Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Anlatım Bozuklukları – Anlamsal ve Yapısal Bozukluklar

DeStina

Her Nasip Vaktine Esirdir
MFC Üyesi
Konum
İzmir
  • Üyelik Tarihi
    9 Haz 2015
  • Mesajlar
    12,474
  • MFC Puanı
    1,810
Anlatım Bozuklukları – Anlamsal ve Yapısal Bozukluklar

Anlatım bozukluklarını kavramak ya da çabuk fark edebilmek her şeyden önce sözcüklerin anlamlarını ve türlerini iyi bilmeye, cümle yapısını ve ögelerini tanımaya, noktalamanın anlam üzerindeki etkisini anlamaya bağlıdır. Anlatım bozukluğuyla ilgili sorulara bu nedenle çok yönlü yaklaşılmalıdır. Bu konuyu iyi öğrenmek ve bu alandan çıkacak soruları doğru çözmek isteyen arkadaşlara konuyla ilgili çok sayıda soru çözmelerini ve yanlışlıklarının gerekçelerini iyi öğrenmelerini öneririz.

Anlatım bozuklukları genel olarak iki bölümde incelenebilir:

anlatim-bozukluklari.jpg




A) Anlamsal (Anlama Dayalı) Anlatım Bozuklukları



1) Anlamca Birbiriyle Karıştırılan ve Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler


Birbirlerine yazılış ve okunuş bakımından çok benzeyen veya aralarında ilgi ya da yakınlık bulunan; fakat anlamları farklı olan bazı sözcüklerin cümlede birbiri yerine kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmaktadır. Bu tür anlatım bozuklukları, sözcüklerin anlam farklılıklarının tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.
Örnek Cümleler
Odayı ağır bir yemek kokusu kapsamıştı. (kaplamıştı)
Çok üzgün olmasına karşılık, bunu belli etmemeye çalışıyordu. (karşın)
Bu iki elbise arasında desen bakımından hiçbir ayrıcalık yoktur. (ayrım)
Bu önemli haber bütün televizyon kanallarında yayımlandı. (yayınlandı)
Babasına soru sorarken oldukça çekimser davranıyor. (çekingen)
Öğrencilerin sınavda başarılı olması, derslerle ilgilenmelerine bağımlıdır. (bağlıdır)
Bu sene Atatürk Lisesinde öğretim görüyor.
Yapılan araştırmalar, sigaranın özellikle çocuklara oldukça zarar sağladığını ortaya çıkarmıştır.
Bu olay, onun başkanlığa kadar yükselmesine neden oldu.
Bu takım, son zamanlarda birçok başarısızlık kazanıyor.
İş başvurusu için dört resim istediler.
Sana anlattıklarımı değiştirip çarptırma sakın.
Onun bu hastalığa yakalanma şansı çok düşük.
Sizlere tavsiyemiz bu bozukluğa neden olabilecek sözcükleri bulabileceğiniz kadar kaynak kitaplardan, testlerden tespit edip anlamlarını öğrenmeniz olacaktır. Biz sizin için birbiri ile karıştırılan bazı sözcükleri aşağıda sıralamaya çalıştık.




Birbiri ile Sıkça Karıştırılan Sözcükler
Ayrım: Bir şeyin başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık başkalık, fark
Ayrıcalık: Başkalarından ayrı ve üstün tutulma, imtiyaz.

Anlamak: Bir şeyin ne olduğunu neye işaret ettiğini kavramak
Algılamak: Bir olayı ya bir nesnenin varlığını duyum yolu ile yalın biçimde bilinç alanına almak

Azımsamak: Sayıca az bulmak, az görmek
Küçümsemek: Hor görmek, aşağı görmek

Basım: Gazete dergi gibi basılı eserleri basma işi
Basın: Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan basılı eserlerin tümü

Büyümek: Boyutların enine ve boyuna artması
Uzamak: Boy olarak artmak, ilerlemek

Çekingen: Ürkek, sıkılgan
Çekimser: Oy vermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız

Dikmek: Fide halindeki bitkiyi toprağa yerleştirmek
Ekmek: Bir bitkiyi üretmek için toprağa yerleştirmek

Duyurmak: İlan etmek, duyulmasını sağlamak
Hatırlamak: Bilinen bir şeyi akla getirmek, anımsatmak

Etkin: Bir hareket içinde bulunan, faal
Etken: Etki eden, neden
Etki: Bir kimse ya da nesnenin başka bir kişi ya da şey üzerindeki gücü, tesir

İkilik: (Görüş ve düşünce için) İkiye bölünmüş olma durumu
İkilem: İnsanın iki durum arasında kalması

İddia etmek: Sözünde direnmek, ileri sürmek
Savunmak: Müdafaa etmek, bir görüşü veya kimseyi doğru ya da haklı göstermek

Fiyat: Alım veya satımda bir malın para karşılığı değeri
Ücret: İş gücünün, hizmetin karşılığı olan para

Karşılık: Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı başka bir davranış cevap
Karşın: Rağmen
Karşıt: Birbirine aykırı olan, zıt

