Side, 1 km. uzunlugunda ve 400 m. genisliginde bir yarimada üzerine kurulan Side hakkinda Strabon”Izmir yakinindaki Kymeliler tarafindan kuruldu”diye bahsetmekte ise de yerli dilde “nar” anlamina gelen Side’nin daha eskiden var oldugu anlasilmaktadir. Sehir, M.Ö.VI. yüzyilda Lydia’nin, M.Ö.546’da Persler’in M.Ö.334’te Iskender’in eline geçmis ,onun ölümünden sonra M.Ö.301-218 yillari arasinda güçlü bir donanmaya sahip ptolemaioslarin, M.Ö.218’de Seleukoslarin egemenligi altina girmistir.
Rodos’un ve Bergama Kralliginin destekledigi Romalilar ile Suriye Kralligi arasindaki deniz savasi Side önlerinde olmus, sonuçta Sidelilerin de Seleukoslarin yaninda yer aldigi deniz harbinden Roma galip çikmis , M.Ö. 188’de yapilan Apameia Antlasmasi ’na göre Pamphylia, Side ile beraber Bergama Kralligina verilmistir. Ancak Side’nin önemi devam etmis ve Side, Bergama Kralligi’nin egemenligine hiçbir zaman girmemistir.
Bugün Müze Olarak Kullanilan HamamM.Ö.II.yüzyilda en parlak dönemini yasayan kent, asrin sonunda korsanlarin eline geçmis, M.Ö.78’de Romali Konsül Servilius Isouricus tarafindan korsanlarin elinden kurtarilarak Roma topraklarina katilmistir.M.Ö.25’te Augustus zamaninda eyaletlerin düzenlenmesi sirasinda Galatia eyaletine baglanan Side ,daha sonra Pamphylia eyaletinin bir sehri olarak M.S.III.yüzyila kadar refah içinde yasamistir.Daha sonra daglik bölgeden gelen kavimlerin saldirisina ugramistir, bu yüzdende M.S.IV.yüzyil ortalarinda sehri ikiye bölen iç surlar yaptirilmistir. Kentin kuzey dogu bölümü ise terkedilmistir. Gittikçe fakirlesen ve parlak dönemini kaybeden Side V. Ve VI. Yüzyilda bir Piskoposluk Merkezi olmustur.
X.yüzyildaki Arap akinlarindan sonra ve korsanlarin Side ye yerlesmesinden dolayi halki Antalya’ya göç etmis ,sehir terkedilmistir.1895’lerde Girit’ten gelen Türk göçmenler yarimadanin ucuna yerlestirilmis, zamanla bu köy büyüyerek tüm yarimadayi kaplar duruma gelmistir.
Sütunlu CaddeProf.Dr.Arif Müfid Mansel’in ölümü ile, Prof.Jale Inan’in devam ettigi Side kazilari bu günde devam etmekte ve restarasyon çalismalari sürmektedir.Ana yoldan ayrildiktan sonra sehri çeviren ve M.Ö.II.yüzyila ait kara surlarinin ana kapisindan içeri girilir. Bu kapi Perge ’deki Hellenistik Devir kapisina benzemektedir.Yanlardan iki kuleyle korunmakta ve yarim daire seklinde bir avlu olusturmaktadir. Bu kapinin karsisinda,yol kenarinda bulunan üç büyük nisli anitsal çesme M.S.II.yüzyila ait, üç katli ve çok güzel bir islemeye sahiptir. Bu çesmenin bugün birinci kat kalintilari görülmektedir.Çesmeye, Manavgat Çayi’nin kaynagindan su kemerleri ile su getirilmekteydi.
Eski Side’nin ana caddesi üzerinde ilerleyerek tiyatronun yanina kadar gitmek mümkündür.Yolun saginda , bu gün müze olarak düzenlenen ve M.S.V.yüzyila ait Roma hamami yer alir.Burada kazilardan çikan Hermes, Herakles ve Nike gibi oldukça saglam ele geçen Roma Çagi’na ait heykeller ,büstler ve lahitler sergilenmektedir.ÇesmeMüzenin önünde, tiyatronun dogusunda yer alan genis alan Side’nin Ticaret Agorasi ’dir. M.S.II.yüzyila ait, 90.80×94.m. ölçüsünde, etrafi dükkanlarla çevrili, sütunlu portikolarla sinirlandirilmis Agoranin ortasinda, Tyche adina yapilmis, yuvarlak bir tapinak vardir.Agoranin kuzeybati kösesindeki eski tuvalet iyi durumdadir. Deniz kenarindaki yapi, Side’nin Devlet Agorasidir.Devlet Agorasi ,bir avlunun etrafini çevreleyen 7 m. genisligindeki ion sütunlu koridorlar ile dogudaki üç büyük odadan olusan, 69.20×88.50m.ebadindaki bir yapi toplulugudur.
