-
- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 17,522
-
- MFC Puanı
- 3,901
Halk arasında anoreksi, psikologların anoreksiya nervoza dediği rahatsızlıktır. Ancak, anoreksiya nervoza, bazı fizyolojik hastalıklardan kaynaklanan anoreksi ile karıştırılmamalıdır.
Anorexia nervosa, neredeyse hiç yemek yememek olarak bilinen bir davranıştır. Bu anoreksik kişinin katı bir kendini beslemek istememe arzusu olduğu anlamına gelir. İstatistiksel çalışmalar (Massé, Weil), bu hastalığın özellikle 12 ila 20 yaşlarındaki kızları etkilediğini göstermiştir. Yaklaşık 10 anoreksik kıza karşılık bir anoreksik erkek çocuğa rastlanmaktadır.
Anoreksi ne demektir?
Yeme bozukluklarının bir parçası olan bu hastalık, psikolojik bir çatışmanın fiziksel ifadesidir. Gerçekten de, kişinin şişmanlamama fikrine takıntısından kaynaklanan korku, ya bütün vücudu ya da yalnızca belirli organları (örneğin bacaklar veya karın bölgesi) etkiler.
Anoreksiya nervoza vücut imgesinin bir patolojisi olarak da tanımlanabilir. Kişi, öyle olmadığı halde, aşırı kilolu olduğundan emindir. Bu, gıdanın reddinden kaynaklanan aşırı zayıflamayı inatla inkar etmeye kadar gidebilmektedir. Anoreksik bir kişi, aynadaki kendi görünümü hakkında sahip olduğu vizyonu bile deforme eder ve cılız bir vücudu, her ne pahasına olursa olsun ayrılmak istediği obez bir vücut olarak görür.
Anoreksi vakalarında, benlik saygısının kilolarıyla ilişkili olduğunu gözlemleyebiliriz. Ağırlığı ne kadar düşükse, anoreksik kendi durumundan o kadar çok tatmin olmaktadır.
Anoreksiya ve Bulimia Sistematik Olarak İç İçe midir?
Aslında iki tip anoreksiya nervoza vardır: Anoreksik, beslenmeyi önemli derecede azaltan ve kusmalı bulimia krizleri yaşamayan, kısıtlayıcı tiptir. Bulimia vakası ise bir seferde yaklaşık 3 öğünlük yemeği yutmaya çalışır. Bulimiası olan anoreksik tip ise, sürekli bulantıları veya kusma krizleri de olan anoreksiya türüne girmektedir. Önemli ölçüde yemek yemeyi kısıtlamasına, müshil, diüretik gibi ilaçları kullanması ve lavmanlar da eklenmiştir.
Bir Kişinin Anoreksik Olduğu Nasıl Anlaşılır?
Bir kişinin anoreksik olup olmadığını belirlemek için 3A denilen bir yöntem vardır.
Ancak, anoreksiden söz etmeden önce başka bir psikolojik patolojinin bulunmadığından da emin olunması gereklidir.
3 A nedir?
1) Aşırı zayıflama:
Kilo kaybı önemli ölçüdedir ve önceki ağırlığın yüzde 50sine ulaşabilir. Bazı anoreksik kızların ağırlığının sadece 20-30 kg aralığında olduğu görülmüştür.
2) Anoreksi:
Gıda kısıtlamalarına eğilim çok belirgindir. Genellikle, önce seçerek, yani yalnızca belirli gıdalardan uzak durarak başlar ve yavaş yavaş tüm yiyecekleri kapsar.
3) Amenore:
Gebe olmadığı halde, en az 3 aylık bir süre boyunca menstrüasyon görülmez.
Bununla birlikte, 3A yöntemi tam teşhis için tek başına yeterli değildir. Anoreksiden kuşkulanıldığında bir hekime veya bir psikoloğa danışılması yararlı olur.
Anoreksi tedavisi, sağlıklı kiloya yeniden ulaşılmasını, temel psikolojik problemlerin tedavi edilmesini ve sorunu teşvik eden koşulları ele almayı içerir. İlaçlar, kilo alma konusunda çok yardımcı olamazken, kaygı veya depresyonun giderilmesinde kullanılabilirler. Çeşitli terapi türleri arasında, Maudsley aile terapisi ve bilişsel davranışçı terapi sayılabilir. Bazen kilo aldırılabilmesi için vakanın hastaneye yatırılması gerekebilir. Bununla birlikte, nazogastrik tüp beslemesinin faydaları çok net değildir.
