektedir Genetik Yapıyı Değiştirmek Ne Demek? Tıpta ve Biyoteknolojide”Bugün hastalıkları ve belirtilerini ilaçlarla tedavi etmek yerine hastaların Genetik Yapısının Değiştirilmesi ya da eksik olan genin verilmesi tercih edilir”Temel prensibine karşı her teori zayıf kalır. Halbuki Kuran-ı Kerim‟de sadece aşılarda bulunan genetik müdahalelere değil genetik yapının değiştirilmesine dair her türlü müdahaleye karşı Nisa Suresi 118 ve 119.ayetlerde şöyle buyurulmaktadır.”Allah o şeytana lanet etti ve o da,”Andolsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım “dedi.Onları mutlaka saptıracağım ,mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar.Yine onlara emredeceğim de Allah‟ın yarattığını değiştirecekler”Kim Allah„ı bırakıp da şeytanı dost edinirse şüphesiz o,apaçık bir hüsrana düşmüştür.”
Dr.G.Buchwald 40 yılı aşan araştırmaları sonunda aşının bir faydası olmadığını ama pek çok zararı olduğunu tespit etmiştir.O şöyle diyor: “Aşı korumaz, Aşı yardım etmez,Aşı tahrip eder.” .Unutmayın;aşıların sonuçları karşısından TEK SORUMLU SİZ OLACAKSINIZ.Ne ilaç ne de doktorlar ne de devlet birimleri aşı ile oluşacak zararlar karşısında sorumluluk kabul etmezler.
ASILARIN ICINDEKI KOPEK BOBREGI HUCRE VE DNASI
.
Grip asisi flucelvax kopek bobregi hucrelerinde uretilmektedir. Kopegin cinsi ise Madin Darby dir. Asinin prospektusunde MDCK - Martin Darby Canine Kidney - Martin Darby Kopegi Bobregi - hücrelerinde üretilmiştir diye açıkça yazar. Ayrıca aşının içinde köpeğin böbrek hücrelerinin ve dnasının var olduğunun da söyler.
Fotoğrafını aldığım ingilizce prospektüste bu kısımları kırmızı ile işaretledim. Üstte işaretli olan, bu hücrelerde üretildiğini; alttaki kısım ise enjekte edilecek aşının içinde bu hücrelerin parçalarının ayrıca da köpeğin dnasının parçalarının var olduğunu söylüyor.
aşının prospektüsün de aşının içeriği yazar incelendiğinde görülmüştür ki köpek böbreği bulunmaktadır.
Hal böyleyken aşılara savaş açmamak onlardan kaçmamak düşündürücüdür veya insanın idrakınım tamamen kapandığının alameti
Peki bizler bu durumda neler yapacağız?
1 aşılar dan uzak duracak yaptırmayacağız yasal bir yaptırımı yoktur olsada ne kadar para çocuğumuzdan daha değerli olabilir ki
2 İnsanları bu bilinçle bilinçlendirmek üzerimize düşen görev ve sorumluluktur.
Gerekirse tüm anne babalara anlatacağız bu yazıları onlara atacak bilgilendirecek ve onlarında bu paylaşımları atmalarını isteyeceğiz.
3 peki aşıları vurdurduk nasıl pisliğini atacağız çörek otu yağı her gün
Elma sirkesi her öğünden önce
Sarımsak 3 günde bir
Bağırsak temizliği ayda bir
Tahin hergün
Ev yapımı yogurtlar yapıp yedirecek zehiri bertaraf edeceğiz
Tüketimini sağlayacağız hacamatlarla pis kanı vücuddan atacağız.
Eğer bizler bilinçle hareket eder kimyasal ilaçlardan sentetik ilaçlardan uzak durursak ve ehlimizi korursak
Nebevi yöntemlere geçersek
Allahin izni ile başarılı olacağız
Ümmeti yok etme çabalarını biz başaramasakta ehlimize bir kolaylık sağlamış olacağız.
Allah azzevecelle bizleri korusun
Özümüze döndürsün
Birlik ve beraberlik versin bizlere
Bilinç iman hidayet kalplerimizden eksik olmasın.
Allah Subhanehu ve teâlâ dogru yola soksun...
Allahumme amin
Allahumme amin
Allahumme amin
Fikret Bilgin
Bitkilerle Tedavi Uzmanı
Alıntı