Avlusu Pazar yeri olarak kullanilan bu yapinin simdi ayakta kalan dogu kismindan anladigimiza göre ,imparatorlar salonu denen bu salon sütun ve heykellerle zengin bir sekilde süslenmisti.Iki katli olan yapinin orta odasinin törenlerde kullanilmak üzere imparatorlara tahsis edildigi anlasilmaktadir.Orta odanin iki yanindaki odalar ise kütüphane veya arsiv odasi olarak kullanilmis olmalidir. Ana kapidan kente açilan ve M.S.II.yüzyila ait Bizans bazilikasi görülür.Onun karsisinda da M.S.VIII. yüzyila ait küçük bir Bizans kilisesi vardir.
Tiyatroyu görmek için geri dönüldügünde anitsal kapinin yanindaki restorasyon görmüs Vespasianus Çesmesi ile karsilasilir. Bu yapi sehrin baska bir yerinden Vespasianus’a armagan olarak buraya getirilmis ve çesmeye çevrilmistir.Bu alanda ,bundan baska iki çesme kalintisi vardir. Çesmenin yanindaki anitsal kapi M .S.IV.yüzyilda kapatilarak küçük bir kapi haline sokulmustur .Buradan geçtigimizde Side’nin tiyatrosunu görme imkanini buluruz. M.S.II.yüzyila ait tiyatro 20m.boyunda , iki katli, kemer tonozlu galeriler üzerine insa edilmistir.15.000 kisilik tiyatronun sahne kismi üç katli olup burayi heykeller ve mitolojik tasvirli kabartmalar süslemekteydi.12 merdivenle 11 bölüme ayrilan oturma siralarinin alt kisminda 29, üst kisimda ise 25 merdiveni bulunmaktaydi. Bugün ise sadece 22 merdiven kalmistir.Geç Roma Devri’nde tiyatronun orkestra kismi gladyatör dövüsleri ve vahsi hayvan mücadeleleri için korkuluklarla çevrilmistir.
Side TiyatrosuTiyatronun disindaki galeride 14 dükkan ve bes giris yeri bulunmaktadir. Tiyatro, M.S.V.yüzyil ve VI.yüzyilda açik hava kilisesi olarak kullanilmistir. Tiyatronun yaninda, yolun kenarinda Dionysos Tapinagi yer alir.7.23×17.55m.ölçülerinde ve 65 cm. yükseklikte bir podyum üzerine kurulan tapinak, Erken Roma Dönemi’ne aittir.Tiyatronun yanindaki köye dogru giden sütunlu cadde kiyiya kadar uzanmaktadir. Cadde takip edildiginde,yolun saginda Bizans bazilikasi, solunda ise, hamam kalintilari ile Bizans Dönemi’nden kalma ev kalintilari görülür.
Caddenin sona erdigi yerde, deniz surlari ile cadde arasinda merdivenlerle çikilan M.S.III.yüzyila ait, Korinth düzeninde ve yarim daire planli tapinagin Tanri Men’e ait oldugu ileri sürülür.
Bugün alisveris merkezi halini almis olan ana caddenin sonundaki limanin batisinda yer alan iki tapinak sehrin en anitsal Roma dönemi yapilaridir. Kisa kenarlarinda 6, uzun kenarlarinda 11 sütunla çevrelenmis olan tapinaklarindan biri Athena, digeri ise Apollon’a ait olup Apollon tapinaginin 6 sütunu Prof. Dr. Jale Inan ve ekibinin inanilmaz gayretleri ile yeniden ayaga kaldirilmistir. Tapinak alani gerisindeki kemerli ve devsirme malzemeli kalintilar ise Bizans dönemi bazilikasina aittir.