Kapsamak: İçine almak, içermek
Kaplamak: Yayılarak her yanını örtmek

Neden olmak: (Olumsuz durumlar için) Bir şeyin olmasına zemin hazırlamak
Sağlamak: (Olumlu durumlar için) Bir şeyin olmasına zemin hazırlamak

Olasılık: İhtimal
Olanak: İmkân, uygun koşul

Özgün: Orijinal, başkalarından bir yönüyle farklı olan
Özel: Yalnız bir kişiye ait olan, hususi
Özgü: Bir şeye ait olan, yalnız onda bulunan, has
Özge: Başka

Öğrenim: (Öğrenci için) Tahsil görmek
Öğretim: Bilgi verme, öğretme işi

Son: Olmuş, bitmiş olan, bitim, nihayet
Sonuç: Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, sona erenden elde edilen veri

Şans: Talih baht
Risk: Zarara uğrama tehlikesi

Yayım: Kitap, gazete gibi okunacak şeylerin basılıp dağıtılması işi
Yayın: Yazılı ya da görsel araçlarla halka duyurulan şey, neşriyat.

Daha fazlası için “Sıkça Karıştırılan Sözcükler” isimli word dosyasını indirebilirsiniz ya da Türk Dil Kurumunun sitesinden karıştırılabilecek sözcükleri inceleyebilirsiniz.



2-Gereksiz Kullanılan Sözcükler



Türkçede doğru bir cümle, anlatılmak isteneni en sade en duru haliyle verebilen cümledir. Gereksiz sözcük kullanımı bu duruluk ilkesine aykırıdır. Bir duygu, bir düşünce gerektiği kadar sözcük kullanarak anlatılmalı, yani cümlede gereksiz sözcüklere yer verilmemelidir. Cümlede gereksiz sözcüğe yer verilmesi bir anlatım bozukluğu nedeni olarak karşımıza çıkar.
Bir sözcük cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir daralma, bir değişme olmuyorsa o sözcük gereksiz kullanılmış demektir.
Örnek Cümleler
Bu olaya verilen tepkiler kişiden kişiye göre değişir.
Tatile ailesiyle birlikte gitti.
Acemi olan şoförle yolculuk yapar mı?
Adam, kapının önünde duran kadının kulağına alçak sesle bir şeyler fısıldıyordu.
En yakın arkadaşıyla aşağı yukarı iki üç yıldan beri görüşmüyor.
Yaşadığımız bu kötü olaylardan bir an önce kurtulmayı umut ediyorum.
Sizlere sıfatları bir kere daha tekrarlayacağım.
Bu konuda temel ilke olarak saydığımız bu özelliklere dikkat etmeliyiz.
Burada yaşadığım anlarımı unutamıyorum.


3-Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanımı:



Anlatımı düzgün bir cümlede okuyucuyu şüpheye düşürecek, şaşırtacak, yanıltacak birbiriyle çelişen ifadeler bulunmamalıdır. Anlamca birbirine karşı ya da birbiriyle çelişen sözlerin aynı cümlede kullanılması da bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip anlatım bozuklukları genellikle “kesinlik” ve “olasılık” belirten sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır. Gereklilik kipi “-malı, -meli” eklendiği sözcüğe olasılık anlamı da kattığından bu kiple birlikte kesinlik belirten bir sözcüğün kullanılmış olup olmadığına bakılmalıdır.
Örnek Cümleler
Belki onun da gelmemesinin bir nedeni vardır mutlaka.
Beni kesinlikle gördüğünü sanıyorum.
Bu iş tam olarak bitti sayılır.
Bu konuda anlatılanlar hiç kuşkusuz doğru olmalıdır.
Bundan tam on yedi yıl kadar önce de böyle bir olay yaşamışlar




4-Atasözü ve Deyimin Yanlış Kullanımı


Bu tip anlatım bozukluklarının bulunduğu cümlelerde vurgulanmak istenen düşünce, atasözü veya deyimle daha da kuvvetlendirilmeye çalışılır. Ancak anlatılmaya çalışılan düşünce ile kullanılan atasözü veya deyim anlam olarak birbiriyle aynı düşünceyi ifade etmemektedir. Atasözleri ve deyimlerin kalıplaşmış anlamları vardır, bu yüzden cümlede kendi anlamlarının dışında kullanıldıklarında anlatım bozukluğuna sebep olur.
Örnek Cümleler
Şimdi anlatacaklarıma dikkatlice kulak kabartın.
Kadıncağız öyle kötü bir adamla karşılaşmış ki dostlar başına.
Bugüne kadar yaptığım bütün iyiliklere göz yumdu.
Kardeşimin sevinçten etekleri tutuşmuştu.
Ona yardım etmek istiyorsan elinden geleni ardına koyma.

Ayrıca deyim ve atasözleri kalıplaşmış oldukları için sözcüklerin yerleri değiştirilemez ve mevcut sözcüklerin yerine başka bir sözcük kullanılamaz. Bu kurala uyulmaması da bir anlatım bozukluğudur.

Fazla naz insanı usandırır.
Çocukların gürültüsünden rahatsız olunca hepimizi kafasından savdı.
Baştan tırnağa muayene olmuştu.
Ay ışığında dut silkilmez.



