- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Talebesi Mîr Gülle anlatır: Seyyid Yahyâ hazretleri çok merhâmetliydi. Bir gün talebeleriyle şehir dışına gezintiye çıktı. Bir nehir kenarına geldiklerinde, Seyyid Yahyâ hazretleri bir kilim üzerine oturdu. Talebeleri de her biri bir iş için etrâfa dağıldılar. O sırada zâlim bir kişi av peşine düşmüş ve oraya gelmişti. Bu kişi Seyyid Yahyâ hazretlerini tanımayıp ona; Hey âşık! Gel şu matarayı al, su doldur getir içeyim. diye seslendi. Seyyid hazretleri tefekkür hâlinde olduğundan söylediğini duymadı. O zaman o zâlim kişi atından inip nehre su almaya gitti. O sırada da Seyyid hazretleri yerinden kalkıp nehirden su almakta olan kişiye hitâben; Hey kan içici adam ne yapıyorsun? diye seslendi. O kişi suyu harâretle içmek üzere iken mataradaki suyu döktü. Su kan olmuştu. Tekrar doldurduğunda yine kan olduğunu gördü. Bunun üzerine hemen yaptıklarına pişman olup, Seyyid Yahyâ hazretlerinin ayaklarına kapandı. Talebeleri arasına girdi.