SİDE’DEKİ TARİHİ ESERLER: KENT SURLARI BÜYÜK KENT KAPISI , DOĞU KAPISI , SU KEMERLERİ , BÜYÜK ANITSAL ÇEŞME , KOLONNEL CADDE , EVLER , AGORA , ANITSAL KÜTÜPHANE VE DEVLET AGORASI , PİSKOPOS SARAYI VE BAZİLİKASI , VESPASIANUS ÇEŞMESİ , ÜÇ HAVUZLU ÇEŞME , TİYATRO , MEN TAPINAĞI , BAKÜS TAPINAĞI , BÜYÜK LİMAN HAMAMI , LİMAN HAMAMI , APOLLON TAPINAĞI , ATHENA TAPINAĞI , SİDE LİMANI. SİDE MÜZESİ : Roma döneminde inşa edilen hamam kompleksi üzerine, son yıllarda yapılan küçük restorasyonlarla Side Müzesi kurulmuştur. Müze’ye doğu yönünde bir kapıyla girilir. Daha sonra tabanı taşlarla kaplı ve hamamın ikinci tepidariumu olduğu anlaşılan bir avludan geçilerek büyük bir bahçeye çıkılmaktadır. Bu avlunun etrafında ve bahçenin içinde Side’de yapılan kazılarda bulunan lahitler, sütunlar, büstler, torsolar, yazıtlar, heykeller, heykel kaideleri, sütun başlıkları, frizler, rölyefler ve steller görülmektedir. Müze bahçesi aslında Roma Hamamı’nın jimnastik salonu ve palaestrasının avlularıdır. Tabanı mermer parçaları ile kaplı olan bu avluların içindeki en önemli eser, avlunun kuzey duvarında görülen denizler tanrısı Poseido‘nun mitolojik öykülerinin yer aldığı friz serisidir. Burada tanrı ve tanrıçaların doğayla olan ilişkileri tasvir edilmektedir.
ULAŞIM
Manavgat ilçesinin diğer merkezlerle bağlantısı sadece karayolu ile sağlanmaktadır. İlçedeki otobüs şirketleri batıda Antalya, doğuda Alanya üzerinden diğer il ve ilçelere ulaşımı sağlar. Manavgat ve Side otogarlarındaki otobüs şirketleri, yaz aylarında artan turist sayısına göre seferlerini artırmaktadırlar. İlçeden Manavgat Şelalesi, Side, Sorgun gibi gezilip görülecek yerlere karşılıklı dolmuş seferleri yapılmaktadır.
Rodos’un ve Bergama Kralliginin destekledigi Romalilar ile Suriye Kralligi arasindaki deniz savasi Side önlerinde olmus, sonuçta Sidelilerin de Seleukoslarin yaninda yer aldigi deniz harbinden Roma galip çikmis , M.Ö. 188’de yapilan Apameia Antlasmasi ’na göre Pamphylia, Side ile beraber Bergama Kralligina verilmistir. Ancak Side’nin önemi devam etmis ve Side, Bergama Kralligi’nin egemenligine hiçbir zaman girmemistir.
Bugün Müze Olarak Kullanilan HamamM.Ö.II.yüzyilda en parlak dönemini yasayan kent, asrin sonunda korsanlarin eline geçmis, M.Ö.78’de Romali Konsül Servilius Isouricus tarafindan korsanlarin elinden kurtarilarak Roma topraklarina katilmistir.M.Ö.25’te Augustus zamaninda eyaletlerin düzenlenmesi sirasinda Galatia eyaletine baglanan Side ,daha sonra Pamphylia eyaletinin bir sehri olarak M.S.III.yüzyila kadar refah içinde yasamistir.Daha sonra daglik bölgeden gelen kavimlerin saldirisina ugramistir, bu yüzdende M.S.IV.yüzyil ortalarinda sehri ikiye bölen iç surlar yaptirilmistir. Kentin kuzey dogu bölümü ise terkedilmistir. Gittikçe fakirlesen ve parlak dönemini kaybeden Side V. Ve VI. Yüzyilda bir Piskoposluk Merkezi olmustur.
X.yüzyildaki Arap akinlarindan sonra ve korsanlarin Side ye yerlesmesinden dolayi halki Antalya’ya göç etmis ,sehir terkedilmistir.1895’lerde Girit’ten gelen Türk göçmenler yarimadanin ucuna yerlestirilmis, zamanla bu köy büyüyerek tüm yarimadayi kaplar duruma gelmistir.