 

Yusuf

Deniz sevenlerden
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    3 Nis 2015
  • Mesajlar
    4,042
  • MFC Puanı
    245
Güzel konu paylaşımınız için teşekkürler..
 

DeStina

Her Nasip Vaktine Esirdir
MFC Üyesi
Konum
İzmir
  • Üyelik Tarihi
    9 Haz 2015
  • Mesajlar
    12,474
  • MFC Puanı
    1,810
5-“Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılmasından” Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları:

Anlatımda sözcüklerin gerektiği yerde kullanılmaması, cümlede anlam karışıklığı yaratır ve söylenilenlerin ters ya da yanlış anlaşılmasına yol açar. Özellikle sıfat ve zarf gibi nitelik, miktar vs belirten sözcüklerin yanlış yerde kullanılması anlatımda belirsizliğe neden olur. Bu tip cümleler okuyucuya, cümleden iki farklı anlam çıkarmasına yol açar ki biri bu cümlenin ifade ettiği anlamken diğeri okuyucunun algıladığı anlamdır. Eğer bir cümleden iki farklı anlam çıkarabiliyorsanız o cümledeki anlatım bozukluğunu bulmuşsunuz demektir.
Örnek Cümleler
Ağrısız kulak delinir.
Onlara sık sık sevdiğini söylüyor.
Bu olayla ilgili kısaca bildiklerini anlattı.
Her türlü Atatürk’e karşı saldırı affedilemez.
Sırada bekleyen hastalar içinde ilk odaya ben girdim.


6- “Kişi Zamirinin Yanlış Kullanımından” Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları


Kişi zamiriyle kurulan tamlamalarda bazen kişi zamiri söylenmeyebilir. Bu durum birden çok anlamı çağrıştırıyorsa anlam belirsizliği ortaya çıkar. Bu da bir anlatım bozukluğu nedeni olarak kabul edilir. Bu tip cümlelerde kastedilen şahsın kim olduğunu anlamakta güçlük çekilir. “Kimin, neyin” sorusunun cevabını almakta zorlandığımız cümlelerde bu tip anlatım bozuklukları mevcuttur diyebiliriz.
Örnek Cümleler
Çocuklarının değerini bilmelisin.
Borçlarını bir an önce öde.
Ona yapacaklarını kimse tahmin edemez.
Kardeşinin hastalanması beni çok üzdü.
Ne yaparsam yapayım söylediklerini anlamakta güçlük çekiyorum.




7- Mantık Hataları


Anlatılanların mantığa ters düşmesi de bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip cümleler dil bilgisi açısından düzgün olsa dahi anlam yönüyle cümlenin bütününe bakıldığında içinde mantığa aykırı durumlar barındırır. Bu yüzden anlatım bozukluğunun zor anlaşıldığı cümle tipleridir.
Örnek Cümleler
Her Salı, kardeşimin yanına gider; orada on gün kalırdım.
Seninle sık sık hatta arada bir görüşmek isterim.
Hükümet, 280’e karşı 210 oyla güvenoyu aldı.
Okula gitmiyor, hatta hiç ders çalışmıyordu.
Dişteki iltihaplanmalar tedavi edilmezse ölüme hatta romatizmaya yol açabilir.

B) Yapısal (Yapıya Dayalı) Anlatım Bozuklukları

1) Özne Eksikliği, Yanlışları ve Özne-Yüklem Uyuşmazlığı

İlk cümlede bulunan özne, birinci yükleme uyarken diğer yüklemlere uymazsa özne eksikliğinin neden olduğu anlatım bozukluğu meydana gelir.

Örnek:
Biz ağaçları hiç ilaçlamadık, yine de meyve verdi.
(özne) (yüklem) (yüklem)


Çözümleme:
1. yükleme göre ilaçlamama işini kim yaptı = Biz (Özne)
2. yükleme göre meyve veren ne? = Ağaçlar (Özne)
Yukarıdaki iki yüklem “biz” öznesini ortak olarak kullanmıştır. Yani ilaçlamayan da “biz” meyve veren de “biz” öznesine bağlanmıştır. Ancak çözümleye baktığımızda iki yüklemin de ayrı ayrı özneleri bulunmaktadır. İkinci cümledeki yüklemin öznesi olan “ağaçlar” kelimesi cümlede bulunmadığından özne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu meydana gelmiştir.
Herkes bu olayda kendi çıkarını düşünüyor, başkasını düşünmüyordu.
Bu kitapta hem yanlışlar var hem de okunacak gibi değil.
Çalışanların hepsi görevini iyi yapıyor, işini aksatmıyordu.




Özne ve yüklem kişi, tekillik – çoğulluk bakımından birbiri ile uyumlu olmalıdır.


a) Cümlede 1. tekil şahıs “ben” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 1. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.


Hasan, Mehmet ve ben bu oylamaya katılmayacağız.
Ben ve Büşra dinlenmek için piknik alanlarını tercih ediyoruz.
O ve ben türkü dinlemeyi çok seviyoruz.
 
Üst Alt