Anorexia nervosa, neredeyse hiç yemek yememek olarak bilinen bir davranıştır. Bu anoreksik kişinin katı bir kendini beslemek istememe arzusu olduğu anlamına gelir. İstatistiksel çalışmalar (Massé, Weil), bu hastalığın özellikle 12 ila 20 yaşlarındaki kızları etkilediğini göstermiştir. Yaklaşık 10 anoreksik kıza karşılık bir anoreksik erkek çocuğa rastlanmaktadır.
Anoreksi ne demektir?
Yeme bozukluklarının bir parçası olan bu hastalık, psikolojik bir çatışmanın fiziksel ifadesidir. Gerçekten de, kişinin şişmanlamama fikrine takıntısından kaynaklanan korku, ya bütün vücudu ya da yalnızca belirli organları (örneğin bacaklar veya karın bölgesi) etkiler.
Anoreksiya nervoza vücut imgesinin bir patolojisi olarak da tanımlanabilir. Kişi, öyle olmadığı halde, aşırı kilolu olduğundan emindir. Bu, gıdanın reddinden kaynaklanan aşırı zayıflamayı inatla inkar etmeye kadar gidebilmektedir. Anoreksik bir kişi, aynadaki kendi görünümü hakkında sahip olduğu vizyonu bile deforme eder ve cılız bir vücudu, her ne pahasına olursa olsun ayrılmak istediği obez bir vücut olarak görür.
Anoreksi vakalarında, benlik saygısının kilolarıyla ilişkili olduğunu gözlemleyebiliriz. Ağırlığı ne kadar düşükse, anoreksik kendi durumundan o kadar çok tatmin olmaktadır.
Anoreksiya ve Bulimia Sistematik Olarak İç İçe midir?
Aslında iki tip anoreksiya nervoza vardır: Anoreksik, beslenmeyi önemli derecede azaltan ve kusmalı bulimia krizleri yaşamayan, kısıtlayıcı tiptir. Bulimia vakası ise bir seferde yaklaşık 3 öğünlük yemeği yutmaya çalışır. Bulimiası olan anoreksik tip ise, sürekli bulantıları veya kusma krizleri de olan anoreksiya türüne girmektedir. Önemli ölçüde yemek yemeyi kısıtlamasına, müshil, diüretik gibi ilaçları kullanması ve lavmanlar da eklenmiştir.
Bir Kişinin Anoreksik Olduğu Nasıl Anlaşılır?
Bir kişinin anoreksik olup olmadığını belirlemek için 3A denilen bir yöntem vardır.
Ancak, anoreksiden söz etmeden önce başka bir psikolojik patolojinin bulunmadığından da emin olunması gereklidir.
3 A nedir?
1) Aşırı zayıflama:
Kilo kaybı önemli ölçüdedir ve önceki ağırlığın yüzde 50sine ulaşabilir. Bazı anoreksik kızların ağırlığının sadece 20-30 kg aralığında olduğu görülmüştür.
2) Anoreksi:
Gıda kısıtlamalarına eğilim çok belirgindir. Genellikle, önce seçerek, yani yalnızca belirli gıdalardan uzak durarak başlar ve yavaş yavaş tüm yiyecekleri kapsar.
3) Amenore:
Gebe olmadığı halde, en az 3 aylık bir süre boyunca menstrüasyon görülmez.
Bununla birlikte, 3A yöntemi tam teşhis için tek başına yeterli değildir. Anoreksiden kuşkulanıldığında bir hekime veya bir psikoloğa danışılması yararlı olur.
Anoreksi tedavisi, sağlıklı kiloya yeniden ulaşılmasını, temel psikolojik problemlerin tedavi edilmesini ve sorunu teşvik eden koşulları ele almayı içerir. İlaçlar, kilo alma konusunda çok yardımcı olamazken, kaygı veya depresyonun giderilmesinde kullanılabilirler. Çeşitli terapi türleri arasında, Maudsley aile terapisi ve bilişsel davranışçı terapi sayılabilir. Bazen kilo aldırılabilmesi için vakanın hastaneye yatırılması gerekebilir. Bununla birlikte, nazogastrik tüp beslemesinin faydaları çok net değildir.