Sütunlu CaddeProf.Dr.Arif Müfid Mansel’in ölümü ile, Prof.Jale Inan’in devam ettigi Side kazilari bu günde devam etmekte ve restarasyon çalismalari sürmektedir.Ana yoldan ayrildiktan sonra sehri çeviren ve M.Ö.II.yüzyila ait kara surlarinin ana kapisindan içeri girilir. Bu kapi Perge ’deki Hellenistik Devir kapisina benzemektedir.Yanlardan iki kuleyle korunmakta ve yarim daire seklinde bir avlu olusturmaktadir. Bu kapinin karsisinda,yol kenarinda bulunan üç büyük nisli anitsal çesme M.S.II.yüzyila ait, üç katli ve çok güzel bir islemeye sahiptir. Bu çesmenin bugün birinci kat kalintilari görülmektedir.Çesmeye, Manavgat Çayi’nin kaynagindan su kemerleri ile su getirilmekteydi.
Eski Side’nin ana caddesi üzerinde ilerleyerek tiyatronun yanina kadar gitmek mümkündür.Yolun saginda , bu gün müze olarak düzenlenen ve M.S.V.yüzyila ait Roma hamami yer alir.Burada kazilardan çikan Hermes, Herakles ve Nike gibi oldukça saglam ele geçen Roma Çagi’na ait heykeller ,büstler ve lahitler sergilenmektedir.ÇesmeMüzenin önünde, tiyatronun dogusunda yer alan genis alan Side’nin Ticaret Agorasi ’dir. M.S.II.yüzyila ait, 90.80×94.m. ölçüsünde, etrafi dükkanlarla çevrili, sütunlu portikolarla sinirlandirilmis Agoranin ortasinda, Tyche adina yapilmis, yuvarlak bir tapinak vardir.Agoranin kuzeybati kösesindeki eski tuvalet iyi durumdadir. Deniz kenarindaki yapi, Side’nin Devlet Agorasidir.Devlet Agorasi ,bir avlunun etrafini çevreleyen 7 m. genisligindeki ion sütunlu koridorlar ile dogudaki üç büyük odadan olusan, 69.20×88.50m.ebadindaki bir yapi toplulugudur.
Avlusu Pazar yeri olarak kullanilan bu yapinin simdi ayakta kalan dogu kismindan anladigimiza göre ,imparatorlar salonu denen bu salon sütun ve heykellerle zengin bir sekilde süslenmisti.Iki katli olan yapinin orta odasinin törenlerde kullanilmak üzere imparatorlara tahsis edildigi anlasilmaktadir.Orta odanin iki yanindaki odalar ise kütüphane veya arsiv odasi olarak kullanilmis olmalidir. Ana kapidan kente açilan ve M.S.II.yüzyila ait Bizans bazilikasi görülür.Onun karsisinda da M.S.VIII. yüzyila ait küçük bir Bizans kilisesi vardir.
Tiyatroyu görmek için geri dönüldügünde anitsal kapinin yanindaki restorasyon görmüs Vespasianus Çesmesi ile karsilasilir. Bu yapi sehrin baska bir yerinden Vespasianus’a armagan olarak buraya getirilmis ve çesmeye çevrilmistir.Bu alanda ,bundan baska iki çesme kalintisi vardir. Çesmenin yanindaki anitsal kapi M .S.IV.yüzyilda kapatilarak küçük bir kapi haline sokulmustur .Buradan geçtigimizde Side’nin tiyatrosunu görme imkanini buluruz. M.S.II.yüzyila ait tiyatro 20m.boyunda , iki katli, kemer tonozlu galeriler üzerine insa edilmistir.15.000 kisilik tiyatronun sahne kismi üç katli olup burayi heykeller ve mitolojik tasvirli kabartmalar süslemekteydi.12 merdivenle 11 bölüme ayrilan oturma siralarinin alt kisminda 29, üst kisimda ise 25 merdiveni bulunmaktaydi. Bugün ise sadece 22 merdiven kalmistir.Geç Roma Devri’nde tiyatronun orkestra kismi gladyatör dövüsleri ve vahsi hayvan mücadeleleri için korkuluklarla çevrilmistir.
