Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

Arda Erel - Senin İçin Kitap Özeti

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019
Arda Erel - Senin İçin Kitap Özeti


g8Gvo3.jpg


Kitabın Yazarı: Arda Erel
Yayınevi: İnkılap Kitapevi
Kitap Türü: Deneme
Yayınlandığı Yıl: 2016 (04-01-2016)
Sayfa Sayısı: 208

Arka Kapak Bilgisi

Söylediklerim kadarını biliyorsun. Bir de hissettirdiklerini bilsen…”

“Hayatımın en kötü döneminde içimden bir ses internette yazmamı söyledi. Belki yalnız olmadığımı görmek istiyordum, belki de başkalarına, ‘Bak Arda da benim yaşadıklarımı yaşıyor,’ dedirtmek için istiyordum yazmayı.”

İçindeki sese kulak verip yazmaya başlayan Arda Erel’in o günden sonra sosyal medyada takipçi sayısı bir milyona ulaştı. Çırılçıplak aktardığı hisleri samimiyetinin de etkisiyle binlerce yüreğe dokundu. Başına gelen her kötü şeyin daha iyisi için zemin oluşturduğunu düşünen Arda, Senin İçin bu kitabı yazdı.

Elinde tuttuğun bu kitabı nereye koyduğunu unutma, çünkü ne zaman kendini kötü hissetsen o sana omuz olacak.

Kitap Özeti

Küçük yaşta günlükler tutarak yazım hayatına başlayan Arda Erel, bir gece yarısı blog açarak içindekileri dökmeye devam eder. Yaşadığı aşk acıları, aile dertleri, arkadaşlık ilişkileri ile yola çıkarak durmadan yazar yazar…

Bir şeyleri kaybettiğini sanırken, binlerce kalbe dokunmuş; tersine kazandığını fark etmiş. Yazar Arda Erel, ‘’farklı bedenlerde benzer hikayelerdeyiz hepimiz,’’ diyerek duygularını binlerce kişiye ulaştırmayı başarmış.

Senin İçin kitabı; bir solukta okuyacağınız ve kendinizle bağdaştıracağınız şiirsel bir anlatıma sahiptir.

Onun hikayesi tamda ‘’bittim’’ derken, ‘’değişme’’si ile değişerek, hayata yeniden doğmasıyla başladı.
Senin İçin kitabının geneline bakarsak; belli bir hikayeden daha çok; yazarın zaman zaman kendine telkinlerini, içindekileri kaleme dökmesini, okurlarına ‘’ben bunları yaşadım, sizde bunları yaşıyorsunuz ya da yaşıyor olacaksınız…’’şeklinde mesajlarını bulacaksınız.

Edebi bir eserden daha çok; yazdıklarıyla kendini iyi hissetmesi ve okuyucularına iyi hissettirmesi bir nevi gönül bağı kurması ile ilerler ve sonlanır.

Neden mutlu olduğunu anlatır: Çünkü canını sıkan, onu mutsuz eden her şeyi görmezden gelir. Çünkü kafaya takınca çözülmeyeceğini öğrenir. Çünkü kendinden çok karşısındakine değer verdiğinde, ne kadar mutsuz olduğunu bilir…

Bekle! der: ‘’Bir zamanlar çok sevdiğin kişi, nasıl hayatına birdenbire girdiyse; bir başkası yine hayatına girip seni mutlu eder. Sadece doğru zamanı ve doğru kişiyi bekle… ‘’

‘’İçinde kendini bulamadığın kalbi sevme. Kime sorsan, seviyor. Bu yüzden sevecek olanı değil de, değer verecek olanı bulmak daha önemli. Çünkü herkes seviyor ama değer bilmiyor.’’

Aslında küçüklüğünden beri, yazdığı onlarca cümlede hep dua ettiğini, şükrettiğini görür yazar. Zamanla edindiği tecrübelerle, hayatı gözlemleyerek yaşadığı için deneyimlerini inancı ile birleştirmiştir. Ve şöyle der:

‘’İnsan başkasına ne yaparsa kendine yapmış gibi olur. İyilik yaparsa, iyilik kapıları açılır sonuna kadar. Kötülük yaparsa, belalar çıkmaz hayatından. İnsan birine yardım ederse; hiç ummadığı yerden gelir istedikleri ama eğer birini üzerse, vicdanı yüzünden uykusuz geceleri, kurtulamadığı sıkıntıları olur. Dilinde ne varsa daima onu yaşar insan. Neyi dillendirirse o gelir hayatına. Eğer iyiysen, güvendiğin şey kalbinse; kazanacaklarını tahmin edemeyeceğin kadar güzel olacak.’’

Yazar kendi ile birlikte tüm okuyucularına da iyi dileklerini iletir yer yer. Kurduğu cümleleri ile okurun içinde de umut ışığı yakmak ister. Her şeyin bir zamanı olduğunu deneyimleyerek kabul eder…

Gecelerce üzülmüştür, gözyaşlarını bazen dışına bazen içine akıtmıştır. Kendini, ‘’neden olmuyor?’’ lar ile yormuştur. ‘’Dualarım kabul olmuyor!’’ ile isyanlara varmıştır. Ne zaman ki ‘’artık gerçekleşecek her şeyi kabul ediyorum, her şeye şükürler olsun,’’ diyerek uyanmaya başladığında kendini dualarında yaşayarak bulduğunu görmüştür.

‘’Zorluğa sabredince, o zorluğun sonu huzur olur. Ne yaşarsan yaşa, beterinden korunduğunu unutma! Gerekirse üzül, gerekirse ağla. Gerekirse olmayan şeyler için kız ama asla isyan etme! Seni beterinden koruyan bir kollayanın var. Bu yüzden her şeye şükür, olmayan şeyler içinde şükür…’’

İnsanın neden korkarsa başına onun geleceğini söyler. Eğer sevilmemekten korkarsa sevilmeyeceğini, kaybetmekten korkarsa kaybedeceğini, yalnızlıktan korkarsa yalnız kalacağını… Korku barındırmamayı öğrenir.

Yazar, yaşadıklarının tevekkül ederek yoluna girdiğini, fark etmeye başlayarak kabullenmeyi öğrenir.

‘’Üzülmeden gelmez mutluluk ve güzel günlerin değeri acı çekmeden anlaşılmaz Olmuyorsa zorlamayın. Bazıları unutulmayı sevilmekten daha çok hak eder.’’

Ne olursa olsun; içinizi rahat tutun, der. Mutsuz edipte mutlu olabilen görülmemiştir keza.

Barındırdığı onlarca hayal kırıklıkları, taşıdığı ağır kalp kırıklıkları ile artık güçlü olduğunu fark eder ve bu farkındalığını da şöyle ifade eder.

‘’Güçlü insanlar, canları yansa bile gülümser. Güçlü insanlar affetmek istemeseler bile affederler. Güçlü insanlar yorgun olsalar bile pes etmezler. Ve güçlü insanlar kırılmışlıklarını zamana bırakıp izlerler. Bir insan ne kadar üzülürse o kadar güçlenir. Ne kadar güçlenirse, o kadar umursamaz…’’

Eğer yazarın deneyimlediklerine ortak olmak ve hayatın onu nasıl yoğuruşuna şahit olmak isterseniz;

Arda Erel kitabı tam da ‘’Senin İçin…’’


 
Üst Alt