Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Aşık Olabilirsin

AdoniS

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    12 Tem 2014
  • Mesajlar
    639
  • MFC Puanı
    11
Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak. Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz. Sokağa fırlayacaksınız, sokaklar da dar gelecek. Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü. Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz...

Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan:" Önemli olan sağlık." , "Yaşamak güzel." , "Boş ver, herşey unutulur." siz hiçbirini duymayacaksınız. Göz yaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz. Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz. ’Ölüme çare bulundu’ ya da ’Yarın kıyamet kopacakmış’ deseler başınızı kaldırıp "Ne dedin?" diye sormayacaksınız...

Yalnız kalmak isteyeceksiniz. Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak. İkisi de yetmeyecek, geçmişi düşüneceksiniz. Neredeyse dakika dakika. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğinizi söylese, kaçacaksınız. Aslında kurtulmak istediğiniz halde o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz. Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz. Herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksınız. Hiçbirşey oyalamayacak sizi. İlaçlara sığınacaksınız. Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...

Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek. Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz. Uyumak zor, uyanmak kolay olacak. Sabahı iple çekeceksiniz. Bazen de "Hiç güneş doğmasa" diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler. Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz. Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz. Nafile, düşüncesi bile tahammül edilemez gelecek...

Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz. Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz. Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz, aramayacağını bile bile. Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek. Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla. Yüreğiniz burkulacak canınız yanacak. Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz...

Hayata dair hiçbirşey yapmak gelmeyecek içinizden... Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla hiç bir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... Gel gitler içinde yaşayacaksınız... Buna yaşamak denirse...

Razı mısınız bütün bunlara? Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? O halde aşık olabilirsiniz...


Yaşanmıştır, kendi hayatımdır, kurgu değildir...
 
Üst Alt