Side TiyatrosuTiyatronun disindaki galeride 14 dükkan ve bes giris yeri bulunmaktadir. Tiyatro, M.S.V.yüzyil ve VI.yüzyilda açik hava kilisesi olarak kullanilmistir. Tiyatronun yaninda, yolun kenarinda Dionysos Tapinagi yer alir.7.23×17.55m.ölçülerinde ve 65 cm. yükseklikte bir podyum üzerine kurulan tapinak, Erken Roma Dönemi’ne aittir.Tiyatronun yanindaki köye dogru giden sütunlu cadde kiyiya kadar uzanmaktadir. Cadde takip edildiginde,yolun saginda Bizans bazilikasi, solunda ise, hamam kalintilari ile Bizans Dönemi’nden kalma ev kalintilari görülür.
Caddenin sona erdigi yerde, deniz surlari ile cadde arasinda merdivenlerle çikilan M.S.III.yüzyila ait, Korinth düzeninde ve yarim daire planli tapinagin Tanri Men’e ait oldugu ileri sürülür.
Bugün alisveris merkezi halini almis olan ana caddenin sonundaki limanin batisinda yer alan iki tapinak sehrin en anitsal Roma dönemi yapilaridir. Kisa kenarlarinda 6, uzun kenarlarinda 11 sütunla çevrelenmis olan tapinaklarindan biri Athena, digeri ise Apollon’a ait olup Apollon tapinaginin 6 sütunu Prof. Dr. Jale Inan ve ekibinin inanilmaz gayretleri ile yeniden ayaga kaldirilmistir. Tapinak alani gerisindeki kemerli ve devsirme malzemeli kalintilar ise Bizans dönemi bazilikasina aittir.
SİDE’DEKİ TARİHİ ESERLER: KENT SURLARI BÜYÜK KENT KAPISI , DOĞU KAPISI , SU KEMERLERİ , BÜYÜK ANITSAL ÇEŞME , KOLONNEL CADDE , EVLER , AGORA , ANITSAL KÜTÜPHANE VE DEVLET AGORASI , PİSKOPOS SARAYI VE BAZİLİKASI , VESPASIANUS ÇEŞMESİ , ÜÇ HAVUZLU ÇEŞME , TİYATRO , MEN TAPINAĞI , BAKÜS TAPINAĞI , BÜYÜK LİMAN HAMAMI , LİMAN HAMAMI , APOLLON TAPINAĞI , ATHENA TAPINAĞI , SİDE LİMANI. SİDE MÜZESİ : Roma döneminde inşa edilen hamam kompleksi üzerine, son yıllarda yapılan küçük restorasyonlarla Side Müzesi kurulmuştur. Müze’ye doğu yönünde bir kapıyla girilir. Daha sonra tabanı taşlarla kaplı ve hamamın ikinci tepidariumu olduğu anlaşılan bir avludan geçilerek büyük bir bahçeye çıkılmaktadır. Bu avlunun etrafında ve bahçenin içinde Side’de yapılan kazılarda bulunan lahitler, sütunlar, büstler, torsolar, yazıtlar, heykeller, heykel kaideleri, sütun başlıkları, frizler, rölyefler ve steller görülmektedir. Müze bahçesi aslında Roma Hamamı’nın jimnastik salonu ve palaestrasının avlularıdır. Tabanı mermer parçaları ile kaplı olan bu avluların içindeki en önemli eser, avlunun kuzey duvarında görülen denizler tanrısı Poseido‘nun mitolojik öykülerinin yer aldığı friz serisidir. Burada tanrı ve tanrıçaların doğayla olan ilişkileri tasvir edilmektedir.
ULAŞIM
Manavgat ilçesinin diğer merkezlerle bağlantısı sadece karayolu ile sağlanmaktadır. İlçedeki otobüs şirketleri batıda Antalya, doğuda Alanya üzerinden diğer il ve ilçelere ulaşımı sağlar. Manavgat ve Side otogarlarındaki otobüs şirketleri, yaz aylarında artan turist sayısına göre seferlerini artırmaktadırlar. İlçeden Manavgat Şelalesi, Side, Sorgun gibi gezilip görülecek yerlere karşılıklı dolmuş seferleri yapılmaktadır.